HTML SitemapExplore
logo
Find Things to DoFind The Best Restaurants

Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb — Attraction in Akşehir

Name
Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb
Description
Nearby attractions
Nasreddin Hodja humor Park
Kileci, Acar Sk. No:12, 42550 Akşehir/Konya, Türkiye
Akşehir Dünyanın Ortası Anıtı
Kileci, Gazi Osman Paşa Cd., 42550 Akşehir/Konya, Türkiye
The Western Front Headquarters Museum
Selçuk, İnönü Cd. No:37, 42550 Akşehir/Konya, Türkiye
Taş Medrese Taş Eserler Müzesi
Altunkalem Mahallesi, Dr. Aziz Perkün cad. No 8, 42550 Akşehir/Konya, Türkiye
Nearby restaurants
Nearby hotels
Akşehir Özpark Hotel
Meydan, İnönü Cd. No:96, 42550 Akşehir/Konya, Türkiye
Akşehir Elitt Otel
Adliye Parkı, 24 Ağustos Bulvarı, Karşısı, 42550 Akşehir/Konya, Türkiye
Tarihi küçükağa konağı
Sokak, Kuşçu, Hacı Kurra Sk. no 1, 42550 Akşehir/Konya, Türkiye
GRAND HOTEL AKŞEHİR
Selcuk Mah. Dr. Aziz Perkün Cad. No:9, 42550, Türkiye
Aksehir Butik Hotel
Kuşçu, Battal Sk. No:4, 42550 Akşehir/Konya, Türkiye
Garp Hotel
Eski Kale Mah, Eskikale, Tabak Hamam Sokak No:55, 42550 Akşehir/Konya, Türkiye
Related posts
Keywords
Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb tourism.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb hotels.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb bed and breakfast. flights to Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb attractions.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb restaurants.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb travel.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb travel guide.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb travel blog.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb pictures.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb photos.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb travel tips.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb maps.Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb things to do.
Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb things to do, attractions, restaurants, events info and trip planning
Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb
TurkeyKonyaAkşehirMiddle of the World Nasreddin Hodja Tomb

Basic Info

Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb

Kileci, Tarık Buğra Cd. No:120, 42550 Akşehir/Konya, Türkiye
4.8(797)
Open 24 hours
Save
spot

Ratings & Description

Info

Cultural
Accessibility
attractions: Nasreddin Hodja humor Park, Akşehir Dünyanın Ortası Anıtı, The Western Front Headquarters Museum, Taş Medrese Taş Eserler Müzesi, restaurants:
logoLearn more insights from Wanderboat AI.
Website
aksehir.gov.tr

Plan your stay

hotel
Pet-friendly Hotels in Akşehir
Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.
hotel
Affordable Hotels in Akşehir
Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.
hotel
The Coolest Hotels You Haven't Heard Of (Yet)
Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.
hotel
Trending Stays Worth the Hype in Akşehir
Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.

Reviews

Nearby attractions of Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb

Nasreddin Hodja humor Park

Akşehir Dünyanın Ortası Anıtı

The Western Front Headquarters Museum

Taş Medrese Taş Eserler Müzesi

Nasreddin Hodja humor Park

Nasreddin Hodja humor Park

4.5

(2.2K)

Open until 12:00 AM
Click for details
Akşehir Dünyanın Ortası Anıtı

Akşehir Dünyanın Ortası Anıtı

4.7

(54)

Open 24 hours
Click for details
The Western Front Headquarters Museum

The Western Front Headquarters Museum

4.7

(342)

Closed
Click for details
Taş Medrese Taş Eserler Müzesi

Taş Medrese Taş Eserler Müzesi

4.6

(160)

Open 24 hours
Click for details
Get the Appoverlay
Get the AppOne tap to find yournext favorite spots!
Wanderboat LogoWanderboat

Your everyday Al companion for getaway ideas

CompanyAbout Us
InformationAI Trip PlannerSitemap
SocialXInstagramTiktokLinkedin
LegalTerms of ServicePrivacy Policy

