This is a wonderful historic place with jaw dropping views to Antakya and Samandag along the sea. The ruins were left alone for centuries and vegetation has grown in the ancient pilgrimage place giving it a more mysterious aura. They have recently started cleaning the wonderful stone carvings and numbering them. I hope it doesn’t destroy the authenticity of this beautiful old place which is already affected by erection of numerous wind turbines all around the historic hill of wonders where Saint Simon brought his miracles, even on the very site of the...
Read moreTerk-i dünya tarikatının merkezidir. Burada kilise, vaftizhane, sarnıç ve diğer mimari kalıntılar görülebilir. Stilitler tarikatının kurucusu Saint Simon Stilit (İ.S. 389-459) olarak kabul edilmektedir. Kilikya ile Suriye'nin birleştiği sınır bölgede doğduğu ve genç yaşta Antakya'da yaşamaya başladığı görülmektedir. Simon bir manastırda aldığı temel din eğitiminden sonra kendini kentin dışında bir hücreye kapattı. Burada 3 yıl yaşadıktan Sonya kentinin yakınında bir dağa çıkarak, burada kendini bir kayaya zincirlemiş ve çevresine çizdiği bir çemberin dışına çıkmadan yaşamaya başlamıştır. Sabrı, dayanıklılığı ve inancı kısa zamanda duyulmuş ve Hristiyanlık dünyasının her yanından hastalar, dertliler, çaresizler vb. Simon'a gelmeye başlamışlardır. Son sütun 13 metre olup en tepesinde 2 metre genişliğinde bir bölüm vardır. İnsanlardan yatay olarak kaçma umudunu yitiren Simon’un dikey olarak kaçmaktan başka çaresi kalmadığını söyleyenler de çıkmıştır. Terk-i dünya tarikatının merkezi olarak bilinen St. Simon Manastırı, Samandağ-Antakya arasında Antakya'ya 18 km. uzaklıktadır. St. Simon Tepesi denilen ve denizden yüksekliği 479 metre olan bir tepe üzerinde bulunan manastır kalıntıları, 100x150 metrekare’lik bir alan üzerindedir. M.S. VI. yüzyılda St. Simon adına buraya bir manastır yapılmıştır. Burada inzivaya çekilen St. Simon'un, 20 metre yüksekliğindeki taş sütun üzerinde 45 gün yaşamış olması, Guinnes Rekorlar kitabına bir rekor olarak...
Read moreMut'daki Alarahan manastırından sonra beni en çok etkileyen manastır kalıntısı. Antakya-Samandağ yolu ile Asi Irmağı arasında bir dağ üzerinde yer alan St. Simon Manastırı’na biz Musa dağından hareketle Değirmenbaşı Beldesi üzerinden ulaştık. Manastır Aknehir Beldesi sınırları içinde 479 metre yüksekliğinde bir tepeye kurulmuştur. St. Simone Stilist Manastırı ve eklentileri kısmen kayalar üzerine oyulmuş ve kesme taşlardan yapılmış bir yapı olup 132 x 160 metre ebatlarında dikdörtgen biçiminde bir alan üzerine yerleşmiştir. Yapı yıkılmış olmasına rağmen kalıntılar bile o kadar etkileyici ki hayran olmamak mümkün değil. Yolu çok güzel. Bu güne kadar gittiğim bu tür tarihi yerler içinde yolu tamamen parke taşlardan yapılmış ve bu taşların tamamen sağlam olduğu nadir yerlerden birisi. Fakat can sıkıcı bir durum var ki resimlerde de görüleceği üzere etrafta bulunan rüzgar santralları doğal ve tarihi yapıyı tahrip etmiş vaziyette. Zaten yolun düzgün olmasının sebebi de daha sonradan anladığımız bu rüzgar santrallarına ulaşım için yapılmış olması. Manastırı gezerken sanki kafanıza çarpacak hissi veren bu santrallara hangi kafa ile izin verilmiş...
Read more