08.30 - 19.30 yazılmış buna istinaden gittik kapalıydı. 09.00 - 18.00 yazıyor açılış kapanış kışın ve yazın değişiklik gösterme ihtimali var ama bayram zamanı nisan ayında gittik kalabalık bir günde saatin ileriye alınması gerekirdi. Ücret tam 30 öğrenci 15 tl 2024 fiyatı.
Bozcaada kalesi tarihi
Bozcaada’ya yaklaştıkça ilk gözünüze çarpan heybetli görüntüsüyle kalesi olur. Bu oldukça iyi korunmuş kalenin ilk olarak ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Venedik,Ceneviz ve Bizanslılar döneminden beri kullanıldığı bilinmektedir.
Osmanlı döneminde önemli konumu sebebiyle Fatih Sultan Mehmet tarafından esaslı bir şekilde onarılmıştır. Venedikliler’e geçip geri alındıktan sonra esaslı bir tamir görüp genişlemiştir. Kalenin 1703,1706 yıllarında ve 1714 ‘de Kaptan-ı Derya Süleyman Paşa tarafından tamir ettirilmiştir. En önemli tamirinin 2. Mahmut tarafından 1815 yılında yaptırıldığını,adeta kalenin yeniden yaptırıldığını taşıdığı kitabelerden anlamaktayız.Kale, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1965-1970 yılları arasında ve en son 1996 yılında restore edilerek koruma altına alınmıştır.
Adanın kuzeydoğu burnunda yer alan Kale, yüksek kayalar üzerine oturtularak şehirden yaklaşık 10 metre genişliğinde ve 250 metre uzunluğunda bir hendekle ayrılmıştır. Eskiden su dolu olduğu anlaşılan hendeğin üzerinden kalenin ana giriş kapısına asma bir kapıyla geçilirmiş. Bu ana kapının dışında Mendirek ve Deniz Kapısı diye iki kapısı daha bulunmaktadır. Mendirek kapısı 1905 yılında mendireklerin yapılmasından sonra açılmıştır. Bu iki kapı şu anda kullanılmamaktadır.
Kale, dış ve iç olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Dış surun içindeki Dış Kale’de iki cephanelik, bir kuyu, iki tabya yeri, kamacı atölyelerinin bulunduğu bina temelleri, tören ve eğitim alanları ve eskiden kale içinde yaşayanların evlerinin bulunduğu şimdi boş bir alan vardır.
İç Kale iki bölümden oluşur. Birincisi giriş bölümü olup İç Kale’nin doğusundadır. Biri doğuda biri batıda iki rampaya açılan iki kapısı vardır. Bu bölümde şimdi yıkılmış olan revir, cami, minare, zindanlar ve kışla bulunmaktaydı. Asıl İç Kale olan ikinci bölüme doğudaki küçük bir kapıdan girilir. İç Kale’nin biri baş burç olmak üzere sekiz burcu vardır. Ortada levazım deposu, cephanelik ve sarnıç yer alır.
Bozcaada Fatih Sultan Mehmed döneminde ilk defa Türklerin eline geçtiğinde, kale içine bir cami yaptırılmıştır. Temelleri hala görünür bir şekilde durmakta olan bu cami Kanuni Sultan Süleyman zamanında yenilenmiştir. En büyük değişikliği ise 1657 yılında ada Venediklilerden geri alındığında görmüştür. Kale içindeki bir diğer caminin varlığını ise 1800’lü yıllardan kalma gravürlerden anlamaktayız.
Kalenin iç bölümünde Bozcaada ile ilgili tarihi ve etnografik eserlerin sergilendiği bir sergi mekanı...
Read moreBozcada’ya gittiğinizde karşınıza ilk çıkan ve mutlaka gideceğiniz yer Bozcaada kalesi.
Kalenin tarihini zaten gidenler internetten araştırır. Onu boşverin.
Ben size harika 2 insandan bahsedeceğim. Ahmet ve Nurten çiftinden.
Kişi başı 20 tl verip kaleyi giriyorsunuz. Ana kapıdan 60-70 m. sonra 5-6 tane bank ve ahşaptan 4-5 m2’lik bir bina görüyorsunuz. Yaklaşınca anlıyorsunuz ki, çay-meşrubat büfesi. Selam verip geçiyorsunuz. Kaleyi gezince, sıcak etkisi ile mutlaka canınız ya çay yada bir soğuk içecek çekiyor. Kalenin tek girişi olduğu için mecburen çıkarkende o kapıya yöneliyorsunuz ve Nurten-Ahmet çiftinin çay büfesinde mola verip birşeyler içiyorsunuz. Oturmadan önce aklınıza “ulan turistik yer, hemde tarihi kale içi, burada geçirmesinler fiyatlara bakayım diyorsunuz” ama zaten büfenin kepengine fiyatlar yağlı boya ile gayet acemice yazılmış. (Resimlerde var) 08eylül2023 itibari ile çay 5 tl, su 10 tl, limonata 20 tl.
