Yapımına 1909’da karar verilen Abide-i Hürriyet’in mimarı; I. Ulusal Mimarlık Üslubu’nun tanınmış mimarlarından  Mimar Muzaffer Bey’dir. 23 Temmuz 1909’da temeli atılan anıt, 23 Temmuz 1911’de Enver Bey’in de hazır bulunduğu bir törenle açılmıştır.Neo-klasik üslupta, tamamen mermerden inşaa edilmiş olan Abide-i Hürriyet, geniş bir setin üstünde altı köşeli bir kaideye sahiptir. Kaidenin üç cephesine ölenlerin adları ayrıca bir yüze Fatih Sultan Mehmet’in tuğrası, diğer yüzlere “Tarih-i İstirdad-ı Hürriyyet, 10 Temmuz 1324” ve “Timsal-i Meşrutiyyet, 11 Temmuz 1325” yazılmıştır. Bir top namlusu biçimindeki esas anıtın eteğinde, orduyu ve donanmayı temsil eden semboller yer alır. Anıtın doğu tarafında bulunan, mermerden, Türk neo-klasiği üslubunda süsleme ile tezyin edilmiş, bronz kanatlı bir kapıdan, alttaki üçgen biçimindeki bir türbe odasına inilmektedir. Kapı üstünde yer alan “Makbere-i Şühedâyı Hürriyyet” yazısı, bize eski Türk türbelerinin üst katlarındaki namazgah mekanını çağrıştırmaktadır. İçerideki üç kalın paye, üstteki anıtın temelidir. Bunların ortasında küçük bir kubbe ve üçgenin sol köşesinde bir mihrap yer alır. Duvarlara ve payelere mermer üzerine ayetler işlenmiştir. Bu yazılar Hasan Sabri Efendi’nin hattıdır.

Anıtın yer aldığı alana 31 Mart Vakasında ölen Kurmay Binbaşı Ahmet Muhtar, Deniz Binbaşı Salih, Üsteğmen Bekir ve 68 er defnedilmiştir. Sonraki yıllarda anıt ve çevresindeki alan, bazı II. Meşrutiyet ve İttihat ve Terakki hareketi önde gelenlerinin defnedildiği bir anıt mezarlığa dönüştürülmüştür.

. .