Giriş Ücretsiz Sürekli açık güvenlik şuan yok. Ortalama 30 dk sürede gezebilirsiniz. Ücretsiz geniş otopark var. Wc cafe vs gibi hizmetler şuan için yok.
Yavaş yavaş düzenleniyor. Bazı kazıların 100 yıla yakın sürmesi göz önünde bulundurulduğunda kazı aşaması daha yeni sayılacak düzeyde. Civardan geçiyorsanız kesin gelin derim çünkü bu bölgedeki nadir antik kentlerden biri ve bu bölgenin zeugmesı deniyor yani mozaikleri çok önemli.
Tarihi
Paphlagonia Hadrianopolis'i" olarak adlandırılan antik kent "Viranşehir" olarak adlandırılan mevkiide bulunmaktadır. Kent Paphlagonia, Bithynia ve Galatia bölgeleri sınırında yer alan bir Güney Paphlagonia kentidir. Karabük ili ve çevresindeki kalıntılar incelendiğinde Roma'nın bölgede kurduğu en önemli yerleşimin Hadrianopolis olduğu görülmektedir. Hadrianopolis antik kentinde 2003 yılından günümüze kadar yapılan yüzey araştırmaları ve kazı çalışmaları, Hadrianopolis'in diğer Paphlagonia yerleşimlerinde olduğu gibi bir merkez bölgeye ve bu bölge çevresinde genişleyen bir yayılım alanına sahip olduğunu göstermiştir. Son yıllarda kentte gerçekleştirilen jeoradar ve kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan bulgular, Hadrianopolis özelinde bölgede Geç Kalkolitik Dönemden itibaren yani yaklaşık olarak 5500 yıllık bir yerleşimin varlığını kanıtlar niteliktedir.
Kentin Roma Dönemi mimari kalıntıları sınırlıdır. Erken Bizans Dönemi kalıntıları ise yoğundur.Kentin Roma ve Bizans dönemi mimari dokusuna ait bloklar devşirme olarak ilçenin çeşitli yerlerinde kullanılmıştır.
2003 tarihinden itibaren yapılan çalışmalarda 15 x 23.5 metre ebatlarındaki kilisede dört önemli mozaik bulunmuştur. Kadın, erkek, hayvan ve meyve figürlerinin yer aldığı mozaiklerin önemli bir özelliği üzerlerinde Hıristiyan inancına göre cennetteki dört nehir “Phison”, “Geon”, “Euphrates” (Fırat) ve “Tigris” (Dicle)’in personifikasyonun ve adlarının yer almasıdır. Bu tür bir kompozisyona Anadolu’da henüz rastlanılmamıştır.
Kilise tabanındaki mozaikli alan içinde yine bir de adak yazıtı bulunmaktadır. Bu yazıtta “Sadık saray muhafızı Himerios ile pek onurlu ve değerli Valentina'nın adağıdır” ibaresi geçmektedir. Himerios adı üstüne yapılan çalışma sonucunda bu ismin bir “Skholarios”, yani bir İmparatorluk muhafızı olduğunu ve bu ismin filolojik ve prosografik olarak yalnızca İ S 6'ncı yüzyılda görüldüğü fark edilmiştir. Ayrıca Himerios ile Valentina evli olduğu düşünülmektedir. Yalnız bu mozaik yazıtında bir verbum yoktur, bu da yazıtın devamının bir yerlerde olabileceğini düşündürmektedir.
Döneminde oldukça gelişmiş bir şehir olduğu, sit alanı içinde bulunan mermer sütun ve sütun başlıklarından, heykellerden ve yapıların mimarı özelliklerinden anlaşılmaktadır. Yeri bilinmeyen fakat tarih kitaplarında şehir adına paranın basılan bir darphane olduğundan bahsedilmektedir. Sit alanı içinde çok sayıda sikke bulunmuştur. Yağmur yağdığında yağmur ve sel sularının sikkeleri ortaya çıkardığı ve sit alanı içinden geçen çaya bu sikkelerin taşınarak yok olduğu bölge sakinleri tarafından ifade edilmektedir.
