Anamurium Ancient City — Attraction in Anamur

" ANCIENT CITY OF ANAMURIUM

Although there is no definitive information about the history of Anemurium, which was built on the east-facing slopes of Anamur Cape, located at the extreme point in the south of Anatolia, written sources estimate that the city was founded in the 4th century BC.

In the city, which became known during British Colonel Francis Beaufor's explorations in the Mediterranean in the 19th century, surface research was initiated in 1960 by Elisabeth Alfoldi Rosenbaum from the University of Toronto, Canada. Later, Prof. from British Colombia University, Canada. The excavations and restoration works carried out under the direction of James Russel were terminated in 1998.

The eye-catching structures in Anemurium, which consists of two parts, the upper and lower city, include walls, 3 baths, a 60-meter wide unfinished theater and an odeon (concert hall) with seating for 900 people.

The ancient city, which means windy place and where walls were first built around it in the 1st century AD, was briefly visited by Kommagene King IV. It also came under the rule of Antiochos (38-72 AD). Its geographical proximity to Cyprus enabled it to be used as an intermediate station during the Roman Period.

The city, which is connected by land to Germaniopolis, one of the most important Roman cities in the Taurus Mountains, was also an important center for the trade of natural resources in the region. The region, which has been under the domination of the Sassanids, Isaurians and Arabs throughout history, came under Turkish rule with the Seljuks and Karamanoğulları starting from the 12th century.

In Anemuruim, one of the best-preserved cities of Cilicia, the land rises with a slight slope, starting from the port. The walls surround the city in a semicircle. The cemetery, which is outside the walls and constitutes the best-preserved necropolis area in Anatolia, is one of the points of interest.

Around 350 barrel-vaulted, two-storey, one- or two-room tombs, as well as aqueducts and church ruins dating back to the 4th and 1st centuries BC can also be visited. "The mosaics unearthed in the city are exhibited in the...

Nestled along the picturesque Mediterranean coast of southern Turkey lies the captivating Anemurium Archaeological Site. Steeped in history and brimming with ancient wonders, this site offers a mesmerizing journey back in time to the days of the Hellenistic and Roman civilizations.

As you wander through the ruins of Anemurium, prepare to be awestruck by the remnants of its once-thriving cityscape. Marvel at the well-preserved theater, where echoes of ancient performances still seem to resonate through the air. Explore the intricate mosaic floors of luxurious Roman villas, adorned with vibrant colors and intricate patterns that hint at the opulence of bygone eras.

The grandeur of Anemurium extends beyond its architectural splendors. Stroll through the streets lined with ancient columns and imagine the bustling markets and lively gatherings that once animated this vibrant city. Pause at the temples dedicated to gods and goddesses, where prayers were offered and rituals performed in reverence to the divine.

But perhaps the most poignant moments await you in the city's necropolis, where the stories of Anemurium's inhabitants are etched in stone. Wander among the ancient tombs and mausoleums, each bearing witness to the passage of time and the legacy of those who came before us.

Anemurium is not merely a collection of ruins; it is a living testament to the resilience of human civilization and the enduring spirit of exploration and discovery. Whether you're a history enthusiast, an avid traveler, or simply seeking a moment of reflection amidst the whispers of antiquity, a visit to Anemurium promises an unforgettable experience that will leave an indelible mark...

