Perched high above the city, Afyonkarahisar Castle (Afyonkarahisar Kalesi) is one of the most iconic landmarks in central Turkey. Built on a steep volcanic rock over 1,000 feet above the city, the castle offers an unforgettable combination of history, breathtaking views, and physical challenge. The climb is not for the faint-hearted—there are over 700 steps to reach the top—but every step feels worth it once you see the panoramic landscape spreading endlessly in all directions.
The castle has a long and fascinating history, dating back to the Hittites, and later used by the Romans, Byzantines, Seljuks, and Ottomans. Each civilization left its mark, and while only fragments of walls and towers remain, the atmosphere is still powerful and moving. Standing on the summit, you can easily imagine the strategic importance this fortress once held. The name “Afyonkarahisar” itself means “Opium Black Fortress,” a nod to both the city’s historic poppy cultivation and the dramatic black volcanic rock beneath the structure.
Visitors often come at sunset, when the golden light transforms the city and mountains into a magical scene. It’s also a deeply symbolic place for the locals, connected to the Zafer (Victory) celebrations of Turkey’s War of Independence. Afyonkarahisar Castle is not just a monument—it’s a journey through time, culture,...
Read moreAfyonkarahisar Kalesi'nin tarihi oldukça eski ve etkileyici. Hitit İmparatorluğu döneminde askeri amaçla kullanılmış ve zamanla farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış. En son 1573 yılında Osmanlı Sultanı II. Selim'in emriyle onarılmış. Kale, şehrin merkezinde sönmüş bir volkanın üzerinde yer alıyor ve 226 metre yüksekliğiyle dikkat çekiyor. Kalenin en etkileyici özelliklerinden biri de manzarası. Afyonkarahisar'ın eşsiz güzelliğini kuşbakışı izlemek gerçekten büyüleyici.
Afyonkarahisar Kalesi'nin yapım tarihi kesin olarak bilinmiyor. Ancak, Hitit İmparatorluğu döneminde askeri amaçla kullanıldığına dair bulgular var. Yani ilk kullanan medeniyet Hititler diyebiliriz. Daha sonra Frigler, Roma ve Bizans İmparatorlukları da kaleyi kullanmış. Hatta Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de onarımlar görmüş. Kısacası, kale farklı medeniyetlerin izlerini taşıyor.
Afyonkarahisar Kalesi'nin en bilinen efsanesi Hz. Ali ve atı Düldül'e ait. Rivayete göre, Hz. Ali bir sefer sırasında Afyonkarahisar'a geliyor ve atını bağlamak için uygun bir yer bulamıyor. Bunun üzerine kılıcıyla kayaya vurarak bir delik açıyor ve atını oraya bağlıyor. Bu delik ve atının ayak izi hala kalede görülebiliyor. Bir başka efsaneye göre ise, kale o kadar yüksek ve ulaşılmaz ki, fethedilemeyeceğine inanılıyormuş. Ancak bir kahraman, gizli bir geçit bularak kaleyi fethetmeyi başarıyor. Bu geçidin nerede olduğu ise hala bir sır. Bu efsaneler, kalenin gizemli ve etkileyici atmosferine katkıda bulunuyor.
Afyonkarahisar Kalesi'nin Bizans İmparatorluğu'nun elinde kaldığı dönem hakkında kesin bir bilgi yok. Ancak, bölgenin Roma İmparatorluğu'nun ardından Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğine girdiği biliniyor. Bu dönem, kabaca 4. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar sürmüş. Kale, bu süre zarfında Bizanslılar tarafından askeri amaçlarla kullanılmış ve onarımlar görmüş.
Afyonkarahisar Kalesi'nin Bizans dönemindeki önemi, coğrafi konumundan kaynaklanıyordu. Kale, Anadolu'nun ortasında, önemli ticaret yollarının kesişim noktasında bulunuyordu. Bu stratejik konum, kaleyi askeri ve ticari açıdan değerli kılıyordu. Bizanslılar, kaleyi hem savunma amaçlı bir üs olarak kullanmış hem de bölgedeki ticareti kontrol etmek için değerlendirmişlerdi.
