KAHVE MÜZESİ. TURKISH COFFE MUSEUM — Attraction in Safranbolu

Visiting the Coffee Museum in Safranbolu was a truly unique and enjoyable experience! Located in the heart of the historical bazaar inside the beautifully preserved Cinci Han, the museum is a hidden gem for anyone interested in Turkish culture and coffee heritage.

What makes this museum special is that it’s not just a place to look at old items — it’s an immersive cultural journey. You can see traditional tools used for roasting and grinding coffee, beautifully crafted Ottoman coffee cups, and even historical pieces linked to figures like Sultan Abdulhamid II and Atatürk. The museum also explains the history and cultural importance of Turkish coffee in a very engaging way.

One of the highlights is the tasting experience, where you can try several unique types of coffee, including saffron coffee and strong traditional Turkish coffee. The atmosphere is authentic and welcoming.

The entrance fee is very affordable — only 50 Turkish lira, which is around $1.50. For that small amount, you get a rich cultural experience that’s definitely worth it. The staff are friendly, knowledgeable, and happy to answer questions. There's also a small shop where you can buy local coffee-related souvenirs.

I highly recommend visiting this museum if you're in Safranbolu — it perfectly captures the spirit of the town and its deep connection with...

Instagram/birlezzetkasifi

Safranbolu’da dünyanın ilk ve tek kahve müzesi olduğunu biliyor musunuz? Bende görünce merakla girdim içeri. Çok sevimli, cana yakın bir işletme sahibi karşılıyor sizi, hem müzeyi tanıtıyor hem de dilerseniz en son seçtiğiniz kahveden yapıp getiriyor. Kahve ile ilgili o kadar güzel arşivleri var ki hepsini hayranlıkla inceledim. Asırlık cezveler, soğudanlıklar(kavrulan çekirdekler bunlarda soğutululurmuş), kahve mangalı, değirmenler, binbir çeşit kahve fincanları, kahve dibekleri ve daha sayamadığım bir sürü şeyi görebilirsiniz. Mustafa Kemal Atatürk’ün son kahvesini içtiği fincanın birebir replikası, kahve tiryakisi olan Abdülhamid Han’ın kahve fincanı gibi önemli eserler de sergileniyor. Dibek kahvesinin aslında bir kahve çeşidi değil kahvenin dibeklerde dövülerek öğütülmesi anlamına geldiğini burada öğrendim. Aslında kolay öğütücülerin çıkması ile birlikte dibek kahvesi de artık kalmamıştır. Anadolu’da yaygın olarak yapılan nohut kahvesi de varmış. Fakir tiryakiye olarak bilinirmiş. Güzel bir gezinin üzerine dilediğiniz kahveden sipariş edip keyifle içebilirsiniz. Bu arada menüleri de çok ilgi çekici. Her bir kahvenin tarihi ve açıklamaları da mevcut. Bende ilgimi çeken Cilveli Türk Kahvesi oldu. En önemli özelliği bol köpüklü olması ve üzerine çifte kavrulmuş badem parçalarının atılması. Köpüğün yoğunluğundan üzerinde kalan bademleri kaşıkla çöktürmeden yemek gerekirmiş. Rivayete göre kız istemeye gidildiğinde kızın gönlü varsa bademler tatlı, yoksa acı olurmuş :) . Müze ücreti 5₺ . 🏡 Açık alan var. 🍺 Alkol yok. 🍴 Servis hızlı. 🎠 Çocuk oyun alanı yok. 💳 Kredi kartı geçerli. 🅿 Otopark var. 🚭 Sigara içme alanı var. 📦 Paket servis var. 📫 Çeşme, Debbağ Pazarı Sk. no:30, 78600 Safranbolu/Karabük, Türkiye ⏰ 10:00-20:00 . #karabük #safranbolu #yemekneredeyenir #turkishrestaurant #foodpicture #foodblogger #foodphotography #foodporn #mekan #müze #neredeneyenir #neredeyesek #yemeiçme #meshuryemek #içeçek #kahve #coffee #turkishcoffee #türkkahvesi #kahvemüzesi #türkkahvesikeyfi...

Çok iyi bir özel müze örneği. Kahvenin dünyasına girmek, hikayesini dinlemek çok zevkli.

Kahve çekirdekleri, kavrulması, soğutulması, çekilmesi, çeşitleri, içimi... kocaman bir dünya.

Bektaşi fincanı, balkan fincanları, cezveler, tekerleklisi, yolculuk cezvesi, ilk elektrikli kahve makinesi, bugün kulşandığımız teknolojiler, Atatürk'ün son kahvesinin hikayesi, daha neler neler. Kısa bir kahve yolculuğu çok güzeldi.

Müzeden çıkınca çeşit çeşit kahveleri, fincanları da almanız mümkün. Tabiki istediğiniz kahveleri de deneyebilirsiniz.

Ben yemen kahvesi aldım, bakalım kahve gerçekten yemenden gelince nasıl oluyormuş, arkadaşlarım için hediye kahveler.

Tabiki hemen müze dışında kahve içebileceğiniz cafe var. Ben dibek kahvesi denedim, arkadaşım süvari kahvesi içti. Süvari kahvesi cam bardak şeklindeki fincanda geldi. Sunum ve hizmet çok başarılıydı. Yancı lokumları ve safranlı badem şekeri o kadar güzeldi ki mutlaka denemelisiniz.

Bu arada müze cinci hana çok yakışmış, her safranboluya geldiğimde cinci hana giderim, müzeyle ve kahve cafesiyle bence cinci han ruhunu bulmuş, renk gelmiş.

Kahve müzesi tabiki ücretli, çok da uygun fiyatlı. Ha ülkemizde özel müzecilik neden gelişmiyor diye merak ediyorsanız lütfen olumsuz yorumları okuyun. Her şeyi ücretsiz...