Buraya ben rehber eşliğinde bir sera gezeceğim veya, müşteriyim ben ilgilenin benimle moduyla giderseniz hüsrana uğrarsın. Böyle bir amaçla gidiyorsanız, buraya değil de bayındırda bulunan bir çok satış amaçlı seraya gitmenizi tavsiye ederim.
Bu botanik bahçeye gidebilmek için öncelikle Bornova metrodan bir sonraki üniversite durağında inmeniz gerekmekte. Metrodan çıktığınızda fakulte girişinden girmeniz yorucu olur, güvenlikte zaten botanik bahcesi tarifi yapamıyor. Siz metrodan inince Manisa yol kavşağı yönündeki kapıdan cikin, ana yola gitmeyin, sırtınızı metroya verince sağdan yaklaşık 300-400 metre ilerde küçük bir demir kapı var. Hah iste orası giriş. Ordan ya açıktır kapi, ya da seslenmeniz gerek açsınlar diye. Bu bahçe daha çok araştırma, yeni türler üretme ve eğitim amaçlı. Burayi gezerken belki fakülteden bir hocanın öğrencilerine ağaçlar veya bitkiler hakkında bilgi paylaşımı yaparken ki anlarına denk gelebilirsiniz. Ortam, ambians ayni tropikal iklimde vahşi bir orman gibi. Belki de bir çok satış serasında denk gelemeyeceginiz özel türler göreceksiniz. Satışta mi hayır, çoğu özel tur satista değil. Zaten satış ağırlıklı bir sera değil ki! Musa abi var orda, musaitse o seve seve eşlik edip türler hakkında bilgi veriyor. Satış için ayrılmış küçük bir bölüm var ve satistan gelen gelir de yine bahçeyi daha da zenginleştirmek üzere harcanıyor. Kar amacı güden bir sera da değil. Fiyatları satış yapan. İr botanik bahçesine kıyasla çok çok çok ucuz. Boş bilgiyle ben gittim beğenmedim derseniz sizi anlarım ama biraz bitkiler ile ilgilenen biri bu botanik bahçede ne ender ve güzel türler olduğunu anlayacaktır. Musa abinin yanında bahçe ile ilgilenen pek fazla çalışan yok. Ne zaman gitsem harıl harıl çalışıyor. Evimde binin üzerinde bitkisi olan biri olarak, bitki bakımının ne kadar meşakkatli sanir ve sevgi istediğini çok iyi biliyorum. O nedenle gezerken gözünüze çarpan, kırık dal, kurumuş bitki, dağılmış bisey bisey görürseniz emin olun o da bunun farkinda ama yetişemiyor. Belki onunla birlikte çalışmak üzere üniversite daha çok çalışan görevlendirmeli ancak o zaman insanların gözüne batan pek çok da olmayan yıpranmış bitkilerin takibi daha hızlandırılır. Bu haliyle de inanılmaz huzur dolu ve büyüleyici bir sera. Ben çok seviyor ve Musa abiyi takdir ediyorum. Burdan bitki topragi da satin alabiliyorsunuz aklınızda bulunsun😘. Son bir bilgi, akşam üstü 4 gibi gitmeyin. Genelde kapatmaya yakin oluyor. En sağlıklı saatler sabah 10 öğlen 3 arasi....
Read more29.04.2025 İlk girdiğimizde çok hoş değildi biraz bakımsız olduğunu düşündük. Bazı ağaçların üzerinde bilgilendirme notları vardı ama çoğunda yoktu. Oysa ki buraya bitkiler hakkında bir şeyler öğrenmek için gelmiştik. İlerledikçe çok sakin ve huzur veren bir ortam olduğunu fark ettik. Keşke içinde bir tesis olsa da 15 gün buraya yatırılsak diye düşündük! Gürültüden uzak, yeşilin içinde çok tatlı bir yer. Düşünmek için bol bol alan var.
Düşüneceğiniz konuları biriktirip haftalık olarak gelip burada düşünebilirsiniz.
Buradaki banklarda oturup kahve içtik ve yanımızda getirdiğimiz lezzetli atıştırmalıklardan yedik. Kız arkadaşımla günlük tartışmamızı da burada yaptık. Yeterince tartıştıktan sonra tartışacak başka bir şey bulamadığımızda gezimize devam ettik.
Daha da ilerledikçe terk edilmişlik hissi geçmese de heyecanlı aktiviteler ortaya çıkmaya başladı. Örneğin havuz var, havuzun içinde kaplumbağalar ve balıklar var. Faha sonra bitki çeşitliliği artmaya başladı. Kızıl renkli ağaç ile fotoğraf çekildik. Biraz daha ilerlediğimizde tekrar bir havuz ve arkasında kocaman bir sera gördük. Havuzda nilüfer çiçekleri açmıştı. Ve çevresinde farklı farklı çiçekler ekiliydi. Burası rengarenk bir ortam, Manolya ağacı vardı. Çok güzel bir görüntü. Burada vakit geçirdikten sonra büyük seraya girdik ve beklentilerimizi gerçekten tam anlamıyla karşıladığını söyleyebilirim. Seranın içinde sıcak ve nemli bir ortam yaratılmış, sanırım genellikle tropikal bölgelerde yetişen bitkiler burada yetiştiriliyor, adeta Bali'deydik. Böylelikle hiç gidemeyeceğimiz bir tatili de aradan çıkarmış olduk. Dev yapraklı orman bitkileri vardı. Çiçek de satılıyormuş. Çalışanlar çok nazik ve ilgililerdi. Talep etmemiş olmamıza rağmen bize...
Read moreasıl ve tam adı "ege üniversitesi botanik bahçesi ve herbaryum uygulama ve araştırma merkezi"dir. ancak bu kallavi isme aldanmayalım sevgili potansiyel ziyaretçi. istanbul dışında tek olan bu botanik parkımız aynı zamanda üniversiteye bağlı bir araşırma merkeziymiş.
öncesinde bir söyleşi ve bir tanıtım yazısı okudum. söyleşide merkezin yöneticisi prof, buranın izmir'de mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu söylüyordu. lakin bırakın, turisti veya izmirliyi, kampüste sora sora ilerlerken bir kimse botaniğin nerede olduğunu bilmiyordu. kaldı ki, ziyaret saatlerini ve 19 mayıs günü açık saatlerini öğrenmek için aradığımızda buranın sadece ve sadece mesai saatlerinde açık olduğunu öğrendik. yani, sayın prof. burayı herkes görmeli diyor ama haftasonları ve milli/dini bayramlarda tek, çift veya ailecek gelip gezemiyorsunuz.
tanıtımda cennet bahçesinden bahsediliyor: seralar, açık alanlar, havuzlar, mikroiklimsel alanlar, iki katlı bir koleksiyon merkezi olan herbaryum binası, vs. gidince gördük ki yabani otlarını bile yolmadıkları bakımsız bir bahçe burası. Ama genede muhteşem bir yer. Bitki çeşitliliği açısından yegane. Ancak tesisin bakım onarıma ve kadroya çok...
Read more