8 euro giriş ücreti(2024) 360° panaromik seyir keyfi sunuyor ayrıca mozoleyi görmüş oluyorsunuz bence değer.
461 basamaklı bir tünelden geçerek ulaşılıyor. 1660 metre yükseklikteki Jezerski zirvesinde yer almaktadır ve resmi olarak dünyanın en yüksek türbesini temsil etmektedir.
Mozole hakkında
Mozole lobisinde iki taş karyatid vardır: bir anne ve bir kız (veya bazı tarihçilerin düşündüğü gibi Njegoss'un annesi ve kız kardeşi), 7,5 ton ağırlığındadırlar. 28 ton ağırlığında görkemli bir Njegoss figürü ve onun üzerinde kanatları açık gri bir kartal yer almaktadır. Aşağıdaki kript içinde Njegoss'un mezarı bulunmaktadır. XIX. yüzyılın Karadağ'ının en büyük filozofu ve şairinin kalıntılarının bulunduğu mermer bir lahit, ince beyaz mermerden yapılmıştır. Tonozun dekorasyonu için 18 kg altın harcanmış ve bu altın, kript duvarlarının her yerine 27.000 tane halinde dağıtılmıştır.
II. Petar Petrovic-Njegos (1813-1851) hayatı
Karadağ prens-piskoposu. Hükümdarlığı süresince Karadağ’da çok sayıda reforma imza attı, jandarma örgütünü kurdu, okullar açtı, Karadağ’daki ilk basımevini kurdu. Osmanlı Devleti’ne karşı isyanlar örgütledi. Aynı zamanda başarılı bir şairdi.En iyi eseri Dağ Çelengi (Gorski Vijenac) dir.
Karadağ'ın Njegusi köyünde doğdu. 1830 yılında kendisini halefi olarak atayan amcası Karadağ Piskoposu Petar I'in ölümü üzerine Njegos, halkın ileri gelenleri tarafından amcasının halefi olarak tanındı. Rahip ve ardından başrahip yapıldı Türklerle tehlikeli bir çatışmaya girdi. Karadağlılar, Türk topraklarındaki bir kasabaya iki başarısız saldırı düzenlediler. Ruslar Karadağ'ın koruyucularıydı ve onların gönderdiği mali yardımla Njegos klanların bir Devlette birleşmesi için çalışmaya başladı. Cetinje'de ilk mahkemeyi kurdu, başlıca işlevi klanlar arasında var olan kan davalarını susturmaktı. Ayrıca halka bazı küçük vergiler de konuldu. Daha sonra Njegos Rusya'ya gitti ve İmparator'un huzurunda piskopos yapıldı. Ülkesine Karadağ Piskoposu II. Petar Petrovic Njegos olarak döndü. Ülkedeki aynı zamanda baş laik otorite olan Piskopos o zamanlar sadece yirmi iki yaşındaydı.
Njegos, çok okumuş, çok düşünmüş ve çok deneyimlemiş kültürlü bir adamdı. Uzun bir süre ülkesindeki tek eğitimli adamdı. Rahiplerin çoğu okuma yazma bilmiyordu. Diğer erkekler gibi silah taşıyorlardı ve Türklerle savaşıyorlardı. Kilise ayini için kitaba ihtiyacı yoktur: çocukken ihtiyaç duyduğu her şeyi kulaktan öğrenir ve gerektiğinde ezberden okur. Njegos ne yurtdışında okula gitti ne de ülkesinde düzenli bir okula, çünkü ülkenin tamamında böyle bir okul yoktu. Milos Obilic karakteri Njegos üzerinde güçlü bir izlenim bıraktı ve adı Dağ Çelengi'nde sık sık anılır .
Hayatının hayali tüm Sırp topraklarının Türk veya Avusturya baskısından kurtulmasını sağlamaktı. Ülkesinin bir klan devletinden birleşik, medeni bir devlete dönüşümü çok yavaş ve zahmetliydi.