2022 yılında bölgede yapılan kazılar sonucu Asklepios kültü bulundu. Sağlık tanrısı olarak bilinen Asklepios'tan bahsedilen üç satırlık bir yazıta rastlandı. Kazı Başkanı Doç.Dr. Ersin Çelikbaş ''Bu yazıt, Hadrianopolis ve Karadeniz arkeolojisi açısından çok önemli. Çünkü yazıtın üzerinde şöyle bir yazı var; 'Ailos Deiotaros, kurtarıcı Asklepios'a bunu sundu' diyor. Burada Asklepios'un varlığını tahmin ediyorduk ama bu yazıtın burada çıkmasıyla Hadrianopolis'te Asklepios kültünün var olduğunu net bir şekilde tespit etmiş olduk.'' açıklamasını yaptı. Bu kazı sonucunda önemli örneklerinden biri Bergama'da olan Asklepios kültü Karadeniz bölgesinde ilk defa çıkarıldı.
Hadrianopolis Antik Kenti'nde sürdürülen kazılarda, milattan sonra 5. yüzyıla ait Hz. Süleyman’ın at üzerinde şeytanı mızraklarken betimlendiği bir amulet (muska) gün...
Read moreGiriş ücretsiz, hâlâ kazısı devam eden bir çalışma. Hadrian uğruna uğrayın lütfen 😂 bir kaç kazı alanı var görevliden yardım alın. Kitapçık almayı unutmayın bütün görseller var içinde
“Paphlagonia Hadrianapolis’i” olarak adlandırılan yer bugün Karabük İli, Eskipazar İlçe Merkezi'nin 3 kilometre batısında ‘Viranşehir’ olarak adlandırılan mevki ve çevresindeki arazi üzerinde dağınık bir şekilde bulunmaktadır. Hadrianapolis Antik Kenti ise Budaklar, Büyükyaylalar, Çaylı ve Beytarla köylerini kapsamaktadır. Budaklar Köyü, Hacı Ahmetler Mahallesi’nde kentin kalıntıları yoğunlaşmaktadır ve bu mevki Viranşehir olarak adlandırılmaktadır.
Kuzeybatı Anadolu’nun klasik antik çağlardaki sosyo-ekonomik yapısı, kültür tarihi ve arkeolojisi üzerine bugüne değin çok durulmamıştır. Bu yüzden Hadrianapolis Kenti kalıntıları da fazla tanınmamaktadır. Gerçek anlamda kentte birden fazla merkez vardır. Bunlardan birinde Roma kalıntıları yoğunlaşmaktadır. Bu alan bir kaya yüzüne işlenmiş aedicula’sı bulunan bir kutsal alandır. Bunun dışında kentin Roma Dönemi mimari kalıntıları sınırlıdır. Erken Bizans Dönemi kalıntıları ise yoğundur.
Kent içinde üç adet Erken Bizans kilise kalıntısı vardır. Bunlardan ikisi kaçak kazılar sonucu açılmıştır. Bunun dışında bir sarnıç kalıntısı hala tonozları ile ayaktadır. Kentin Roma ve Bizans dönemi mimari dokusuna ait bloklar devşirme olarak ilçenin çeşitli yerlerinde kullanılmıştır. Proje kapsamında bu devşirme malzemenin tümünün yerlerinin saptanması, harita üzerinde işaretlenmesi, belgelenmesi ve korumaya alınması gerekmektedir.
Antik yerleşim özellikle üç adet kilise kalıntısının bulunduğu alanda yoğunlaşmaktadır. Bu kiliselerin tamamı İS 6'ncı yüzyıla aittirler. En erken kilise olarak hemen Eskipazar’ın 2 kilometre batısında kent çıkışında, bir mevki üzerinde inşa edilmiştir.
2003 tarihinden itibaren yapılan çalışmalarda 15 x 23.5 metre ebatlarındaki kilisede dört önemli mozaik bulunmuştur. Kadın, erkek, hayvan ve meyve figürlerinin yer aldığı mozaiklerin önemli bir özelliği üzerlerinde Hıristiyan inancına göre cennetteki dört nehir “Phison”, “Geon”, “Euphrates” (Fırat) ve “Tigris” (Dicle)’in personifikasyonun ve adlarının yer almasıdır. Bu tür bir kompozisyona Anadolu’da henüz rastlanılmamıştır.
