Manisa'nın Şehzadeler ilçesinde bulunan Ulupark, şehrin önemli sosyal alanlarından biri. Şehrin merkezinde yer aldığı için hem yerel halk hem de ziyaretçiler için popüler bir dinlenme ve sosyalleşme noktası. Ulupark'ın Özellikleri Doğal Güzellikler: Park, içerisinde doğal ağaçlık alanlar barındırıyor. Özellikle yaz aylarında, buradaki çam ağaçlarının altında serinlemek oldukça keyifli. Su Gösterileri ve Havuz: Ulupark'ın en dikkat çekici özelliklerinden biri, su gösterileri ve ışıklı havuzları. Özellikle yaz akşamlarında bu su oyunları, parka ayrı bir güzellik katıyor ve ziyaretçilere hoş anlar yaşatıyor. Merkezi Konum: Manisa çarşısına ve şehir merkezine yakınlığı sayesinde, alışveriş sonrası veya şehir gezisi sırasında mola vermek için ideal bir yer. Sosyal Alan: İçerisinde genellikle kafeler ve çay bahçeleri bulunuyor. Bu da Ulupark'ı ailelerin ve arkadaş gruplarının buluşma noktası haline getiriyor. Tarihi Bağlantıları Ulupark'ın bulunduğu alanın geçmişte "Ulu Mezarlık" olarak bilindiğine dair bilgiler bulunuyor. Hatta bazı tarihi kaynaklarda, parkın bulunduğu bölgenin Manisa Sarayı'nın bahçeleriyle bağlantılı olabileceği de belirtiliyor. Bu durum, parkın sadece modern bir dinlenme alanı olmasının ötesinde, şehrin köklü tarihiyle de ilişkili olduğunu gösteriyor. Manisa'yı ziyaret ediyorsanız veya Manisa'daysanız, Ulupark hem dinlenmek hem de şehrin sosyal atmosferini deneyimlemek için güzel bir seçenek olacaktır.
Evet, Ulupark'ın ilginç bir tarihçesi var. Aslında, parkın bulunduğu alan eskiden bir mezarlıktı. Hatta bazı kaynaklara göre, bu mezarlık Manisa Sarayı'nın bahçeleriyle bağlantılıydı. Daha sonra, 1922'deki büyük Manisa yangınından sonra şehir yeniden inşa edilirken, bu alan park olarak düzenlendi. Ulupark'ın yapımına 1936'da başlandı ve 1940'ta tamamlandı. Yani, parkın kendisi de aslında şehrin yeniden doğuşunun bir simgesi gibi. Ulupark'ın yapımına başlandığı 1936 yılında Manisa Belediye Başkanı Süleyman Tosunoğlu idi. Parkın tamamlandığı 1940'ta ise belediye başkanlığı görevini Ethem Erkilet yürütüyordu. Yani, Ulupark'ın inşası iki farklı belediye başkanının dönemine...
Read moreULUPARK HİKAYESİ
85 ya da 86 yılıydı, Temmuz ayında bütün Manisalıların geceleri parkları ,çay bahçelerini doldurduğu zamanlar... Sıcak havalarda herkes yemekten sonra biraz nefes almak için dışarıya çıkıyordu. Şimdi yazacağım olayı o günleri yaşamış bir çok kişi hatırlayacaktır.
Ortalıkta bir "Eşek ayaklı adam" efsanesi dolaşmaya başladı.
Gece saat 12 den sonra, başında kovboy şapkası olan kovboy kıyafetli biri, ailelerin oturduğu masalardan birine yaklaşıp elindeki sigarayı ağzına koyarak: "Çakmağınız var mı?" diye soruyor, masadakilerden biri çakmağı uzatınca elinden düşürüyor; Masadaki, çakmağı almak için eğilince adamın ayaklarının eşek ayağı olduğunu görüp şok geçirirken, adam hızla uzaklaşıyor.
Bu çakmak isteme, çakmağı düşürme ve adamın ayaklarının eşek ayağı oduğunu görüp şok geçirme hikayesi bir anda yayılmıştı. Herkes bu konu hakkında yorum yapıyordu. Hatta gece saat on ikiden sonra Ulupark'ta müşteri kalmadığı, halkın "Eşek Ayaklı Adamdan" korktuğu konuşulmaya başladı. Kısa sürede şehir efsanesine dönen bu olayı o günlerde bize oturmaya gelen başkomiser yakınımıza sordum. Komiser sinirlenerek: "Emniyet müdürlüğüne de şikayetler geldi. Yok eşek ayaklı adam, yok sigara için çakmak istiyor, karşısındaki ayaklarını görüp şaşırınca hızla kayboluyor. Emniyet Uuıpark'a sivil polis yerleştirdi. Hakikaten öyle biri varmış.Yakalandı, ayakları da eşek ayağı... Adam Almanya'dan gelmiş, üzerindeki kostümmüş. Milleti korkutmak için gece onikiye doğru kostümü giyip parka geliyor, çakmağı kasten düşürerek insanları korkutuyormuş, terbiyesiz." Dedi böylece bir şehir efsanesi de...
Read moreUlupark eski adı ile Ulu Mezarlık. Şehrin en büyük mezarlığı iken, büyüyen şehrin ortasında kalmassı sebebiyle parka dönüştürülmüştür. Nakli kubur yapan yapmış. Geriye Kalan mezarların ise bir kısmının taşları tarihi nitelikleri itibari ile müzeye nakledilmiş olup geriye kalan kısım ise dözerlerin üzerinden geçmesiyle dümdüz hale getirilerek üzerine park yapılmıştır. 90 lı yılların sonunda PTT nin kabloları yer altına döşemek için diz boyu kazdığı çukurlarda pek çok kemik ve mezar taşı parçası çıkmıştır. Diğer yerler de kazılsa bir çok kalıntıya ulaşılır muhakkak. Şu an ortasında müzik ritmi ile dans eden bir havuz ve bir dikilitaş vardır. Yaz aylarında çok ilgi çekmektedir. Ayrıca bir bölümüne kadınlar kahvesi bir bölümünde ise çay bahçesi vardır. Buraları çok yoğun ilgi görmektedir. Kadınlar kahvesinin yanında çok büyük bir çocuk oyun parkı vardır.. Parka bakan evlerin birinci katları da bu kalabalıktan dolayı dükkanlara çevrilmiş haldedir. Oyuncakçıdan tutun da giyecek ve yiyecek satan içecek hizmeti sunumları yapan yerler bulunmaktadır. Parkın küçük bir bölümünde Küçük bir Japon bahçesi de vardı ancak artık büyük bir çok bölümü kaybolmuştur. Parkın ayrıca otopark bölümü bulunmaktadır. Şehrin ortasında nefes alınacak bir yerdir. Ağaçların neredeyse tamamı, zamanında mezarların başlarına ekilen ağaçlardır . Bunu bilerek park içerisinde gezmek insanın bazı şeyleri sorgulamasına sebep olmaktadır. Ben her geçişimdi bir fatiha okur ve...
Read more