Afyonkarahisar Kalesi, 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra Türklerin eline geçmeye başladı. 1175'te Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan tarafından tamamen fethedildi. Selçuklu döneminde önemli bir askeri üs olarak kullanılan kale, daha sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğine girdi.
Afyonkarahisar Kalesi, 1392 yılında Yıldırım Bayezid döneminde Osmanlı topraklarına katıldı. Ancak, 1402 Ankara Savaşı'ndan sonra Timur tarafından ele geçirildi. 1428 yılında ise tekrar Osmanlı egemenliğine girdi. Osmanlı döneminde kale, askeri önemini korudu ve zaman zaman onarımlar gördü.
Afyonkarahisar Kalesi, Osmanlı egemenliğine geçmeden önce sırasıyla Hititler, Frigler, Roma ve Bizans İmparatorlukları, Selçuklular ve son olarak da Germiyanoğulları Beyliği'nin elindeydi. Yani Osmanlı'dan önce pek çok farklı medeniyetin egemenliğinde kalmış.
Kurtuluş Savaşı sırasında Afyonkarahisar Kalesi de çatışmalardan etkilendi ve hasar gördü. Özellikle topçu ateşleri nedeniyle bazı bölümleri zarar gördü. Ancak, savaşın ardından kale onarıldı ve günümüze...
Read moreHer gittiğimiz şehirlerde şehri kuşbakışı görebileceğimiz yerlere mutlaka gideriz burası da Afyonu kuşbakışı görebileceğiniz en güzel yer.
Valilik bilgisi: 226 metre yükseklikteki volkanik bir kaya kütlesi üzerinde yer alan Afyonkarahisar Kalesi, MÖ.1350 yılında Hitit İmparatoru II. Murşil zamanında, Arzava Seferi'nde müstahkem mevki olarak kullanılmış ve Hapanuva adını almıştır. Kale, Bizans ve Selçuklular zamanlarında da önemli çarpışmalara sahne olmuştur.
Kalenin zirvesinde MÖ.1200-700 tarihleri arasında Anadolu’da yaşamış olan Frigler Dönemi'ne ait kültür izlerine rastlanmakta olup, Ana Tanrıça Kybele’ye adanmış birçok tapınma yeri ile 4 adet büyük sarnıç (su çukuru) bulunmaktadır. Surları, Selçuklu Sultanı Alâaddin Keykubat zamanında kale dizdarı olan Mimar Bedrettin Gevhertaş tarafından 1235 yılında onarılmış, ayrıca kaleye küçük bir mescit ile yanına saray yaptırılmıştır. 1573’te Osmanlı Sultanı II. Selim’in emriyle Mahmut Bey tarafından burçları, sarnıçları ve kulesi tekrar onarılmıştır.
Afyonkarahisar Kalesi, Afyonkarahisar il merkezinin en yüksek noktasında yer alan tarihi bir yapıdır. Kale, şehre hakim bir tepede konumlanmış olup, bölgenin en önemli simgelerinden biridir. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, kalenin inşa edilmesinin Frigler dönemine kadar uzandığı düşünülmektedir. Ancak kale, farklı dönemlerde çeşitli medeniyetler tarafından yeniden inşa edilip güçlendirilmiştir.
Afyonkarahisar Kalesi'nin ilk olarak Frigler tarafından yapıldığı, sonrasında Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Kale, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir askeri ve idari merkez olarak kullanılmış, Selçuklu dönemiyle birlikte de savunma amacıyla pekiştirilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, kale çeşitli restorasyonlar ve eklemelerle güçlendirilmiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru, kale savunma amacı dışında, Afyonkarahisar'ı denetlemek ve şehir yönetimini sağlamak için de kullanılmaya başlanmıştır.
Kale, günümüzde şehre hakim olan yüksekliği ve stratejik konumuyla önemli bir turistik nokta haline gelmiştir. Kalenin içinde sur kalıntıları, sarnıçlar, mağaralar ve bazı yapılar hala görülebilir. Ayrıca, kaleden şehri ve çevresini görebileceğiniz muazzam bir manzara...
Read more