Cleopatra Gate — Attraction in Tarsus

Cleopatra came to Tarsus in 41 BCE, answering the call of the Roman statesman, Mark Antony. His intention was to turn her into a valuable ally in the planned military invasion of the Parthian Empire. Cleopatra initially responded to the invitation in a reluctant manner, delaying the trip to Tarsus. Her strategy was to show that the queen does not come at the beck and call. Eventually, she came to Tarsus, turning her arrival into a gigantic spectacle. She sailed from the coast upstream Cydnus, now known as the Berdan Çayı. Her barge covered with gold plates, it was equipped with silver oars and purple sails. The ship was filled with flowers and liberally sprinkled with exotic perfumes. Cleopatra herself was dressed as the Greek goddess of love, Aphrodite. Mark Antony could not resist the charms of the queen. Therefore, in addition to gaining a powerful ally in the war that soon erupted between him and Octavian, he also became her lover.

By analysing the stones and the cement used in the construction of the Cleopatra's Gate, it is assumed that the original gate was rebuilt during the Middle Ages. It is not clear whether the reconstruction was ordered by the emperors of Byzantium or the rulers of the Abbasid dynasty. Tarsus city walls were demolished in 1835, on the orders of Ibrahim Pasha, the governor of Egypt. As a result of the First Ottoman-Egyptian War, waged in the years 1831-1833, the areas of Syria and Adana, including Tarsus, came under Egyptian control. The Port Gate is one of the few parts of the ramparts of Tarsus, which has been preserved...

(Info taken from Wikipedia)Tarsus was enclosed by a pair of concentric defense walls . According to 17th century-Turkish traveler Evliya Çelebi, there were three gates; a mountain gate to Toros Mountains in the north, a port gate to the Mediterranean coastline in the south and the Adana Gate to the neighbouring city of Adana in the east.[1] In 1835, the walls were demolished by Ibrahim Pasha of Egypt, following the Egyptian–Ottoman War of 1831–1833.[2] Only the port gate survived up to the present time, albeit because of alluvial deposits from the rivers Berdan and Seyhan, the coastline is currently 15 kilometres (9.3 mi) south of the port gate. Cleopatra entered Tarsus via the port gate.[3] The history of the gate after Cleopatra is not documented, but by analyzing the building stones and the cement, it is usually believed that the original gate was rebuilt during the Middle Ages, either by the Byzantine Empire or by the Abbasids. The popular name of the gate was Kancık Kapı (feminine gate) during the late Ottoman period. However, from the early 20th century, the name Cleopatra kapısı ("Cleopatra's Gate") replaced the...

Tarsus'ta bulunan Kleopatra Kapısı (Kleopatra Kapısı veya Deniz Kapısı olarak da bilinir), adını Mısır'ın ünlü kraliçesi VII. Kleopatra'dan almıştır. Kapının tarihi ve önemi hakkında bazı bilgiler: Tarihi ve Yapısı: Kapının Bizans döneminde inşa edilen Tarsus surlarının üç ana kapısından biri olduğu bilinmektedir (diğerleri Dağ Kapısı ve Adana Kapısı'dır). Ancak bazı araştırmalar, kullanılan malzemeye göre kapının Bizans dönemi sonlarında veya Abbasi döneminde yeniden inşa edilmiş olabileceğini göstermektedir. Hatta mevcut kapının daha eski bir yapının üzerine inşa edildiği de düşünülmektedir. Yapımında kesme taş ve Horasan harcı kullanılmıştır. Tek kemerli bir yapıdır ve kemerin at nalı şeklinde olduğu belirtilmektedir. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde bu kapıdan "İskele Kapısı" olarak bahsedilmiştir.

• yüzyılda Mısır-Osmanlı savaşı sırasında surların büyük bir bölümü yıkılmış, günümüze ulaşan tek kapı Kleopatra Kapısı olmuştur. Yakın zamanda yapılan restorasyon çalışmalarıyla kapının özgün görünümünde bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Kleopatra ile İlişkisi: Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın, sevgilisi Romalı General Marcus Antonius ile buluşmak üzere MÖ 41 yılında Tarsus'a geldiği bilinmektedir. Efsaneye göre Kleopatra, o dönemde Tarsus'un limanı olan Gözlükule'den görkemli bir törenle karşılanmış ve şehre bu kapıdan girmiştir. Bu nedenle Deniz Kapısı zamanla Kleopatra Kapısı olarak anılmaya başlanmıştır. Hatta bazı kaynaklar, Antonius'un Kleopatra'ya olan aşkının bir göstergesi olarak bu kapıyı yaptırdığını ileri sürmektedir. Günümüzdeki Durumu ve Konumu: Kleopatra Kapısı, Tarsus şehir merkezinde, İsmet İnönü Bulvarı üzerinde bulunmaktadır ve kolayca ulaşılabilir bir konumdadır. Şehrin önemli tarihi simgelerinden biri olarak ziyaret edilmektedir. Çevresinde Roma döneminden Cumhuriyet dönemine kadar uzanan diğer tarihi ve turistik yerler de bulunmaktadır. Özetle Kleopatra Kapısı, Bizans döneminden kalma önemli bir şehir kapısıdır ve Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın Tarsus ziyaretinin anısına bu isimle anılmaktadır. Tarsus'un tarihi dokusunu yansıtan önemli...