Get the app

© 2025 Wanderboat. All rights reserved.
logo

Reviews of Middle of the World Nasreddin Hodja Tomb

4.8
(797)
avatar
5.0
5y

Yaşadığı dönem, doğum ve ölüm yılları, tarihî kişiliği ve ailesi hakkındaki bilgiler tartışmalıdır. Yaşadığı dönem ve yöre hakkındaki en önemli kanıtlar Akşehir’deki türbesi, soyundan geldikleri söylenen kişilere ait mezar taşı kitâbeleri ve adına kurulmuş olan vakıfla ilgili Fâtih Sultan Mehmed devrine ait bir arşiv belgesidir. Kaynaklarda yer alan bilgilere göre Nasreddin Hoca, Sivrihisar’ın Hortu köyünde 605 (1208) yılında doğdu. Köyün imamı olan babası Abdullah’tan sonra bu görevi kendisi üstlendi. Ardından Akşehir’e göç etti, burada kadılık yaptı ve 683 (1284) yılında öldü. Eskiden Hortu köyünde Nasreddin Hoca’ya ait olduğu rivayet edilen bir ev harabesinin ve onun soyundan geldiklerini söyleyen kimselerin bulunduğu birçok kaynakta belirtilmektedir. Ayrıca Mükrimin Halil Yinanç, bir gezisi sırasında hocanın oğullarına ait mezar taşlarını Sivrihisar’a yakın Sultana köyünde gördüğünü söylemiştir (Topçuoğlu, s. 17). Nasreddin Hoca’nın kızlarından birine nisbet edilen bir mezar taşı da Sivrihisar’da bulunmuştur (Gölpınarlı, s. 10). İstanbul’un ilk kadısı ve Fâtih Sultan Mehmed’in hocası Hızır Bey’in de Sivrihisarlı ve annesinin hocanın torunu olduğuna dair bilgilere kaynaklarda rastlanmaktadır.

Nasreddin Hoca’yı başta Evliya Çelebi olmak üzere (Seyahatnâme, III, 16) bazı tarihçiler ve araştırmacılar I. Murad, Yıldırım Bayezid ve Timur’un çağdaşı gibi göstermişlerdir. Hatta Evliya Çelebi hoca ile Timur arasında geçen bir konuşmayı nakleder (a.g.e., a.y.). Ancak bu iddialar doğru değildir. Çünkü Timur ile konuşan kişi İskendernâme sahibi şair Ahmedî’dir (Lâmiî Çelebi, s. 92-93, 168). İsmail Hami Danişmend, Paris Bibliothèque Nationale’de kayıtlı (nr. 1553) eksik bir Farsça Selcuḳnâme’ye dayanarak Nasreddin Hoca’nın, uç beyi iken Kastamonu’da hâkimiyet kuran Çobanoğulları’ndan Yavlak Arslan’ın oğlu Nâsırüddin Mahmud olduğunu ileri sürmüştür (Cumhuriyet gazetesi, 23 Teşrînisâni 1940). Bu iddianın da doğru olmadığını İbrahim Hakkı Konyalı çeşitli belgelere dayanarak ortaya koymuştur (Nasreddin Hocanın Şehri Akşehir, s. 733-753). Mikâil Bayram, Nasreddin Hoca hakkında yapılmış araştırmalar sonucu varılmış ortak kanaatleri göz önünde bulundurmadan kaleme aldığı iki çalışmada birtakım varsayımlardan hareketle hocanın Ahî Evran diye bilinen Hâce Nasîrüddin Mahmûd el-Hûyî olduğunu kesin bir dille ifade etmiştir (bk. bibl.).

Fıkraları dikkatle incelendiğinde müslüman Türk halkının mizah sembolü olan Nasreddin Hoca’nın hazırcevap, insanları kırmadan doğruyu söyleyen, yeri geldiğinde kendisiyle de alay etmeyi bilen bir tip olduğu görülür. Fıkralarının çoğunda sıradan bir köylü gibi tarlasında, bağında çalışır, ormana odun kesmeye gider, zaman zaman da şehre iner. Bu şehir çok defa Akşehir, Sivrihisar veya Konya’dır. Ancak hocanın bazan bir âlim, bazan bir bilge kişi, bazan kadı, tabip, hoca ve elçi kişiliğine büründüğü de görülür.

