Old Safranbolu Bazaar — Attraction in Safranbolu

The Old Bazaar (Çarşı) in Safranbolu is a wonderful place to experience the charm and history of this UNESCO World Heritage town. Walking through the narrow cobblestone streets feels like stepping back in time. The architecture of the traditional Ottoman houses, shops, and workshops is beautifully preserved, giving the whole area a unique and authentic atmosphere.

The bazaar is full of local shops, handicrafts, spice sellers, saffron products, copperware, and souvenirs. It’s a great place to buy handmade items and support local artisans. Many shop owners are friendly and happy to explain the story behind their products without pressuring you to buy.

There are also cafés and restaurants scattered throughout the bazaar where you can sit, enjoy Turkish tea or coffee, and take in the peaceful surroundings. Don't miss trying some local foods or sweets like Safranbolu lokum (Turkish delight).

Prices vary depending on the shop, but in general, you can find both affordable and higher-end items depending on what you're looking for.

It’s a must-visit spot if you’re in Safranbolu — not just for shopping, but for the experience itself. Full of culture, history, and character. I highly recommend spending a few hours exploring and enjoying...

Safranbolu Eski Çarşı, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tarihi Safranbolu kentinin en önemli ve canlı noktalarından biridir. Adeta bir açık hava müzesi gibidir ve ziyaretçilerini Osmanlı dönemine geri götüren eşsiz bir atmosfer sunar.

Tarihi ve Önemi Safranbolu'nun tarihi MÖ 3000'li yıllara kadar uzanır. Kent, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, özellikle 17. yüzyılda önemli bir ticaret ve konaklama merkezi haline gelmiştir. Bu dönemde gelişen mimarisi ve şehir planlaması, Osmanlı kent dokusunun korunmuş en güzel örneklerinden biridir. Eski Çarşı da bu zengin tarihin kalbinde yer alır.

Çarşı, geleneksel el sanatlarının, ticaretin ve sosyal yaşamın merkezi olmuştur. Özellikle Demirciler Çarşısı ve Yemeniciler Arastası gibi bölümleri, yüzlerce yıldır süregelen zanaatkarlığın günümüze ulaşan canlı örnekleridir. 1994 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınmasıyla, Safranbolu ve dolayısıyla Eski Çarşı, dünya çapında korunması gereken kültürel bir miras olarak tescillenmiştir.

Eski Çarşı'da Neler Yapılır? Safranbolu Eski Çarşı'da ziyaretçileri bekleyen pek çok aktivite ve deneyim bulunur:

Tarihi Konakları Keşfetmek: Çarşı ve çevresi, cumbalı, ahşap işlemeli, geniş avlulu Osmanlı konaklarıyla doludur. Bu evlerin birçoğu restore edilerek otel, müze veya restoran olarak hizmet vermektedir.

El Sanatları ve Yerel Ürünler: Demirciler Çarşısı'nda demir işçiliği örneklerini, Yemeniciler Arastası'nda geleneksel el yapımı ayakkabıları (yemeni) ve diğer el yapımı ürünleri bulabilirsiniz. Ayrıca çarşıda yöreye özgü safran ürünleri, lokum, pestil ve sucuk gibi lezzetlerin satıldığı dükkanlar da mevcuttur.

Cinci Hanı ve Cinci Hamamı: 17. yüzyılda inşa edilen Cinci Hanı, iki katlı ve 63 odalı etkileyici bir yapıdır. Günümüzde otel ve restoran olarak hizmet veren hanın terasından Safranbolu'nun panoramik manzarasını seyredebilirsiniz. Cinci Hamamı ise han ile aynı dönemde yapılmış, Osmanlı hamam mimarisinin güzel bir örneğidir ve günümüzde hala hizmet vermektedir.

Tarihi Camiler: Çarşı içinde ve çevresinde İzzet Mehmet Paşa Camii, Köprülü Mehmet Paşa Camii ve Kazdağlıoğlu Camii gibi tarihi camileri ziyaret edebilirsiniz.

Kent Tarihi Müzesi: Eski Hükümet Konağı olarak bilinen yapıda yer alan Kent Tarihi Müzesi, Safranbolu'nun geçmişine ışık tutar. Lezzet Durakları: Çarşıda bulunan otantik kafelerde ve küçük restoranlarda soluklanıp yöresel yemeklerin ve tatlıların tadına bakabilirsiniz. Özellikle Safranbolu bükmesi, cevizli yayım ve peruhi gibi yöresel lezzetleri denemelisiniz.

