HTML SitemapExplore
logo
Find Things to DoFind The Best Restaurants

Double Minaret Madrasa — Attraction in Yakutiye

Name
Double Minaret Madrasa
Description
Çifte Minareli Medrese is an architectural monument of the late Seljuk period in Erzurum City, Erzurum Province, Turkey. Built as a theological school a few years before 1265, it takes its name, Twin Minaret Madrasa, from the two fluted minarets that crown the monumental façade.
Nearby attractions
Erzurum Ulu Camii
Rabia Ana, 25200 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Erzurum Castle
Camiikebir Mh., 25200 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Tebrizkapi Kultur Ve Sanat Carsisi
Camiikebir Mahallesi, Yenikapı Cd. No:2, 25030 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Lala Mustafa Pasha Mosque
Lalapaşa, 25200 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Yakutiye Madrasa Turkish - Islamic Works & Ethnography Museum
Rabia Ana, Cumhuriyet Cad., 25030 Erzurum Merkez/Erzurum, Türkiye
Erzurum Merkez Park
Gez, Tekel Ara Sk. No:1, 25100 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Nearby restaurants
Ye Gör Cağ Kebap
Lalapaşa, Menderes Cd. No:23, 25100 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Aksu Cağ Kebap
Kazım Karabekir Paşa Mahallesi, Kongre Cd, Kilise Sk. No:5, 25040 Yakutiye, Türkiye
Tombik döner
Lalapaşa, 25100 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Nearby hotels
Grand Çatalkaya Hotel
Kazım Karabekir Paşa, Rüştüye Sk. No:3, 25200 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
BÜYÜK AKÇAY HOTEL
Muratpaşa mahallesi 1 kamil ağa sok, Muratpaşa, 1kamil ağa sokak No:6, 25100 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
BİGG BOSS OTEL
Mirza Mehmet, Bedendibi Sk. No:14, 25030 Yakutiye/Erzurum, Türkiye Mirza Mehmet, Bedendibi Sk. No:14, 25030, 25100 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Otel Zade
Muratpaşa, İsmetpaşa Cd. No:25, 25100 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Otel Semih
Ayazpaşa Mh., 25200 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Dilaver Hotel
Lalapaşa, D:59, 25200 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Hotel Polat
Gez Mh., Kazım Karabekir Cd., 25100 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
SALTUK HOTEL
Fil köprü üstü, Erzincan Kapı Sokak No:72, 25100 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Butik Rafo Hotel
Aşağı Mumcu Mahallesi, Millet Bahçe Cd. No:25, 25100 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
YILDIZ OTEL
Lalapaşa, Kazım Karabekir Cd. NO:36, 25100 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
Related posts
Keywords
Double Minaret Madrasa tourism.Double Minaret Madrasa hotels.Double Minaret Madrasa bed and breakfast. flights to Double Minaret Madrasa.Double Minaret Madrasa attractions.Double Minaret Madrasa restaurants.Double Minaret Madrasa travel.Double Minaret Madrasa travel guide.Double Minaret Madrasa travel blog.Double Minaret Madrasa pictures.Double Minaret Madrasa photos.Double Minaret Madrasa travel tips.Double Minaret Madrasa maps.Double Minaret Madrasa things to do.
Double Minaret Madrasa things to do, attractions, restaurants, events info and trip planning
Double Minaret Madrasa
TurkeyErzurumYakutiyeDouble Minaret Madrasa

Basic Info

Double Minaret Madrasa

Rabia Ana, Cumhuriyet Cd. No:3, 25030 Yakutiye/Erzurum, Türkiye
4.8(4.7K)
Open 24 hours
Save
spot

Ratings & Description

Info

Çifte Minareli Medrese is an architectural monument of the late Seljuk period in Erzurum City, Erzurum Province, Turkey. Built as a theological school a few years before 1265, it takes its name, Twin Minaret Madrasa, from the two fluted minarets that crown the monumental façade.

Cultural
Family friendly
attractions: Erzurum Ulu Camii, Erzurum Castle, Tebrizkapi Kultur Ve Sanat Carsisi, Lala Mustafa Pasha Mosque, Yakutiye Madrasa Turkish - Islamic Works & Ethnography Museum, Erzurum Merkez Park, restaurants: Ye Gör Cağ Kebap, Aksu Cağ Kebap, Tombik döner
logoLearn more insights from Wanderboat AI.

Plan your stay

hotel
Pet-friendly Hotels in Yakutiye
Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.
hotel
Affordable Hotels in Yakutiye
Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.
hotel
The Coolest Hotels You Haven't Heard Of (Yet)
Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.
hotel
Trending Stays Worth the Hype in Yakutiye
Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.

