Amr ibn al-As Mosque in Old Cairo (Fustat) is a landmark of immense historical and spiritual value—widely regarded as the first mosque built in Egypt and across Africa. Although the structure has been rebuilt and expanded many times over the centuries, it still preserves the calm, open feel of an early Islamic hypostyle mosque: a spacious courtyard, arcades of simple columns, and a serene prayer hall that fills with soft light.
The atmosphere is peaceful and welcoming. Outside prayer times, visitors can walk the courtyard, admire the rhythmic colonnades, and appreciate the understated beauty of the mihrab and wooden details. During prayers, the mosque comes alive with community spirit, and the acoustics add a gentle echo that enhances the experience.
Location is a big plus: it sits near Coptic Cairo and other Old Cairo sites, making it easy to include in a cultural day out. Facilities are clean and well-kept, and staff and worshippers are generally helpful with directions and etiquette. It’s an active place of worship, so modest dress and quiet respect are essential.
Tips: • Best visited in the morning or late afternoon for cooler temperatures and softer light. • Remove shoes before entering the prayer areas; photography is fine if done respectfully. • Fridays can be crowded—great for atmosphere, but visit off-peak if you want quiet time.
Overall: A must-see for anyone interested in Islamic history and Cairo’s heritage—authentic, tranquil, and...
Read moreThe Amr Ibn Al-Aas Mosque is one of the oldest and most important mosques in Cairo. It was built in 641-642 AD by the Muslim conqueror Amr ibn al-Aas, making it the first mosque in Egypt and the first in Africa. The mosque is located in the heart of Old Cairo, and is a popular tourist destination.
The mosque is a simple rectangular structure, with a courtyard surrounded by arcades. The mihrab, or prayer niche, is located on the qibla wall, which faces Mecca. The mosque has been renovated several times over the centuries, but it retains its original character.
The Amr Ibn Al-Aas Mosque is an important historical and religious site, and is a must-see for any visitor to Cairo.
Here are some of the things you can do at the Amr Ibn Al-Aas Mosque:
Visit the mosque and pray, if you are Muslim.
Take a tour of the mosque and learn about its history.
Visit the museum, which houses artifacts from the mosque and the surrounding area.
Explore the surrounding area, which is home to many other historical and religious sites.
Here are some tips for visiting the Amr Ibn Al-Aas Mosque:
The mosque is open to the public, but there are specific times for prayer.
The mosque is located in a busy area, so be sure to dress modestly and be respectful of Islamic culture.
There are many tour operators that offer tours of the mosque and the...
Read moreMısır'ın ve dolayısıyla Afrika kıtasının ilk camisidir. İslam'ın yayılması sırasında Mısır’ı fetheden kumandan Amr b. Âs, 642 yılında birinci İskenderiye kuşatmasından dönünce ordugâhın kurulduğu Fustat’ta bir cami yapılmasını emretmiştir. İslâmiyet’in ilk dinî yapılarından olan bu cami çok basit bir mimariye sahipti. Kindî’nin yazdığına göre, Halife Muâviye’nin isteğiyle Mısır Valisi Mesleme, 673 yılında ilk camiyi yıktırarak doğu ve kuzey tarafından daha geniş olarak yaptırmış ve Makrizî’ye göre dört köşesine dört minare ilâve ettirmiştir. Bunların İslâm sanatında ilk minareler olduğu kabul edilmektedir. Mısır Valisi Abdülazîz b. Mervân ise 698'da burayı batı tarafından daha geniş olarak yenilemiştir. 