Gökçeada City Museum — Attraction in Imbros

Gökçeada’yı tanımak isteyen herkesin mutlaka uğraması gereken yerlerden biri de ada müzesi. Yazılı panoları ve sergilenen eserleri dikkatle incelerseniz, yaklaşık 40–45 dakikada gezilebiliyor. Müze küçük ama içerik olarak oldukça zengin; adanın kültürel kimliğini yansıtan detaylarla dolu.

Eskiden hamam olarak kullanılan, belediyeye ait 44 yıllık iki katlı bir bina restore edilerek müzeye dönüştürülmüş. Sergilenen eserlerin büyük bir kısmı Gökçeadalıların bağışlarıyla toplanmış. Bu yönüyle sadece bir müze değil, aynı zamanda ada halkının ortak hafızası niteliğinde.

İçeride adanın ekonomik yaşamını, giyim kültürünü, eğitim hayatını, kahve geleneğini ve gündelik yaşamını anlatan bölümler bulunuyor. Ayrıca kılıç balığı avcılığı, süngercilik, arıcılık ve sabun üretimi gibi Gökçeada’ya özgü meslekleri yansıtan eserler ve fotoğraflar sergilenmiş. Köylülerin anlattığı hikâyelere de yer verilmiş; mesela bir zamanlar, kendi ağacınız bile olsa onu kökünden kesmenin aforoz sebebi sayıldığı aktarılıyor. Bu tür detaylar adanın sosyal yapısını anlamak için çok kıymetli.

Giriş ücreti 30 TL. Adayı tanıtmak için bu ücretin daha makul olması gerektiğini düşünüyorum. Yine de yarım saatinizi ayırarak bu müzeyi gezmenizi kesinlikle tavsiye ederim. Hem ada tarihine dair genel bir fikir veriyor hem de yerel kültürü tanımak için eşsiz bir...

Kısmen tatmin edici bir koleksiyona sahip Gökçeada gibi küçük bir yer için kabul edilebilir. Çalışanlar son derece lakayt ve kaba. Gişe de normal bilet alacaktık (eşim Öğrenci olmasına rağmen bu tarz yerler ayakta kalsın diye genelde tam bilet tercih ediyoruz zaten cüzi miktarlar. ) bozuk çıkışmayınca temassız ödeyelim dedik sadece nakit alıyoruz dendi zaten öğrenciyiz dedik ve elimizdeki nakitle rahatlıkla alacağımız bileti üst düzey incelemelerden geçerek sanki hayrımıza verdiler. Kafe kısmında soluklanıp bir şeyler yiyip içelim dedik çalışan garson kadın aşırı memnuniyetsiz ve elinde sopayla geziyor adete. Tuvalet yok. Bakımsız. Küçük bir kasaba müzesinden çok büyük beklentilere girmemek gerekir elbet ancak ülkemizde bunun birçok iyi örneği var. Daha kaliteli personel ile bu açık rahatlıkla...

Gittiğim yerlerde kent müzelerine girmeye özen gösteririm. Kimi hayal kırıklığı yaratır, kimi ise gerçekten hakkını verir. Bu müzede Gökçeada yaşantısı ile ilgili çok sayıda eser var. Ancak en güzelleri, orada yaşayanların anıları. Pek çok yerde bu kadar güzel anlatımlara rastlamanız çok zor. Adayı anlamak istiyorsanız bu müzeye zaman ayırın ve her yazıyı ve her anıyı tek tek okuyun derim. Nerede ise adanın tüm tarihinin özeti. Emeği geçenler takdiri ve teşekkürü hak ediyor. Bu anıların sahiplerinin önemli bir kısmının vefat etmiş olması biraz da insanı hüzünlendiriyor. Müzede görevli hanımefendi söyledi bunu, "Hemen hepsini tanırdım, o anıların sahiplerinin çoğu vefat etti" diye....