Tarihçe ve Yapılaşma
Antik Dönemler: Kale, MÖ 4. yüzyılda kurulan Ainos antik kentinin surları üzerine inşa edilmiştir. Bizans Dönemi: 12. yüzyılda Bizanslılar tarafından onarılarak güçlendirilmiştir. Ceneviz Dönemi: 14. yüzyılda Cenevizliler tarafından yeniden inşa edilmiştir. Osmanlı Dönemi: 1456'da Fatih Sultan Mehmet'in fetihleri sırasında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Cumhuriyet Dönemi: Cumhuriyet'in ilk yıllarında askeri amaçla kullanılmıştır.
Mimari Özellikler
Yapı Malzemesi: Kesme taş, tuğla ve antik yapı parçaları kullanılmıştır. Sur Yapısı: Kale, kuzeydoğu-güneydoğu yönlerinde uzanır ve deniz tarafında sur duvarlarıyla desteklenmiştir. Burçlar: Deniz tarafında köşeli büyük burçlar bulunur; bunlardan batıdaki burç günümüze ulaşmıştır. İç Yapılar: Kale içinde Enez Ayasofyası, mozaik döşemeli bir kilise ve şapel olarak kullanılmış bir mağara yer alır. Sanatsal Eserler: Mağara duvarlarında Yunan Mitolojisi'ndeki Pan ve dans eden su perilerini tasvir eden bir kabartma bulunur.
Osmanlı Dönemi ve Kalebendlik
Osmanlı döneminde, kale "kalebendlik" cezasının uygulandığı bir yer olarak kullanılmıştır. Bu ceza türü, suçluların kale surları içinde ikamet etmelerini ve dışarı çıkmalarını engellemeyi amaçlayan bir uygulamadır. Enez Kalesi, XVIII. yüzyılın son çeyreğinde bu amaçla kullanılmıştır.
Enez Tarihi Kuzey Ege sahilinde Trakya'nın en önemli akarsuyu olan Meriç Nehrinin denize döküldüğü yerde günümüzden yaklaşık 7500 yıl önce küçük bir köy topluluğu biçiminde kurulmuştur. Kültürlerinden Anadolu kökenli oldukları anlaşılan bu topluluk, kendi kültürlerini yerel kültürler ile birleştirerek kendilerine özgü bir yaşam biçimini geliştirmişlerdir. Ayrıca bu topluluğun Anadolu kültürünü Balkanlara taşınmasında öncülük ettiği anlaşılmıştır. Eski çağda Ainos adını taşıyan Enez de, önceleri Trak kabilelerinin birleşmeleri ile Poltyobria adını alan bir şehir devletinin kurulduğu Antik çağ yazarları tarafından bahsedilmektedir. Ancak bu verimli ovada yurtlamak isteyen Kuzey Batı Anadolu bölgesinde yerleşmiş bulunan Aioller bu kenti ele geçirerek Ainos adını vermişler, bu günkü Enez'i kurmuş ve bağımsız bir devlet durumuna getirmişlerdir. Enez Eski Çağda Taşoz Boğazından, Çanakkale Boğazına kadar olan Kuzey Ege kıyılarında korunmuş tek liman olduğundan bu bölge şehirleri arasında büyük bir önem taşıyordu. Ayrıca Meriç Nehri Enez'i zengin Trakya İnterlandına bağlamaktaydı. Bu doğal su yolu sayesinde Karadeniz'e ulaşmak mümkün olmuştur. Bundan dolayı ticaret merkezi durumuna gelen Enez Antik Çağda sanatı ve zenginliği ile üne kavuşmuştur. 2 tane çok önemli antik limanı vardı. O dönemlerde deniz kalenin dibine kadar geliyordu. Enez M.Ö.VI.yüzyılın sonlarında Perslerin, daha sonra Büyük İskender'in ve Romalıların hakimiyetine girmiştir. Bizanslılar zamanında Enez, İmroz ve Semendirek adalarını içine alan bir Persliğin merkezi idi. Bizans'ın sonlarında Cenovalılar şehre hakim oldular.
II. İzzeddin Keykavus (1246-1262 tek ve çoklu hüküm süresi) ailesi ve bir kısım askerleri ile birlikte İstanbul'a VIII. Mihail Paleologos'a sığınıyor. (1259-1282 arasında Doğu Roma imparatorudur.) 1 ay kadar iyi şekilde karşılıyor ama Moğol hükümdarı Hülagü tarafından tehdit edilince Enez’e hapsediyor. Aylarca işkence edip Hristiyan olmaları için uğraşıyorlar. Bazı komutanları bu işkence sırasında vefat ediyor. Hülagüye düşman olan Berke Han ( 1257-1266 yılları arasında hüküm sürmüş Altın Orda Devleti hanı.(Bir diğer kızını da Moğollar ile mücadele eden Memlük hükümdarı baybars ile evlendirdi.)) bir birlik göndererek gece operasyonu ile buradaki Selçuklu hükümdarı ve ailesini kurtarıp Kırım'a getiriyor ve kızını II. İzzeddin Keykavus ile evlendirerek ona Kırım'da yerler verdi. Bu evlilikten II. Mesut dünyaya geldi. 15 yıl kadar yaşadıktan sonra kırımda vefat etti. II Mesut bir süre sonra Anadolu’ya gelerek son Selçuklu hükümdarı oldu ve Osmanlı'nın kurulmasına izin verdi.
