Kütahya Castle — Attraction in Kütahya Merkez

Tarih boyunca birçok önemli medeniyete kucak açmış Kütahya’da geçmişin, bugünün ve geleceğin en heybetli şahidi Kütahya Kalesi…

Halk arasında Hisar olarak bilinen Kütahya Kalesi M.S. 8. yüzyılda inşa edilmiş bir Bizans eseri.

Tarihle sanatın iç içe geçtiği Kütahya’da, Maruf Mahallesinde yer alan Kütahya Kalesi’ne ulaşım da oldukça kolay. Tarihi kalenin kent merkezine uzaklığı yaklaşık 3 km.

Zamana meydan okuyan tarihi kale konuklarına yalnızca Kütahya manzarası vadetmiyor üstelik. Şehrin kalbine çıktığınızda tarihle doğanın o muhteşem buluşmasına da tanıklık edeceksiniz.

Germiyan Beyliğinden Kalan İzler Ziyaretiniz esnasında 1377 yılında yapılan Germiyanoğlu Süleyman Şah zamanına ait Kale-i Bala Cami ile Aşağı Hisar Cami’sine de mutlaka uğramalısınız.

45 Dakikada 360 Derece Dönen Restoran Kütahya Kalesi’nde soluklanıp, nefes alacağınız ve uzun uzun seyre dalacağınız bir restoran ve kır kahvesi de bulunuyor.

Döner Gazino olarak bilinen restoran 45 dakikada 360 derece dönerek ziyaretçilerine oturdukları yerden kent manzarasını izleme imkanı sağlıyor.

Döner Gazino’da akşam yemeği yiyebilir, çayınızı ya da kahvenizi yudumlarken muhteşem manzaraların tadını çıkarabilirsiniz. Kütahya Kalesi ile ilgili ilk değerli bilgileri Evliya Çelebi, Seyehatname’de ele almıştır. Evliya Çelebi’nin kaydına göre; Osmanlılar zamanında eski kalenin kuzey tarafı altında alçak yere “aşağı” veya “yeni kale” adı verilen bir kale yaptırılmıştır. Bu yeni kalenin aşağısında şehir uzanmaktadır. Yukarı kalenin içinde batı tarafında İç Kale bulunmaktadır.

Evliya Çelebi’nin söz ettiği Yukarı Kale veya Eski Kale, Bizanslılar zamanından kalmadır. Yeni Kale, Fatih Sultan Mehmed devrinde yapılmıştır.

Bizanslılar devrinden kalan Yukarı Kale’den kaynakların muazzam diye bahsetmesi, bu kalenin Germiyanoğulları zamanında takviye edildiğini göstermektedir.

Osmanlılar zamanında yaptırılan Aşağı Yeni Kale, Evliya Çelebi’nin yazdığına göre su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiştir.

Yukarı Kale denilen asıl kalenin üç kapısı vardır. Birisi doğuya bakmakta olup, çarşıya inilen üç kat demir kapılıdır. Bu kapının dışının iki tarafında beyaz mermerden yapılmış aslan suretleri bulunmaktadır.

İkinci kapıdan da aşağı kaleye inilir. Yukarı Kale’nin batı tarafı köşesinde İç Kale vardır, bunun da kapısı doğuya bakmaktadır. Bu iç kale içinde bir mescit, dizdar, imam ve müezzin ve kethüda hanesi ve iki buğday ambarı ile 8 hane bulunmaktadır. Yukarı Kale’de Germiyanoğlu Süleyman Şah Cami ve 70 adet toprak örtülü neferat evleri vardır.

İç Kale’nin içindeki meydanda yüksek bir kaya kümbeti bulunmaktadır. İç Kale’nin batı tarafındaki burçlar oldukça sağlam olup, aşağısı uçurumdur. İç Kale asıl kalenin batı köşesine atılmış bir iç daire gibi olup kalenin ortasında değildir. Aşağı Yeni Kale’de 20 kadar toprak örtülü ev bulunmaktadır ve bir tahta minareli mescidi vardır.

Fransız tarihçi, mimar, arkeolog ve gezgin Félix Marie Charles Texier, Bizans İmparatorları zamanında Kütahya’nın çok önemli bir yere sahip olduğunu; şehre her tarafından hakim yüksek ve sarp bir tepeye kalenin yapıldığını ve bir kuleyle tahkim edilmiş iki kat sur içinde olduğundan bahsetmektedir. Texier, bu dönemden bahsederken kale etrafında eski eser parçalarının görüldüğünden (duvarların içinde sütun gövdeleri, sütun başlıkları ve kenar taşlarının yanı sıra nitelikli bir döneme ait kırık aslan heykeli) bahsetmektedir.

Texier, kale duvarlarının birinde daha diğerine oranla niteliksiz işçiliğe sahip ikinci bir mermer aslan başı olduğundan bahsetmektedir. Kale ve çevresinin Türk dönemine de dikkat çeken seyyah, eski Kütahya (Latince: Cotyaeum) şehrinin eserlerinden hiçbir şey kalmadığını...

