Kumluk Otel — Hotel in Datça

İlk kez ziyaret edeceğiniz bir lokasyon için doğru otel seçimi yapmak çok önemli. İşiniz çoğu zaman şansa kalmış olsada önceliklerinizi belirleyip ince eleyip sık dokumak, iyi araştırmak ve tarafsız yorumları dikkate almak şart kanaatimce. Bende değerlendirmemi yaparken objektif olmaya gayret edeceğim. Biz Datça’yı sakinliği ve methiyeler düzülen güzel koyları-denizi için tercih ettik ve bu konuda kesinlikle tatmin olduk. Deniz aşığı olan bir aile olarak suya adım attığımız her yer bizi bizden aldı. Datça’da çok net kötü deniz yok. Kötü işletme var. Otele gelince, gayet temiz, odalar bakımlı, personel ilgili, kahvaltı gayet başarılı. Başta Can Bey, sonrasında Cömert Bey gayet yardımsever. Sorun otelin önündeki plajına çıkınca başlıyor. Yanlış ifade olmasın, otel sahibi genç beyefendi ki pekçok kez yüzyüze gelip Datça’da selam alamadığım tek insan olmuştur kendisi, sahili kendinin sanıyor olabilir ama bir şirketten kiralasanızda sahiller halkındır. Neyse, ön sıraya atılmış 8-9 sezlongtan istifade edebiliyorsunuz, denize girmek için 20-30 cmlik ilk gün nedenini çözemediğimiz bir sekiden inmek zorundasınız. Çocuk sekiyi bozuncu azarlıyor çalışanlar ilginç bir şekilde. Henüz bu sekinin gizemine vakıf değiliz. Daha önce sormamıza, oteldeki ilk günde restorandan sorumlu arkadaşa sormama rağmen saat 17:00 gibi başınıza dikilen çalışanlar artık odanıza gitmemiz gerektiğini söylüyorlar. Sakın şezlongunuzu biraz sağa biraz sola alıyoruz, keyfinizi kaçırmıyoruz yalanına inanmayın, sahilin her santimetrekaresi masa ile doluyor. Orada kalmakta ısrar ederseniz resmen taciz ediliyorsunuz. Sabah “servis sırasında dahi denize girin, rahatsız olmayın” diyenyine aynı restorandan sorumlu arkadas, saat 17:00 gibi, asık suratla kaçta gideceksiniz diye sorma hakkını buluyor kendinde. Daha sonraki günlerde de istediği satte odaya gitmediğiniz için gönül koyuyor ve O’da selamı kesiyor sizinle. O meşhur sekileride saat 17:00 den itibaren deniz kumunu alarak çalışanlar oluşturuyor, denizin dibine bir masa daha sığdırmak için. Benim canım halkım denize sıfır yemek yemeyi çok seviyor keza. Hadi biz atlaya zıplaya suya giriyoruzda, akşam keyfi yapmak isteyen, ileri yaştaki yerli halkın hali içler acısı. Hepsini tek tek elinden tutup denize girmelerine yardımcı oluyorum. Türkiyede ve yurt dışında pek çok otelde kaldım ama bu tarz bir rezillik bir kez daha görürmüyüm diye düşünüyorum tatil boyunca. İnsanların suyun diğer tarafına kaçmasına kimse gönül koymamalı. Otel sahibi genç arkadaşa tavsiyem, binayı otel olarak değilde, başka türlü değerlendirsin, keza işletmenin tüm ağırlığı restorana verilmiş durumda. Bir yemek masası bir tüm gün ve gece otelde konaklayan müşteriden daha fazla para kazandırıyor. O da haklı. Hem kendine hem otel müşterilerine eziyet etmesin ama bu şekilde. Ha, ben en geç 16:30-17:00 de sudan çıkarım, denizle işim yok diyorsanız, bu otel sizi mutlu edebilir. Biz Datça’ya aşık olduk, yine geleceğiz ama Kumluk Otel ve zihniyetinden uzak duracağız. Belki Can Bey’e merhaba demek için kapısından içeri girmeden bir...

