Halk arasında "Ağlayan Kaya" olarak bilinir. Spil Dağı eteklerinde, taşa dönüşmüş mitolojik bir hikâye bu...Öyle sıradan bir taş değil. İlk bakışta sıradan gibi görünür ama yaklaştıkça şekiller belirir: Yüz hatlarına benzeyen kıvrımlar, göz çukuruna benzer bir oyuk... Ve tam o noktadan süzülen incecik bir su damlası… Bu su da sıradan bir su değil… Bir annenin yıllar geçse de dinmeyen gözyaşları...
Bir zamanlar tanrılara kafa tutan, gururuyla tanrıçaları kıskandıran bir annenin, evlat acısıyla taşa dönüştüğü yer burası. Rivayet o ki: Niobe… Frigya Kralı Tantalos’un kızı. Güzelliğiyle, soyluluğuyla, servetiyle övünse de, en büyük gururu 14 çocuğudur: 7 kız, 7 erkek. Bir gün, halkın önünde tanrıça Leto’ya dil uzatır: "Neden ona tapıyorsunuz? Onun, 2 çocuğu varsa, benim 14!.." Ama bu sözler, tanrıların sabrını taşırır. Tanrıça Leto, öfkesini, çocukları Apollon ve Artemis aracılığıyla gösterir. Apollon ve Artemis tarafından, çocukları, gözlerinin önünde birer birer öldürülür. Niobe donakalır… Bağırır, yakarır, ağlar… ama hiçbir şey değişmez. Ve sonunda tanrılar ona acır. Bedenini taşa çevirirler. Ama gözyaşlarını değil.
Bugün hâlâ o kayadan, ince ince su sızar. Yazın bu su azalsa, hatta tamamen kaybolsa da, özellikle kış aylarında damla damla akar.
Ağlayan Kaya, bir efsaneden ibaret değil. O, doğayla mitolojinin iç içe geçtiği, bir annenin yüzyıllar süren acısını fısıldayan bir taş ağıt aslında.
Ancak… Bu kadim taş, bize sadece bir efsaneyi değil, sahip çıkmadığımız değerlere olan vefasızlığımızı da fısıldıyor. Her tarafını bir ihmal edilmişlik çevrelemiş: Yerde sayısız kırık cam şişeleri, oraya buraya atılmış boş pet şişeler, çöpler... Bu eşsiz doğal ve kültürel miras, adeta kaderine terk edilmiş😔 Yerli halk, buranın akşam saatlerinde içki içilen bir alan haline geldiğini söylüyor. Oysa burası, sadece Manisa'nın değil, tüm Türkiye'nin sahip çıkması gereken bir değer. Kültür Bakanlığı'nın ve yerel yönetimlerin burayı turizme kazandırması, çevre düzenlemesini yapması, güvenliği sağlaması gerekiyor. Dahası, burası, Turların rotasına eklenebilir, yerli yabancı turistin yoğun uğrak noktası olur.
Tanrılar Niobe'yi gururu için cezalandırdı… Peki ya biz? Onu, ilgisizlikle, terk edilmişlikle...