Nasreddin Hoca fıkralarında yer alan konular, Batı ve Doğu ülkelerindeki yaygın fıkralarda işlenenlerle kıyaslandığında bunların Tayland, Pencap ve Türkistan ile Almanya, Fransa, İngiltere, İber yarımadası, Baltık ülkeleri ve İskandinavya, Kuzey Afrika, Mısır ve Sudan dahil engin bir coğrafyayı kapsadığı görülür. Bu temaların bir kısmı tesadüf veya tabii benzerlikle açıklanabilirken birçoğunun aynı kaynaktan geldiği anlaşılmaktadır. Dikkat çeken diğer bir husus da başta Araplar’ın Cuhâ’sı olmak üzere Almanlar’ın Till Eulengspiegel’i, Amerikalılar’ın Paul Bunyan’ı, Bulgarlar’ın Hıtar Petar’ı, İngilizler’in Joe Miller’i, İtalyanlar’ın Bertoldo’su, Ruslar’ın Balakirew’i, Yugoslavlar’ın Kerempuh ve Era’sı, Japonlar’ın Ikkyu’suna ait fıkraların hocanın fıkralarıyla benzerlik göstermesidir (Sakaoğlu, s. 117). Hatta Türkiye’de bile hoca ile ilişkilendirilebilecek Karagöz, Hacivat, Ebleh Mehmed gibi tipler vardır. Ancak tarihî gerçek ne olursa olsun Anadolu’dan yayılan Nasreddin Hoca fıkralarının Doğu İslâm zekâsının özel bir ürünü olduğu kabul edilmektedir. Bu durum onu bütün Doğu İslâm dünyasının ortak kahramanı yapmıştır. Türkistan’da Çin sınırındaki İli vadisinden Kafkasya’ya, İran...

   Read more
avatar
5.0
5y

Nasreddin Hoca, 1208 Hortu doğumlu, Anadolu Selçukluları döneminde Hortu ile Akşehir ve çevresinde yaşayan efsanevi kişidir. Bazı araştırmacılar Nasreddin Hoca'yı folklorik bir hayal ürünü olarak ele alıp tarihî kişiliklerle bağdaştırma yoluna başvurmuşlardır. Bu yaklaşımlardan birini geliştiren İsmail Hami Danişmend, Nasreddin Hoca'nın Yavlak Arslan oğlu, II. Gıyaseddin Mesud döneminde yaşayan ve 1300 yılında Kastamonu'da öldürülen müstevfî Nasîrüddin Mahmud olduğunu öne sürmüştür. Danişmend, bu iddiasını Fransa'da keşfettiği Farsça bir selçuknâmeye dayandırarak ortaya atmış; ancak görüş sağlam dayanakları olmaması gerekçesiyle bilim dünyasında kabul görmemiştir. Naci Kum da bu konuya eğildiği bir yazısında Kayseri Arkeoloji Müzesi'nde bulunan ve üzerinde Nasreddin adı ile hoca unvanının bulunduğu bir mezar taşı bulunduğunu öne sürerek Nasreddin Hoca'nın ölümünün 13. yüzyıl başında (kabul edilen 1284 yılından 72 yıl önce) Kayseri'de gerçekleştiğini iddia etmişse de İbrahim Hakkı Konyalı ilgili mezar taşında yaptığı okuma ile taşta Nasreddin Hoca değil Emirüddin Hoca yazdığını tespit etmiştir. Azeri