Eski camilerimizden biridir. Hekimoğlu Alipaşa Caddesi üzerindedir. Klâsik Türk mimarisinin son eseri olarak kabul edilen Hekimoğlu Alipaşa Külliyesi, İstanbul'un yedinci tepesinde bulunur. Külliye, Altımermer civarında Atlama Taşı mevkiinde Hekimbaşı Nuh Efendi'nin oğlu Hekimoğlu Ali Paşa tarafından H.1147/M.1734 tarihinde kendi adına yaptırılmıştır. Mimarları Çuhadar Ömer Ağa ile Hacı Mustafa'dır1.
Cami, altı ana sütunun taşıdığı bir ana kubbe, sağ ve solda ikişer, bir de mihrap kısmında olmak üzere beş yarım kubbe ile arka tarafta yine sağ ve solda ikişer olmak üzere dört küçük kubbeden teşekkül etmiştir. Mihrâb kısmında bulunan yarım kubbe elips şeklindedir. Altı granit sütuna dayanan, ortada çapraz tonoz, yanları da ikişer kubbe ile örtülü, fevkani son cemâat mahallinde iki tarafından mukarnas nişli altı köşeli birer mihrap bulunur. Mihrâbların diğer tarafındaki pencerelerin üstünde maksure kısmına ait birer pencere vardır.
Cümle kapısının iki yanındaki üst pencereler "mükebbire" şekline getirilmiştir.
Son cemâat yerindeki mermer cümle kapısı, caminin üç giriş kapısından en önemlisi-dir. Yuvarlak kemerli, tezyinatlı ve mukar-naslıdır. 15 beyitlik celî sülüs, mermer üzerine mahkûk kapı kitabesinin tarih beyti;
“Dedim İshak tahsin eyleyüp tarih-i itmamın
Zeki nev-câmi-i sadr-ı âli kadr dâd-aver”Hicri 1147 Miladi 1734-35 tarihini gösterir2.
Mihrabı mermerdir. Mihrap nişinin üst kısmında yedi sıra mukarnas dizisi vardır. Kitabesinde celî sülüs "küllema dehale" âyeti mermere mahkûktur. Taç kısmında da barok tesirli kıvrık dal ve yaprak motifleri vardır.
Mihrap çıkıntısının sol tarafında ahşap olarak inşa edilen, dikdörtgen şeklinde barok tez-yinatlı hünkâr mahfili vardır. Girişi dışarıdandır. 1990 yılında çökme tehlikesiyle karşı karşıya kalan mahfilin taşıyıcı unsurları değiştirilerek gerekli tamir yapılmıştır.
Caminin minberi bir san'at harikasıdır. Minberin külahı, köşeli ahşap oyma kafes şeklindedir.
İç mekânı süsleyen çiniler, mihrap cephesinde pencerelerin üst hizalarına, orta mekânda maksure kısımlarının alt bölgelerine kadardır. Bunlar tekfur sarayı çinileridir. Beyaz zemin üzerine mavi renk ihtiva eden çiniler ise Kütahya çinileridir. Bazı kısımlar bu çinilerle kaplıdır.
Kadınlar mahfili caminin üç tarafını kuşatır. Büyük giriş kapısının sağ ve solundaki sütunlarda iki çeşme vardır. Şu anda terkos suyuna bağlıdır.
Klâsik üslûba son derece uzak olan tek şerefeli minaresinin külahı taştan olup, üzeri kurşun kaplıdır. Bu nedenle orijinal olmadığı muhakkaktır. Şerefe çıkıntısını teşkil eden bilezikler ve korkulukları süsleyen girland-lar ile bu minare muhtemelen XIX. asrın ilk yarısına aittir, iki defa yıkılan minaresinin kaidesi üzerinde güneş saati bulunmaktadır3.
Mihrap çıkıntısının sağ ve solunda i'tikâf odaları bulunan Hekimoğlu Ali Paşa Külliyesi; cami, kütüphane, türbe, sebil, tekke, muvakkıthâne, şadırvan, dört adet çeşme, meşruta ve akarlardan meydana gelmiştir.
Akarlardan sadece caminin batısında bulunan ve halen tamircilerin bulunduğu garaj kalmıştır. Diğerleri ise satılmıştır. Caminin Kocamustafapaşa Caddesi üzerinde tek başına kalmış dış avlu giriş kapısı, camiye ait yaklaşık on bin m2'lik bir arazinin elden çıkarıldığını isbat etmektedir.
Avlu kapılarından birinin kemeri üstünde olan kütüphane, 1969 yılından itibaren halk kütüphanesi olarak kullanılmaktadır, içinde orijinal kalem işleri ve orijinal dolaplar mevcuttur.
Caminin türbe ve sebili tamamen harap bir halde iken 1986 yılında cemâatin yardımlarıyla aslına uygun olarak restore edilmiştir. Mermer havuzlu şadırvan, türbenin bitişiğinde yer alır. Üstü ahşap çatı ile örtülüdür. Tamamen yanmış iken 1977 yılında aslına uygun olarak yeniden...
Read moreHekimoğlu Ali Paşa Camii Tarihçesi
Hekimoğlu Ali Paşa Camii, 1689 yılında İstanbul’da doğmuş olan Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır. Sultan 1. Mahmut’un, 1732 yılında sadrazamlığını yapmıştır. Babası Giritlidir. İstanbul’un yedinci tepesinde yer alan bu külliye, Mimar Çuhadar Ömer Ağa ve Hacı Mustafa’ya 1735 yılında yaptırılmıştır.
