The Bab Anbariya (باب العنبرية), originally built during the time of Sultan Mahmoud Khan II, it was later renewed during the reign of Sultan Abdul Hamid.
Situated south-west of Masjid an-Nabawi, it lead directly to the neighbourhood of Wadi al-Aqiq. It was used as entrance to the city of Medina by the people arriving from the seaport of Jeddah (جدة) and Yanbu (ينبع البحر).
Bab Anbariya road, with the Masjid Anbariya (twin minarets) in the background.
gate was named after the al-Anbariya neighbourhood of Madinah al-Munawarah, which in turn was named after the orchard of a cheiftan in the Ottoman Empire, who donated the part of the land close to the gate for a military academy.
Anbariya Mosque (مسجد العنبرية) also known as the Hamidiye Mosque, is also named after the Anbariya Gate, next to which the mosque was located. It was built by the Ottoman Turks in Medina, which is nowadays part of Saudi Arabia. The Masjid al-Anbariya was built as part of the Hejaz Railway project next to al-Muazzim Railway Station, which houses the Hejaz Railway Museum.
historic Masjid Anbariya (left), with the Hejaz Railway...
Read moreAmberiyye Mescidi, Medine-i Münevvere'de
Tren İstasyonu'nun hemen yanında bulunmaktadır.
Abdülhamid Han tarafından inşa ettirilen bu eser Osmanlı Devleti'nin peygamber şehrine kazandırdığı onlarca eserden sadece biridir.
Hicaz Demiryolu'nun hizmette bulunduğu yıllarda, güzergahı olan Medine'de inen hac ve umre yolcuları bu mescitte hem namazlarını kılar hem de biraz olsun istirihat ederdi.
Amberiye Mescidi'nden Mescid-i Saadet'e doğru yol alan ''Allah'ın misafirleri'' yeşil kubbeyi görünce tüm yorgunluklarını unuturmuş
Çünkü vakit İki Cihanın Sevgilisine (sav) kavuşma vaktiydi.
Mescidin içinden misk, amber ve peygamber sevgisi geçer.
Medine-i Münevvere'ye giden hac ve umre ziyaretçileri fırsat bulduklarında bu mescidi ziyaret eder.
Orada bir yandan Herem-i Şerif'in hizmetlilerini hayır ve minnetle yad eder, diğer yandan da en azından iki rekat Tahıyyetül mecsid namazı kılar.
Bilindiği üzere Osmanlı sultanları hac ibadetlerini malum şartlarından dolayı yerine getiremez.
Bununla birlikte Haremeyn'iş-Şerifeyn'in hizmeti için hiçbir fedakarlıktan kaçınmaz,
hizmette kusur etmez.
Padişahlar hac mevsimlerinde kendi yerlerine vekil gönderirler.
Sultanlar ''El-vekil-ü kel asl-ı'' fethvasınca hac ibadetinin sevabından mahrum kalmazlar.
Abdülhamid Han, Hicaz'a; ''Şehirlerin anası''
Medine-i Münevvere'ye, yeryüzünün ilk mescidinin, Beyt-i Atik'in bulunduğu Mekke-i Mükerreme'ye hürmette ve hizmette kusur etmemiştir.
Sultan Abdulhamid Han, hemen her hac mevsiminde Asitane'den kendi yerine kutlu topraklara vekiller göndermiştir.
Bir hac mevsimi daha yaklaşırken Osmanlı Cihan Devleti'nin padişahı, İslam Ümmeti'nin Halifesi Abdülhamid Han,
hac farizasını yetire getirmek üzere vezirini vekil tayin eder.
Yıldız Sarayı'ndan vezirini dualarla ve kutlu toprakların ahalisine takdim edilmek üzere türlü türlü hediyeler ve dünyalıklarla birlikte mukaddes beldelere gönderecektir.
Ulu Hakan, vezirinden Ümmet-i Muhammed'in kurtuluşu için içten dualar etmesini ister.
Vezirinden bir talebi de hac dönüşünde Ravza-i Mutahhara'dan bir avuç toprak getirmesidir.
Vezir, hac ibadetini yerine getirir.
Yorgun bedenini, Arafat'ta ilahi affa mazhar olmuş yüzlerce hacı ile birlikte İstanbul'a götürecek olan trenin vagonlarına atar.
Tren, Medine-i Münevvere'den tam hareket etmek üzereyken Ulu Hakan'ın ricası aklına gelir.
Bu esnada Mescid-i Nebevi'ye gidip Ravza-ı Mutahhara'nın misk kokan kabir toprağından bir tutam alacak kadar vakti yoktur.
Hareket etmek üzere olan trenden hızlıca inerek istasyonun karşısındaki araziden bir avuç toprak alır…
İstanbul'a vardığında padişah, vezirini öz kardeşi gibi karşılar, sarılır.
Efendimiz'in (sav) kokusunu hissetmeye çalışır ve sözü, Ravza-i Mutahhara toprağına getirir.
Vezir, kadife bir kesenin içine koyduğu toprağı Sultan'a uzatır…
Abdülhamid Han, kemal-i edep ve hürmetle toprağı avuçlarının içine alır, koklar, bir daha koklar…
Ve sonrasında vezirine "Bu toprağın amberi var lakin miski yok" dediğinde Vezir Efendi olup biteni anlatır.
Ziyanı yoktur, padişah her vesileyle kutlu beldelere ihsanda bulunmaktadır.
Vezirin toprağı aldığı yere bir mescid inşa edilmesini talep eder.
Bir sonraki hac mevsimine kadar Medine-i Münevvere Tren İstasyonu'nun karşısına beyaz kubbeli mescid inşa edildiğinde ismi...
Read moreRecommend visiting!
Alanbaria mosque is located in south-western Mdena's mosque; built at 1908 by the Ottoman-Turk absolute ruler Abdol-Hameed II which is part of his plan of Alhejaz railway to fulfill his dream of ethnic cleansing against the Araps of this glorious Arapean city of western Arapa and replace them by Truks! It's believed that Hitler was inspired by this ethnocentric madness and created one of humanity's worst atrocity against Jews. 💔
The Islamic prophet's room was looted .. the people of this Arapean city were cleansed (they came back after the victory of Araps against the tyrants. The prophet's room antiques can be seen in Istanbul Islamic Museum. This humanitarian atrocity is know as 'Safar Barlac'.
Today, the gorgeous Arabic (Arapean) is the official language; the great Araps are the just ruler and inhabitants of this renowned Arapean city. This 1908 mosque is maintained and reserved to remind the younger generations of how glorious their history is agianst all oppressors and injustices to our...
Read more