Njegos iki kez Rusya'ya ve üç kez Viyana'ya seyahat etti. 1850'de kan tükürmeye başladı ve tedavi aramak için İtalya'ya gitti. Daha sonra kışı Napoli'de geçirmek için İtalya'ya geri döndü. Ancak hastalığının bir çaresi yoktu ve 1851'de kırk veya otuz sekiz yaşındayken Cetinje'de öldü. Njegos bir piskopostu, ancak dini inanç konularında geleneksel değildi.
Şuanki mozolenin olduğu yerde kendisi için küçük bir kilise ve bir mezar inşa ettirmişti. 1916'da Birinci Dünya Savaşı sırasında Karadağ Avusturya-Macaristan tarafından işgal edildiğinde cenazesi Cetinje ye kaldırıldı ve kilise zarar gördü.
1974'te Karadağ Metropolitliği ve Kıyı ve yerel Ortodoks Hristiyanların protestolarına rağmen, eski kilisenin Veljko Milatović liderliğindeki Karadağ Komünistler Birliği komisyonu tarafından yıkılması emredildi ve bugünkü türbe Hırvat heykeltıraş Ivan Meštrović'in fikri üzerine inşa edilmiştir . Njegoš'un kalıntıları 1974'te Lovćen Dağı'na geri taşındı ve türbe o yıl resmen açıldı.
Njegoš ve mezar yeri , 2004 yılından bu yana Karadağ'ın milli marşı olan popüler Karadağ halk şarkısı Oj, svijetla majska zoro'da...
Read moreWe visited the Njegoš Mausoleum on Mount Lovćen during our trip to Kotor, and it was an absolutely beautiful experience. We rented a scooter and took the scenic ride up the mountain — the drive from Kotor is stunning, with winding roads offering breathtaking views of the Bay of Kotor and Lovćen National Park. The roads are quite narrow and twisty for most of the way, but the last stretch near the top is wider and well maintained. The entrance fee is €8 per person, and it’s well worth it. From the car park, you need to climb around 461 steps through a marble tunnel that leads up to the mausoleum — it’s a bit of a workout, but the views at the top make it worthwhile! The mausoleum itself is peaceful and impressive, dedicated to Petar II Petrović-Njegoš, Montenegro’s national poet, philosopher, and ruler. Inside, you’ll see a magnificent sculpture of Njegoš made of fine stone, and beneath it lies his crypt, his final resting place. Once you reach the terrace above, you’re rewarded with a spectacular 360° panoramic view — you can see across the Lovćen National Park, the mountains, and even as far as the Adriatic Sea on a clear day. Overall, visiting Njegoš Mausoleum was one of the highlights of our trip — a mix of history, culture, and breathtaking nature. A must-visit if you’re...
Read moreMausoleum is some 20 kilometers away from Cetinje. On the same road u will find Ivanova Korita, a great place for rest and a walk.
When you finish your visit, you can continue your tour of the old road to Kotor
the Lovcen National Park ... except for a great view of the environment, it seems like you can see the whole of Montenegro.
Mausoleum of Petar II Petrović Prior to his death, Njegoš had asked to be buried atop Mount Lovcen, in a chapel dedicated to his predecessor. He had designed the chapel himself, and oversaw its construction in 1845. Following his death, Njegoš was interred at the Cetinje Monastery. His remains were transferred to Mount Lovćen in 1855. 1916, when during the WWI, Montenegro was occupied by Austria-Hungary and the Habsburg occupiers decided to erect a monument to Austrian Emperor Franc Jozeph on Mount Lovćen. In 1952, Yugoslavia's communist authorities decided to replace Njegoš's chapel with a secular mausoleum designed by Ivan Mestrovic. Wachtel suggests that this was done to "de-Serbianize" Njegoš and eliminate any trace of the chapel's Byzantine design. In the late 1960s the chapel was demolished, and a mausoleum was constructed by 1971. Njegoš's remains were transferred back to Mount...
Read more