Dun gece eşimle birlikte The kitchen'i ziyaret ettik. İletmek istediğim bir kaç geri dönüşüm var. Ben geçen sene Od Urla'yi arkadaşlarımla ziyaret edip Osman Sezener ve ekibinin muhteşem menüsüyle tanışmıştım ve o hayranlikla bu sene de eşimi getirmek istedim ilk fırsatta.
Öncelikle mutfak ekibine olan yorumumlarimi paylaşmak istiyorum. İki gelişimde de şefin yolculuğunu seçip, olabildiğince değişik tatlar almaya özen gösterdim. Geçen sene Urla'daki menü ile bu sene Bodrumda'ki menüdeki 2 yemek aynıydı, fakat fiyat iki katına çıkarken porsiyonlama kesinlikle daha da kuculmustu. Geçen senede bu sene de en sevdiğim ortak yemek cirtus soslu karides ve balık tartardi, Yeni ekleme olan yeşil elma sosuna bayildim, ekibe sevgilerimi iletiyorum. Kuzu kulağı sorbet tam bir damak şöleniydi.
Bize servis eden garson beyefendiye de belirttiğim gibi, benim kişisel tercihim geçen seneki daha dengeli olan menü olurdu bu yilkine kıyasla. Dengeden kastım, geçen seneki menüde ana yemeğe gelene kadar da biraz daha karbonhidrat ile (firik pilaviydi yanlış hatırlamıyorsam) , ana yemek de aynı dengede et ile bitirilmisti. Bu sefer ana yemek öncesi daha hafif seyreden courselar ile ana yemek patlatilmisti, ki ben ama yemeği bitirmedim ağırlığından dolayı. Dolayısıyla denge tercihim.
İkinci geri dönüşümüm yönetim kısmına ve fiyatla ilgili. 1 gün öncesinde rezervasyon validasyonu almak için mesaj attiginiz zaman 2025 menüsünündeki şefin yolculuğu menusun ücreti ile dün elimize verilen menüdeki fiyatlar %20 zamliydi. Dunden bugüne %20 zammı geldi? Hesabı o an eşim ödediginden ben bunu çıkınca farkettim ve sormak istedim açıkçası. Çünkü bence her ne kadar oraya gelen insan o ücreti ödemeye razı olsa da , müşterilerle paylaşılan ve restoranda karsilasilan fiyattaki tutarsızlıgi marka değeri açısından uygun bulmuyorum.
Üçüncü ve son dönüşümüm ise servis ekibi üzerine. Öncelikle misafirlerinizin bir kısmının yabancı olabileceğini göz önünde bulundurarak farklı milletlerden İngilizcesi daha iyi olabilecek servis elemanları bulundurmanız tabi ki de güzel. Fakat burda büyük bir fakatim var ki bence Osman Sezener ve ekibinin yarattığı menüye uygun bir yaklaşım değil bu. Çünkü bu menüde kullanilan Türkiye menseili ürünlerin ağırlığı varken, bu topraklarda yetismemis bir bireyin bu tanitimi verebileceğini düşünmüyorum ve bunu da kendi servisimde gördüm. Geçen sene Od Urla 'da her bir genç şefin tek tek tabaklarını servis ederken ki yemeği anlatış gururu takdire şayandı. Aynısını burda da beklerdim. Kendi servisime dair bu konuyla ilgili iki gözlemim oldu. Birincisi Divle Obruk peyniri gibi özel bir peynir, üç peynirli tortellini gibi servis edildi. Bence orda vurgulanması gereken Türkiye'ye özel olan bu peynirdi, dünyanın her yerinde ulaşılabilecek three cheese tortellini değil. Bu konudaki ikinci orneğim ise son course tatlidaki yorumdu. Ben rezervasyon yapmadan önce menüyü incelerken beni en çok heyecanlandıran yemek tatlı olmuştu. Birincisi bitter çikolatayı sevdiğim için, ama daha da önemlisi içinde Samandağı biberi gördüğüm için. Kendi doğduğum toprakların bir ürünü olan Samandağ biberinin kullanılması beni çok heyecanlandırmıştı. Hatta course geldiğinde eşim, yüzümdeki mutluluğun fotoğrafını bile çekmiş. Fakat yemek tanıtırken içinde chilli yok dendi ve ben ısrarla sordum, olmaması mümkün değil çünkü menüdeki üç ana malzemeden biriydi Samandağı biberi. Sonuç olarak ben mousse u ağzıma aldığımda içinde olan biberi dilimde hissettim. Açıkçası da bunun bir anlatım hatası olduğunu anlayıp rahatladım bile çünkü yazılıp içinde kullanilmasaydi cok üzülürdüm. Bence servis ekibi çok profesyonel ve kibardi onla ilgili bir o yönde bir yorumum yok ancak bence Dünya uzerindeki birden fazla Michelin'i olan restaurantlari diğerlerinden ayıran bu tür küçük nuanslar ki ben aynı şefin iki restoranındaki farkları belirttim sadece.
Mutfağın arkasinda ve önünde verilen emeğe olan saygımdan bu yorumları pozitif bir etkiye sahip olması icin paylaşmak istedim.
Emeği geçen herkese ama en çok da mutfak ekibine leziz yemekleri için...
Read moreProbably nitpicking here as this is a Michelin starred restaurant, but it was a hit and miss for us. Let’s start with the positives. 1) Food is generally tasty and cooked well as you would expect in a fine dining restaurant. Our favourite dish of the night was the blue tailed shrimp, which was just oozing with fresh shrimp sweetness. 2) View of the sea, if seated outside, is absolutely splendid. 3) Service is mostly fautless. And where I am nitpicking - 1) I noticed that bread crumbs were not cleaned out from our table after we had bread; Michelin restaurants typically keep dining tables neat and clean before each course is served up. 2) Some of the hot starters, like the beef tongue and orzo pasta, were ok dishes which seemed to be missing something to make it standout. 3) Spoons used for dessert looked like a teaspoon you would find in an airbnb home, surely more attention should be paid to the aesthetics of cutlery. And if is your first time in Bodrum, you might find wine/spirit prices to be exorbitant in fine dining settings, in some cases more expensive that the food itself.
Overall, it was still a good experience though I sincerely hope the restaurant looks into some of the points I...
Read moreThe experience overall was quite good. Bit expensive but not too bad at 100gbp per person which for this type of place is expected.The starters were a lot bigger than I thought so ended up over ordering. As a vegetarian, 2 starters was enough. We ordered the hummus and goat cheese minti which was amazing. The straciatella dish was a bit too sweet, and the truffle pasta didn’t bring out the most out of the truffle. My partner ordered the lamb and all this together for 2 was a bit much. The thing I think they could benefit from is slowing down the staff. They felt VERY rushed, would grab a empty plate from your hand as you put it down and kinda look elsewhere when you spoke to them. It wasn’t that busy and there was lots of staff so didn’t really understand the rush. For a high end restaurant like that I would expect the staff to act a bit more collected as it ruined the...
Read more