Ziyarete açık durumdadır. Ücretsiz olarak gezilebilir.Şehirden yürüyerek yaklaşık 15–20 dakikada ulaşılabilir. Tam tepeye araç ile çıkılabiliyor fakat biz sabah erken saatte gittik aracı koymak için çok küçük bir alan var kalabalık saatte araç girişine izin verilmeyebilir yada çıktığınızda araç ile sıkıntı yaşayabilirsiniz o yüzden yolu güzel yürüyerek çok zor değil.
Tarihçe İlirler ve Antik Çağ Kalenin bulunduğu tepe ve çevresi, muhtemelen Daorson uygarlığı zamanında da kullanılıyordu.Arkeolojik veriler, bölgede antik dönem sur temelleri olduğunu gösteriyor.
Orta Çağ (12.–15. yüzyıl) Vidoški kalesi, ilk olarak 1375 yılı civarında yazılı kaynaklarda geçer.Kale, Bosna Krallığı döneminde önemli bir savunma ve idari merkezdi.Yerel feodal beyler tarafından yönetilmekteydi.
Osmanlı Dönemi (1465 sonrası) Osmanlılar 1465’te Stolac’ı fethettiğinde kaleyi genişletti.Kalenin içine ve çevresine sarnıçlar, cephanelikler, nöbet kuleleri ve karakollar inşa edildi.17. yüzyıla kadar Hersek Sancağı'nın önemli kalelerinden biri olarak kullanıldı.
"Vidoški", bu tepenin ya da kalenin eski Slavca’daki ismidir.
1465’de Osmanlılar tarafından ele geçirilen Ustulçe’nin Slavca “stol” (koltuk) kelimesinden türediği, kasabanın hemen dışında Ošanići’de Sv. Petar ve Pavle adlı küçük Ortodoks kilisesinin yanında, Miloradović ailesinin asilleriyle Hersek Dükü Stefan’ın oturup halkın şikâyetlerini dinlediği, kayaya oyulmuş bir koltuğun bu adla ilgisi olduğu düşünülür. Kasaba önemli bir ticaret limanı sayılan Dubrovnik’ten Balkanlar’ın içine doğru uzanan kervan yolu üzerindedir.
Ustulçe, Osmanlı döneminde daha evvel boşaltılmış küçük bir kale olan Vidoški Grad’ın kalıntılarının üzerine önce bir mezraa şeklinde yeniden iskâna açıldı, Yerel nüfusun İslâmlaşma sürecine Hersekli nüfusun büyük bir bölümünün eskiden Bogomil olması, Ortodoks ve Katolik otoritelerinin şiddetli zulmüne mâruz kalması ve Yavuz Sultan Selim’in bir cami inşa ettirmesi kısmen yardım etti. 1585’te kasabanın 107 hânesinin % 74’ü müslüman olarak kaydedilmişti.
1664’te Venedik’e karşı Girit savaşı sürerken Ustulçe’yi ziyaret eden Evliya Çelebi kasabayı etraflı şekilde tasvir eder. Burada bir cami, üç mescid, küçük bir hamam, bir han, yirmi dükkân, on su değirmeni ve meyve bahçeleri içinde 270 taş ev olduğunu yazar. Düşman korkusu yüzünden pek çok ev gayet iyi tahkim edilmişti. Burayı “güzel bir kasabacık” ifadesiyle tanımlayan Evliya Çelebi, bir gün önce Venedik’in Kotor bölgesinden gelen 5000 kişilik bir hıristiyan grubunun (uskok) kasabayı yağmaladığını ve pek çok müslümanı köle olarak alıp götürdüğünü, yakılan bazı evlerden hâlâ duman çıktığını belirtir. Kısa bir süre sonra Hersek Valisi Sührâb Mehmed Paşa saldırganları tuzağa düşürüp esir alınan 300 kişiyi kurtardı.
1878-1918 yıllarındaki Avusturya işgali devrinde daha önce Ustulçe’de bulunmayan Katolik cemaati için büyük bir kilise yapıldı. Müslümanların çoğunun göçmesinden dolayı nüfusu azaldı. Ustulçe son dönem divan şairlerinden Hersekli Ârif Hikmet’in doğum yeridir.
1991-1995 Bosna savaşı yıllarında Ustulçe büyük zarar gördü. 1991’de 5530 kişilik nüfusu vardı, bunun % 62’si müslüman, % 20’si Sırp, % 12’si Hırvat’tı. 1993 yazının başında Hırvat ordusu Ustulçe’yi sürpriz bir saldırı ile aldı ve etnik bakımdan tamamen Hırvat Katolik bir şehir haline getirmek istedi, müslümanlar sürüldü ve tüyler ürpertici şartlar altında toplama kamplarına kondu. Hırvat ordusu mevcut altı caminin beşini havaya uçurdu, kalıntılarını buldozerlerle dağıttı. Bu camilerin hepsi şehir merkezinde bulunuyordu. Dayton Antlaşması’ndan yedi yıl sonra 2002-2003’te Ustulçe’nin hemen hemen bütün müslüman cemaati ve bağlı köylerin ahalisi dahil 14.000 kişi evlerine geri döndü. Şehre yerleşenler Sultan Selim Camii’ni yeniden inşa ettiler.
Hersek bölgesi yazları sıcak, kışları yağışlı ve çok rüzgârlıdır. Eski binalarının çoğu kesme taştandır. Çatıları ise bu bölgeye has kayağan taş denilen mavimsi, grimsi ocaklardan yaprak gibi ayrılarak çıkan özel büyük taşlarla örtülüdür. Çünkü bu bölgede esen fırtınalar, kiremit çatıya izin...
Read moreNot touristy at all with little information but enough we stopped here because we was at the waterfall 5mins away having a swim and decided to walk around. Was cool as it's one of the biggest fortresses and still quite preserved, not to mention free! Parking down on the main or near the main street and a little climb to the entrance definitely easy if you are semi fit unless it's a very hot day, nice little old town in the main town with old mosteband old house down there...
Read moreGreat monument, one of the largest castles in Bosnia and Herzegovina. However, it needs to be properly reconstructed and maintained. In 2022 it is one of the least attractive castles in the country. The road to the old town is marked with some catholic religious messages which probably makes other guests uncomfortable. The view over the town of Stolac is great but also Old Town is full of garbage since no one cares about this great...
Read more