Sini Köşk Restaurant bence konumuna ve mekânın potansiyeline açıkça ihanet ediyor. İlk izlenim şahane: Yol üstünde aracı bırakmak kolay, vale var; köşkün içinden bahçeye geçiş, şık masalar… İlk bakışta “tam olması gerektiği gibi” diyorsunuz. Ne var ki masaya oturduğunuz andan itibaren samimiyetten çok “elitmiş” havası esiyor. Garsonların görünümü düzenli ama tavırları üstten: Gülümseyen, içten bir “hoş geldiniz” yerine mesafeli ve kibirli bir dil hâkim. Bu yapıdaki bir mekâna en çok yakışacak şey sıcak ve samimi bir karşılama olurdu; burada tam tersi.
Yemek tarafı ise fiyat/performans açısından sınıfta kalıyor. Ben Chateaubriand söyledim. Bu yemeği Cenevre’de çok üst düzey bir restoranda yedim; ayrıca Bern’de aile işletmemiz olduğu için nasıl servis edilmesi gerektiğini de iyi bilirim. Beklenen: İnce dilimlenmiş kaliteli etin taş veya benzeri bir yüzeyde, konuk tarafından tercih edilen pişme seviyesine getirilebilmesi; yanında uyumlu garnitür ve iyi bir servis. Gelen ise ufacık, sıradan lokmalar… Üstelik mesele “sıvı yağ” değil: Etlerin üzerinde hayvansal yağ parçaları bırakılmıştı. O yağları tek tek ayıklayınca tabak daha da küçüldü; geriye kalan et de bir Chateaubriand karakteri sunmak bir yana, herhangi bir lokum etten farksızdı. Yanına söylediğimiz köri soslu tavuk da benzer biçimde “sunum var, lezzet yok”: Tavuk kuru, sosla bütünleşmemiş, ıslaklık ve aromadan yoksun. Bu fiyat seviyesinde kabul edilebilir değil.
İstanbul’da hatta Avrupa’da bu et seviyesinin çok daha iyisini, daha makul bedellere yiyebilecekken burada fahiş bir bedel karşılığında vasat bir tabak geldi. Ürün kalitesi ile fiyat politikası arasındaki uçurum bariz.
Geri bildirim süreci de profesyonellikten uzak. Önce garsona, gayet yapıcı şekilde tek tek anlattık. Vereceği en temel reaksiyon “Nasıl telafi edelim, ne yapabiliriz?” olmalıydı. Onun yerine daha ben cümleyi bitirmeden, “Ben ileteceğim.” deyip konuyu kapatmaya çalıştı. Ardından “yetkili” diyebileceğim biri geldi ve ilk cümlesi “Chateaubriand zaten böyle olur.” oldu. Cenevre’de yediğimi ve Bern’deki işletmemizden dolayı bu yemeği iyi bildiğimi söyleyince ton yumuşadı; tatlı ve meyve tabağı ikram ettiler. Burada da tutarsızlık vardı: Tiramisu mükemmeldi, hakkını veriyorum; ama meyve tabağındaki karpuzlar beklemiş ve rengi solmuştu. İkramın bile özeni yarım kalmıştı.
Finalde kalkarken teşekkür edip el sıkmak istedim; ne göz teması ne bir gülümseme… Aksine, “laf ettiniz de neyse” der gibi göz devirmeye varan bir beden dili. Bu tavır, tüm yaşananların üstüne son olumsuz...
Read moreFood was average compared to the price paid.. There are many more tastier and cheaper options in Buca that I would skip this place.
My mom ordered a side of potatoes that came after we had all almost finished our meals. There was no meze served (not normal in a Turkish restaurant) even though we all ordered costly dishes.. You can go to Konyalı on the main street, and even when you order soup, you get some sort of meze with your order.
Finally, you don’t even eat inside the mansion, but rather in a small outdoor patio built next to the mansion. Vibe wasn’t what I expected, would not...
Read moreSini Köşk'e birçok defa gittim, yedik içtik. Buca'nın kendince üst segment sayılabilecek bir yer. Şimdi son iki ziyaretimizi bir değerlendirelim. Bir ay önce bira icmeye gittik. Zaten piyasanin 3 katı fiyatına satılan bira için bile kuver yazdılar. Konustuk anlattik almadilar kuveri.
En son tam bir hafta once 6 kişi rakı içmeye gittik rezervasyon yaptırdık. Cumartesi günleri ya 700 - 800 kusur ₺'lik alkolsuz ve alkollü fix menu zorunlulugunun oldugunu ya da kisi basi en az 500 ₺ harcama zorunluluğu olduğunu söylediler kabul ettik. Fix menü kullanmadan siparislerimizi verdik. Rakı olarak Beylerbeyi istedik bize Sarı Zeybek tadımı yaptirmak istediler tadima ragmen yine Beylerbeyi istedik garson arkadaş israr edip Sari Zeybek'i Efe Raki fiyatina yazacaginin sözünü verdi biz de kabul ettik. Fakat hesapta yine Sari Zeybek olarak yazip bizden yaklaşık 250 liralik bir fiyati afedersiniz geçirmiş oldular. Lafını yapmadik ama terbiyesizlik. Ne zaman gitsek bir şeyler kitliyorsunuz hoş değil. Bu da sondu zaten buyuk ihtimal.
Yemek konusuna gelince kız arkadaşımın sarımsak alerjisi olduğu için özellikle bir tane mezeyi (kuru cacık) sarimsaksiz yapabileceklerini söylediler kabul ettik ama sarimsakli geldi ve arkadaşım öksürük nobeti geçirdi gece zehir oldu. Ana yemek menüsü ise 250 - 400 ₺ arasinda kesinlikle yediğim kebaplarin çok çok daha lezzetlisini yedim.
Özetle artık İlçe siyasetçileri, belediye başkanları, iş insanlari tercih ediyor diye gereksiz bir şatafat lüks müessese imajı çiziliyor fakat kaliteden kaybediyorsunuz. Musteri kazıklama alışkanlığı değişsin lütfen. Merak etmeyin biz o parayı zaten oraya en kötü bahşiş olarak bırakıyoruz....
Read more