Enez 1456 yılında Fatih Sultan Mehmet'in komutanı Has Yunus Bey tarafından deniz ve karadan kuşatılmak suretiyle zapt edilmiş ve Osmanlı Devletine...
Read moreEnez Kalesi, Türkiye'nin Edirne ilinin Enez ilçesinde yer alan tarihi bir yapıdır ve geçmişi Antik Çağ'a kadar uzanmaktadır. Antik dönemde Ainos adıyla bilinen bu yerleşim yeri, önemli bir ticaret merkeziydi. Bölgenin stratejik konumu nedeniyle Enez Kalesi, ticaret yollarını kontrol etmek ve güvenliği sağlamak amacıyla inşa edilmiştir.
Bizans İmparatorluğu döneminde, Enez Kalesi önemli bir savunma yapısı olarak öne çıkmıştır. Bizanslılar, kaleyi yeniden inşa ederek ve güçlendirerek askeri açıdan stratejik bir noktaya dönüştürmüşlerdir. Kaleye eklenen surlar ve diğer yapılar, Bizans döneminin mimari özelliklerini yansıtmaktadır. Bizanslılar, kaleyi bölgedeki ticaretin ve güvenliğin sağlanması amacıyla kullanmışlardır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1456 yılında bölgeyi fethetmesiyle birlikte Enez Kalesi, Osmanlıların kontrolüne geçmiştir. Fatih Sultan Mehmet'in komutanlarından Mahmut Paşa tarafından fethedilen kale, Osmanlı döneminde askeri bir garnizon olarak kullanılmıştır. Osmanlılar, kaleyi çeşitli restorasyon çalışmalarıyla güçlendirerek kullanıma devam etmişlerdir.
Günümüzde, Enez Kalesi tarihi ve turistik bir mekan olarak önemini korumaktadır. Kalenin bazı bölümleri hala ayakta durmakta olup, arkeolojik kazılar ve restorasyon çalışmaları yapılmaktadır. Ziyaretçiler, kaleyi gezerek tarihin izlerini keşfetme fırsatı bulmaktadırlar. Enez Kalesi, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu nedenle zengin bir kültürel mirasa sahiptir.
Sonuç olarak, Enez Kalesi, hem antik hem de ortaçağ tarihine ışık tutan önemli bir yapıdır. Antik Ainos yerleşiminden Bizans ve Osmanlı dönemlerine kadar uzanan tarihi boyunca, çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan bu kale, günümüzde de tarihi ve turistik değerini...
Read moreAntik Çağda Akropol denilen yüksek bir tepe üzerindeki kalenin tarihçi Prokopios, Balkanlardan gelen barbar akınlarını önlemek amacıyla yapıldığını yazmıştır. Kalenin yapım tarihi kesin olmamakla birlikte, duvarlarındaki devşirme yapı malzemeleri Bizans öncesi yapıldığına işaret etmektedir. MS.VI.yüzyılda Iustinianus’un kaleyi onardığı kaynaklarda geçmektedir. Ana girişi kuzeyde olan kale, doğu-batı doğrultusunda uzanmakta, güneyinde sur duvarı ile birleşmektedir. Denize bakan tarafta iki tane çok köşeli kulesi vardır. Bunlardan sağdaki yıkıldığından günümüze ulaşamamıştır. Batıdan uzanan sur duvarı ise içeriye doğru bir eğim yaparak güneyden gelen duvarla birleşmektedir. Böylece kalenin bu bölümü yarım kubbe biçiminde olup, Meriç Nehri’nden gelecek tehlikelere karşı savunmayı güçlendirmektedir. Kuzey-doğu köşesindeki köşeli kule batı yönünde yine köşeli bir yarım kubbe ile çıkıntı yapmaktadır. XII.yüzyılda onarılan kalenin yapı malzemesini kesme taş, tuğla ve antik mimari parçalar meydana getirmiştir. Kaledeki antik mimari parçalar bugün Enez’in ev ve bahçelerinde görülmektedir.Kalenin içerisinde Enez’in simgesi özelliğini taşıyan Enez Ayasofyası, mozaik döşemeli küçük bir kilise ve bir de şapel olarak kullanılmış bir mağara vardır. Burada bulunan Pan ve dans eden su perilerini tasvir eden bir kabartma Edirne Müzesi’ne götürülmüştür. Kalenin anıtsal giriş kapısı yanındaki duvarda da beyaz mermerden bir Trak süvarisinin tasviri vardır. Ayrıca kale içerisindeki sivri Osmanlı kemeri de yapının Türkler tarafından kullanıldığına...
Read more