712’de, Velîd b. Abdülmelik’in emriyle yaptırılan tamirde yarım daire biçiminde mihrap ilâve ettirilmiş, Amr zamanında yapılan minber kaldırılarak yeni bir minber konulmuştur. 750-51'de Vali Sâlih b. Ali kuzeye dört dizi sütun ilâve ettirerek camiyi genişletmiş, 791-92'de Halife Hârûnürreşîd zamanında, Mısır Valisi Mûsâ b. Îsâ caminin arka tarafına Ebû Eyyûb Rahbesi diye tanınan bir sahn-revak ilâve ettirmiştir. Yolu daraltan bu ekin daha sonra yarısı yıkılarak yol genişletilmiştir. 827’de Abdullah b. Tâhir camiyi yeni baştan yaptırarak batı tarafından bir misli daha büyütmüştür. Böylece sütunların sayısı 378’e yükselmiş, ölçüleri tahminlere göre 110 × 87 m. kadar olmuştur. Suâd Mâhir Muhammed’e göre ise caminin ölçüleri 112,5 × 120,5 m. olmuştur ki bu ölçüler bugünkülere uygundur. Bu sırada caminin kapıları on üçe, minareleri ise beşe çıkmıştır. ve 10. yüzyıllarda yapılan birçok ekleme ve süslemelerden sonra 1173'de Selâhaddîn Eyyûbî camiyi tamir ettirmiş, 1268'de Zâhir Baybars ve 1288’de Kalavun emriyle Emîr Baybars Çaşnigîr, 1303'deki depremden bir yıl sonra da Emîr Sâlâr tarafından tekrar tamir ettirilmiştir. Bu sırada yapılan batı cephesindeki alçı pencerelerle alçı mihrap günümüze kadar gelmiştir. yüzyıl sonlarında çok harap halde olduğundan, 1399’dan sonra Mısır tüccarlarının reisi Burhâneddin İbrâhim b. Ömer kendi parasıyla camiyi baştan başa elden geçirtmiştir. 1468-1496 yılları arasında da Kayıtbay camiyi tekrar tamir ettirmiştir. Osmanlı idaresi sırasında 1672’de Mısır’a giden Evliya Çelebi, Amr Camii’nin içinde 820 sütun olduğunu, kemerlere oturan tavanının nakışlarla süslendiğini yazmaktadır. Caminin o sırada bezemeli bir ahşap minberi, dört minaresi, sağ köşesinde vezirlere mahsus kafesli bir namazgâhı, sol köşede ise bir ziyaretgâhı bulunuyordu. Evliya Çelebi’ye göre minberin sağında Bayram Paşa tarafından tamir ettirildiğini bildiren 1623 tarihli kırk elli beyitlik bir tarih manzumesi görülüyordu. Fakat tekrar harap bir duruma giren cami, kuzey duvarındaki bir kitâbeden öğrenildiğine göre, Osmanlılar zamanında 1797-98'de Memlük emîrlerinden Murad Bey tarafından büyük masraf yapılarak geniş ölçüde tamir ettirilmiştir. Bu sırada duvarlar takviye edilmiş, ahşap kısımlar sökülerek yenilenmiş, minareler yeniden yapılmış ve 15 Mart 1798 tarihinde kılınan namazla tekrar ibadete açılmıştır. 1843’te Mehmed Ali Paşa’nın emriyle cami tekrar tamir edilerek bazı sahnlar ve cepheler yenilenmiştir. Amr Camii’nde öteden beri ders verildiği bilinmektedir. Yalnız Ezher’den farklı tarafı, burada derslerin fahrî olarak yapılmasıdır. Camide ders yapılan yerlere zâviye deniliyordu. Suâd Mâhir Muhammed’in haber verdiğine göre haftanın iki günü kadılar burada halkın her türlü davalarına da bakarlardı. Yine ona göre halifeler, sultanlar, valiler ve emîrler ramazan ayının son cumasını yalnız Amr Camii’inde kılarlardı. Nitekim bu usulün 1952’ye kadar devam ettiği bilinmektedir. Amr Camii 20. yüzyılın başlarında çok harap bir durumda idi ve yalnız yılda bir defa kalabalık cemaatle namaz kılınıyordu. 1977’de Mısır Evkaf İdaresi tarafından büyük ölçüde tamir edildiği gibi 1988 yılında da bazı tamir ve restorasyon çalışmaları yapılan cami halen ibadete...
Read more