halkbilimciler Memmedhüseyn Tehmasib ve Memmedağa Sultanov da birlikte yazdıkları Molla Nasreddin Lâtifâlârı kitabında Nasîrüddin Tûsî'nin Nasreddin Hoca'nın yaşadığı kabul edilen zaman diliminde yaşaması, bazı yazmalarda Nasreddin Hoca'nın Nasîrüddin şeklinde adlandırılması, Nasîrüddin Tûsî'nin bir eserinde fıkralara yer vermesi, Nasreddin Hoca'nın bazı hikâyelerde müneccimleri alaya alması ve bu türden bir davranışın ancak Nasîrüddin Tûsî gibi yıldızlar konusunda ilim sahibi insanlardan beklenebileceği, Nasreddin Hoca'nın Timur'un huzuruna memleketinin temsilcisi olarak çıkması ile Nasîrüddin Tûsî'nin Alamut hükümdarınca Hülagü'nün huzuruna gönderilmesi, Nasîrüddin Tûsî'nin bir adının Hasan olması ve bir fıkrada Nasreddin Hoca'nın da bir adının Hasan olarak geçmesi gibi benzerlikler kurarak hocanın aslen Nasîrüddin Tûsî olduğunu öne sürmektedirler. Ancak Tehmasib, öne sürdükleri bu verilerin sağlam kanıtlar olarak değerlendirilemeyeceğini, vardıkları sonucun yalnızca bir varsayım olduğunu da kabul etmektedir. Ayrıca yine Azeri bir halkbilimci olan Azad Nebiyev de Tehmasib ile Sultanov'un bu iddialarını tenkit etmiştir. Irak Türkmeni araştırmacı İbrahim Dakuki, Nasreddin Hoca'nın İsfahanlı bir Fars olduğunu ve asıl adının Meşhedî olduğunu öne sürmüştür. Özbekistan'da ise Nasreddin Hoca'nın Buhara doğumlu olduğuna ve ağzında dişiyle doğduğuna dair bir inanış mevcuttur. Halk arasında bu şekilde bir inanç olmasına karşın Özbek araştırmacıların çoğu Nasreddin Hoca'nın Özbek olmadığını kabul ederler. Orta Çağ tarihçisi Mikail Bayram da Nasreddin Hoca'nın aslen Ahî Evran, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin Mesnevî'sinde Cuhâ diye andığı kişinin de aslen Nasreddin Hoca olduğunu iddia etmektedir. Nasreddin Hoca'nın tarihî bir kişilik olduğunu savunanlardan halkbilimci İlhan Başgöz 13. yüzyılda böyle bir kişinin yaşadığına dair hiçbir kuşkunun bulunmadığını belirtmektedir. Yine halkbilimciler Saim Sakaoğlu, Ali Berat Alptekin ve Fatma Ahsen Turan da Nasreddin Hoca'nın 13. yüzyılda yaşadığını belirterek onu Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli ile birlikte Anadolu Türklüğünün tepe noktalarından biri olarak gösterirler. Halkbilimciler Pertev Naili Boratav ile tarihçiler Mehmet Fuad Köprülü ve Tuncer Baykara da Nasreddin Hoca'nın tarihî bir kişilik olduğunu savunanlar arasında...

