Gazi Alemdar Müzesi: Türk Denizcilik Tarihinde Bir Kahramanlık Anıtı
Karadeniz Ereğli’sinde yer alan Gazi Alemdar Müzesi, sadece bir müze değil; Türk milletinin bağımsızlık ve direniş ruhunun denizlere yansıdığı eşsiz bir kahramanlık öyküsünün simgesidir. Kurtuluş Savaşı’nın en kritik dönemlerinden birinde destansı bir mücadeleye sahne olan Alemdar gemisi, bugün Ereğli sahilinde bir anıt müze olarak ziyaretçilerini ağırlamakta, tarih meraklılarına ve vatanseverlere ilham vermektedir.
Alemdar Gemisi’nin Doğuşu ve Görevi
Alemdar gemisi, aslında Fransız yapımı bir römorkördü. 1898 yılında Fransa’nın Nantes kentinde inşa edilen gemi, Osmanlı Donanması tarafından satın alınarak “Alemdar” ismini aldı. Başlangıçta İstanbul’da çeşitli kurtarma ve römorkör görevlerinde kullanılan gemi, zamanla Türk denizcilik tarihinin en önemli figürlerinden biri haline geldi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma sürecinde ve Anadolu’da başlatılan milli mücadele sırasında, Alemdar gemisi Türk milletinin bağımsızlık sevdasının bir sembolü haline geldi. İstanbul işgal altındayken, işgal kuvvetleri tarafından el konulmak istenen Alemdar, mürettebatının üstün cesareti sayesinde Karadeniz’e kaçırıldı. Bu olay, Türk donanmasının işgal kuvvetlerine karşı ilk açık deniz direnişini temsil eder.
Kurtuluş Savaşı’nda Alemdar’ın Rolü
1921 yılında Alemdar, Anadolu’daki Kuvay-ı Milliye birliklerine lojistik destek sağlamak üzere Karadeniz Ereğli kıyılarına geldi. Ancak Fransız donanması tarafından takibe alınan gemi, Karadeniz Ereğli açıklarında Fransızlar tarafından ele geçirildi. Mürettebat silahsızlandırıldı, kontrol Fransızların eline geçti.
Ne var ki Alemdar’ın mürettebatı teslimiyeti kabul etmedi. Kıyıya çıkarılan bazı mürettebat Ereğli’deki Kuvay-ı Milliye güçleriyle iş birliği yaparak plan yaptı. Gemide kalan denizciler, gece düzenlenen bir baskınla kontrolü yeniden ele geçirdiler. Bu olay tarihe “Alemdar Baskını” olarak geçti. Türk mürettebatı hem gemiyi kurtarmayı başardı, hem de Karadeniz’deki Fransız deniz kuvvetlerine karşı ciddi bir darbe vurdu.
Bu eşsiz başarı, moral üstünlük sağlayarak Anadolu’daki milli mücadeleye büyük katkı sundu. Alemdar Gemisi, Kurtuluş Savaşı boyunca silah, cephane ve mühimmat taşımacılığı görevini sürdürdü ve Türk milletinin deniz üzerindeki ilk kurtuluş mücadelesinin simgesi oldu.
Gazi Alemdar Müzesi’nin Kuruluşu
2004 yılında Karadeniz Ereğli Belediyesi öncülüğünde Alemdar Gemisi’nin birebir kopyası inşa edilerek müze haline getirildi. Bugün, sahil bandında gururla sergilenen bu gemi, ziyaretçilere hem denizcilik tarihi hem de milli mücadele ruhu hakkında kapsamlı bilgiler sunuyor. Müze içerisinde yer alan balmumu heykeller, tarihi belgeler, geminin iç düzeni ve dönemsel objeler sayesinde ziyaretçiler, adeta 1920’li yılların atmosferini soluma fırsatı buluyor.
Müzenin iç bölümlerinde Alemdar kahramanlarının isimlerine yer verilmiş, özellikle gemiyi kurtaran mürettebatın hikâyeleri özel panolarda anlatılmıştır. Ayrıca, Kurtuluş Savaşı dönemine ait çeşitli askeri malzemeler, iletişim araçları ve denizcilik ekipmanları da sergilenmektedir.
Tarihe Yolculuk ve Milli Ruhun Canlı Tanığı
Gazi Alemdar Müzesi, Karadeniz Ereğli’yi ziyaret edenler için mutlaka görülmesi gereken tarihi bir duraktır. Hem çocuklar hem yetişkinler için eğitici ve ilham verici olan bu müze, özellikle denizcilik ve milli mücadele tarihine ilgi duyanlar için eşsiz bir kaynaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık mücadelesinde deniz cephesinde yazılan bu kahramanlık destanı, Gazi Alemdar sayesinde her kuşakta yeniden can bulmaktadır.
Gazi Alemdar’ın Hatırası Yaşatılıyor
Alemdar gemisinin öyküsü, sadece bir geminin değil; bir milletin hürriyet arzusunun, cesaretinin ve kararlılığının somut bir yansımasıdır. Bugün Gazi Alemdar Müzesi’nde bu kahramanlığı yaşamak mümkündür. Her Türk vatandaşının bu tarihi emaneti ziyaret ederek geçmişin izinden geleceğe umutla bakması, bu mücadeleye gösterilecek en...
