4 kişi oturduk böyle bir mekanın nasıl 4.4 puan aldığını tartışıyoruz. Hâlen cevabını bulamadık, bulanlar yazsın.
DÜZENLEME: İşletme sahibi yorumumdan epey bir rahatsız olmuş ve kalbimdeki iyiliğe varana dek kendince laf cambazlıkları yapmış. Kutluyorum. Laf cambazlıkları esnaflığın şanındandır diyelim ve hepsini bir kenara koyalım. 44 kişiyi töhmet altında bırakmışım. 44 kişi olduğuna dair bir kanı oluşmamıştı, kusura bakmayınız. 44 kişinin bir işin ucundan tuttuğu yerde böyle bir durum olmaz diye de düşünmüş olabilirim. Belki bize kötü bir gününüz denk gelmiştir ya da işletmenin sunduğu imkanlarla bizim bugüne değin gördüklerimiz arasındaki kıyas yetimiz daha farklıdır. Burası muamma. Girmenin lüzumu yok. Lakin illa elle tutulur bir şeyler söylememi istiyorsanız; personelinizin ilgisizliği ve suratsızlığı had safhada. Avuç içi kadar getirdiği salataya yan masamda yağ ikramında bulunurken gözünün içine bakmama rağmen bizi es geçti, sonrasında söylemem gerekti ki biz de bu şekilde faydalandık. 4 kişi oturduğumuz masada çiğ köfte ikramında bulundunuz. Bir marul ve dört tane çiğ köfte. :D Karşıma bir çift oturdu. Onlara gelen de aynı. :D Keza diğer tatar, ezme gibi mezeler de aynı miktarda ikram edildi. 2 kişiye de 4 kişiye de. Salata malzemeleri beklemekten pörsümüştü ve tahmini 4 çatalda bitti. Her şey dört dörtlük yani. :D Gelelim ana yemeğe. Fiyat gerçekten iyiydi arkadaşlar buna diyecek yok. 100 gramlık tandırımızı söyledik. Hop geldi. Ekmeğe elimi atıyorum buz gibi, yağa bandırılmış buz gibi ekmek... Düşününce bile kötü değil mi? Dedim ki olsun et iyidir. Ete elimi atıyorum. Buz gibi. Beklemekten bildiğiniz füme et olmuş. ET ÇATLAMIŞ. Isırıyorum. Kart kurt sesler çıkıyor. Belki bize denk geldi bir şey demiyorum ama GELMEMELİ. Tandır dediğin şöyle çiğnemeden yutulur. Ağızda dağılır. Kemikten sallayınca düşer. Herkese aynı şekilde muamele edeceksiniz. Bana başka ona başka olunca ben de 4.4'ün nereden geldiğini sorgularım kusura bakmayın. Gelelim diğer sorunlarınıza. Lavabolarınıza inerken resmen squad yapıyoruz. İndik... Leş gibi bir idrar kokusu bizimle birlikte. Her taraf kıl tüy. Krem koymuşlar, jöle koymuşlar, hepsinin ağzı açık. Krem ve jöle olmasın abi zaten. Naçizane tavsiyem, iyi niyetle konulmuş ama gerek yok bana kalırsa. Hiç hoş durmuyor. Burnumuzu tuttuk, elimizi yıkadık. Tekrar çıkıyoruz merdivenlerden. Tabiki dağ tırmanışı da diyebiliriz. Ayakkabılarımız yapış yapış... Merdivende siyah siyah lekeler... Nedeni malumunuzdur açık yazmaya gerek yok. Çay ikramı güzel diyecek bir şey yok. Ama yemek keyif vermedikten sonra isterseniz sabaha kadar çay verin, önemi yok. Hesap ödemeye gidiyorsun, ne bir afiyet olsun ne bir Allah bereket versin, yüzüme bakmayacak mecbur olmasa. :D Sayın işletme sahibi bunları bu kadar açık yazmayacaktım ama sen yazmamı istediğin için yazdım. Bunlar düzeldikten sonra hayırlı işler... Kimsenin de kalbini, iyiliğini sorgulamayın, profesyonel olun profesyonel. Lisedeki sevgiline trip atmıyorsun, sen koskaca işletmesin....