   Read more
avatar
5.0
8y

Nasreddin Hodja was a Seljuq satirical Sufi, born in Hortu Village in Sivrihisar, Eskişehir Province, present-day Turkey and died in 13th century in Akşehir, near Konya, a capital of the Seljuk Sultanate of Rum, in today's Turkey. He is considered a populist philosopher and wise man, remembered for his funny stories and anecdotes. He appears in thousands of stories, sometimes witty, sometimes wise, but often, too, a fool or the butt of a joke. A Nasreddin story usually has a subtle humour and a pedagogic nature. The International Nasreddin Hodja fest is celebrated between 5 and 10 July in his...

   Read more
Page 1 of 7
Previous
Next

Posts

Davut ÇELİKDavut ÇELİK
Yaşadığı dönem, doğum ve ölüm yılları, tarihî kişiliği ve ailesi hakkındaki bilgiler tartışmalıdır. Yaşadığı dönem ve yöre hakkındaki en önemli kanıtlar Akşehir’deki türbesi, soyundan geldikleri söylenen kişilere ait mezar taşı kitâbeleri ve adına kurulmuş olan vakıfla ilgili Fâtih Sultan Mehmed devrine ait bir arşiv belgesidir. Kaynaklarda yer alan bilgilere göre Nasreddin Hoca, Sivrihisar’ın Hortu köyünde 605 (1208) yılında doğdu. Köyün imamı olan babası Abdullah’tan sonra bu görevi kendisi üstlendi. Ardından Akşehir’e göç etti, burada kadılık yaptı ve 683 (1284) yılında öldü. Eskiden Hortu köyünde Nasreddin Hoca’ya ait olduğu rivayet edilen bir ev harabesinin ve onun soyundan geldiklerini söyleyen kimselerin bulunduğu birçok kaynakta belirtilmektedir. Ayrıca Mükrimin Halil Yinanç, bir gezisi sırasında hocanın oğullarına ait mezar taşlarını Sivrihisar’a yakın Sultana köyünde gördüğünü söylemiştir (Topçuoğlu, s. 17). Nasreddin Hoca’nın kızlarından birine nisbet edilen bir mezar taşı da Sivrihisar’da bulunmuştur (Gölpınarlı, s. 10). İstanbul’un ilk kadısı ve Fâtih Sultan Mehmed’in hocası Hızır Bey’in de Sivrihisarlı ve annesinin hocanın torunu olduğuna dair bilgilere kaynaklarda rastlanmaktadır. Nasreddin Hoca’yı başta Evliya Çelebi olmak üzere (Seyahatnâme, III, 16) bazı tarihçiler ve araştırmacılar I. Murad, Yıldırım Bayezid ve Timur’un çağdaşı gibi göstermişlerdir. Hatta Evliya Çelebi hoca ile Timur arasında geçen bir konuşmayı nakleder (a.g.e., a.y.). Ancak bu iddialar doğru değildir. Çünkü Timur ile konuşan kişi İskendernâme sahibi şair Ahmedî’dir (Lâmiî Çelebi, s. 92-93, 168). İsmail Hami Danişmend, Paris Bibliothèque Nationale’de kayıtlı (nr. 1553) eksik bir Farsça Selcuḳnâme’ye dayanarak Nasreddin Hoca’nın, uç beyi iken Kastamonu’da hâkimiyet kuran Çobanoğulları’ndan Yavlak Arslan’ın oğlu Nâsırüddin Mahmud olduğunu ileri sürmüştür (Cumhuriyet gazetesi, 23 Teşrînisâni 1940). Bu iddianın da doğru olmadığını İbrahim Hakkı Konyalı çeşitli belgelere dayanarak ortaya koymuştur (Nasreddin Hocanın Şehri Akşehir, s. 733-753). Mikâil Bayram, Nasreddin Hoca hakkında yapılmış araştırmalar sonucu varılmış ortak kanaatleri göz önünde bulundurmadan kaleme aldığı iki çalışmada birtakım varsayımlardan hareketle hocanın Ahî Evran diye bilinen Hâce Nasîrüddin Mahmûd el-Hûyî olduğunu kesin bir dille ifade etmiştir (bk. bibl.). Fıkraları dikkatle incelendiğinde müslüman Türk halkının mizah sembolü olan Nasreddin Hoca’nın hazırcevap, insanları kırmadan doğruyu söyleyen, yeri geldiğinde kendisiyle de alay etmeyi bilen bir tip olduğu görülür. Fıkralarının çoğunda sıradan bir köylü gibi tarlasında, bağında çalışır, ormana odun kesmeye gider, zaman zaman da şehre iner. Bu şehir çok defa Akşehir, Sivrihisar veya Konya’dır. Ancak hocanın bazan bir âlim, bazan bir bilge kişi, bazan kadı, tabip, hoca ve elçi kişiliğine büründüğü de görülür. Nasreddin