dara zindanı
dara zindanı things to do, attractions, restaurants, events info and trip planning
Plan your stay
Posts
başkanlığı döneminde, Nusaybin Belediyesi tarafından, 8-9 Mayıs 2010 tarihlerinde gerçekleştirilen “Mezopotamya Tarihinde Nusaybin” başlıklı sempozyuma gittiğimde gördüm. Dara antik kenti, günümüzdeki ismi ile Dara köyü, Mardin’in 3 kilometre güneydoğusunda ve Nusaybin’in ise batısında yer alıyor. Suriye tarafında sınıra yakın Amuda’nın da 7 kilometre kuzeyindeki Dara, coğrafi olarak Mezopotamya ovasının bitip Tur Abdin Dağlarının başladığı yerde bulunuyor. Beş yıl önceki o ilk gidişimde bugüne kadar, Anadolu’da Ege ve Akdeniz’deki antik kentleri gezmiş olmakla sınırlı bir tarihi ve arkeolojik deneyime sahipken, şimdi önümde sarı ile kızıl arası bir renge çalan başka büyük bir uygarlığın kapısının açıldığını hissetmiştim. SARI VE KIZIL ARASINDAKİ RENK ŞÖLENİ Bu, eski Mardin evlerinden tutun, Mezopotamya’nın başka bir dolu tarihi yapısında görebileceğiniz hakim bir renk-tir. Eski Mardin evlerinin üst kısmından, Suriye’ye doğru baktığınızda önümüzde sapsarı Mardin Ovası görülür. Bu renk, sabahın ilk ışıklarında başka, güneşin dik indiği saatlerde başka, akşam gün batımında da başka bir güzellikte görünür gözünüze. Daha çok kullandığımız dekoratif ev eşyalarında, sonradan verilmiş eskitme görüntüsü olarak rastlanan bu pastel renk Dara kentinde canlı bir gerçeklik olarak önünüzdedir. Kendinizi o sarı ile kızıl arasında, birbirine geçişken harika renk tonlarının arasında bulursunuz. SU SANRIÇLARI VE HARİKA TAŞ YAPILAR Beş yıl önceki gelişimizde kazı çalışmaları sürüyordu. Şu andaki ile kıyasladığınızda daha sınırlı bir alan açığa çıkartılmıştı. Ancak, o gelişimizde de halk arasında zindan denilen ama aslında bir su sarnıcı olarak inşa edilmiş olan ve Bizans mimarisinin tüm özelliklerini taşıyan yerin altındaki o görkemli yapıyı gezmiştik. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz son gidişimizde de gezdiğimiz bu muazzam taş yapı sapa sağlam duruyor ve ziyaretçilerine gerçekten tarihin büyük bir zenginliğine tanıklık etme zevkini yaşatıyor. Onun dışında Dara antik kentinin en özgün yapılarından birisi olan su kanalları, kente damgasını vuran en büyük özelliklerinden biri olan suya dair özgün yapılar olarak varlığını konuyorlar. Zamanın yol açtığı aşınmalar dışında bu yapıların, karakteristik özelliklerini yansıtacak biçimde ayakta olduklarını ifade edebiliriz. ALTI ANTİK KENT ÜSTÜ KÖY Dara’nın birçok önemli yapıları ise şu anda yerin altında bulunuyor ve üzerlerinde köy evleri inşa edilmiş durumda. Bazı antik taşların da köylerdeki evlerin ‘sağlam duvarları’ olarak işlev gördüğünü söylemek mümkün. Bu, Anadolu’nun başka birçok yerinde de rastlayabileceğiniz bir gerçeklik ve orada yaşayan insanlar da sanki o tarihle iç içe geçerek, o uygarlığın günümüzdeki toplumsal parçaları gibi olmuşlar. Dara antik kentinin bu evlerin ve köyün altında kalan kısımlarının zaman içinde açığa çıkarılma çalışmalarının buranın artık birer parçası olan insanları da mağdur etmeyecek bir biçimde olması gerekiyor kuşkusuz. ZİYARET ÜCRETSİZ Dara antik kentinde 1986’da başlayan kazı çalışmaları şu anda devlet bütçe ayırmadığı için belli bir noktada durmuş. Kazılmış olan kısmı da bir açık hava müzesi biçiminde ziyarete açılmış. Ziyaretçilerden hiçbir ücret alınmıyor ve girişteki tabelada, giriş için bir ücret talep edilmesi durumunda belirtilen numaraya şikayette bulunulması isteniyor. DARA, ADINI NEREDEN ALIYOR? Peki Dara antik kenti adını nereden alıyor, nasıl bir tarihi hikayeye sahip? Dara adının kökenine dair en yayın görüş, Pers Kralı Darius III’ten (Krallık dönemi: MÖ 336-330) geldiği yönünde. Issos savaşının (MÖ 333) ardından savaş alanından kaçtığı belirtilen Darius III’e son darbeyi indirmek için harekete geçen Büyük İskender’in (Krallık dönemi: MÖ 336-323) Nusaybin’den geçtiği biliniyor. III. Darius’un askeri üssü olabileceği düşünülen Dara, bazı araştırmacılara göre, aynı zamanda Darius’un öldüğü yer. İmparator Anastasius I’in kentte yaptığı geniş bayındırlık faaliyetleri nedeniyle kentin adı 506 yılında imparatora ithafen ‘Anastasiopolis’ olarak değiştirilmiş.F.polat
Ahmet B.Ahmet B.