Read moreManisamızın simgelerinden olan niobenin hikayesi şoyledir.... Niobe, babası Tantalos ve kardeşi Pelpos gibi, Anadolu'ya özgü bir efsanedir. Yarı-tanrı Tantalos'un kızı Niobe, Magnesia (Manisa)'nın Sipylos Dağı yöresinde doğmuş, tanrıça Hera (kimi kaynaklarda Leto olarak geçer.) ile birlikte çocuklukları bu yörede geçmiştir. Daha sonra Niobe, Thebai kralı Amphion ile evlenir ve yedisi kız, yedisi erkek on dört (kimi kaynaklara göre altısı kız altısı erkek on iki) çocuğu olur. Çocukluk arkadaşı ve Zeus'un eşi Hera'nın ise Apollon ve Artemis olmak üzere iki çocuğu vardır. Zamanla Niobe, tanrıça Hera'yı küçümser ve Thebai halkına, kendisine tapmalarını buyurur. Hera'nın sadece iki çocuğunun olduğunu söyleyerek kendisini Hera'dan üstün görür. Tanrıça Hera, o sırada menderes Irmağının kıyısında dinlenirken, bir rüzgâr, Niobe'nin bu sözlerini kulağına fısıldar. Her fırsatta çocuklarının sayısı ile gururlanan Niobe, topu topu iki çocuğu olduğunu söyleyerek küçümsediği Hera'yı öfkelendirir. Hera, çocuklarından; Niobe'yi cezalandırmalarını ister. Apollon ve Artemis de, oklarıyla Niobe'nin bütün çocuklarını öldürür. Niobe, çocuklarının cesetleri başında günlerce ağlar. Sonunda Tanrı Zeus, Niobe'nin haline acır ve ıstırabına son vermek için, onu ağladığı yerde taş haline getirir. Spil (Sipylos) yamacındaki kadın başı şeklindeki bu kayanın, göz çukurunu andıran girintilerinden sızan -daha doğrusu, yakın zamanda kuruduğu için artık sızmayan- su, Niobe'nin gözyaşları olarak yorumlanır. Halk, buraya "Ağlayan Kaya", "Niobe kayası" der. Yakından bakıldığında, sıradan doğal bir kaya oluşumu; batı yönünde biraz uzaklaşılarak bakıldığında ise kadın başı şeklinde görünen bu kaya, hâlâ çok ziyâret edilen bir yerdir. Manisa'nın sarı üzümlerinin ilk olarak Niobe'nin gözyaşlarıyla sulanan bağlarda yetiştiği söylenir. Birkaç kilometre ötede, Sipylos Dağı'nın yamaçlarında, çaliliklar arasında bir başka kaya daha vardır. Ana Tanrıça Kybele'nin burada bir anıtı vardır. Niobe Kayası'nın az ötesindeki alanda, "Mesir Bayramı" kutlanır. Camiden aşağı atılan mesir macunu, bahar ve bereketi simgeler. "Kutsal macun, kısırlığı önler, doğurganlığı kamçılar." derler. Mesir Macunu, her yıl 15 Nisan'da yapılır...
Read moreManisa'nın Şehzadeler ilçesinde bulunan Tarihi bir yerdir.Yakınında Tarihi İvaz Paşa Camii ve Kabaklar Tekkesi ila Gülgün Hatun Hamamı ve Camisi Bulunmaktadır.Niobe Efsanelere Dayanan Bir Hikayesi vardır.Hikaye Şöyledir; Şehrin güneyinde yükselen Spil Dağı’nın mekan olduğu öykülerden biri de Niobe’ye aittir. Tantalos’un kızı olan Niobe Manisa’da doğmuş, yine efsaneye göre Tanrıça Leto ile birlikte çocuklukları bu yörede geçmiştir. Daha sonra Thebai Kralı Amphion ile evlenen Niobe’nin yedi kız, yedi erkek olmak üzere 14 çocuğu olur. Çocukluk arkadaşı ve Zeus’un eşi Leto’nun ise Apollon ve Artemis olmak üzere iki çocuğu vardır. Her fırsatta çocukları ile gururlanan Niobe’nin kendisinin çok çocuğu olduğunu, Leto’nun ise sadece iki çocuğunun olduğunu söylemesi Tanrıça Leto’yu öfkelendirir ve çocuklarından Niobe’yi cezalandırmalarını ister. Niobe’nin bütün çocukları Apollon ve Artemis’in oklarıyla öldürülürler. Niobe çocuklarının cesetleri başında günlerce ağlar. Sonunda tanrı Zeus, Niobe’nin haline acır ve ızdırabına son vermek için onu Spil Dağı eteklerinde taş haline getirir.
The Weeping Rock, also known as Ağlayan Kaya in Turkish, is quite famous. It's a natural rock formation on Mount Sipylus near Manisa. It's called the Weeping Rock because it looks like a woman's face with tears streaming down. There's a legend about it being Niobe, who was turned to stone while mourning her children. Niobe was a queen in Greek mythology. She was the daughter of Tantalus and the wife of King Amphion of Thebes. Niobe was very proud of her fourteen children and boasted that she was better than the goddess Leto, who only had two children, Apollo and Artemis. As punishment for her hubris, Apollo and Artemis killed all of Niobe's children. Overwhelmed with grief, Niobe wept endlessly, and her tears eventually turned her into a stone that continued to weep. This stone became known as the Weeping Rock. After the death of her children, Niobe's grief was so intense that she turned into a stone. This stone, known as the Weeping Rock, is said to still weep for her lost children. It's a symbol of mourning and the...
Read more