Çapanoğlu Mosque — Attraction in İstanbulluoğlu Mahallesi

Die Capanoğlu-Moschee ist eine Moschee, die 1779 von Çapanoğlu Mustafa Bey, dem Gouverneur von Bozok Sancağı in der osmanischen Zeit, im Stadtzentrum von Yozgat erbaut wurde. Die Moschee ist im Volksmund als die Große Moschee oder Ulucami bekannt. Der Yozgat-Basar ist um die Große Moschee herum gebaut.

Die äußere Moschee wurde 1794 von Süleyman Bey, dem Bruder von Çapanoğlu Mustafa Bey, erbaut und der Moschee hinzugefügt. 1964 wurde der Moschee eine dritte Tür hinzugefügt, die beim Bau zwei Türen hatte. Auf der Ostseite der Moschee befindet sich ein quadratisch geplantes Grab mit einem Minarett mit einem einzigen Balkon. Im Grab befinden sich 18 Sarkophage der Familie Capanoğlu und des Adels Yozgat.

Die Moschee ist mit ihrer Innenausstattung und ihrem Baustil eines der wichtigsten Beispiele des türkischen Barocks in Anatolien. Auf beiden Seiten des äußersten Eingangs der Moschee befinden sich Gebäudebilder. Die Kanzel aus Marmor mit farbigen Adern ist wie ein Juwel mit barocken Motiven verziert. Die Moschee, die von 54 Fenstern beleuchtet wird, hat einen großen Innenhof mit hohen Mauern. Im Hof ​​der Moschee befindet sich ein Begräbnisplatz, der den Hauptgebetsraum der Moschee von drei Seiten umgibt.

Wir besichtigten sie am 15.08.2021 und haben sie im "Reisebericht Yozgat Teil 76" erwähnt und als empfehlenswert...

Çapanoğlu Camii, Yozgat’ın en görkemli ve tarihi yapılarından birisi. Osmanlı döneminde Bozok Sancağı valisi Çapanoğlu Mustafa Bey tarafından 1779 yılında yaptırılan cami, Avrupa etkisindeki Türk barok mimarisinin Anadolu’daki nadir örneklerinden. Cami, iki bölümden oluşuyor. Bu bölümler iç cami ve dış cami şeklinde isimlendiriliyor. İç cami, kesme taştan yapılmış ve büyük bir kubbeyle örtülü. Dış cami ise iç caminin kuzeyine eklenmiş ve daha renkli ve süslü bir görünüme sahip. Caminin dört tarafı avlu duvarıyla çevrili ve avlunun doğu cephesinde Çapanoğlu Ailesi’nin türbesi bulunuyor. Türbede 18 sanduka bulunuyor. Çapanoğlu Camii’ni ziyaret ettiğinde, caminin içindeki kalem işi süslemelerine hayran kalacaksın. Mihrap, minber, kubbe ve duvarlarda akantus yaprakları, C ve S kıvrımları, deniz kabuğu motifleri, kıvrık dallar, yapraklar, çiçekler ve meyvelerle bezeli bir sanat eseri gibi duruyor. Caminin 54 penceresi, iç mekanı aydınlatıyor ve ferah bir hava veriyor. Caminin etrafındaki çarşıda ise Yozgat’ın yöresel lezzetlerini, el sanatlarını ve kültürünü keşfedebilirsin. Çapanoğlu Camii, Yozgat’ın simgesi haline gelen yapılar...

Çapanoğlu Camii. Sadece bir ibadethane değil, bu toprakların tarihine, kültürüne, mimarisine şahitlik eden bir eser. Osmanlı’nın klasik zarafetini taşıyan, taş işçiliğiyle, geniş avlusuyla, huzur veren atmosferiyle insanın içini ferahlatan bir mabet. yüzyılda Çapanoğlu ailesi tarafından yaptırılan bu camii, sadece Yozgat’ın değil, Anadolu’nun da en özel camilerinden biri. İki minaresiyle heybetli ama bir o kadar da zarif. İçeri adım attığında mimarî detaylar, ahşap oymalar ve süslemeler insanın gözünü kamaştırıyor. Sessizce otur, duanı et… hem kalbine hem geçmişine dokunuyor.

Camiye girdiğinizde sadece taş ve tuğla değil, bir medeniyetin izini görüyorsunuz. Burası, hem ibadet yeri hem de tarihî bir durak. Dışarıdan bakınca ne kadar büyükse, içeri girince huzuru o kadar derin.

Emeği geçen ecdadımızdan Allah razı olsun. Böylesi eserler, şehirleri şehir yapan, ruhunu koruyan yapılardır. Her Yozgatlı’nın gurur duyması gereken bir miras. Yolunuz Yozgat’a düşerse mutlaka uğrayın, sadece bir cami değil, tarih dersi alır...