Hoca fıkralarında yer alan konular, Batı ve Doğu ülkelerindeki yaygın fıkralarda işlenenlerle kıyaslandığında bunların Tayland, Pencap ve Türkistan ile Almanya, Fransa, İngiltere, İber yarımadası, Baltık ülkeleri ve İskandinavya, Kuzey Afrika, Mısır ve Sudan dahil engin bir coğrafyayı kapsadığı görülür. Bu temaların bir kısmı tesadüf veya tabii benzerlikle açıklanabilirken birçoğunun aynı kaynaktan geldiği anlaşılmaktadır. Dikkat çeken diğer bir husus da başta Araplar’ın Cuhâ’sı olmak üzere Almanlar’ın Till Eulengspiegel’i, Amerikalılar’ın Paul Bunyan’ı, Bulgarlar’ın Hıtar Petar’ı, İngilizler’in Joe Miller’i, İtalyanlar’ın Bertoldo’su, Ruslar’ın Balakirew’i, Yugoslavlar’ın Kerempuh ve Era’sı, Japonlar’ın Ikkyu’suna ait fıkraların hocanın fıkralarıyla benzerlik göstermesidir (Sakaoğlu, s. 117). Hatta Türkiye’de bile hoca ile ilişkilendirilebilecek Karagöz, Hacivat, Ebleh Mehmed gibi tipler vardır. Ancak tarihî gerçek ne olursa olsun Anadolu’dan yayılan Nasreddin Hoca fıkralarının Doğu İslâm zekâsının özel bir ürünü olduğu kabul edilmektedir. Bu durum onu bütün Doğu İslâm dünyasının ortak kahramanı yapmıştır. Türkistan’da Çin sınırındaki İli vadisinden Kafkasya’ya, İran Azerbaycanı’ndan Arabista
Gerçeğe DoğruGerçeğe Doğru
Nasreddin Hoca'nın hayatıyla ilgili bilgiler, halkın kendisine olan aşırı sevgisi yüzünden, söylentilerle karışmış, yer yer olağanüstü nitelikler kazanmıştır. Bu söylentiler arasında, onun Selçuklu sultanlarıyla tanıştığı, Mevlana ile yakınlık kurduğu, kendisinden en az yetmiş yıl sonra yaşayan Timur'la konuştuğu, birkaç yerde birden göründüğü bile vardır. 1284 yılında Akşehir’de vefat eden Nasreddin, mizahı ile insanların yüzünü güldürmüştür. Genellikle eşeğin üzerine ters binmiş şekilde karikatürize edilir. Aynı şekilde inşa edilmiş bir heykeli ve kendisi adına yapılmış Nasreddin Hoca Türbesi, Akşehir’de ziyaretçi akınına uğramaktadır.İnsanlar tarafından çok sevilen Nasreddin Hoca, İslam inancına bağlı biridir. Hazırcevap olma yönü ile herkesi hem şaşırtmayı hem de güldürmeyi başarmıştır. Toplumsal hayatta karşılaşılan sosyal problemlere mizahi bir üslup ile yaklaşan Nasreddin Hoca, fıkralarında, Anadolu insanlarının yapısını, düşüncesini ve olaylara bakışını anlatmıştır. Fıkralarının özünde insanları iyiye ve doğruya yöneltme, kusurları ve hataları espriler ile birleştirerek gözler önüne serme anlayışı hakimdir. Bireyleri ve toplumları her yönü ile çok iyi tanıyan Nasreddin Hoca, aile, komşuluk, dostluk ve iş ilişkilerinde gördüğü aksaklıkları kendine has tarzı ile dile getirip insanlara ders verecek şekilde latifelerle birleştirmiştir.Nasreddin Hoca, toplumu her yönüyle çok iyi tanımış, insanların aile, komşuluk, dostluk, ticari münasebetlerine ait cemiyette gördüğü eksik yönleri düzeltmek ve nasihat etmek maksadıyla nüktelerle dile getirmiş, düşünmeye, doğruya sevk etmiştir. Öte yandan Nasreddin Hoca fıkraları, batı dillerine de çevrilmiştir.( Alıntıdır) Gitmek görmek dua etmek ve dünyanın ortasını bulmak nasip oldu. Gülerken bile Allahı hatırlatıyor.. Allah Rahmet Eylesin...
Ishak BehlülzadeIshak Behlülzade
Mulla Nasruddin Hodja was invited out to dinner. He went in his old clothes and nobody was interested in him. When he found a few minutes to spare, he rushed home and collected his fur coat. When he came back, he was treated with great respect. Everybody wanted to speak to him. When they sat down for dinner he said: “Eat, fur coat, eat!” And he explained to the curious people: “If this regard is for my coat, it must eat also.”
See more posts
See more posts
hotel
Find your stay

