☰

DERİNKUYU’NUN TARİHİ ZİLE(ÖZLÜCE ) KÖYÜ
25.05.2020 - 09:2825.05.2020 - 09:28
DERİNKUYU’NUN TARİHİ ZİLE(ÖZLÜCE ) KÖYÜ
Tipik bir eski Rum köyü olan Zile, hem de şirin bir köydür. Daha sonra köyün adı değiştirilerek Özlüce yapılmıştır. Özlüce Köyünü tarihi açıdan önemli kılan tarihi yapılardan birisi yeraltı şehri, birisi de Rumlar tarafından yapılan Kutsal Havariler Kilisesi’dir. 1924 mübadelesi öncesinde bu bölgede yaşayan Rum nüfus, Türk nüfusun burada barınasına önceleri izin vermemiştir. Bölge de Rum nüfus yoğun olarak hem Suvermez köyünde hem de Özlüce köyünde barınıyordu Özlüce Köyü eskiden Perslerin hâkimiyeti altındayken bölgedeki kutsal yerlerden biriydi. Hatta Strabon Coğrafya isimli yapıtında Zela’nın Anaitis, Omanos ve de Anadates olan üç tanrıya ait olduğunu belirtmiştir.

Nevşehir’e bağlı Özlüce’nin Ortaçağ’daki ismi Zeila (Zhila, Zhla)’dır, daha sonraları ise Zile, Sile veya Djuvarzile’dir. Yerleşimin kuruluşu İÖ 1. yüzyıla kadar inmekte, Erken Bizans döneminde şehirde iskan olduğu bilinmektedir (Hild ve Restle, 1981, 307).
Özlüce Köyü’nde 1902 lü yılların başında yani mübadeleden önce yaklaşık 350 Rum evine 20 Türk evi karşılık düşüyordu. Hatta Türk aileler geçimlerini de Rumların bağlarında çalışarak sağladıkları da bilinenler arasında. Özlüce Köyü’ne yaklaşık 3 km uzaklıkta bulunan Avşören’den Türkler göç etmeye başlamışlardı ve bu nedenle de köyde azınlık durumunda idiler.
Anadolu’da Zile adıyla dört yerleşim yeri vardır.
Tokat iline bağlı Zile ilçesi,
Develi İlçesine bağlı Zile köyü,
Ordu ili Mesudiye ilçesi Beyağaç köyünün eski adı,
Nevşehir ili Derinkuyu ilçesi Özlüce köyünün eski adı.
Özlüce Köyü merkezinde bulunan Özlüce yeraltı şehri, Nevşehir-Derinkuyu karayolunun üzerinde bulunan Kaymaklı Kasabası’nın 6 km batısında bulunuyor.

Özlüce yeraltı şehri diğer yeraltı şehirlerinden çok daha farklı. Hem jeolojik olarak hem de mimarisi bakımından farklılıklar gösteren bu yeraltı şehri değişik renklerden tüfler ile oluşmuş. İçi tam olarak temizlenmemiş olmakla birlikte kat sisteminin olmaması da mimari açıdan farklılıklar yaratmasına neden oluyor. Kat sisteminin yerine daha geniş bir alana yayılmış şekilde bulunan yeraltı şehrinin girişi bazalttan oluşan ve birbirine geçmeli olan iki kemerli mekândan oluşuyor. Sonrasında ise 15 metre uzunluğunda moloz taşlardan örülmüş bir geçit aracılığıyla ana tüf kayaya ulaşabilirsiniz.

Özlüce yeraltı şehrinin girişindeki taşlar ana tüf kayaya oranla daha yenidir. Ana tüf kayanın bitiminde ise yaklaşık olarak 1.75 metre çapında sert granit taştan meydana gelen sürgü taşı karşınıza çıkıyor.
Şehre girdiğinizde karşınıza çıkan ana mekân yeraltı şehrinin en geniş alanı ve iki bölümden oluşuyor. Mekânın sağ tarafında erzak depoları varken, sol kısmında ise oturma odaları bulunuyor. Yan taraflarda ise hücre tipinde olan odalar ve alt kısımlarında ise tuzaklar bulunuyor.

