Sait Faik Abasıyanık (18 Kasım ya da 22 Kasım ya da 23 Kasım 1906 – 11 Mayıs 1954), Türk hikâye ve roman yazarı, şair. Türk hikâyeciliğinin önde gelen yazarlarından birisi olan Sait Faik, çağdaş hikâyeciliğe yaptığı katkılar nedeniyle Türk edebiyatının köşe taşlarından biri olarak kabul edilir. Modern Türk hikâyeciliğinin öncülerinden olan Sait Faik, getirdiği yenilikler nedeniyle, "kökü kendisinde olan" bir yazar olarak kabul edilir. Klasik öykü tekniğini yıkarak, doğayı ve insanları basit, samimi, iyi ve kötü taraflarıyla, olduğu gibi ama aynı zamanda şiirsel ve usta bir dille anlattı. Döneminin pek çok sanatçısından farklı olarak, kendisini Batı'daki gelişmelerle sınırlamadı, hiçbir edebî anlayışın etkisinde hareket etmedi, belli bir tarzın takipçisi olmadı. Asaf Hâlet Çelebi'nin ifadesiyle "Sait Faik kendi ismi içinde mahsur kalacaktır. Hele bizde son zamanlarda onun bazı raté taklitleri türemekle beraber muhakkak ne kendisinden evvel ve ne de sonra ona yakın kimse gelmedi." Toplumsal sorunlara değil, bireyin toplum içindeki sorunlarına eğilen Sait Faik, öykülerinde çoğunlukla kendisinden yola çıkarak insanın hakikâtini anlamaya çalıştı. Çoğunlukla şehirli alt sınıfın hayatını, balıkçı, işsiz, tacir, kıraathane sahibi gibi karakterleri anlattı. İnsanların yaşama biçimlerini, arzularını, tasalarını, korkularını ve sevinçlerini irdeleyerek, "insanı ele alan sanatçılar" sınıfında yer aldı. 1929 yılında başladığı yazı hayatı boyunca "sorumlu avare", "gözlemci balıkçı", "çakırkeyf sirozlu", "küfürbaz şair", "müflis tacir", "züğürt yazar", "hamdolsun diyemeyen rantiye", "anadan doğma çevreci" gibi sıfatlarla anılan Sait Faik'in tüm yazdıkları bir şair duyarlılığı içeriyordu. Hikâye, roman, şiir yazan, çeviriler ve röportajlar yapan sanatçı bütün bu türleri kendine özgü tarzı ile kaynaştırdı. Yazarın, anlık heyecanlarını yansıtan, izlenimci ve fovist ressamların üslubunu anımsatan bir tarzı olduğu söylenmiştir. Kendi özgün dilini oluştururken André Gide, Comte de Lautréamont ve Jean Genet gibi isimlerden etkilenen Sait Faik, kendisinden sonra gelen Ferit Edgü, Adalet Ağaoğlu ve Demir Özlü gibi yazarlara ışık tuttu. Ölümünün ardından Burgaz Adası'ndaki evi müzeye dönüştürülen yazar adına her sene Sait Faik Hikâye...
Read moreSait Faik Abasıyanık Müzesi
Sait Faik Müzesi, İstanbul’da, Burgaz Adası'nda yazar Sait Faik Abasıyanık'ın yaşamış olduğu köşkte 1959'dan[1] bu yana hizmet veren müze-ev.
Sait Faik Müzesi'nde ziyaretçilere ünlü hikâyecinin yaşamına tanıklık etmiş eşyalar, fotoğraflar, mektuplar, kartpostallar sergilenir. Türkiye'nin en fazla ziyaret edilen müze-evlerindendir[1] ve 1964 yılından itibaren Darüşşafaka Cemiyeti'nin sorumluluğundadır.
2009-2013 yılları arasında gördüğü tamirat ve yenileme çalışmaları sebebiyle kapalı kalmış, 11 Mayıs 2013'te yeniden ziyarete açılmıştır.[1]
Burgaz Ada’da Çayır Sokak No:15'te bulunan köşk, 1939'da Sait Faik'in babası Mehmet Faik Bey'in vefatından sonra annesi Makbule Hanım'ın yaşamını devam ettiği evdir. Yazar da kışları Şişli'de, yazları ise adada annesinin yanına kalmış; hastalığının da ortaya çıkması üzerine ömrünün son on senesinin çoğunu bu evde geçirmiştir.
Yazarın ölümünden sonra evleri, annesinin isteği ile müzeye dönüştürülmüştür.[2] Müze, 22 Ağustos 1959 günü ziyarete açıldı. Giriş ücreti alınmayan müze Pazartesi günleri hariç haftanın her günü hizmet vermekteydi.
Müzenin açılması, edebiyat dünyasında da tartışmalara sebep oldu.[2] Orhan Seyfi Orhon, Türk sanatında birçok önemli yazar varken işe Sait Faik'le başlanmasını eleştirdi. Orhon'un bu yazısına cevap veren Aziz Nesin ise makalesinde böyle bir müzenin kurulmasının ne kadar önemli olduğunu söyleyerek bu müzenin bir öncü olduğunu belirtti.[3]
Makbule Abasıyanık , 8 Kasım 1954 yılında hazırladığı vasiyetinde varlıklarının çoğunu, yazarın eserlerinin telif haklarını ve Burgazada'daki köşkü (müze yapılması şartıyla) Darüşşafaka Cemiyeti'ne bırakmıştı. Bunun nedeni, 1954'te ölümünden önce oğlu Sait Faik'in bu lisede düzenlenen bir edebiyat matinesine katıldıktan sonra ortamdan çok etkilenerek, annesine malvarlıklarını bu kuruma bağışlamayı teklif etmiş olması idi.[1] 1964'te bu vesiyetin Darüşşafaka Cemiyeti'ne intikal etmesi üzerine müze evin bakım, onarım gibi sorumluluklarını cemiyet üstlenmiştir. 2009’da restorasyon çalışmaları başlatılmış, müze dört yıl kapalı kaldıktan sonra 2013’te yeniden ziyarete açılmıştır.[4]
Kaynak: tr.wikipedia.or...
Read moreThe Sait Faik Abasıyanık Museum on Burgazada is an absolute must-visit for literature enthusiasts. Stepping into the home of one of Turkey’s most celebrated writers is a deeply moving experience. Seeing his living space, writing desk, and personal belongings offers a rare and intimate glimpse into the life of this literary giant.
The museum is free of charge, making it an accessible and enriching stop for anyone visiting the island. Whether you’re a fan of his work or simply curious about Turkish literature, this charming museum is an unforgettable part of Burgazada’s cultural landscape. Highly...
Read more