Pet-friendly Hotels in Akşehir

Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.

Yaşadığı dönem, doğum ve ölüm yılları, tarihî kişiliği ve ailesi hakkındaki bilgiler tartışmalıdır. Yaşadığı dönem ve yöre hakkındaki en önemli kanıtlar Akşehir’deki türbesi, soyundan geldikleri söylenen kişilere ait mezar taşı kitâbeleri ve adına kurulmuş olan vakıfla ilgili Fâtih Sultan Mehmed devrine ait bir arşiv belgesidir. Kaynaklarda yer alan bilgilere göre Nasreddin Hoca, Sivrihisar’ın Hortu köyünde 605 (1208) yılında doğdu. Köyün imamı olan babası Abdullah’tan sonra bu görevi kendisi üstlendi. Ardından Akşehir’e göç etti, burada kadılık yaptı ve 683 (1284) yılında öldü. Eskiden Hortu köyünde Nasreddin Hoca’ya ait olduğu rivayet edilen bir ev harabesinin ve onun soyundan geldiklerini söyleyen kimselerin bulunduğu birçok kaynakta belirtilmektedir. Ayrıca Mükrimin Halil Yinanç, bir gezisi sırasında hocanın oğullarına ait mezar taşlarını Sivrihisar’a yakın Sultana köyünde gördüğünü söylemiştir (Topçuoğlu, s. 17). Nasreddin Hoca’nın kızlarından birine nisbet edilen bir mezar taşı da Sivrihisar’da bulunmuştur (Gölpınarlı, s. 10). İstanbul’un ilk kadısı ve Fâtih Sultan Mehmed’in hocası Hızır Bey’in de Sivrihisarlı ve annesinin hocanın torunu olduğuna dair bilgilere kaynaklarda rastlanmaktadır. Nasreddin Hoca’yı başta Evliya Çelebi olmak üzere (Seyahatnâme, III, 16) bazı tarihçiler ve araştırmacılar I. Murad, Yıldırım Bayezid ve Timur’un çağdaşı gibi göstermişlerdir. Hatta Evliya Çelebi hoca ile Timur arasında geçen bir konuşmayı nakleder (a.g.e., a.y.). Ancak bu iddialar doğru değildir. Çünkü Timur ile konuşan kişi İskendernâme sahibi şair Ahmedî’dir (Lâmiî Çelebi, s. 92-93, 168). İsmail Hami Danişmend, Paris Bibliothèque Nationale’de kayıtlı (nr. 1553) eksik bir Farsça Selcuḳnâme’ye dayanarak Nasreddin Hoca’nın, uç beyi iken Kastamonu’da hâkimiyet kuran Çobanoğulları’ndan Yavlak Arslan’ın oğlu Nâsırüddin Mahmud olduğunu ileri sürmüştür (Cumhuriyet gazetesi, 23 Teşrînisâni 1940). Bu iddianın da doğru olmadığını İbrahim Hakkı Konyalı çeşitli belgelere dayanarak ortaya koymuştur (Nasreddin Hocanın Şehri Akşehir, s. 733-753). Mikâil Bayram, Nasreddin Hoca hakkında yapılmış araştırmalar sonucu varılmış ortak kanaatleri göz önünde bulundurmadan kaleme aldığı iki çalışmada birtakım varsayımlardan hareketle hocanın Ahî Evran diye bilinen Hâce Nasîrüddin Mahmûd el-Hûyî olduğunu kesin bir dille ifade etmiştir (bk. bibl.). Fıkraları dikkatle incelendiğinde müslüman Türk halkının mizah sembolü olan Nasreddin Hoca’nın hazırcevap, insanları kırmadan doğruyu söyleyen, yeri geldiğinde kendisiyle de alay etmeyi bilen bir tip olduğu görülür. Fıkralarının çoğunda sıradan bir köylü gibi tarlasında, bağında çalışır, ormana odun kesmeye gider, zaman zaman da şehre iner. Bu şehir çok defa Akşehir, Sivrihisar veya Konya’dır. Ancak hocanın bazan bir âlim, bazan bir bilge kişi, bazan kadı, tabip, hoca ve elçi kişiliğine büründüğü de görülür. Nasreddin Hoca fıkralarında yer alan konular, Batı ve Doğu ülkelerindeki yaygın fıkralarda işlenenlerle kıyaslandığında bunların Tayland, Pencap ve Türkistan ile Almanya, Fransa, İngiltere, İber yarımadası, Baltık ülkeleri ve İskandinavya, Kuzey Afrika, Mısır ve Sudan dahil engin bir coğrafyayı kapsadığı görülür. Bu temaların bir kısmı tesadüf veya tabii benzerlikle açıklanabilirken birçoğunun aynı kaynaktan geldiği anlaşılmaktadır. Dikkat çeken diğer bir husus da başta Araplar’ın Cuhâ’sı olmak üzere Almanlar’ın Till Eulengspiegel’i, Amerikalılar’ın Paul Bunyan’ı, Bulgarlar’ın Hıtar Petar’ı, İngilizler’in Joe Miller’i, İtalyanlar’ın Bertoldo’su, Ruslar’ın Balakirew’i, Yugoslavlar’ın Kerempuh ve Era’sı, Japonlar’ın Ikkyu’suna ait fıkraların hocanın fıkralarıyla benzerlik göstermesidir (Sakaoğlu, s. 117). Hatta Türkiye’de bile hoca ile ilişkilendirilebilecek Karagöz, Hacivat, Ebleh Mehmed gibi tipler vardır. Ancak tarihî gerçek ne olursa olsun Anadolu’dan yayılan Nasreddin Hoca fıkralarının Doğu İslâm zekâsının özel bir ürünü olduğu kabul edilmektedir. Bu durum onu bütün Doğu İslâm dünyasının ortak kahramanı yapmıştır. Türkistan’da Çin sınırındaki İli vadisinden Kafkasya’ya, İran Azerbaycanı’ndan Arabista
Davut ÇELİK