Fotoğraf Çekmek: Her köşesi tarih kokan Eski Çarşı, fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunar. Özellikle sabah erken saatlerde veya gün batımında çarşının atmosferi büyüleyicidir.

Safranbolu Eski Çarşı, adeta zamanda bir yolculuk sunarak ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatır. Her mevsim farklı bir güzelliğe bürünen bu tarihi çarşıyı ziyaret ederek hem kültürel bir gezi yapabilir hem de yöresel ürünlerin ve lezzetlerin tadını...

Harika bir yer. Tarihi dokunun içerisinde tatil severler için mükemmel seçim. Unesco koruması altına alınmış tarihi dokusu ve konaklarıyla film setini andıran bir yer. Pek çok filmin çekildiği konakları, alanları görmek de mümkün. Ücretli gezilebilen müze evler, konaklar olduğu gibi ücretsiz gezebileceğiniz halktan kişilerin sahip olduğu konak kafeler, konak oteller de mevcut. Kesinlikle aç kalmayacağınız yöresel yemekler dahil pek çok yemek ve atıştırmalık bulabileceğiniz yerler mevcut. Hediyelik eşya satan dükkan seviyorsanız gözünüz gönlünüz doyacak. Lokum seviyorsanız adım başı lokum ikramından doyup, ayrılırken lokum almayı unutmayın. Safranbolu lokumunu dünyanın başka yerinde aynı lezzetin olmuyor oluşu sarıçiçek dağından geliyor olan dağ suyunun lezzetindendir. Bu dar alanlarda lokum işlerine devam eden işletmelerin daha geniş alanlara sahip olmak için yeterli maddi imkanları mevcut. Onlar lezzeti bozmamak için sudan ayrılamıyorlar. Hal böyleyken "Safranbolu lokumu" Turkish delight denilenin tam da kendisidir. Safranbolu'nun adı her toprakta yetişmeyen safran bitkisinden gelir. Safran bol bu memlekette yani. 1 gramının 100 tl olduğunu gördüm bugün. Tarihi Safranbolu fırınından taze çıkan simit alıp cinci hanın kapısının tam karşısında ki sokağında bulunan kıraathaneden çay içmeden ayrılmayın derim. Kedi köpeğine simit vermeyin. Esnaf onları etle beslemeye alıştırmış kesinlikle başka birşey yemiyorlar. Hepsi tombalak olmuşlar üstelik. Hayvanlardan esnafın ne kadar iyi niyetli olduğunu anlayabilirsiniz. Hayvanların hepsi, daha çok köpekleri çok mülayimler. Kediler her zaman her yerde ki gibiler. Bencil ve şımarık. Ülkemizin her yerinde arapça ürün tanıtımı görebilirsiniz Safranbolu'da göremezsiniz. Burada Japonca vardır. Japon turistlerin yaz kış akınına uğrayan Safranbolu çok sevilir. İki dili de anlamıyorum ama saygı, sevgi, edep, terbiye, samimiyet, güleryüz nedeniyle Japonlar ve Japonca tercihimdir. Turistik bir çarşı olmasına rağmen fiyatlar uçuk değil. Yine de yemeden, içmeden, almadan evvel fiyatları sorarak önce tüm çarşıyı gezin. Sonra almak istediğinize tekrar dönün. Demirciler çarşısına da mutlaka uğrayın. El işi ilginizi çekecek, son ustaların el emeği göz nuru üretimlerinden almaya çalışın. Antika değerleri sizin için değilse de sonra ki nesliniz için kıymetli yatırımlar olacaktır. İzzet paşa camii bahçesinde ki ağacın dile gelişi panosunu ve güneş saatini de görmeyi unutmayın. Arafta yemeneciler çarşısında kendinizden geçip közde yapılan boncuk kafenin kahvesini için. Bazlamayı gözlemeyi cinci hanı etrafında ki esnaftan alın. Otel, motel bolcadır. Kalacak yerim olmasaydı turizm otelcilik okulunun otelini tercih ederdim. Tüm konak otelleri pırıl pırıllar. Buranın bahçesi ise ömre bedel. Fiyatları da bir tık daha uygun. Çok eksikleriyle yorumladım çarşıyı. Gidin görün...