Atatürk Etnografya Müzesi’ni ziyaret ettim ve burayı gerçekten etkileyici buldum. Daha önce ziyaret ettiğim müzelerden oldukça farklıydı; burası Uşak bölgesine ait eski bir ev ve Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk'ün karargah olarak kullandığı önemli bir yer. Atatürk burada bir süre kalmış, komutanlık yapmış ve esir düşen Yunan komutanı burada karşılamış. Müze, Atatürk'ün çalışma odasını, toplantı odasını ve Yunan komutanın teslim olduğu anın geçtiği yeri canlandırmalarla tasvir ediyor. Özellikle, Yunan komutanın kılıcını teslim ettiği odanın özenle düzenlenmiş olması oldukça etkileyici.
Müzeyi gezerken, keşke sesli anlatımlar, müzik ve görsel efektlerle daha zengin bir deneyim sunulsaydı diye düşündüm. Kurtuluş Savaşı'nın Uşak bölgesindeki önemli olayları ve Atatürk'ün burada yürüttüğü komuta süreci hakkında da bilgi verilmiş olsa, ziyaretçiler için daha bilgilendirici olurdu. Basit bir bilgilendirme panosu veya savaşla ilgili bir köşe, ziyaretçilerin tarihe daha derin bir bağ kurmasını sağlayabilirdi.
Müze ücretsiz ziyaret edilebiliyor ve içeriye girerken galoş giymeniz gerekiyor; bu galoşlar da ücretsiz olarak temin ediliyor. Müze iki kattan oluşuyor. Alt katta Kurtuluş Savaşı'nda kullanılan silahlar ve birkaç araç-gereç sergileniyor. Üst katta ise Atatürk'ün çalışma odası, toplantı odası, misafir ağırlama odası ve yatak odası yer alıyor. Bu odaların tümü, mankenler ve maketlerle tasvir edilmiş, fakat Kurtuluş Savaşı'na dair ayrıntılı bilgi veya fotoğraf, video gibi destekleyici materyaller eksik kalmış. Örneğin, Atatürk’ün çalışma masasının üzerindeki Türk bayrağını görememek de bana göre bir eksiklikti.
Bununla birlikte, bahçelerin düzenlenip ziyarete açılmasını da dilerdim. Müzeye gelenler, iç mekanın dışında bahçede vakit geçirip dinlenebilir, tarihin atmosferini dışarıda da hissedebilirlerdi. Müze içinde gezinirken Atatürk’ün sevdiği türküler veya dönemin halk müzikleri çalınsa, ortam daha etkileyici hale getirilebilirdi.
Müze önünde araç park yeri bulmakta zorlanabilirsiniz.
Tüm eksiklerine rağmen, Atatürk Etnografya Müzesi tarihimize ışık tutan çok değerli bir yer. Özellikle milli mücadeleye ve Atatürk’ün liderlik ettiği sürece ilgi duyanların mutlaka ziyaret etmesi gereken bir mekan. Bu müze, Kurtuluş Savaşı’nın hatıralarını yaşatıyor ve o günlere bir yolculuk yapmamızı sağlıyor. Kesinlikle...
Read moreBinası 1890'lı yıllarda yapılmıştır.
Kaftancızadeler olarak bilinen Uşak'ın ileri gelen ailelerinden birisine ait yapı Kurtuluş Savaşı'nda karargâh binası olarak kullanılmıştır.
Başkomutanı Trikopis'i bu binada karşılamış, Başkomutan Trikopis'in silah ve kılıcını kurmayları İsmet Paşa (İsmet İnönü), Halit Akmansu, (Dadaylı Halit), Asım Paşa (Asım Gündüz) ile birlikte teslim almıştır. Başkomutan Trikopis esir olmasına rağmen, Atatürk tarafından Türk misafirperverliği ile karşılanmıştır.
1970'li yılların ortalarında kamulaştırılan yapı 1 Eylül 1978 yılında Atatürk ve Etnografya Müzesi olarak açılmıştır. katlı ahşap yapının giriş katında yöresel, etnografik malzemeler, tarihi Uşak halıları ve Eşme kilimleri, eski silahlar giysiler ve diğer eserler sergilenmektedir.
Üst kat ise tamamı Atatürk Müzesi olarak düzenlenmiştir. O dönemden kalma aynalar, sehpalar, koltuklar, Atatürk'e ait yatak odası ve yine Atatürk'e ait giysiler bulunmaktadır.
The building was built in the 1890s.
The building, which belonged to one of the prominent families of Uşak, known as Kaftancızadeler, was used as a headquarters building during the War of Independence.
He welcomed the Commander-in-Chief Trikopis in this building, and received the weapons and sword of the Commander-in-Chief Trikopis together with his staffs İsmet Pasha (İsmet İnönü), Halit Akmansu, (Dadaylı Halit), Asım Pasha (Asım Gündüz). Although Commander-in-Chief Trikopis was a prisoner, he was welcomed with Turkish hospitality by Atatürk.
The building, which was nationalized in the mid-1970s, was opened as the Ataturk and Ethnography Museum on September 1, 1978. Local, ethnographic materials, historical Uşak carpets and Eşme rugs, old weapons, clothes and other artifacts are exhibited on the ground floor of the multi-storey wooden building.
The entire upper floor is designed as the Ataturk Museum. There are mirrors, coffee tables, armchairs, Atatürk's bedroom and clothes belonging to Atatürk from...
Read more25.06.2023 günü uğradık, güzel bir bina. İyi korunmuş ve bakılmış. Yunan General Trikopis esir alındıktan sonra 3 Eylül'de bu eve getirilerek Mustafa KEMAL'in huzuruna çıkarılıyor. "Yunan Ordusu geri çekiliyordu. 2 Eylül 1922’de, Yunan general, subay ve erlerinin bir bölümü Uşak’ta teslim olmuştu. Esir alınanlar arasında Yunan Ordusu Komutanı ve Başkomutanı Trikopis vardı. Trikopis’i Mustafa Kemal Paşa’nın yanına getirirler. Gazi Paşa, esir generalleri ayakta karşılar. Çay ısmarlar, sonra Trikopis’e sorar: “Bu iş nasıl oldu?” Trikopis başını önüne eğdi. Mustafa Kemal: “Vicdanınıza karşı vazifenizi yaptıysanız, içiniz rahat olabilirsiniz! En büyük komutanların bile esir oldukları tarihlerde yazılıdır. Mesela size Napolyon’u...
Read more