lisinia da ilk gün ilk akla gelen etrafı gezip keyifle resim çektirmek ve anı ölümsüzleştirmek.İçine girmeyince nereden bilir ki insan, doğa projesi adı altında ticaretini yürüten bu zihniyetin ziyaret eden insanları etkilemek ve inandırıcı görünmek için doğadan topladığı yaban hayvanları( nasıl topladığı ayrıca tartışılır) mutfak çöpleri ile beslendiğini yemek artıkları demiyorum üstüne basa basa söylüyorum mutfak çöpleri içeriğinde yumurta kabukları ,zaman aşımından ve insana layık görülmediğinden dolayı buzdolabında donmuş sebzeler itinayla poşete doldurup konteynıra attığımız çöpler burada yaban domuzuna veriliyor. Burada hasta yada sakat olduğu için tutulmuyor çöp tenekesi olarak kullanılıyor bu hayvan. burada hiç birinin insan yardımından faydalandığını sanmıyorum diğer yaban ve evcil hayvanların( kedi köpek gibi) daha şanslı olup olmadığı konusunda bir türlü karar veremiyorum çünkü onlara da çiğ tavuk parçaları veriyorlarmış . kediler oraya buraya kusuyorlar, nasıl bir tavuksa verdikleri. zaten kediler o kadar zayıflar ki kuru ekmek yemeği yeğliyorlar ama veren yok. burası anlatılmaz yaşanır denir ya aynen öyle . buradaki arkadaşlar demek istemediğim hasta ruhlu insanlar dünyaya hayvan olarak gelmedikleri için şanslılar. burada hayvanlar sağlıksız yaşam koşullarından dolayı olduklarından daha yaşlı duruyorlar. 11 yaşında olduğunu söyledikleri köpek koah olmuş gibi nefes alıyor, görüntüsü ise daha yaşlıymış gibi .hepsinin gözleri akıyor, doyacak kadar değil ölmeyecek kadar yiyorlar ve kurtulma şansları yok.kaldıkları yer merkezden çok uzak. gelelim gönüllülere belli yaşa gelmiş belli düzene alışmış algılama gücü bir tık gelişmiş toy düşünceden arınmış insanlar geldikleri gibi gidiyor öğlen gelip akşam tüyenler var.galiba kutsal amaçlar hikayesiyle gençleri ,hatta şahit oldum bizzat çocukları , daha kolay ikna ediyorlar .gerçi onun etkisi de acıkmaya başlayana kadar sürmüştür eminim çünkü onlara da doğru düzgün yemek yok. bizim oraya gittimizin ilk günü tüp yoktu çocuklar ordaki gözlemeciden indirimli fiyatla gözleme yediler sanırım akşam tüp gelince onlara makarna yaptım ömrümde ne ben bunun için bu kadar övüldüm ne de bu çocuklar bir makarnaya bu denli minnet etmişlerdir şimdi duyar gibiyim senin orda ne işin vardı dediğinizi şimdi kızımı oraya tek başına göndermediğim için memnunum size de tavsiyem çocuklarınızı ya okulun organisazyonuyla yada bizzat kendiniz eşlik ederek gidin. Burası doğayı değil korumak canlılarda dahil her şeyin doğasını bozmak için var SİTELERİNE girdiğiniz zaman her şey mükemmelmiş gibi görünüyor yorum yapanlarda yere göğe sığdıramıyor medyadan ve sitesinden yaptığı sözüm ona kusursuz tanıtımıyla etkiliye bilir bizde etkilendik zaten ama biz anlatılanların zerresine tanık olamadık. O kısacık zamanda sadece gülerek gelen yüzlerin bir zaman sonra şaşkına nasıl dönüştüklerine ve tabiri caizse kaçarak gittiklerine şahit olduk. bizim yaptığımızda oydu zaten böyle projeleri sahiplenmek zor değil hemde yaşadığınız yerde sokaklarınızı temiz tutabilirsiniz çöp atanları uyarabilirsiniz binanızın bahçesi varsa ağaçlandıra bilirsiniz sokak hayvanları için dışarıya bir kap su koyabilirsiniz eğer bütçenizi zorlamıyacaksa bir kap yiyecek de koyabilirsiniz bunları yapıyorsan zaten kusursuz bir projenin sahibisin demektir. Çalışmadan başkalarının iyi niyetini kulanan asalaklara da meydan vermemiş olursunuz YADA BU YAZDIKLARIMI HİÇ DİKKATE ALMAYABİLİRSİNİZ. Burası LİSİNİA hayvanların doğanın ve gönüllülerin süistimal edildiği yer................. #lisinia #lisiniadahayvanlar #doğayıkoru...
Read moreÖncelikle bu yorum, proje içindeki gönüllülere danışmadan doğrudan önyargılı bir şekilde yorum yazan insanlara, cevap niteliğinde olan bir açıklamadır. Ben şahsen alandaki her işle ilgilenen bir gönüllüyüm.
