Once upon the time (in the beginning of the 20th century, to be more precise), an Ottoman Albanian Bey, called Ahmed Niyazi, ruled the district of Resen, a small town near Prespa lake. As a reward for his devoted work for the Ottoman Empire, he was offered to move to Paris, France, to represent the Empire. However, as it happens even in the fairy tales, an opponent occurred and left to Paris instead… After some time, deceived Ahmed Niyazi Bey received an post card from Paris with a picture of some of Versailles palaces on it. And with a note from his opponent: “This is where you should stay and where I stay instead…”
Ahmed Niyazi Bey directed his anger and frustration in a very constructive way – he ordered to built a copy of the postcard palace in real, here in Resen! Bravo, Ahmed Niyazi Bey []… And, finally, he sent a photo of finished palace to his opponent in Paris with a note: “I possess this one!”
Saray
Few facts more about this amazing building: it was called Saray, meaning palace in Turkish.
Construction of the Saray began in 1905. The exterior of the building was completed in 1909 after the Young Turk Revolution, though everything else, including the interior, was not completed until a few years after the Balkan Wars and World War I in 1922. Poor Ahmed Niyazi Bey, however, died in 1912 and therefore never lived to see his estate completed.
After the Balkan Wars, the Saray served several different functions for several different organisations. It was first used for local administrative purposes under the Kingdom of Serbia, then under the Kingdom of Yugoslavia. During World War II, the building was used by occupying forces. After the war, it was used as the city hall of Resen and, later, as a city library. The building is now home to a museum, a ceramic colony, a gallery,...
Read moreMeşhur İttihatçı Resneli Niyazi'nin mekanıdır. Resneli Niyazi Bey Sarayı veya Niyazi Bey Sarayı, bugün Kuzey Makedonya’nın güneybatısında, Resne kasabasında bulunan 20. yüzyılda yapılmış Osmanlı sarayıdır. Yapıldığı dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun Manastır Vilayeti sınırları içinde, Manastır Sancağı’na bağlı bir yer olan Resne’de, aynı zamanda bölge beylerinden olan Niyazi Bey tarafından yaptırılmıştır. Kimdir bu Resneli Niyazi diye soracak olursanız; 1873 Resne doğumlu olup, Arnavut kökenli bir bektaşidir. Jöntürkler diye bilinen Avrupa yanlısı oluşumun üyesi olup sıkı bir ittihatçıdır. Harbiye'yi bitirdiği yıl, teğmen rütbesiyle 1897'deki Türk-Yunan savaşında büyük yararlılıklar gösterir ve bir yunan birliğini toptan esir alır. Bu başarısı üzerine rütbesi yükseltilir. 3 Temmuz 1908 günü, İttihat Ve Terakki'nin devrim stratejisi doğrultusunda, emrinde topladığı 150 asker ve gönüllü ile Ohri yakınlarında dağa çıkar. Bu olayla birlikte başlayan gelişmeler, 2. Meşrutiyet'i getirir. Sultan II. Abdülhamid'in 1878 yılında askıya aldığı meşrutiyet rejimi 24 Temmuz 1908'de resmen ilan edilir ve Resneli Niyazi Bey, şehre, Selanik'e iner. Şehirde bir Hürriyet kahramanı olarak karşılanan Niyazi Bey'in yanında bir de geyik vardır. Hatta bu geyik o kadar meşhur olur ki 'geyik muhabbeti' deyimi de Niyazi Bey'den bize mirastır. Dağda bulunduğu sırada karşılaşarak evcilleştirip sürekli birlikte gezdiği geyik, bir hürriyet sembolü olur. Ve "Gazal-i Hürriyet" yani Hürriyet Geyiği olarak tanınır. 31 Mart Olayı'nda yanındaki fedailerle birlikte Hareket Ordusu'na katılan Niyazi Bey, isyan bastırılıp Sultan 2. Abdülhamid tahttan indirildikten sonra ordudan ayrılır ve Resne'ye çekilir. Burada Resne'nin imarı ve halkın eğitimi ile ilgilenen Niyazi Bey aynı zamanda 1910'da 'Hatırat-ı Niyazi' adıyla hatıralarını yayımlar. Niyazi Bey Balkan Savaşı'nın patlak vermesiyle tekrar orduya katılır ve savaştan sonra 17 Nisan 1913'te Arnavutluk'un Avlonya limanında İstanbul'a gitmek üzereyken, İttihat ve Terakki'nin kendisini koruması için görevlendirdiği koruması tarafından tek kurşunla vurularak öldürülür. Kasıtlı veya Balkan komitacılarının işin içinde olup olmadığı aydınlatılamayan bu 'cinayet' karanlıkta kalır. Bazılarına göre Arnavutluk'un Osmanlı'dan ayrılmasını savunan bir çetenin adamlarınca sırtından vurularak öldürülmüştür. Tetiği çekme emrini Arnavut milliyetçilerinden Esat Toptani ve İsmail Kemal'in verdiği iddia edilir. Ancak Enver paşa ve ittihatçı ekibinin, fazlaca dürüst olan Resneliyi İstanbul'da istemedikleri için onu öldürttükleri de güçlü bir iddia olarak dile getirilir. Mezarı da kayıp olan Devrimci Resneli Niyazi Bey'in arkasından ise 'Ne şehittir ne gazi, pisi pisine gitti Niyazi' deyimi darbı mesel...
Read more1908 yazında 400 kişilik çetesiyle makedonya resne'de dağa çıkıp, 1908 devriminin ilk kıvılcımını atmasıyla almış ve haketmiştir. 1823 doğumlu niyazi bey devrimden 5 yıllar sonra geldiği istanbul'da, karaköy'de vapurdan indikten sonra bir yankesicinin saldırısına uğrar bıcaklanır ve ölür. hayatını hürriyet ve ihtilal uğruna silah başında geçiren, bu uğra kellesini koyup dağa kıçan niyazi bey iktidar için ilk kez geldiği istanbul'da vapurdan iner inmez öldürülür. Resneli Niyazi Çiftliği, günümüzde Başakşehir İlçesi sınırları içerisinde yer alan ve ilgilileri dışında pek kimsenin bilmediği tarihi bir mekandır. Resneli Niyazi Çiftliği ile alakalı bilgi vermeden önce çiftliğe ismini veren Resneli Niyazi ve ilginç hikayesini hatırlatmakta fayda var.
Resneli Niyazi, Makedonya’nın Manastır şehrinin Resne kasabasında dünyaya gelmiştir. Bu nedenle Resneli Niyazi Bey olarak anılmaktadır. Manastır’da Askeri Rüştiyeyi ve İstanbul’da Harbiye’yi bitirdikten sonra memleketine gelir, vazifeye başlar. Resneli iyi bir askerdir, bölgesindeki Bulgar komitacılarına nefes aldırmaz. Yunan Harbinde bölüğüyle kendinden 5 kat kalabalık düşman birliğini esir almayı başarır ki bu sıralarda henüz 24 yaşındadır. Bu başarısından sonra sarayda Sultan İkinci Abdülhamid’in huzuruna çıkar, padişah onu Mülazım(Asteğmen) iken Kolağası(Üsteğmen) yapar ve cebine sarı liralar doldururular. Hatta koca Sultan lütfeder, sarayda yaver olarak kalabileceğini açıklar. Fakat Resneli Niyazi bu zarif teklifi reddeder,...
Read more