Selçuklulardan günümüze kalan Kızıl Mimara 800 yüzyıllık geçmişiyle zamana meydan okuyuşun güzel örneklerinden. Kare zemin üzerine oturtulmuş olan minare 30 metre kadar yüksekliğe sahip. Halk arasından Eğri Minare olarak adlandırılan yapı çelik halatlarla korunmaya çalışılıyor. Zarif, estetik görünümü var, üç ayrı tuğla işçiliğiyle yapılmış minarede kırmızı tuğlalar kullanılmış. Şerefenin dış kısmı çini mozaikle yapılmış ancak bu mozaikler günümüze kalmamış, izleri var yalnızca. Minare ustası tarafından mı eğri yapılmış yoksa zamanla mı eğrilmiş kesin bilinmiyor. Aksaray'ın merkezi sayılabilecek bir konumda Melendiz Çayı kenarında sade bir parkın içinde 13. yüzyıldan günümüze ulaşmış bu narin yapıyı yolunuz Aksaray'a düşerse görün derim. Bizim gittiğimizde etrafı kötü biçimde saç levhalarla kapatılmıştı, bu nedenle kaideyi göremedik. Yakında park yeri yok, yol dar ve fazlaca park etmiş araç olduğu için manevra bile zor. Biz orada bir bakkalın önüne rica ederek ikinci sıra olarak arabayı bıraktık, hızlıca alanı gezdik, camiyi gezemedik. Bu bilgide burada dursun. Ama minare görmeye kesinlikle değer.