AKVARYUM KOYU — Attraction in Bozcaada

Think this was my favorite beach on the island , despite the crowds. We set ourselves up on the cliffs between both waters but we realised as we were Leaving that while the beach to the left was packed with people, to the right it was practically empty with only one couple sitting there.

Almost no amenities at the beach so bring your own everything. The water is crystal clear and there was so much marine life in the rocks along the water.

Highly recommend beach shoes and beware of the drive down as. You do risk scraping your car (we rented an SUV from town and so glad we did but if we didn’t I’d park closest to the road and walk the 15 minutes down rather than...

Kale önünden minibüsler ile gayet rahat araca gerek yok, kaldı ki aracı olanlar bayram bittiği halde uzun dönüş kuyrukları oluşturmuştu halleri içler acısıydı. 200-300 mt yukarda toprak yol girişinde inip bakir iki koya varıyorsunuz. Biri kumluk, berrak, turkuaz, çook çekici. Diğeri vahşi, taşlık, ince yosunlu vs.. ve vahşi olana kimse gelmiyor :) biz 11 gibi galiba ordaydık, sadece iki kişi vardı. Minibüs sürücüsünün anlatımı beni cezbettiği için taşlık ve az insan olan kısma geçtik, ne bakkal, ne kabin ne tuvalet.. hiç bişey yok. Deniz içinde satış yapan bir bot bakkal var ve denize girip alışveriş yapılıyor. Sadece soğuk içecek ve ıvır zıvır var, su 2.5 tl idi. Vahşi kısıma gittğimde kimse de olmayınca ürktüm, dakikalarca düşündüm giremedim, karanlık bulanık bir görüntü, kimse yok.. neyse epey zaman sonra cesaret edip girdiğimde, kısa dip yosunları, balık yumurta keseleri, çeşit çeşit balıklar, deniz kestaneleri ve 2 mt yi geçmeyen suyu ile o muhteşem yarı vahşi deniz beni aşık etti 😍😍 her girdiğimde en az yarım saat gözlükle seyrederek, balıklarla aynı dünyaya ait olduğumu hissettim. İnsan yok, patırtı yok, bulanıklık da haliyle.. çakıl taş yosun bunlara aldırmayın orda bu deneyimi mutlaka yaşayın. Tek dikkat edilmesi gereken basmadan yüzün, kestaneler ve taşlar ayağınıza değmesin, suda bulanmasın hem, berrak daha keyifli. Diğer kısma gelince, sedir adası gibi muhteşem bir berraklık ve turkuaz suçsu iyüzmek çok keyifli tabi ki, orada da epey balık gördüm, kalabalıktan uzak yüzünde bulanıklık olmuyor pek.. orda da mutlaka yüzülmeli. Koylar yapı olarak çok küçük dar ve kumluk alanı çok az. Yatıp güneşlenmeye uygun değil. Rüzgarı ise adam yer cinsten, ama gülü seven dikeni de sever 🌹 NOT: çöp pislik alkol şişeleri canımı yakacak kadar çok pislik gördüm, yapmayın, bu kadar büyük güzelliklere o kadar büyük kötülük çok...

Akvaryum koyunda sağlı sollu iki adet girinti mevcut. Soldaki kısım cumartesi sabahından akşamına kadar çok doluydu. Neredeyse adim atılacak yer yoktu. Denizi çok temiz ve berrak ancak soğuktu. Çadır sayısı çok fazlaydı. Burada yer bulamayıp sağdaki girintiye çadır kurduk ve daha sakın olduğu için güzel zaman geçirebildik. Sağ tarafta da deniz çok yosunlu ve deniz kestanesi çok fazla. Küçük bir ahtapot bile kıyıya kadar geldi. Buradan denize girenler de rahatsız olup hemen cıktı. Ancak daha sakın olması nedeniyle rahat ve sessiz bir gün geçirebilirsiniz. Zaten iki taraf arası yürüyerek 20 saniye. Sol taraftaki kısım akşam 7 gibi neredeyse tamamen boşaldı ve yalnızca iki çadır kaldı. O vakitten sonra o tarafta da çadır kurulabilir. Çadır kurma konusunda kimse problem yaratmadı, kolluk kuvvetleri teftişe gelmedi. Koy genelinde çok kuvvetli rüzgar mevcut. Bu nedenle olabildiğince küçük ve yere saglamlayabileceginiz çadır tercih edin. Koya ulaşmak için geçilen küçük toprak yolda altı alçak araçların tamamının altı yere değdi. O yolu defalarca geçmek, yüksek bir aracınız yoksa akıl karı degil. Mümkün oldugu kadar malzemenizi alıp gidin. O yolda da yayalar araçtan inerse daha rahat geçersiniz. Güneş ufuktan değil tepelerin ardından batıyor. Çok iyi bir günbatımı beklemeyin. Ancak gece ay ve yıldızlar çok net görünüyor. Dalga sesiyle izlemek çok keyifli. Aydınlatma yok ancak ihtiyaç da duymuyorsunuz. Küçük bir LAMBA zor durumlar için yeterli. Telefon ışığı...