Merhaba önemli olarak gitmek için çok kararsız kaldım ama iyiki gitmişim diyorum muhteşem bir doğa billur gibi temiz sular mis gibi temiz Hava bence hafta içini tercih ederseniz daha iyi olur düşüncesindeyim hafta sonu kalabalık olur kişi başı giriş ücreti 6 tl çocuklar ücretsiz. İçeride bulunan işletmeler pahalı fiyat sormadan bir şey yemeyin içmeyin. Beni en çok etkileyen buranın aşk hikayesi oldu.
Bunlardan birisi güzeller güzeli beyobalı Emine, Kazdağı'nın zirvelerine kurulu köyünde yetiştirdiği bal, peynir, süt gibi ürünlerini yaklaşık 5 saatlik bir inişten sonra Edremit'te kurulu Edremit Pazarı'na getirir ve satmak için sergi açar, geçimini sağlar. Yine böyle bir Çarşamba günü, taptaze ürünlerinin başında beklerken, yakışıklı ova köylüsü, bıçkın delikanlı Hasan ile gözgöze gelir ve birbirlerine tutulurlar. Hasan, Emine'ye her gelişinde sattığı sebze-meyvenin arasından karpuz ikramında bulunur. Ancak pazarın kurulduğu gün görüşebildikleri böyle geçen hasret dolu haftalar sonunda sevdalarını evlilik ile tüllendirmeye karar verirler. Fakat Emine'nin ailesi, bu evlilik fikrinden pek de hoşnut olmazlar; zira Hasan ovalıdır, kızları ise obalı. Ovalı Hasan'ın, kendi zor yörük obası hayat şartlarına dayanamayacağını düşünürler ve Hasan'ı töre gereği bir imtihana tabi tutmaya karar verirler. Hasan'ın Emine ile evlenebilmesi için kırk okkalık bir tuz çuvalını ovadan obaya kadar sırtında çıkarması gerekmektedir. Emine önde hasan arkada ovadan sırtında tuz çuvalıyla yola koyulan Hasan'ın, yaklaşık 5-6 kilometrelik bu yolun sonlarına doğru, dizlerinin bağı çözülmeye başlamıştır, zira nazik yetişmiş bedeni bu yüke dayanamamaktadır. Bu işi başaramayacağını anlayan Hasan, Emine'ye başka diyarlara kaçmayı orda evlenmeyi teklif eder, Emine bunu kabul etmez, devam etmesini ister. O, erkeğinin başaracağına ve köye başları dik varacaklarına inanmıştır bir kere. Yalvarışlarına kulak asmayan Emine'nin arkasında çabalayan Hasan, terleyen sırtına nüfuz eden tuzun da yakıcı etkisiyle artık dayanamaz hale gelir ve gökbüvetin buz gibi sularına sessizce yuvarlanır ve boğulur. Bunu farketmeden köye kadar çıkan Emine, arkasında Hasan'ın olmadığını görünce deliye döner ve Hasan'ı aramaya başlar, fakat bulamaz. En sonunda Hasan'ın boğulduğu gölete gelince Hasan'a hediye etmiş olduğu yazmanın yüzmekte olduğunu görür. Bu acıya dayanamayan Emine de yazma ile kendini göletin yanındaki ulu bir çınara asar. O günden sonra dalları gölete uzanan bu çınara Emine Çınarı, gölete de Hasan Boğuldu Göleti denmeye başlanır. Fotoğraflar şahsıma ait olup yöremizde bulunan bulunan Hasan boğuldu efsanesinin geçtği...
Read moreLütfen yorumları okuyarak buraya gelmeye çalışın, biz öyle yaptık rahat ettik
İlk önce hangi yoldan gelmeniz gerektiği, eğer Edremit tarafından geliyorsanız zaten navigasyon sizi zeytinli köyünden götürecektir, yok Çanakkale tarafından geliyorsanız sakın kızılkeçili yoluna girmeyin, oradan da gidilir kısa yol diye ama her durumda Zeytinli köyü ve Beyoba köyünü takip edin, zaten zeytinli köyüne girer girmez Hasanboğuldu tabelaları sizi karşılıyor
Gelelim yol durumuna, ana yoldan zeytinliye ayrıldığınızda sizi taş döşeli uzun ince bir köy yolu karşılıyor, bu yol çok güzel ve keyifli, sonrasında Beyoba köyünden gölete kadar yol çok bozuk ama 1,5- 2 km kadar, dikkatli olmalı hatta bazen araçlara yol vermelisiniz, işte bunu anlayamıyorum. Şarkılara türkülere filmlere konu olmuş bir yerin yolu böyle asla olmamalı.
Ulusal parkın girişi çok hoş, girişte araç için 105 TL nakit aldılar, araçsız gelenler içinde (oraya araçsız nasıl gelmişler bilmemem) kişi başı 35 TL alıyorlar, fiyatlar 2024 Ağustos ayı içindir. İçeride park sıkıntısı yok, araçlar için uydun yerler var, yol boyunca yöresel ürünler satılıyor hemen girişte solda kafeler mevcut, Aile olarak gelip orada gelenler için bence yeterli sayıda oturma alanı yok, ilk kapanın oluyor gibi, ama dere boyunca bazıları kırılmış olsada oturma ve yeme yerleri var ki bunlar ücretsiz.
Gelelim temizlik konusuna, WC için sözüm yok ama dini görevini yerine getirmek isteyenlere en azından daha temiz bir ortam sunulmalı
Parkur çok uzun değil ama genelde yokuş yukarı yürümelisiniz, biz bebek arabasıyla başlamıştık ama arabayı kenara bırakıp gitmiştik, siz hiç almayıp daha kolay gezersiniz.
Temizlik konusu malesef ve malesef hiç yeterli değil, büyük şehirlerde sokakalar için bile temizlik görevlisi var burada da olmalı, ama insanımızın da temizlik konusunda daha duyarlı olması gerekli olduğunu düşünüyorum.
Biz hafta içi 17.30 gibi gittik, hem yol yoğun değildi hem de park sorun olmadı, ama hafta sonu yoğun olacaktır. Akşam 19.30 da giriş kapanıyor bunu bilerek gelin.
Yorucu ama değişik bir ortam, oraya gelip suya giren de var, su içinde bankta yemek yiyen de var, akşam saatlerinde çok serin oluyor. Gerçekten Hasan elindeki yükle boğuldu mu bilmem ama suya girmişse soğuktan ölmüştür, su buz gibi değil resmen buz. Doğal kaya oluşumları ve tabiat görmeye değer, ilk defa geldik, tavsiye...
Read moreVery crowded place when we visited during the Eid holiday, parking was a headache. Has a narrow curvy mountain road to get there; those afraid of such roads or those with a small engined car beware. There is both a place to go down to see the waterfall, and a place to go up and see a lake. The walking path is quiet rocky with a real chance of slipping; those with small kids please keep them close. A nice humid forest surrounds the waterfall and stream providing a very nice view. Entering and swimming in the lake/stream/waterfall is forbidden, as told by numerous signs, but people don't seem to care at all. It cost us 18 TL to enter the area with a standard 4 doored car, prices vary according to vehicle type. Overall worth visiting, but perhaps not during the...
Read more