Kütahya Kalesi, Kütahya şehrine hakim, sarp ve yüksek bir tepe üzerinde yer alan tarihi bir yapıdır. Türkiye'nin üçüncü büyük kalesi olma özelliğini taşır ve yüzyıllar boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Tarihi Gelişimi Kütahya Kalesi'nin ilk temelleri 5. yüzyılda Bizanslılar tarafından bir şato olarak atılmıştır. Daha sonra sırasıyla Selçuklular, Germiyanoğulları ve Osmanlılar tarafından kullanılmış ve her medeniyetin eklemeleriyle güçlendirilmiştir. Özellikle Fatih Sultan Mehmet döneminde onarım ve genişletme çalışmaları yapılmıştır. Geçmişte bir dönem cezaevi olarak da kullanıldığı bilinmektedir. Mimari Özellikleri Kütahya Kalesi, Yukarı Kale (Kale-i Bâlâ), İç Kale ve Aşağı Kale (Kale-i Sagîr) olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Yukarı Kale: Bizans döneminden kalmadır ve kalenin en eski kısmıdır. Aşağı Kale: Osmanlı döneminde, Fatih Sultan Mehmet tarafından eklenmiştir. Özellikle su temini amacıyla yapıldığı tahmin edilen bir su tesisi barındırır. İç Kale: Yukarı Kale'nin batı tarafında yer alır ve kendine ait bir kapısı bulunur. Kale, 72 burcuyla dikkat çeker. Burçlar oldukça sık aralıklarla yerleştirilmiştir. Yapımında moloz taş, kesme taş ve tuğla sıraları kullanılmıştır. Kalenin dört tarafı sarp kayalarla çevrili olduğu için hendek bulunmamaktadır. Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde kalenin bazı kapılarının ahşap ve manda derisi kaplı olduğu, bazı kapılarının ise demir olduğu ve beyaz mermerden aslan heykelleriyle süslü olduğu belirtilmiştir. Kale içerisinde günümüzde iki çeşme, iki mescit (Germiyanoğlu Süleyman Şah döneminden kalma Kale-i Bâlâ Camii ve Osmanlı döneminden Ulupınar Mescidi), bir kır kahvesi ve Cumhuriyet döneminde yapılmış bir döner gazino bulunmaktadır. Restorasyon Durumu Kütahya Kalesi'nde düzenli olarak restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları yapılmaktadır. Son yıllarda kalenin kapısı ve beden duvarları yenilenmiş, ayrıca kaleye yaya ulaşımını kolaylaştıran Kültür Yolu'nun bir kısmı restore edilerek hizmete açılmıştır. Bu çalışmalarla kalenin turizme kazandırılması ve ziyaretçilere daha iyi bir deneyim sunulması hedeflenmektedir. Ziyaretçi Bilgileri Kütahya Kalesi, Kütahya şehir merkezine yakın konumda yer alır ve toplu taşıma araçları veya özel araçlarla kolayca ulaşılabilir. Kaleyi ziyaret etmek isteyenler için güncel giriş ücretleri ve açılış saatleri hakkında en doğru bilgiyi Kütahya Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden almaları tavsiye edilir. Kütahya Kalesi, hem tarihi dokusu hem de panoramik şehir manzarasıyla Kütahya'yı ziyaret edenler için mutlaka görülmesi gereken önemli bir kültürel mirastır.

Kütahya Kalesi, Bizans İmparatorluğu'nun elinden kesin olarak Selçuklular tarafından alınmıştır. Ancak, Kütahya ve kalesinin Türklere geçişi tek bir seferde gerçekleşmemiştir. Bölge, Bizans ve Selçuklular arasında birkaç kez el değiştirmiştir: 1078'de Selçuklular Kütahya'yı ele geçirmiştir. 1097'de Haçlı Seferleri sırasında Kütahya Haçlıların eline geçmiş ve Bizanslılara bırakılmıştır. 1182'de Kütahya yeniden Selçuklulara geçmiştir. 1197'de Bizanslılar şehri tekrar geri almıştır. 1233 yılında I. Alâeddin Keykubad zamanında Kütahya, kesin olarak Selçuklu topraklarına katılmıştır. Bu süreçte Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın da Kütahya'nın Türkler tarafından fethinde önemli rol oynadığı belirtilmektedir. Daha sonra kale, Germiyanoğulları ve ardından Osmanlılar tarafından kullanılmış ve her dönemde onarım ve eklemelerle...

It was an enjoyable experience visiting this Castle. We took a taxi from the area close to the Hilton and cost us only 90 lira to get there. The views are breathtaking! 😍

There was a lovely cool breeze which we were grateful for while we sat and enjoyed our delicious Turkish coffee on this very hot day on August 12th while enjoying the view.

By the time we left, I saw there were quite a few people coming to enjoy lunch inside the immaculate rotating dining area. It looked very inviting and would have liked to have stayed for lunch too, but unfortunately couldn't this time. It would have been a perfect experience I believe.

Next time I visit Kütahya I would like to visit this Castle again for lunch or maybe evening dinner, as I think the view at night would be even more exhilarating. I highly recommend you visit this Castle if you are...