Tamam fiyatlar uygun diyerek oturuyorsunuz. Ahmet ve Nurten çifti hemen size kendi o yalın ve harika kuzey ege şivesi ile “ne içceniz baken” diyor. Siparişleri veriyorsunuz. Sonra gelip yan masanıza oturup sizinle sohbete başlıyorlar. Ordan burdan derken sohbet koyulaşıyor. O da ne Ahmet bize “durun baken hepinize çay getçem” diyor. Hemen diyoruz “aha buradan geçirecek diyoruz” içimizden. Ama öyle olmuyor. Çaylarla gelirken “bunlar benden haaa” diyor. Utanıyoruz.
Sonra birden, “sizi çok sevdim. Oynatcem sizi” diyor. 😁 O da ne? İçerden bir darbuka getiriyor. Başlıyor hem çalıp hem söylemeye. Vay arkadaş böyle bir ortam olmaz. Orada kaldığımız 45 dakika boyunca böyle mi hoş vakit geçirilir. Göbekler atılıyor, istek şarkılar söyleniyor… falan filan. Tabi kalkarken herkes gönlünden ne koptuysa ama 5 ama 10 tl. toplayıp veriyoruz. Çift bunu, belki mallarını pazarlama usulü için veya belkide dostluk olsun diye yapıyor, onu asla bilemeyiz. Ama emin olun o verilen 3-5 kuruşluk çay parası ve minik bahşişler ile o unutulmaz geçen 45 dakika hayatımızda hoş bir anı olarak kalacak. EĞER BOZCAADA’YA YOLUNUZ DÜŞERSE MUTLAKA KALENİN İÇİNDEKİ O ÇAY BÜFESİNE GİDİN, NURTEN-AHMET ÇİFTİNİ BULUN. SOHBET EDİN. GERİSİNİ ONLARA BIRAKIN. Ben tüyoları verdim. Gerisi sizde. “Hadi baken maabbetiniz...
Read moreBOZCAADA KALESI: Antik dönemden kalan Apollon Tapınağı üzerine, MS.1100'lü yıllarda, Cenevizliler tarafından yapılmıştır. Yapılış Amacı, Bizans ve Karadeniz’e yönelik ticaret yolunda Ceneviz ticaret gemileri için bir sığınma ve korunma üssü oluşturmaktır. Stratejik öneminden dolayı kale, Ortaçağ boyunca Cenevizliler ve Venedikliler arasında birçok savaşa neden olmuştur. 1381 yılında her iki şehir devletinin kendi aralarında yaptıkları antlaşma ile kalenin surları yıkılarak, yerel halkının tamamı Girit adasına nakledilmiş, ada ıssız bir hale gelmiştir. Bu dönemde korsanların barınağı haline gelen ada, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildikten sonra, 1456 yılında kalenin tekrar yaptırılması kararlaştırılmıştır. Ege-Akdeniz Ticaret yollarının egemenliği kapsamında, dönem dönem yapilan Osmanlı-Venedik deniz savaşlarının sonuncusu 1646 yılında Bozcaada önlerinde yapılmış ve Venedik donanmasının kesin yenilgiye uğramasıyla sonuçlanmıştır. Bozcaada Kalesi 1815 yılında, II. Mahmud tarafından yaptırılan kapsamlı tamirat ile adeta yeniden inşa edilmiş ve bugünkü son görünümünü almıştır. Kale, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1965-1970 yılları arasında ve en son 1996 yılında restore edilerek koruma altına alınmıştır. Kale, girişinden yaklaşık on metre genişliğinde ve 250 metre uzunluğunda bir hendekle ayrılmıştır. Dış Sur Kalede, bugünkü durumda iki cephanelik, bir kuyu, iki tabya yeri, kamacı atölyelerinin bulundug bina temelleri, merasim ve Talim Alanı vardır. iki bölümden oluşan Iç Kalede, günümüzde yıkılmış olan Revir, Gazi Hüdavendigar Camii, Zindanlar ve Kisla yer alır. Fakat günümüzde, Kale içinde yasayan kişilerin bulunduğu yerler boş bir alan olarak durmaktadir. ikinci bölümünde Baş burç, Levazım Deposu, Cephanelik ve Sarniç yer almaktadır. Kara Murat filmlerinin biri de Bozcaada kalesinde çekilmiştir. (Kaynak: Bozcada Yerel Tarih Araştırma Merkezinden. Yukarıdaki metin, Doç.Dr.Cengiz ORHONLU'nun 1969 yilinda Türk Kültürü dergisinde çıkan makalelerinden ve Mehmet Sadettin AYGEN 'in 1985 (?) yilinda Bozcaada ile ilgili kitaptan...
Read more