The Alahan Monastery Complex, which is estimated to have been built between 440-442 AD, consists of the Western Church, the Monastery, the Eastern Church, monk cells carved into the rocks, and surrounding tombs. The church buildings share common architectural features with the Hagia Sophia. Masterful stone carving is seen in its decoration. The first church is divided into three naves by two rows of columns with Corinthian capitals. The lintel and side jambs of the door leading from the narthex to the main hall are adorned with reliefs. Besides the figures of St. Paul and St. Peter, rich depictions include Gabriel with six wings carrying a wreath, Michael crushing symbolic creatures, roaring lions, eagle and ox symbols, depictions of biblical writings, grape clusters, vine leaves, and fish motifs. To the south of the wide courtyard east of the churches, the corridor where religious ceremonies were held is an 11-meter-long arched and columned gallery. In the middle of the gallery, there is a large niche intricately decorated with crowded relief ornamentation. In the gallery, there is a baptistery with an apse, and across from it are the tombs, the most magnificent structures of the Alahan Monastery. The north wall of these tombs is carved into the rock, and they have no upper cover. The center of the main nave is interesting. It is a square-plan tower covered with four arches resting on piers and columns. The tower transforms into an octagon above. The door...
Read moreMersin'in Mut ilçesine bağlı Geçimli Mahallesi yakınlarında, Toros Dağları'nın Göksu Vadisi'ne bakan dik bir yamacında yer alan Alahan Manastırı, Hristiyanlık tarihi ve mimarisi açısından oldukça önemli bir yapılar topluluğudur. Yaklaşık 1300 metre yükseklikte konumlanmış olması, ona hem doğal güzellikler hem de stratejik bir konum kazandırmıştır. Tarihçesi: Kuruluş: Alahan Manastırı'nın 5. yüzyılın başlarında (M.S. 440-442 yılları arasında) yapıldığı tahmin edilmektedir. Hristiyanlığın Kapadokya ve Likonya (Konya) bölgelerinde yayılmasıyla birlikte, yeni dini benimseyenlerin takip ve ölüm korkusuyla Toroslar'ın sarp ve izole bölgelerine sığınması sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu bölge, Kudüs'e giden hac yolu üzerinde önemli bir durak olmuştur. Hac Merkezi: Erken Bizans döneminde önemli bir hac merkezi haline gelmiştir. Bu dönemde İmparator I. Leo (5. yüzyılın ortaları) ve İmparator Zeno (aynı yüzyılın sonu) dönemlerinde yapım ve genişletme çalışmaları devam etmiştir. Kullanım Süresi: Manastırın 7. yüzyıl ortalarına kadar aktif olarak kullanıldığı, Arap akınlarıyla birlikte parlak döneminin sona erdiği anlaşılmaktadır. Ancak yapı, uzun süre ayakta kalmayı başarmıştır. Ünlü gezgin Evliya Çelebi, 17. yüzyılda burayı ziyaret ettiğinde "Ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor" ifadesini kullanmıştır. Kazılar: 1955-1972 yılları arasında arkeolog Michael Gough tarafından bilimsel kazılar yapılmıştır. Bu kazılar, manastırın tarihi ve mimari özelliklerine dair önemli bilgiler sağlamıştır. UNESCO Aday Listesi: Alahan Manastırı, sahip olduğu benzersiz özellikler nedeniyle 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne eklenmiştir. Mimari Özellikleri: Alahan Manastırı kompleksi, birbirine bağlantılı yapılarla oldukça etkileyici bir mimariye sahiptir: Kompleks Yapı: Batı Kilisesi, Manastır, Doğu Kilisesi, kayalara oyulmuş keşiş odacıkları, vaftizhane ve çevredeki mezarlardan oluşmaktadır. Malzeme ve İşçilik: Kesme taş işçiliğinin en güzel örneklerinden birini sunar. Yapının kuzey bölümleri ana kayaya dayandırılmış, diğer bölümleri ise özenle kesme taştan inşa edilmiştir. Süslemelerinde ustaca taş oymacılığı görülür. Batı Kilisesi: Manastırın en etkileyici yapılarından biridir. Kapısının atkı ve yan dikmeleri zengin kabartmalarla süslüdür. Bu kabartmalarda İsa'nın kerubim melekleri tarafından göğe yükseltilmesi, Tanrı'nın dört yaratığının (tetramorph) görümüne şahitlik eden kutsal kişiler, dişi şeytanı ayakları altında ezen Mikael ve Gabriel gibi dini figürler tasvir edilmiştir. Doğu Kilisesi: Bazilikal planlı bir yapıdır. Kareye yakın planlı kubbesi ve her cephede birer adet olmak üzere dört büyük penceresi bulunmaktadır. Bu kilise, İstanbul'daki Ayasofya Kilisesi ile bazı ortak mimari özelliklere sahip olduğu belirtilir. İçerisinde birçok kabartma süse rastlamak mümkündür. Çöken çatısının taş yerine hafif ahşap kiremitlerden yapılmış olabileceği düşünülmektedir. Galeri ve Teras: İki ana kilise yapısı, 115 metre uzunluğunda, sütunlu ve kemerli bir galeri-terasla birbirine bağlanmıştır. Galerinin ortasında kabartma süslemelerle işlenmiş büyük bir niş bulunur. Vaftizhane: Galeride apsisli bir vaftizhane yer alır. Vaftizhanenin içinde haç biçimli bir havuz vardır. Kaya Mezarları: Vaftizhanenin karşısında kayaya oyulmuş mezarlar bulunmaktadır. Bu mezarlardan birisi manastır grubunun kurucusu Tarasis'e aittir. Ziyaret Bilgileri: Konum: Mersin-Karaman karayolu üzerinde, Mut ilçesinin yaklaşık 20 km kuzeyinde yer alır. Giriş Ücreti: Alahan Manastırı'na giriş ücretsizdir. Burası bir ören yeri statüsünde olduğu için Müzekart geçerli değildir. Ziyaret Saatleri: 1 Nisan - 31 Ekim: 08:00 - 19:00 (Gişe kapanış: 18:45) 31 Ekim - 1 Nisan: 08:00 - 17:00 (Gişe kapanış: 16:45) Kapalı Günler: Dini bayramların birinci günlerinde saat 13:00'e kadar kapalıdır. Alahan Manastırı, sadece Türkiye'nin değil, dünya Hristiyanlık mirası açısından da önemli bir değere sahiptir ve ziyaretçilerine eşsiz bir tarihi ve doğal...