Ancak göçük tehlikesinin bulunması nedeniyle ve tam olarak da temizlenmemiş olmasından dolayı Özlüce yeraltı şehri kısmen ziyarete açılmıştır.
Zile; yeni adıyla Özlüce Köyü, Derinkuyu sınırları içerisinde bir dağın eteğinde kurulmuş şirin bir antik köydür. Özlüce, bugün turizme açık, muazzam bir yer altı şehri, eski camii, beyaz kemerli ve nakışlı taş evleri ile canlı ve etkileyici bir köydür. Kiliseden Camiye çevrildiği için köylünün “Kilise -Camii” dediği ibadethane; mimari yapısı, yapı ve pencere demirlerinin üzerlerindeki haçlarla, girişteki duvar üzerinde bulunan aziz ve Hz. İsa’nın doğumunu tasvir eden resimlerle ve minaresiyle adeta bir kilise Camii’dir ve belki bir eşi de yoktur. 1930 yılında köye göçmen gelen Rıfat Bey tarafından 500 TL.sına hazineden alınıp Camii olarak kullanılmaya başlanan kilise ilk olarak 16 Mart 1849 yılında ibadete açılmıştır. Giriş kapısının üzerindeki Rumca kitabede:
“Bu çok mukaddes ve pek güzel kilise, 12 Havariler kilisesidir. Hıristiyanlığa bağlı Ortodoks Hristiyanlan arkasına alan Konya ve yöresi despotu Neofıtos’un ve halkın büyük bağış ve gayretleri ile Sultan Mecid’in saltanatı devrinde inşa edildi....
Read moreAn amazing attraction which is owned and ran by an elderly local lady. You can spend hours at this place as there is plenty to see and explore. Cool inside temperature wise, and dusty so dont wear sandals or flipflops nor heels either! Alot of history to leaen from the locals which we spent a while chatting and discussing alot about the underground city. There is electric lighting in areas but would advise for exploring to take a pocket torch. Up the road there is a religious building was a church now a practising mosque but is locked so you can not jusy enter at free will, but can be unlocked and welcomed in if the Imman is about. Another amazing...
Read moreBurası diğer yeraltı şehirlerine göre daha ücra bir yerde bulunuyor. Bilet alınan bi girişi yada bi personeli yok. Kapıda bi numara yazıyor, o numarayı ararsanız birisi gelip kapıyı , ışıkları açıyor. Eşimle birlikte gittik adamın birisi kapıyı açtı , girdik içeri. İç yapısı diğer yeraltı şehirlerine göre daha değişik geldi bana. Işıklandırma veya yönlendirme zayıf, tamamen kendinizin keşfetmesi lazım. Biz kafa lambasıyla girdik iyiki öyle yapmışız çünkü bazı yerler zifiri karanlık. 2-3 tane kış uykusuna yatmış yarasa gördük o çok etkileyiciydi. Sonra çıktık neyse kapıyı açan adam bizden para istedi. Ne kadar dedim , 150-200 versen yeter dedi. Biz şok olduk, 20-30 veririz diye düşünürken ( normalde para vermeye bile gerek yok çünkü gişe yok) 150-200 duyunca afalladık. Verirsin veremezsin derken 50 lira çıkardım cüzdandan. Adam cüzdandaki diğer paralara göz koydu, 20 lirayıda ver dedi. Vermedim tabi. Sonra ayrılırken Adana Hatay taraflarından gelenler hep böyle yapıyor çok az para veriyorlar, biraz cimriler falan dedi sırıtarak.(öncesinde nereli olduğumuzu söylemiştik) sabır çeke çeke arabaya binip döndük.Neyse demem o ki böyle pişkin bi adamla karşılaşacaksınız dikkatli olun ama gene de gitmenizi tavsiye ederim yeraltı şehrinin bakirliği...
Read more