otel odası küçüktü ama kullanışlıydı ve temizdi. otel kısmında tek şikayetim kliması bazen sorun çıkarıyordu ama çözdüler onun dışında güzeldi. fakat restoran kısmı son derece kötüydü. mecburen kahvaltıya ve şezlonga giderken orayla muhatapsınız. mesela biz ilk sabah kahvaltı yaparken gelen tepside sıcak bir şey koymamışlar serpme kahvaltıya. haşlanmış yumurta ve reçel tereyağ domates gibi bi tepsiydi. Ferdi adındaki garsona sorduk biz omlet vs isteyebilir miyiz diye. ekstraya girer dedi tamam ne kadar dedik böyle biz fiyat sorduk diye triplendi fiyatı da söylemedi haşlanmış yumurtaları aldı ve gitti amacı bunları omletle değiştirmek. ama biz şok olduk o kadar hızlı aldı ve döndü ki. tamam da kardeşim biz belki hem haşlanmış yumurta hem de omlet yiyeceğiz biz tamam değiştir falan demedik ki! sadece fiyat sorduk masaya gelen ürün götürülür mü ya? ilk defa datçaya geldik ve ilk defa bir restorandayız belki de omlete 400 - 500 lira diyeceksiniz bilemeyiz ki! fiyat sormak suç mu? bu nasıl bi küçümseme ve kabalık ya ömrümde görmediğim bir muamele. akşamına başka bi yerde yemek yedik ve saat 22 gibi bizim orda da deniz kenarında belki bi tatlı yiyebiliriz dedik. gene kumluk restorana geldik. benim eşim kapalıdır ve direk dedikleri 'boş yerler rezerve yemek yemiyecekseniz olmaz' dediler aslında. sonra da siz bizim oteldesiniz hadi ayıp olmasın şöyle bi köşede oturun diye en iç tarafı gösterdiler. istemedik gittik. saat 22 de rezerve mi olur ya? ben oturduktan sonra istediğimi yerim kardeşim sözleşme mi imzalayacağım 5 bin liralık adisyon çıkarma garantisi gibi! eşim kapalı oluğu için biz hiç bir yere oturamadık çünkü biz içki içmeyeceğiz diye. sadece öğretmenin yeri diye içkisiz bi yer var ama oranın muamelesi de hoş değildi. neticede Datçada özellikle kumlukta esnaflık yok muamele çok kaba. fakat denizi temiz ve çok güzeldi. insanlar denizden çok daha pisti ama yerlileri değil bu esnaflar ve çalışanlar o da belli. Datçalıları tenzih ederim. Bence giderseniz oteli kullanın ama restoranı da protesto edin kullanmayın. terbiyesizler çünkü! garsonlara tepki göstermeyi sevmem o yüzden sustum. çünkü haklı da olsan dışardan sen haksız görünürsün. buraya yazarak tepkimi yetkililere...

otel odası küçüktü ama kullanışlıydı ve temizdi. otel kısmında tek şikayetim kliması bazen sorun çıkarıyordu ama çözdüler onun dışında güzeldi. fakat restoran kısmı son derece kötüydü. mecburen kahvaltıya ve şezlonga giderken orayla muhatapsınız.|mesela biz ilk sabah kahvaltı yaparken gelen tepside sıcak bir şey koymamışlar serpme kahvaltıya. haşlanmış yumurta ve reçel tereyağ domates gibi bi tepsiydi. Ferdi adındaki garsona sorduk biz omlet vs isteyebilir miyiz diye. ekstraya girer dedi tamam ne kadar dedik böyle biz fiyat sorduk diye triplendi fiyatı da söylemedi haşlanmış yumurtaları aldı ve gitti amacı bunları omletle değiştirmek. ama biz şok olduk o kadar hızlı aldı ve döndü ki. tamam da kardeşim biz belki hem haşlanmış yumurta hem de omlet yiyeceğiz biz tamam değiştir falan demedik ki! sadece fiyat sorduk masaya gelen ürün götürülür mü ya? ilk defa datçaya geldik ve ilk defa bir restorandayız belki de omlete 400 - 500 lira diyeceksiniz bilemeyiz ki! fiyat sormak suç mu? bu nasıl bi küçümseme ve kabalık ya ömrümde görmediğim bir muamele.|akşamına başka bi yerde yemek yedik ve saat 22 gibi bizim orda da deniz kenarında belki bi tatlı yiyebiliriz dedik. gene kumluk restorana geldik. benim eşim kapalıdır ve direk dedikleri 'boş yerler rezerve yemek yemiyecekseniz olmaz' dediler aslında. sonra da siz bizim oteldesiniz hadi ayıp olmasın şöyle bi köşede oturun diye en iç tarafı gösterdiler. istemedik gittik. saat 22 de rezerve mi olur ya? ben oturduktan sonra istediğimi yerim kardeşim sözleşme mi imzalayacağım 5 bin liralık adisyon çıkarma garantisi gibi! eşim kapalı oluğu için biz hiç bir yere oturamadık çünkü biz içki içmeyeceğiz diye. sadece öğretmenin yeri diye içkisiz bi yer var ama oranın muamelesi de hoş değildi.|neticede Datçada özellikle kumlukta esnaflık yok muamele çok kaba. fakat denizi temiz ve çok güzeldi. insanlar denizden çok daha pisti ama yerlileri değil bu esnaflar ve çalışanlar o da belli. Datçalıları tenzih ederim. Bence giderseniz oteli kullanın ama restoranı da protesto edin kullanmayın. terbiyesizler çünkü! garsonlara tepki göstermeyi sevmem o yüzden sustum. çünkü haklı da olsan dışardan sen haksız görünürsün. buraya yazarak tepkimi yetkililere...