• İlk olarak şunu belirtmeliyim. Alandaki Etobur olan tüm hayvanlar, kemikli tavuk etiyle besleniyor. (Domuz dahi, günde ort. 20 parça et yiyor)
• Hayvanların su kapları pis ise (metal kap kullanıldığından erkenden yosunlanır.) Veya kabın içindeki su bittiyse lütfen satış yerindeki gönüllüyle durumu bildirin. Sabah hayvanlar beslenirken suları da yenilenir, dolayısıyla besleyen kişi suların yenilenmesini unutmuş olabilir.
• Arkadaşlar kafeslerin üst kısımları kapalıdır. Dolayısıyla güneşi dikkate alacağımız herhangi bir faktör söz konusu degil.
• Ve en önemlisi kafeslerde ki bütün hayvanlar, veteriner tarafından ufak bir müdahale edildikten sonra oradaki kafeslerde dinlenerek, kendi kendine iyileşirler. Birçoğu yabani hayvan olduğundan dolayı o ortamda herhangi bir şekilde tedavi edilmezler. Çeşitli enfeksiyon ve hastalıklar barındırırlar. Bu hastalıkların tamamına, insanların bağışıklık sistemleri dirençlidir; fakat orada doğum yapmış olan çoğu kedinin yavruları gözlerinde veya vücutlarında çeşitli hastalıklarla doğuyor. Biz gönüllüler ve Öztürk bey ise o kedilerin hastalıklarını kendi kendinlerine yenmelerini istiyoruz çünkü yavruyken böyle bir hastalığı atlatırlarsa ilerleyen zamanlarda oradaki doğal ortama ayak uydurabilirler. Aksi takdirde biz onları çeşitli ilaçlarla tedavi edersek, birkaç ay sonra en basit bir hastalıkta ölürler.
• Kurtlar gün aşırı yaklaşık 40-50 parça et yerken Kartallar, Şahinler vb. saldırgan kuşlar, her bir kuş için en az 2 parça etle gün aşırı yani 2 günde bir besleniyorlar. Yaban domuzu 20 parça et ve gönüllülerin doğal atıkları ile besleniyor. ( zeytin çekirdeği, yumurta kabukları, elma kabuğu vs.) Kediler ve köpekleri ise her gün et ile besleniyor bu da hemen hemen 40 parca et'e denktir.
• Tekrar tekrar söylüyorum. Bir yeri gezdikten sonra önyargılarınızla saçma bir yorum yapmaktansa, (orada çalışan her gönüllü ile değil) tecrübeli gönüllülerden yada Bizzat Öztürk Sarıca'dan bilgi alıp yorum yapın. Kendisi de zaten haftanın 3-4 günü garanti...
Read moreHayvansever üç kişi olarak buraya büyük beklentilerle gitmiştik ancak hayvanların çok kötü koşullarda kaldığını gördük. Rehabilitasyon merkezinden çok hayvanat bahçesi gibi bir dizaynı var. Hatta hayvanat bahçelerinde bile hayvanlara daha iyi olanaklar sunuluyor. Rehabilitasyon gören hayvanlar burada geçici süre kaldıkları için (öyle umuyorum) kafeslerin küçük olmasını bile anlayabilirim ama sırf ziyaretçiler hayvanları daha iyi görecek diye hayvanların açık tel kafeslerde tutulması, Temmuz sıcağında sığınacak gölge bulamaması anlaşılır bir durum değil. Kafesler küçük olduğu için ve ziyaretçiler kafeslere yaklaşabildiği için çocuklar bağıra bağıra hayvanların üzerine gidiyor ve hayvanları korkutuyor. Bunun dışında -biz gittiğimizde- rehabilitasyon bölgesinde girişe yakın olan yerdeki yırtıcı kuş minicik bir kafeste kalıyordu ve güneş ışıklarından kaçmak için kafesin köşesindeki küçücük gölgeye sinmiş, sürekli bağırıyordu. Gölge o kadar küçüktü ki kuşun yarısı güneşte kalıyordu. Diğer bir kafeste su tası devrilmiş, hayvanlar susuzdu ve genel olarak bütün kafesler bakımsız ve pisti. Amaç hayvanların rehabilite olması ise ziyaretçiler değil, hayvanlar göz önünde bulundurulmalı ve hayvanlar en azından çocukların ilgisinden ve gürültüsünden uzakta, su ve gölge gibi temel ihtiyaçları karşılanacak bir tesiste bakılmalı. Ayrıca köyde gezen üç zayıf kedi de dikkatimizi çekti. Bunlardan biri sakat yetişkin bir kedi, ikisi de gözlerinde akıntı olan yavru kedilerdi. Günde sadece bir kez damla uygulayıp pamukla gözleri silinerek bu hayvanların kör kalması engellenebilir ama o bile yapılmamış, küçücük kediler ihmal edilmiş. Biz buraya bir anlam veremedik ve internette okuduğumuz o kadar şeyden sonra büyük hayal kırıklığına uğradık. Ahşap heykellerle Instagramlık fotoğraf çekilip doğal sabun filan almaya...
Read more