Read moreAlahan Alacahan Manastırı Mut Mersin Alahan Manastırı, Mersin Mut İlçesinin 20 km. kuzeyinde, Karaman’dan Mut’a inen karayolunun güneyinde, çam ağaçları ile kaplı dağların güney yamacındadır. Bazı kaynaklarda ismi Alacahan Manastırı olarak geçmektedir. Geçimli eski adıyla Malya köyü civarındadır. Göksu Vadisine bakan dik bir yamaca oturtulmuştur. Alahan Mersin’i Karaman’a bağlayan devlet karayolunun 3 km kadar doğusunda yer alır. Toros Dağları üzerinde ve yaklaşık olarak 1200 m. rakımındadır. Manastırın yolu hemen hemen her mevsim açıktır ve ana yoldan ulaşım 10 dakika sürmektedir. İsa'nın havarilerinden Tarsus'lu Pavlus Sen Paul ve yine Tarsus'ta yaşamış Hıristiyanlığın öncülerinden Barnabes, M.S. 41 yılında Hıritiyanlığı yaymak için Konya-Kapadokya ve Antalya-Antakya'ya kadar maceralı yolculuklar yapmıştır. Bu azizlerin gezileri sırasında konakladıkları hemen her yerde anılarına tapınaklar yapılmıştır. Fakat, o tarihte Hıristiyanlık henüz resmi din olmadığından ve ibadet gizli olduğundan tapınakların da gözden uzak ve ulaşımı güç yerlerde olması tercih edilmiştir. Alahan Manastırının olduğu yerde de böyle bir tapınağın yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak bu günkü manastır öreni Hıristiyanlığı resmen kabul edilişinden sonra, beşinci yüzyılda inşa edilmiştir. Manastırı yaptıran kişi manastırda lahdi ve bir kitabesi olan Tarasis adlı bir rahiptir.Ancak finansman büyük ölçüde Bizans İmparatorluğu Bizans imparatoru tarafından sağlanmıştır. Kimi kaynaklar manastırın M.S. 440-442 yılları arasında, kimi kaynaklar da M.S. 474 ten sonra inşa edildiği görüşündedir. İmparator 440-442 döneminde II. Theodosius 401-450, 474 ten sonra ise ise 425-491 arası Flavius Zeno'ydu. Belki de manastırın farklı bölümleri farklı imparatorlar döneminde inşa edilmişti. Manastırın parlak döneminin Arap akınları başlayınca, yani 7. yüzyılda sona erdiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte manastırın uzun süre ayakta kaldığı bellidir. Nitekim 17. yüzyılda 1611-1683 arası yaşayan ünlü gezgin Evliya Çelebi manastır için Usta elinden yeni çıkmış gibi duruyor tanımlamasını yapmıştır. Alahan Manastırı geniş bir alana yayılan bir komplekstir. Bu kompleks, Batı Kilisesi Evangelist Bazilika, Manastır ve Doğu Kilisesi, kaya oyma keşiş odaları ile çevredeki mezarlardan oluşmuştur. Kompleksin taş işçiliği ve motiflerle bezeli zengin süslemeleri dönemin en usta ellerinden çıktığını göstermektedir. Ne var ki, Batı Kilisesi yıkılmıştır. Doğu Kilisesi ise bir ören olarak varlığını sürdürmektedir. Yıkılmış Batı kilisesinin girişi olduğu sanılan bir mekanda aralarında Cebrail ve Mikail'in de bulunduğu kanatlı melek ve çeşitli hayvan tasvirleri ve İsa büstü vardır. İki yapı 115 m uzunluğunda kolonlu kemerli bir galeri-terasla birbirine bağlanmıştır. Galerinin ortasında kabartma süsleme ile her yanı işlenmiş büyük bir niş yer alır. Aynı galeride apsisli bir vaftizhane bulunmaktadır. Vaftizhane içinde haç biçimli bir havuz vardır. Vaftizhanenin karşısında kaya mezarları oyulmuştur. Mezarlardan birisi Manastır grubunun kurucusu Tarasis’e aittir. Kitabesi şöyledir: Burada çok mümtaz Flavius Severinus ve Flavius Dagalaiphus’un konsüllüğünden sonra İndiktionun 15. yılının 13 Şubatında kutsal oruçların ilk haftasının salı günü ölmüş olan hatırası kutsal kurucu Tarasis yatıyor. İlk kilise korint başlıkla iki dizi sütunla üç nefe ayrılmıştır. Narteksten ana mekana geçilen kapının atkı ve yan dikmeleri kabartmalarla süslüdür. St. Paul, St. Pierre figürlerinden başka bir çelengi taşıyan altışar kanatlı Cebrail, Mikail'in simgesel yaratıkları ezişi, kükreyen aslan, kartal ve öküz sembolleri, İncil yazılarının tasvirleri, üzüm salkımları, asma yaprakları ve balık motifleri zengin bir şekilde...
Read more