Süreyya Tabiat Parkı, Manisa-İzmir yolu üzerinde, şehir merkezine yaklaşık 22 kilometre mesafede, dere yatağına kurulmuş bir piknik alanıdır. Özellikle ilkbahar aylarında doğal güzellikleriyle dikkat çeken bu park, ziyaretçilere huzurlu bir ortam sunmaktadır.
Yaklaşık dört yıl boyunca kapalı kalan Süreyya Tabiat Parkı, Yunusemre Belediyesi'nin dört aylık çalışması sonucunda yeniden hizmete açılmıştır. Parkta otopark, giriş, internet, su, tuvalet ve elektrik gibi hizmetler ücretsiz olarak sunulmaktadır. Ziyaretçiler, yanlarında getirdikleri yiyecek ve içeceklerle burada keyifli vakit geçirebilirler.
Park, yeşillikler içinde piknik ve mangal alanları, düğün ve organizasyon bahçesi, kahvaltı alanı ve çocuk oyun alanlarıyla hizmet vermektedir. Ayrıca, doğa ile iç içe bir ortamda çeşitli etkinlikler düzenlemek isteyenler için de uygun bir mekândır.
Süreyya Tabiat Parkı, doğayla baş başa kalmak ve ailece vakit geçirmek isteyenler için ideal bir destinasyondur. Manisa ve çevresindeki doğa severler, bu parkta huzurlu ve keyifli anlar yaşayabilirler.
Süreyya Tabiat Parkı doğa severler, aileler ve piknikçilerin uğrak noktalarından biri olarak öne çıkmaktadır. Manisa’nın Yunusemre ilçesinde yer alan bu park, zengin bitki örtüsü, temiz havası ve huzurlu atmosferi ile şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyenlere eşsiz bir deneyim sunar.
Parkta Sunulan Olanaklar
Süreyya Tabiat Parkı, geniş bir alan üzerine kurulmuş olup piknik masaları, mangal alanları, yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları ve otopark gibi çeşitli imkanlara sahiptir. Ayrıca park içinde doğayla iç içe düğün ve organizasyonların düzenlenebileceği özel bir alan da bulunmaktadır. Özellikle hafta sonları kahvaltı yapmak isteyenler için doğal ürünler sunan tesisler dikkat çekmektedir.
Doğa ve Aktivite İmkanları
Bölgedeki yürüyüş parkurları, doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık için harika fırsatlar sunar. Parkın içinden geçen dere yatağı, ziyaretçilere su sesi eşliğinde huzurlu bir ortam sağlar. Çocuklar için ayrılmış oyun alanları, ailelerin rahat vakit geçirmesine olanak tanır.
Giriş ve Ziyaret Bilgileri
Süreyya Tabiat Parkı’na giriş ücretsizdir ve parkta internet, su, tuvalet gibi temel hizmetler de yine ziyaretçilere ücretsiz olarak sunulmaktadır. Manisa-İzmir yolu üzerindeki konumu sayesinde, hem Manisa hem de İzmir’den kolaylıkla ulaşılabilen bir doğa alanıdır.
Süreyya Tabiat Parkı, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için mükemmel bir kaçış noktası olma özelliği...