Adres: Cerrah Paşa Mh. 34098 Fatih/İstanbul
Koordinat: 41.006573, 28.934875 Enlem: 41°0′23.66″N (41.006573) Boylam: 28°56′5.55″E (28.934875)
Yapılış Tarihi: 1735
Yaptıran: Hekimoğlu Ali Paşa
Tadilat: 1960
Mimar: Mimar Çuhadar Ömer Ağa ve Hacı Mustafa
Mimari: Osmanlı
Minare: 1
Külliye; cami, kütüphane, sebil, dört çeşme, muvakkithâne, tekke ve türbeden ibarettir. Tamamen kesme küfeli taşından yapılmış cami, diğer sadrazam camilerinin boyutlarından daha büyük olduğu gibi, birçok camide görülmeyen halvet odaları (ibadet hücreleri) vardır. Cami bir zamanlar, Abdal Yakub Tekkesi’nin ibadethanesi olarak da kullanılmıştır.
Külliyenin inşa yıllarında, Osmanlı mimarisinde barok sistemi bu camide son kez kullanılmıştır. Yani cami, klasik Osmanlı mimarisinin son eseri olmuştur. Son yıllarda kullanılmaya başlanmış rokoko motifleri ise, bu camide bol miktarda kendini göstermiştir.
Hekimoğlu Ali Paşa Camii avlusuna, sebil yanından girilmekte, ancak esas avlu kapısı, Haseki Caddesi’nde ve kütüphanenin altındadır. Cami, arsanın ortasında yer alırken, diğer öğeler camiden ayrı olarak Haseki Caddesi’ndeki duvar boyunca sıralanmıştır.
Cami; yüksek bir subasman üzerinde yapıldığından, beş açıklıktı son cemaat yerine mermer merdivenlerle varılmaktadır. Ayrıca, kuzeydoğu ve güneybatıdaki iki yan kapıdan da harime girilmektedir.
Altıgen kenarlı olan kubbe, altı adet büyük fil ayağına oturtulmuştur. Ayrıca sağ ve solda ikişer, mihrapta da bir olmak üzere beş yarım kubbe ve arkada dört kubbesi daha vardır.
Mermer mihrabın sağ yan duvarında çini plaka üzerine Kâbe resmedilmiştir. Vaiz kürsüsünün ahşap işçiliği ile mermer minberin taş işçiliği bir sanat harikasıdır. Minberin külâhı oymalı ahşaptır. Hünkâr mahfili de ahşap olup, mihrabın sol duvarı üzerindedir ve girişi dışarıdandır. Mihrap, kıble duvarından dışarı taşmış olup, yarım kubbe ile örtülüdür. Kadınlar mahfili caminin üç tarafını çevrelemiştir.
Cami içi, mavi ve sarı renkli çinilerle kaplanmıştır. Kitabeler, Sadrazam Ragıp Paşa’nındır
Tek şerefeli, taş külâhlı, tek bir minare vardır. Son cemaat yerinin kubbeleri ve minare, 1960 yılında yeniden yapılmıştır.
Hekimoğlu Ali Paşa Camii avlusunda iki kubbeli ve iki bölümlü bir türbe bulunmaktadır. Türbenin doğu yönünde Hekimoğlu Ali Paşa ve aile fertleri yer almıştır. Türbenin batı yönündeki bölümünde de, Abdal Yakub ve Şeyh İbrahim ile tekkenin diğer ileri gelenlerine yatmaktadır.
Avlu giriş kapısı üzerindeki kütüphaneye, yandan merdivenle çıkılmakta olup, günümüzde Türk İslâm sanatı kitaplığı olarak...
Read moreBen bu camiyi anlatmaya kalksam. Ne hatıralarım biter ne zamanım yeter öyle ki özel. Hekimoğlu alipaşa camisi , aklımda kaldığı kadarıyla zamanının tarihinde kumandan vasfında büyük bir şahsiyettir. Hatta bu camimiz İbb’nin Selatin camiler listesinde yer alan İstanbul Fatih semtinin önde gelen eserlerindendir. Doğduğum evden ezanı duyduğum ilk cami! Ne zaman canımız sıkılsa en huzurlu en yakın mekanıydı ailemizin. Önceden bahçesinde uzun sıralar halinde biberiye ekiliydi. Çok güzel kokardı. Taptaze biberiye ağaçları öbek öbek bahçenin orta kısmını dolduruyordu. Nedense sonra söktüler bilmiyorum. 1999 depreminin sonrakş gecelerinde de bizi ağırladı camimizin avlusu❤️ Alipaşa camisi demek annem demektir. Kapıdan girerken koluna girmiş olmam dünyalara değer. Önce avluda yasin okur sonra bağışlardı. Duası çiçekler gibi annemin. Allah uzun sağlıklı ömür versin.. Sonra yan tarafında kurulmuş olan parkta sabah kahvaltımızı da ederiz. Oraya gitmeyi de çok severdik. Camiden yeniden bahsedecek olursak üst katta kadınlar kısmı, içeride harika hissettiren bir ses akustiği mevcut. Teravihleri uzun uzun hatimli olur. Yolu geçen herkesin görmesini...
Read more