Davut ÇELİK

hotel
Find your stay

Affordable Hotels in Akşehir

Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.

Get the Appoverlay
Get the AppOne tap to find yournext favorite spots!
Nasreddin Hoca'nın hayatıyla ilgili bilgiler, halkın kendisine olan aşırı sevgisi yüzünden, söylentilerle karışmış, yer yer olağanüstü nitelikler kazanmıştır. Bu söylentiler arasında, onun Selçuklu sultanlarıyla tanıştığı, Mevlana ile yakınlık kurduğu, kendisinden en az yetmiş yıl sonra yaşayan Timur'la konuştuğu, birkaç yerde birden göründüğü bile vardır. 1284 yılında Akşehir’de vefat eden Nasreddin, mizahı ile insanların yüzünü güldürmüştür. Genellikle eşeğin üzerine ters binmiş şekilde karikatürize edilir. Aynı şekilde inşa edilmiş bir heykeli ve kendisi adına yapılmış Nasreddin Hoca Türbesi, Akşehir’de ziyaretçi akınına uğramaktadır.İnsanlar tarafından çok sevilen Nasreddin Hoca, İslam inancına bağlı biridir. Hazırcevap olma yönü ile herkesi hem şaşırtmayı hem de güldürmeyi başarmıştır. Toplumsal hayatta karşılaşılan sosyal problemlere mizahi bir üslup ile yaklaşan Nasreddin Hoca, fıkralarında, Anadolu insanlarının yapısını, düşüncesini ve olaylara bakışını anlatmıştır. Fıkralarının özünde insanları iyiye ve doğruya yöneltme, kusurları ve hataları espriler ile birleştirerek gözler önüne serme anlayışı hakimdir. Bireyleri ve toplumları her yönü ile çok iyi tanıyan Nasreddin Hoca, aile, komşuluk, dostluk ve iş ilişkilerinde gördüğü aksaklıkları kendine has tarzı ile dile getirip insanlara ders verecek şekilde latifelerle birleştirmiştir.Nasreddin Hoca, toplumu her yönüyle çok iyi tanımış, insanların aile, komşuluk, dostluk, ticari münasebetlerine ait cemiyette gördüğü eksik yönleri düzeltmek ve nasihat etmek maksadıyla nüktelerle dile getirmiş, düşünmeye, doğruya sevk etmiştir. Öte yandan Nasreddin Hoca fıkraları, batı dillerine de çevrilmiştir.( Alıntıdır) Gitmek görmek dua etmek ve dünyanın ortasını bulmak nasip oldu. Gülerken bile Allahı hatırlatıyor.. Allah Rahmet Eylesin...
Gerçeğe Doğru

Gerçeğe Doğru

hotel
Find your stay

The Coolest Hotels You Haven't Heard Of (Yet)

Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.

hotel
Find your stay

Trending Stays Worth the Hype in Akşehir

Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.

Mulla Nasruddin Hodja was invited out to dinner. He went in his old clothes and nobody was interested in him. When he found a few minutes to spare, he rushed home and collected his fur coat. When he came back, he was treated with great respect. Everybody wanted to speak to him. When they sat down for dinner he said: “Eat, fur coat, eat!” And he explained to the curious people: “If this regard is for my coat, it must eat also.”
Ishak Behlülzade

Ishak Behlülzade

See more posts
See more posts