Read moreBAHARIN GELİŞİNİN HABERCİSİ KARDELENLER SPİL DAĞI MİLLİ PARKINDA BOY GÖSTERDİ
Kardelene sormuşlar: "bütün çiçekler sıradan yerlerde açıp insanlara yakın dururken, sen neden böyle yüksek dağlarda açarsın?" Kardelen şöyle cevap vermiş: "Gülü seven dikenini, menekşeyi seven rengini, beni seven ölümü göze alır. KARDELEN İLE MENEKŞE Çok uzun yıllar önce, iki kır çiçeği birbirlerine aşık olmuşlar. Bu çiçeklerden kardelen sevgilisini o kadar çok seviyormuş ki, baharda açtıklarında, her yeri donatan diğer çiçeklerden onu kıskanıyormuş. Bu kıskançlığa daha fazla dayanamayan çiçek, baharda açıp kalabalığın içinde kaybolmak yerine, kışın dondurucu soğuğunda açarak canından çok sevdiği sevgilisini daha çok görmeyi hayal etmiş. Sevgilisine, “Biz, diğer çiçekler gibi bu bahar açmayalım. Kışın ortasında, herkesin soğuktan kaçtığı karlı günlerde açalım ki, bütün doğa bize ait olsun, bir ömür birlikte olalım,” demiş Kardelen. Menekşe de sevgilisinin bu fikrini çok beğenmiş ve bir dahaki sefere hiç kimsenin açmaya cesaret edemediği dondurucu soğukta açmaya karar vermişler. Kardelen kışın gelmesini ve karın yağmasını beklerken, menekşe dayanamamış ve o yaz açmış. Kardelen, sabırsızlık ve özlemle, karın bir yorgan gibi kapladığı toprağı delerek açmış gözlerini dünyaya ve her yerde o güzel sevgilisini aramış. Kışın ortasında, hiçbir çiçeğin açmaya cesaret edemeyeceği bir ortamda, aşkı ile baş başa kalabilmek ve ona sevgisini gösterebilmek için beklemiş, beklemiş, beklemiş… Bir süre sonra ümidini yitiren çiçek, yaşadığı hayal kırıklığından dolayı boynunu eğmiş ve soğuğa daha fazla dayanamayarak ölmüş... O gün bugündür, karda açan ve sevgilisini bekleyen çiçeğe "Kardelen", sevgilisine sadık kalmayıp onu yarı yolda bırakan çiçeğe ise "Hercai" denmiş. Herkesin kalbinde yer eden bu hikaye: eğer aşık olursan kardelen gibi cesur ol. Kardelen kadar cesaretin yoksa aşık olma! şeklinde...
Read moreTozun toprağın....kurumuş iki karış akan derenin kenarında sefa sürme çabası...ne düzgün bir musluk hizmet alanı...ne düzgün bir tuvalet...ne şöyle özenilerek hazırlanmış veya çimlendirilmiş bir alan....yok..yok...yok...artık hangi devlet kurumundan kiralanmış ise senekr önce kendi başına büyümüş rastgele ağaçların altın....herhangibir özenden ve itinadan uzak...ilk insanın mağra çağını hatırlatan ortam da Angaralı DURGUT ritimlerin de karın doyurma ve sözüm ona rekreasyon alanında keyifli tatil geçirme modeli.... Allah aşkına en azından birazcık insan olduğunuzu bilincinde olun...ve değer görmeniz gerektiğinin farkında olun....ezmeyin kendinizi bu kadar....ilkel insanlar devrindeki mağra insanlarına hizmet verir gibi iki derme çatma ağaç masaya iki kç kırık lavabo veya tuvalelti olan bu yerlerin.iyi kestirilmesi için sizlere daha iyi kaliteli hizmet vermesi için gitmeyin şikayet edin....işletmecide biraz para harcayıp etrafı yerleri çimlendirsin masaların olduğu alanları yeşillendirsin mangal yakma noktaları olsun masaların yanında sabit...güzel güzel lovabo ve musluklar olsun... Temiz tuvaletler olsun...önemli ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz orta halli nır satış noktası olsun... Bir karış su akmasın dereden yaz ve ilkbahar için kendi.içinde oradan sanki sürekli şakır şakır su akan kapalı devre suyu devir daim eden bir kandırmaca ırmak olsun... Bizde kokan suyu değil akan suyu izleyelim şezlonglarımızı kıyısına kurup keyfini çıkarakım akan yalancı nehrin veya çim alanın.... Bunlar yok... Onun için hizmet yok bir tek kapıda para kesme var kuru nie tahta masa...pis tuvaletler...
Read more