Read moreGirişler her yaş için ücretsiz. Haftanın her günü açık. Gemi replika. Fakat önemli anlama sahip bir gemi olmasına rağmen erkek erkeğe Titanik pozu veren tipleri mi ararsın, balmumu heykellerle dalga geçenleri mi. Şimdi Alemdar Gemisi ne yapmış onu anlatalım.
1914 yılında I. Dünya savaşının başlaması ile birlikte kömür ocaklarının işletim hakkı Almanlar'a verilir. Buna kızan Ruslar, 2 yıl süreyle Karadeniz Ereğli kıyılarını sık aralıklarla bombardımana tutarlar. Dünya savaşının ardından Anadolu'nun, Avrupalı devletler tarafından işgal edilip paylaşılmasıyla Fransızlar Karadeniz Ereğli'ye gelirler ancak işgal etmeyi başaramazlar. Kurtuluş Savaşı sırasında işgal altındaki İstanbul'dan vatanseverler tarafından kaçırılan Alemdar isimli küçük bir savaş gemisi, Zonguldak'a ve Karadeniz'e hakim olan Fransızlar tarafından ele geçirilmek istenmiştir. 9 Şubat 1920 günü Alemdar'ı Karadeniz Ereğli limanına getiren vatanseverler gemiyi karaya oturtmuşlar ve Fransızlara teslim etmemişlerdir. Vatanseverlerin Karadeniz Ereğli'ye sığınmalarına kızan Fransızlar, kenti işgal etmek istemişler ancak Karadeniz Ereğli halkının mücadelesi sonucu başarılı olamamışlardır.
Şehrin hastanesi dahil kıyıya yakın bölgelerini denizden bombalayan Fransızlar, Alemdar gemisinin gizlice yüzdürülmesi sonucunda karşı saldırıya maruz kalmıştır. 18 Haziran 1921 tarihinde Karadeniz Ereğli halkı tarafından esir alınan bazı Fransız komutan ve askerler, henüz kurulmamış olan Türkiye Cumhuriyeti ile anlaşma imzalamak zorunda kalmışlardır. Bu anlaşma, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'ndaki ilk uluslararası anlaşması olmuştur ve Milli Kurtuluş Hükümeti'nin kabul edildiğinin bir göstergesidir. Kurtuluş Savaşı sırasında Karadeniz Ereğli halkının mücadelesi sonucu elde edilen bu başarı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kazandığı zaferlerin temelini oluşturmuştur. Bu şekilde, Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve tek deniz savaşı Karadeniz Ereğli'de gerçekleşmiştir. Tarihi önemi olan bu olayı yaşatmak için Gazi Alemdar Gemisi’nin bire bir örneği yapılarak 08.08.2008 tarihinde müze olarak...
Read moreMilli Mücadele’nin az bilinen ya da unutulan kahramanları var “Gazi Alemdar Gemisi” de bunlardan birisi. Hikayesini özetleyerek paylaşacağım. Özellikle gençlerden ve benim gibi öğrenmek için geç kalmış dostlarımdan okuyan olursa bir faydam olmuş olur; en azından adı hatırlanır. Kapitülasyonlar neticesinde Osmanlı karasularında kurtarma hizmeti veren Danimarkalı bir şirketin gemisi olan “Denmark”, 1. Dünya Savaşı’nın başlaması ve karşı ambargo uygulanmasıyla Türk bayrağı çekilerek Alemdar ismi ve Türk personelle hizmetine devam etmiş. Savaşın kaybedilmesi ve neticesinde Serv Antlaşması ile donanma terhis edilmiş muharebe gücü olmayan gemiler ise müttefik güçlerin iznine bağlı sefer yapabilir hale gelmişti. Hikayeyi biraz daha hızlandırırsak; Alemdar vatanseverler tarafından Milli Mücadeleye destek için Karadeniz Ereğli’ye kaçırılmış burada Fransız gambotuyla çatışma yaşamış ve Fransızları anlaşma imzalamak zorunda bırakmıştır. Alemdar Gemisi henüz ilan edilmemiş Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk resmî anlaşmasının imzanlanmasına vesile olurken Milli Mücadelenin tek deniz muharebesini gerçekleştirmiş de oluyor. Bununla birlikte Serdümen Recep Kahya’nın bu çatışmada şehit olmasıyla Milli Mücadele’nin tek deniz şehidini verilmiş oluyordu. Alemdar Gemisi daha sonra yine maceralı bir kaçışla Trabzon Limanı’na gelerek 2. İnönü Zaferi’ne kadar; Novorosiyk’den gelen, mühimmat ve silah taşıyan gemilere karakol ve kollama görevi yapar. 1.300 tonluk silah ve cephaneyi Samsun’a getiren Şahin Vapuru’na yaptığı koruma ve klavuzluk görevi ise en önemlilerinden. Bu ikmal 26 Ağustos 1922’de kazanılan büyük zafere doğrudan etki etmiş. Aynı şekilde 21 adet savaş uçağının Samsun’a sorunsuz ulaşmasını da sağlayan Alemdar, Deniz yoluyla kaçmaya çalışan Rum çetecileri de kıskıvrak yakalayarak resmî makamlara teslim etmiş. Aslında uzun metrajlı bir filmi bile yapılacak türden hikayesi olan Alemdar’ı bu kadar kısa özetlemek haksızlık ama hikaye buraya sığmayacak kadar uzun. Bu arada gemi tabii ki orijinal değil, 1982’ de sökülmek...
Read more