Selçukludan günümüze kalan tek saray olan Kubadabad Sarayı, geçmişe tanıklık etmemizi sağlayarak tarihi gün yüzüne çıkarıyor. Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın Beyşehir Gölü kıyısında yer alan sarayında kazılar 43 yıldır devam ediyor.
Beyşehir Gölü kıyısında yer alan Kubadabad Sarayı, tarihin geçmişteki izlerini günümüze taşıyor. 43 yıldır kazıların devam ettiği Kubadabad Sarayı, Selçuklulardan günümüze kalan tek saray olma özelliğini taşıyor.
Aynı zamanda Asya göçebeliğinden Osmanlı saray hayatına geçişe tanıklık etmemizi sağlayan saray, çinileri ve mimari özellikleriyle de ön plana çıkıyor.
Saray yaşamı, devlet düzeni gibi bazı bilgileri günümüze taşıyan Kubadabad Sarayı’nın inşasına Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad döneminde 1225'te başlandı.
yüzyıl başlarına kadar kullanılan sarayda sultan ve çevresinin hayatına dair bilgiler elde edebileceğimiz üzerinde figürler olan, konu anlatımları olan çok sayıda çini bulunuyor. Saraydan çıkarılan nadide çini eserleri başta Karatay Müzesi’nde sergileniyor.
Ünlü Selçuklu tarihçisi İbn Bibi'nin Selçuknamesi’nde sözü geçen ve günümüze ulaşabilmiş tek Selçuklu saray yapısı olan Kubadabad Sarayı, I. Alaaddin Keykubad’ın (1220-1236) emriyle Sadeddin Köpek'e yaptırıldı.
Saray, Konya Beyşehir-Isparta Yenişarbademli arasındaki yolun 5 km içerisinde Gölyaka Köyü sınırları...
Read moreKubad Âbâd Sarayı, İbni Bibi'ye göre; Sultan Alâeddin Keykubat Kayseri'den Antalya'ya giderken Beyşehir Gölü çevresinin güzelliğinden etkilenmiş ve buraya bir saray yapılmasını emretmiştir. Sultanın av emiri ve aynı zamanda da mimarbaşılık görevini sürdüren Vezir Sadeddin Köpek denetiminde ve sultanın çizdiği kroki doğrultusunda 1236 yılında yapılmıştır. Alâeddin Keykubat bu sarayı yaptırırken çevresine de bir şehir kurulmasını emretmiştir. KUBAD-ABAD SELÇUKLU SARAY SİTESİ Günümüze ulaşabilmiş tek Selçuklu Saray yapısı olup, I. Alaaddin Keykubad’ın (1220-1236) emriyle yapılmıştır. Külliye, Beyşehir Gölü’nün hemen yanında ve Anamas Dağları’nın eteklerindedir.1980’den bu yana kazı çalışmaları devam etmektedir. Saraydan günümüze müzeleri süsleyen göz kamaştırıcı çinilerle, saray kalıntıları kalmıştır. Çinilerdeki motifler; av eğlencelerini, büyülü inançları, sultanı, ileri gelenleri ve hizmetkârları canlandırır. Saraydan çıkarılan nadide çini eserler başta Karatay Müzesi olmak üzere Konya’da değişik müzelerde...
Read moreKubad-Abad Sarayı Beyşehir gölünün etrafından dolanıp, köyler içinden orta halli yolları geçerek ulaşabileceğiniz bir yerde bulunuyor. Girişte ücret yok, hatta kapısı kapalı, koruyan eden başında bekleyen kimse yok. Bir tarla eşilmiş ve içinden saray çıkmış halde kaderine terkedilmiş. Sözde çalışmalar yapılıyor yazıları var fakat terk edilmiş boş bir tarla gibi. Ayrıca burası Selçuklu kalesi olmasına rağmen sanki M.Ö. yaşamış bir medeniyetin yaşam alanı gibi. Hiç bir temizlik yok, boş bir tarla, her bastığınız taş ayağınızdan kayıyor, her yerde inanılmaz bir böcek var. Aşırı rahatsız edici. Ayrıca küçük saray en iyi korunmuş yer diyorlar fakat oraya giriş kapatılmış. Tabi isterseniz girebilirsiniz fakat dediğim gibi taşlar kayıyor, güvenlik sıfır. Buranın özellikle çıkan eserlerini Konya merkezde Karatay Medresesinin içerisindeki müzede görebilirsiniz. Kaderi ne olur bilinmez ama burası gerçekten görülmeye değer değil, o kadar yolu gittiğime açıkçası...
Read more