Gitmeden önce bazı fotoğraflarını görmem nedeniyle, beklentilerimi bu kadar düşük tutup da bu kadar çok etkilendiğim antik kent sanırım nadirdir. Öğleden evvel gitmeme rağmen kapıdaki görevlinin çıkış saati hakkında bilgi vermesiyle şaşırdım. Yarım saat, bilemedin bir saatte biter gezmem diye düşündüm. Yanılmışım. Müze Kart geçerli. Park sorunu yok. Araç yolu, kenti kabaca ikiye bölüyor ve neredeyse tüm kenti uzunlamasına geçerek Anamur Burnu yakınına kadar gidiyor. Kentin girişinin sağ yamacında konumlanmış ve büyük ölçüde korunmuş onlarca yapının (ki yaklaşık 350 adetmiş) Kilikya Bölgesi'nin en büyük ve en çeşitli tipte mezarlık içeren nekropolü olduğunu ve Anadolu'daki Roma Dönemi mezarlıkları içinde en iyi korunmuş örneklerden biri olduğunu öğrenmemle ilk şaşkınlığımı yaşadım. Beşik tonozlu (tek odalı, ön odalı ve kompleks yapılı), eksedra/aedicula, kesik koni, baldaken/mausoleum, kubbeli ve kayaya oygu yer altı oda mezar tiplerinin her birini bu antik kentte bir arada görmek mümkün (fotoğraflarda bilgilendirici tabelaya yer verdim). İkinci şaşkınlığımı nekropol alanının bulunduğu yamacın üstünde, manzaranın tadını çıkaran yamaç paraşütçüsünü görmemle yaşadım (dikkatli bakarsanız fotoğraflarda mevcut). Bu alanda ayrıca Nekropol Kilisesi kalıntısı ve su kemerlerinin kalıntısı var. Kentin girişinin solunda kalan alan ise "Aşağı Şehir" olarak adlandırılıyor ve Hazine Kilisesi, Küçük Hamam, Merkez Kilisesi, Merkez Hamamı ve Büyük Hamam bu kısımda. Kutsal Aposteles Kilisesi ve Liman Hamamı da Aşağı Şehir'in denize yakın kısmında bulunuyor. Ayrıca kent kalıntılarının denizin içine doğru devam ettiğini görebiliyorsunuz. Araç yolundan ilerleyip dış surları geçince (iç surlar biraz daha ileride ve Akropol'ü çevreliyor) tiyatro, odeon, bazilika kalıntısı, Halk Hamamı ve Akropol'ü görmek mümkün. Tiyatronun "cavea"sı belli olsa da ne yazık ki oturma yerleri harap durumda. Buna karşın Antik Çağ'da müzik gösterileri için inşa edilen ve Anadolu'daki en sağlam örneklerinden olan Anemurium Odeonu, devam eden restorasyonun da katkısıyla iyi durumda. En üst basamaklarında mükemmel bir deniz ve Anamur manzarası sunan bu yapının restorasyonunda çalışan güzel insanlardan birinin iş yaparken söylediği türkü sayesinde akustiğini de deneyimleme şansı buldum. Bir an yapıldığı döneme gidip o havayı soluduğumu hissettiğimden olsa gerek türkünün bitiminde kendimi alkışlarken buldum. Buradan tekrar teşekkür ederim. Odeondan sonra araç yolunu takip ederseniz akropol surları geliyor. 73 donümlük eğimli bir alana ve 149 metrelik zirveye sahip akropol aynı zamanda Anamur Burnu'nda bulunuyor. Surlarla çevrili bu alanda herhangi bir kazı çalışması gerçekleştirilmemiş olsa da gözle seçilebilen kalıntıların yanı sıra toprak altında da birçok kültürel hazine barındırdığını tahmin etmek güç değil. Burnun, Hatay'ın Yayladağı ilçesinde bulunan noktadan sonra, Türkiye'nin deniz kıyısındaki en güney uçlarından birisi olduğunu hatırlatmakta fayda var. Burada antik kentin sonuna geliniyor. Ama en güzel kısımlarından birisi de burası. Küçük çakıl taşlarının bulunduğu tertemiz bir deniz ve olur da turizm sezonu dışında giderseniz huzurlu bir koy sizi bekliyor. Tarihle iç içe denize girip su altını keşfedebileceğiniz ve günün tüm yorgunluğunu atabileceğiniz çok güzel bir yer. O an aklıma kapıdaki görevlinin çıkış saatini neden hatırlattığı...