Müthiş bir yer, çıkması rahat. İlçe merkezine çok yakın. (Ama Şebinkarahisar'a çıkması sıkıntı.:)) Her yer ayağınızın altında, korkup zirveye çıkmamazlık etmeyin. Bazı yerlerinin ne yazıkki çöplük gibi olması sizi fiziksel açıdan rahatsız etmese de üzülüyorsunuz. (Nisan 2017) "Şebinkarahisar Kalesi ilçe merkezinin kuzeyinde kalan ve Hacı Kayası olarak bilinen şehre hâkim bir tepe üzerinde yer almaktadır. Şebinkarahisar Kalesi'nin yapım tarihi hakkında bilgi veren kitabesi mevcut değildir. İhtişamlı kalenin ilk kuruluşunun Roma öncesine kadar gittiği, surların büyük bölümünün Mengücekler zamanında yeniden yapıldığı yönünde bilgiler bulunmaktadır. Özellikle Mengücekli hükümdarlarından Fahrettin Behramşah’ın 1184 yılında kaleye önemli eklemeler yaptırdığı belirtilir. Kalenin günümüzdeki girişi ve surları Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine aittir. Kale kapısı üzerindeki kitabe ve çift başlı kartal kabartması 1896 yılında yok edilmiştir. Osmanlı döneminde birkaç defa onarılan kale 1915 Ermeni ayaklanmasında büyük zarar görmüştür. Arazinin topografik yapısına göre şekillenen kale, dış ve iç kale olmak üzere iki bölümden oluşur. Şehirden basamaklı bir yolla ulaşılan kalenin giriş kapısı sivri kemer açıklıklı olup, girişin iki yanında yarım daire planlı birer kule vardır. Taş malzeme ile inşa edilen ve Selçuklu Kapısı olarak da anılan bu kapının 15-20 metre kuzeydoğusunda, sonradan kapandığı anlaşılan ve Bizans Dönemi'ne ait olduğu belirtilen başka bir kapı daha vardır. Dış kale olarak tanımlanan surların kuzeybatısında yer alan oval planlı büyük burç, kaynaklarda Kızlar Kalesi olarak anılır. Kale içerisinde irili ufaklı çok sayıda kayaya oyma sarnıç vardır. Bunlardan en önemlisi “Kırk Badal” olarak adlandırılan su tünelidir. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde kale içinde yetmiş kadar ev, çok sayıda sarnıç ve buğday ambarları ile Küçük Fatih Camisi'nden bahsedilir. 1915 Ermeni isyanına kadar bu yapıların çoğunun ayakta olduğu belirtilmektedir." Giresun İl Kültür ve...
Read moreŞebinkarahisar Kalesi Nerededir?
Şebinkarahisar Kalesi ilçe merkezinin kuzeyinde kalan ve Hacı Kayası olarak bilinen şehre hâkim bir tepe üzerinde yer almaktadır. Şebinkarahisar Kalesi'nin yapım tarihi hakkında bilgi veren kitabesi mevcut değildir. İhtişamlı kalenin ilk kuruluşunun Roma öncesine kadar gittiği, surların büyük bölümünün Mengücekler zamanında yeniden yapıldığı yönünde bilgiler bulunmaktadır. Özellikle Mengücekli hükümdarlarından Fahrettin Behramşah’ın 1184 yılında kaleye önemli eklemeler yaptırdığı belirtilir. Kalenin günümüzdeki girişi ve surları Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine aittir. Kale kapısı üzerindeki kitabe ve çift başlı kartal kabartması 1896 yılında yok edilmiştir. Osmanlı döneminde birkaç defa onarılan kale 1915 Ermeni ayaklanmasında büyük zarar görmüştür.
Arazinin topografik yapısına göre şekillenen kale, dış ve iç kale olmak üzere iki bölümden oluşur. Şehirden basamaklı bir yolla ulaşılan kalenin giriş kapısı sivri kemer açıklıklı olup, girişin iki yanında yarım daire planlı birer kule vardır. Taş malzeme ile inşa edilen ve Selçuklu Kapısı olarak da anılan bu kapının 15-20 metre kuzeydoğusunda, sonradan kapandığı anlaşılan ve Bizans Dönemi'ne ait olduğu belirtilen başka bir kapı daha vardır. Dış kale olarak tanımlanan surların kuzeybatısında yer alan oval planlı büyük burç, kaynaklarda Kızlar Kalesi olarak anılır. Kale içerisinde irili ufaklı çok sayıda kayaya oyma sarnıç vardır. Bunlardan en önemlisi “Kırk Badal” olarak adlandırılan su tünelidir. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde kale içinde yetmiş kadar ev, çok sayıda sarnıç ve buğday ambarları ile Küçük Fatih Camisi'nden bahsedilir. 1915 Ermeni isyanına kadar bu yapıların çoğunun ayakta olduğu belirtilmektedir.
Şebinkarahisar Kalesi Giriş Ücreti: Ücretsiz
Kaynak: Giresun İl Kültür ve...
Read moreKalenin çeşitli dönemlerde iskân edildiği bilinmektedir. Sur duvarları üzerindeki farklı örgülerden, inşa ve tâmir farklılıklarını tâyin etmek mümkünse de, dönemleme yapılabilmesi yine de zordur.
Dış Kale’ye, bugünkü modern şehirden ve eski yol güzergâhını takiben silindirik iki burç arasına yerleştirilmiş sivri kemerli bir kapı açıklığı vasıtasıyla dahil olunmaktadır. Şimdiki kapının yakınlarında ve kuzey kanadındaki ikinci bir kapının, Bizans çağında ve 10. yüzyılda inşa edildiği düşünülmüştür. Kale kapısından kuzey yönüne uzanan sur çizgisinin, kaya formasyonlarına bağlı olarak çeşitli açılarla kırılmalar yaparak doğu yönüne doğru döndüğü ve devam ettiği anlaşılmaktaysa da, duvarların zamanla yıkılması nedeniyle düzenli olarak takibi güçtür. Kale kapısından güney-batıya doğru uzanan sur çizgisinin ise, çeşitli kırılmalar yaparak, kesintili bir şekilde “Kızlar Kalesi” ya da “Kızlar Kulesi” olarak da bilinen eski yerleşimin güney-batı köşesini oluşturarak güney-doğu yönüne doğru uzandığı tesbit edilebilmektedir. Yerleşim alanının güney-batı kanadında yer alan ve “Kırk Badal” olarak isimlendirilen basamaklı tünelin, geçmişte zindan olarak kullanıldığı düşünülmüştür. Alanın içindeki harabe yapılar ve kalıntıların işlevlerinin aydınlatılması ve tarihî kaynaklarda geçen Bizans çağı kilisesi, Küçük Fatih Camii ve darphane gibi yapılar başta olmak üzere yerleşimi oluşturan diğer yapıların fizik-bütün olarak ortaya çıkartılması için sistematik kazı, sondaj ve koruma çalışmalarının yapılmasına...
Read more