Kilise tabanındaki mozaikli alan içinde yine bir de adak yazıtı bulunmaktadır. Bu yazıtta “Sadık saray muhafızı Himerios ile pek onurlu ve değerli Valentina'nın adağıdır” ibaresi geçmektedir. Himerios adı üstüne yapılan çalışma sonucunda bu ismin bir “Skholarios”, yani bir İmparatorluk muhafızı olduğunu ve bu ismin filolojik ve prosografik olarak yalnızca İ S 6'ncı yüzyılda görüldüğü fark edilmiştir. Ayrıca Himerios ile Valentina evli olduğu düşünülmektedir. Yalnız bu mozaik yazıtında bir verbum yoktur, bu da yazıtın devamının bir yerlerde olabileceğini düşündürmektedir.
Mozaikler 2003 yılında, hava koşullarından etkilenmemeleri için geçici olarak özel bir örtüyle kapatılmıştır. Kilisede yapılan ayrıntılı incelemelerde fark edilen diğer bir husus, atrium duvarının en alt taş sırasındaki taşlardan ikisinin dış yüzünde en az 10 satırlık Yunanca yazıtın varlığıdır. Bu yazıt "damnatia memorae" şeklinde kazınmış olsa da yazılar halen seçilebilmektedir. Ayrıca kilise giriş kapısında tabana gömülü tabula ansata şeklinde bir yazıtta ‘Burada anısı azizler arasında yer alan Iordannes yatıyor’ ibaresi bulunan mermer bir...
Read moreKent içinde üç adet Erken Bizans kilise kalıntısı vardır. Bunlardan ikisi kaçak kazılar sonucu açılmıştır. Bunun dışında bir sarnıç kalıntısı hala tonozları ile ayaktadır. Kentin Roma ve Bizans dönemi mimari dokusuna ait bloklar devşirme olarak ilçenin çeşitli yerlerinde kullanılmıştır. Proje kapsamında bu devşirme malzemenin tümünün yerlerinin saptanması, harita üzerinde işaretlenmesi, belgelenmesi ve korumaya alınması gerekmektedir.
Antik yerleşim özellikle üç adet kilise kalıntısının bulunduğu alanda yoğunlaşmaktadır. Bu kiliselerin tamamı İS 6'ncı yüzyıla aittirler. En erken kilise olarak hemen Eskipazar’ın 2 kilometre batısında kent çıkışında, bir mevki üzerinde inşa edilmiştir.
2003 tarihinden itibaren yapılan çalışmalarda 15 x 23.5 metre ebatlarındaki kilisede dört önemli mozaik bulunmuştur. Kadın, erkek, hayvan ve meyve figürlerinin yer aldığı mozaiklerin önemli bir özelliği üzerlerinde Hıristiyan inancına göre cennetteki dört nehir “Phison”, “Geon”, “Euphrates” (Fırat) ve “Tigris” (Dicle)’in personifikasyonun ve adlarının yer almasıdır. Bu tür bir kompozisyona Anadolu’da henüz rastlanılmamıştır. Kilise tabanındaki mozaikli alan içinde yine bir de adak yazıtı bulunmaktadır. Bu yazıtta “Sadık saray muhafızı Himerios ile pek onurlu ve değerli Valentina'nın adağıdır” ibaresi geçmektedir. Himerios adı üstüne yapılan çalışma sonucunda bu ismin bir “Skholarios”, yani bir İmparatorluk muhafızı olduğunu ve bu ismin filolojik ve prosografik olarak yalnızca İ S 6'ncı yüzyılda görüldüğü fark edilmiştir. Ayrıca Himerios ile Valentina evli olduğu düşünülmektedir. Yalnız bu mozaik yazıtında bir verbum yoktur, bu da yazıtın devamının bir yerlerde olabileceğini düşündürmektedir.
Mozaikler 2003 yılında, hava koşullarından etkilenmemeleri için geçici olarak özel bir örtüyle kapatılmıştır. Kilisede yapılan ayrıntılı incelemelerde fark edilen diğer bir husus, atrium duvarının en alt taş sırasındaki taşlardan ikisinin dış yüzünde en az 10 satırlık Yunanca yazıtın varlığıdır. Bu yazıt "damnatia memorae" şeklinde kazınmış olsa da yazılar halen seçilebilmektedir. Ayrıca kilise giriş kapısında tabana gömülü tabula ansata şeklinde bir yazıtta ‘Burada anısı azizler arasında yer alan Iordannes yatıyor’ ibaresi bulunan mermer bir...
Read more