Hikayenin başında Büyük Karl var; Frank ve Lombard kralı. Bundan yaklaşık 1250 yıl önce. Neredeyse şimdiki bütün Avrupa kadar bir imparatorluk kurmuş. Ordularına komutanlık eden 12 efsane şövalyesi var. Adı onların yanında anılan Roland batıdaki Kelt sınırını koruyor. İsmi eski dilde övgü, şan ve ülke kelimeleri birleştirilerek türetilmiş. Karl, hem bir davet, hem de müslümanların hızlı yayılmasına önlem almak için büyük bir orduyla İspanya seferine çıkıyor. Çok da aradığını bulamıyor aslında. Fakat dönmeden müslümanlarla arası iyi olan Bask başkentini neredeyse yerle bir ediyor. Kötü de davranıyor insanlara. Fakat Bask bunlar, dururlar mı öylece! İntikam için takip ediyorlar Karl'ın ordusunu ve Pireneler'de pusuya düşürüyorlar. Sık ormanlık arazide, neredeyse tek sıra ilerlemek zorunda kalan ordunun yük kervanı ve arka birliklerini ana ordudan koparıyorlar. Kopan birlikte kalan Roland ve diğerleri son adama kadar savaşıyorlar. Sonunda Karl belki de tek yenilgisini alarak kurtulup dönüyor yurduna ve tabii ki çok üzülüyor kaybettiklerine. Basklar ise kralın hazinesinin büyük kısmını ve yükleri alarak dönüyorlar memleketlerine. Roland'ın yanında on iki efsane şövalyeden de bu savaşta ölenler oluyor. Baktığınız zaman ölen sayısı az ve öyle pek de muharebe sayılmaz. Fakat enteresan sonuçları var. Bundan sonra kralın da yolu açmasıyla efsaneye dönüyor bu isim. Orlando olarak ispanyolcaya geçiyor. Birçok yere isim oluyor ve birçok heykeli yapılıyor vs. Bremen'deki en güzeli ve meşhuru sanırım. 🙂 Heykelin öncülü 40-50 yıl önce ahşaptan yapılmış. Başpiskoposun askerleri yıkıp yakmışlar. Sonra 1404'te belediye binasına başlamadan önce bu heykeli yaptırıyorlar. Özellikle başpiskoposa doğru bakıyor heykel. Özgürlük ve adaletin sembolü olarak. Bunlar kalkanda da yazıyor. Hem de Tanrı'ya şükrederek! Yani kiliseyle bir güç mücadelesi de var hikayenin içinde. Fakat kılıç kınında duruyor. Maksat saldırmak değil, korumak. Heykelin ayaklarının dibinde bir 'sakat' kabartması var. Bürgerweide denilen etkinlik alanıyla ilgili bir hikayesi var onun da. Dizleri arasındaki mesafenin eski Bremen arşını kadar olduğu ve pazar yerinde ölçüm için kullanıldığı efsanesi var. Ayrıca dizleri ovuşturan bir daha Bremen'e dönermiş inancı da var. Biz yapmadık. Bakalım ne olacak. 🙃 Heykelin kafası kopya. Orijinali müzede. Seksenlerde restorasyon yapılırken 1938'den kalma bir zaman kapsülü bulunmuş. Acaba ne yazıyordu? 🙃 Bu heykel ayakta kaldıkça Bremen'i koruyacağına inanılıyor. Umarım öylece kalır. Efsaneler şehri Bremen de onunla birlikte. 😊