Read moreYozgat’ta bulunan Zafer Türk Mutfağı, dışarıdan bakıldığında “göz alıcı sunum, zengin vitrin” vaadiyle dikkat çekse de, ne yazık ki tabakta karşılaştığımız lezzet, kokular ve doku açısından büyük bir hayal kırıklığı yarattı. İlk sinyali döner verdi: Görsel olarak yaprak kebabı andıran o ince dilimlerin ne döner kokusu vardı ne de etin kendine has aroması. Üstelik yağ oranı o denli yüksekti ki, ağızda tat yerine ağır bir yağ tabakası bırakıyordu. Aynı durum, tezgâhta iştah açıcı görünen diğer sulu yemeklerde de tekrarlandı; görüntüyle tat arasında derin bir uçurum vardı. Yöresel bir lezzet olarak özellikle merak ettiğimiz Arap aşı çorbası ise adını taşısa da mahiyetini taşımıyordu. Tabakta un kokusu baskın, içinde birkaç parça tavukla “çorba” beklentisinin çok gerisinde kaldı. Evlerde hamurlu, karakterli kıvamıyla bilinen çorbanın ruhu burada yoktu. Buna rağmen, yol yorgunluğu ve iş mecburiyeti nedeniyle devam ettik ve testi kebabı sipariş ettik. Sunum, yarısı kesilmiş testisiyle iddialı; fakat lezzet, suyunu çekmiş ete servis öncesi su eklenerek ısıtıldığı izlenimini verecek kadar sönüktü. Daha vahimi, tabaktan kırık testi parçacıkları çıkması oldu; bu, hem hijyen hem de güvenlik açısından kabul edilemez. Kavurma da benzer biçimde suyla uzatılmış, derinliği kaybolmuş, etin öz tadını yansıtmayan bir tabaktı. Kuzu tandır ise kuzuya ait o rafine koku ve lezzetten yoksun, aksine son derece ağır ve rahatsız edici bir koku taşıyordu. Mekânın kalabalık oluşunu anlamlandırmak güç; zira kalabalık, özensiz pişirme, standardizasyon eksikliği ve muhtemel malzeme kalitesi sorunlarını örtmüyor. Daha da üzücüsü, üçümüzün de yemek sonrası hastaneye başvurmak zorunda kalması ve doktorların gıda zehirlenmesi teşhisi koyması oldu. Gerekirse raporları paylaşabileceğimizi belirtiriz. Yönetim tarafında ise, eleştirilere sahici bir öz değerlendirme ve kalite iyileştirme adımı görmek yerine, kalıp ve yapay bir dilde yazılmış yanıtlar izlenimi edindik. Oysa çözüm; reçete ve süreç standardizasyonu, tedarik ve malzeme kalitesi denetimi, hijyen protokollerinin sıkı uygulanması ve mutfak ekibinin pişirme teknikleri konusunda güçlendirilmesidir. Sonuç olarak, Zafer Türk Mutfağı’nı bu haliyle kesinlikle tavsiye etmiyorum. Eğer çevrede tek seçenek olduğu bir ana denk gelirseniz, bir marketten ekmek–peynir alıp karnınızı doyurmanız daha makul bir...
Read moreYozgat'ın Kalbinde Bir Lezzet Destanı – Genel Puan: 5 Yıldız! Yozgat'ta gerçek Türk mutfağının eşsiz lezzetlerini deneyimlemek isteyen herkes için Zafer Türk Mutfağı, kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir yer. "Yozgat her şeyin en iyisine layıktır" sloganını sonuna kadar hak eden bu işletme, sadece bir yemek mekanı değil, aynı zamanda köklü bir geleneğin ve misafirperverliğin de adresi. Zafer Türk Mutfağı'nı özel kılan pek çok unsur var. "Yemediğimizi yedirmeyiz" ilkesiyle hareket etmeleri, müşterilerin beslenme tercih ve ihtiyaçlarına ne denli özen gösterdiklerini ortaya koyuyor. Her yemeğin büyük bir titizlikle hazırlandığını, kullanılan tüm malzemelerin taze ve kaliteli olduğunu bizzat deneyimleyebilirsiniz. Özellikle tandır kebabı, tek kelimeyle muhteşemdi; etin lokum gibi ağızda dağılması ve geleneksel lezzeti tam anlamıyla hissettirmesi unutulmaz bir deneyimdi. Yılların tecrübesi ve ustalığıyla enfes yemekler hazırlayan deneyimli şefleri, her lokmada bu ustalığı hissettiriyor. Yemeğin sonunda, siz daha istemeden masanıza gelen semaver çayı ikramı ise hem çok hoş bir sürpriz hem de Türk misafirperverliğinin en güzel örneklerinden biriydi. Çayın demli ve lezzetli oluşu, yemeğin ardından keyifli bir son dokunuş oldu. 2018'den 2023'e kadar üst üste aldıkları "Travellers' Choice" ödülleri, sadece yerel halkın değil, aynı zamanda şehrin ziyaretçilerinin de gözdesi olduklarını kanıtlar nitelikte. Sabah 08:00'den akşam 22:00'ye kadar haftanın her günü hizmet vermeleri, lezzet şölenine dilediğiniz zaman katılma imkanı sunuyor. Atmosfer Notu: 4 Yıldız Genel deneyimim kusursuz olsa da, özellikle alt katta havalandırma yetersizliği sorunu vardı ve içeride aşırı derecede çamaşır suyu kokusu hissediliyordu. Bu durum, mekanın genel atmosferini küçük bir miktar etkilediği için atmosfer kısmına özel olarak 4 yıldız verdim. Ancak bu durum, mutfağın ve hizmetin kalitesinden zerre kadar ödün vermiyordu. Zafer Türk Mutfağı, sadece karnınızı doyurmakla kalmıyor, aynı zamanda ruhunuza da hitap eden bir deneyim yaşatıyor. Yozgat'a yolunuz düşerse veya yöresel lezzetleri keşfetmek isterseniz, Zafer Türk Mutfağı'nı tereddüt etmeden tercih edebilirsiniz. Tandır kebabı, ikram semaver çayı ve genel hizmet kalitesi için kesinlikle 5 yıldız vermeye...
Read more