00
Öncelikle Mardin'e yolu düşen herkesin gelmesini şiddetle tavsiye ederim. Burası aslında su sarnıcı olarak inşa edilmiş fakat zaman içinde zindan olarak da kullanılmış. Üzerinde basbayağı ev var günümüzde. Dışarıdan bakınca normal bir ev ama altında böyle harika bir yapıt var, insanın garibine gitmiyor değil. Pazartesileri kapalı yazıyor fakat biz Pazartesi gittik ve açıktı. Dara Antik Kenti ile ilgili de kısa bir bilgi; Antik ve Orta Çağ tarihçilerinin aktarımlarına göre; Pers Kralı III. Darius’un (MÖ 336-330) Büyük İskender’e (MÖ 336-323) karşı yaptığı savaşta öldüğü yerin, sonrasında Dara olarak adlandırıldığı ve Dara isminin kökeninin buraya dayandığı varsayılmaktadır. Roma’nın önemli sınır kentlerinden Nisibis’in (Nusaybin) M.S. 363 yılında Sasanilerin eline geçmesi ve daha sonra diğer önemli kentlerden Amida’nın (Diyarbakır) 502 yılında Sasaniler tarafından kuşatılması nedeni ile sınır güvenliğini arttırmak isteyen Doğu Roma İmparatorluğu, topraklarını korumak için Mezopotamya sınırlarında yeni garnizon kentler oluşturulmasına karar vermiştir. Dara, Doğu Roma İmparatoru Anastasius tarafından Garnizon kent olarak seçilmiş, M.S. 503-507 yılları arasında burada inşa faaliyetlerine başlanmıştır. Anastasius, kurduğu bu şehre kendi ismini (Anastasiopolis) vermiş, Mezopotamya bölgesinin yönetim ve idare merkezi yapmıştır. Fakat o günden bugüne halk Dara ismini benimsemiş ve hale Dara adıyla biliniyor. Zaman içinde Arapların ve son olarak Türklerin kontrolüne geçmiş şehir.
Ahmet GülşenAhmet Gülşen
00
Dungeon reminiscent of the moria mines in lord of the rings. It is among the places you should definitely see when you go there. but watch out for the kids. They may ask you for money by saying that they will take a photo. It is one of the most important settlements of Mesopotamia and was built in 505. They respectively controlled the Eastern Roman Empire, Persians, Umayyads, Abbasids and Ottomans. It contains a church, bazaar, dungeon, armory, cellar and water dam. The area in the present cave was used as a period.
BartelloBartello
00
This amazing historical place used to be cistern and after that a jail, but nowdays it is a fantastic place for people to visit. It's about 40 minutes driving from Mardin so don't miss it. When you stay at the bottom of the jail you will realize how deep it is!! Worth to visit.
Hosna SakhtiHosna Sakhti
60
Bu eski sarnıç ve zindan bir köy evinin altında. Hiç beklemediğiniz bambaşka bir dünya sizi bekliyor. Türkiye'de görülmesi gereken bir yer. Buradaki konum yakınına gelirseniz görürsünüz girişi. Kesinlikle uğrayın. Antik kente geldiyseniz burayı görmeden dönmeyin. Darayı gezmiş olmazsınız. Giriş daracık. Merdivenler kayıyor tehlikeli. Dikkatli tutunarak inin. Maalesef bakımsız tüm Dara Antik kentinde olduğu gibi. Eylül 2023'te bile aşırı sıcak vardı şapka vs. kafi değil. Bunaldık. Her yer çöl gibi gölge bir yer hiç yok. Yaşlı ve çocuk getirecekler dikkat etmeli. Mardin'in kuru havasını ve kışının sert geçtiğini düşünürsek kışın da kötü olur. Sanırım Ekim sonu gezmek için daha iyi bir zaman. NOT: Burdan başka sarnıçlar da var. Sora sora bulduk ama hiçbiri burası gibi etkileyici değil.
Gökçe NuhoğluGökçe Nuhoğlu
00
Burayı çok fazla karıştıran var. Sadece Sarnıç olan bir yer ile karıştırılıyor sürekli. Burasını ön en ayırt edici özelliği Zindan ve Sarnıç olması ve diğerine göre oldukça büyük bir hacme sahip. Taban kısma inildiğinde en sağ köşe kısımda çok görünmeyen bir odacık var. Benzeri olmasa da sol kısımda bu odacık yerine sütunun arkasında direkt fark edilmeyen bir boşluk bulunuyor. Cephe sütunları oldukça simetrik; ortada ise dört sütun ile yapı desteklenmiş. Yeraltı konusunda profesyonel eğitim almış ve bir süre çalışmış biri olarak bu tür yapıları çok seviyorum. Zamanın ötesindelikleri ile sarnıçlar kesinlikle çok büyüleyici, keyifli ve merak uyandıran yapılar. Böyle bir ilginiz varsa Dara’da iki büyük sarnıç 200 metre arayla sizi ziyarete çağırıyor. Bekletmeyin…
Çağdaş CoşkunÇağdaş Coşkun
20
- Unable to get your location