Reviews

Nearby attractions of Double Minaret Madrasa

Erzurum Ulu Camii

Erzurum Castle

Tebrizkapi Kultur Ve Sanat Carsisi

Lala Mustafa Pasha Mosque

Yakutiye Madrasa Turkish - Islamic Works & Ethnography Museum

Erzurum Merkez Park

Erzurum Ulu Camii

Erzurum Ulu Camii

4.9

(1.0K)

Open 24 hours
Click for details
Erzurum Castle

Erzurum Castle

4.6

(1.1K)

Closed
Click for details
Tebrizkapi Kultur Ve Sanat Carsisi

Tebrizkapi Kultur Ve Sanat Carsisi

3.9

(114)

Closed
Click for details
Lala Mustafa Pasha Mosque

Lala Mustafa Pasha Mosque

4.8

(634)

Open 24 hours
Click for details

Nearby restaurants of Double Minaret Madrasa

Ye Gör Cağ Kebap

Aksu Cağ Kebap

Tombik döner

Ye Gör Cağ Kebap

Ye Gör Cağ Kebap

3.8

(1.0K)

Click for details
Aksu Cağ Kebap

Aksu Cağ Kebap

4.2

(1.9K)

$

Click for details
Tombik döner

Tombik döner

4.2

(8)

Click for details
Get the Appoverlay
Get the AppOne tap to find yournext favorite spots!
Wanderboat LogoWanderboat

Your everyday Al companion for getaway ideas

CompanyAbout Us
InformationAI Trip PlannerSitemap
SocialXInstagramTiktokLinkedin
LegalTerms of ServicePrivacy Policy

Get the app

© 2025 Wanderboat. All rights reserved.
logo

Reviews of Double Minaret Madrasa

4.8
(4,728)
avatar
5.0
2y

The Çifte Minareli Medrese of Erzurum is a remarkable architectural masterpiece that stands as a testament to the rich history and cultural heritage of Turkey. Built during the Seljuk period in the 13th century, this medrese (Islamic school) is a mesmerizing blend of artistry, innovation, and religious significance.

One of the most intriguing features of the Çifte Minareli Medrese is its name, which translates to "Double Minaret Medrese." As the name suggests, the medrese boasts two magnificent minarets that flank its entrance, adding a sense of grandeur and elegance to the structure. These towering minarets, adorned with intricate geometric patterns and delicate stone carvings, are a visual feast for the eyes.

Stepping inside the medrese, visitors are greeted with a stunning courtyard that is surrounded by a series of arched porticos. The central courtyard, also known as the eyvan, serves as a gathering place and reflects the influence of Persian architectural styles. The eyvan is adorned with exquisite stone masonry, with each stone meticulously carved to create intricate geometric patterns that leave spectators in awe.

The architectural design of the Çifte Minareli Medrese showcases the ingenuity of the Seljuk artisans. The medrese follows a symmetrical plan, with identical rooms on each side of the entrance. The interior spaces are characterized by vaulted ceilings, intricate stonework, and geometric motifs that demonstrate the mastery of Seljuk craftsmanship.

Beyond its architectural magnificence, the medrese also holds historical significance. It served as an important center of Islamic education during the medieval period, attracting scholars and students from far and wide. The medrese played a crucial role in the intellectual and cultural development of the region, fostering a vibrant atmosphere of learning and exchange.

To fully appreciate the historical context and architectural brilliance of the Çifte Minareli Medrese, it is essential to consider the broader Seljuk architectural tradition. The Seljuks were known for their innovative architectural techniques, which combined influences from various cultures, including Persian, Byzantine, and Islamic styles. This fusion of influences is evident in the medrese's intricate ornamentation, geometric patterns, and use of arches and domes.

In conclusion, the Çifte Minareli Medrese of Erzurum stands as a remarkable testament to the architectural genius of the Seljuk period. Its intricate designs, magnificent minarets, and historical significance make it a must-visit destination for anyone interested in the rich cultural heritage of Turkey. Whether you are an architecture enthusiast or a history buff, the medrese offers a captivating glimpse into the artistic and intellectual achievements of...

   Read more
avatar
5.0
24w

Erzurum'un simgelerinden biri olan Çifte Minareli Medrese'nin tarihi 13. yüzyıla kadar uzanıyor. Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad'ın kızı Hüdavend Hatun tarafından yaptırıldığı düşünülüyor. Medrese, sadece mimari açıdan değil, aynı zamanda İslam dininin öğretildiği bir okul olarak da büyük önem taşıyor. İsmi, ön cephesindeki iki görkemli minareden geliyor ve bu minareler, Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Çifte Minareli Medrese'nin mimarisi gerçekten de çok etkileyici. Selçuklu mimarisinin en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Yapının en dikkat çekici özelliği, adını da aldığı iki büyük minaresi. Bu minareler, üzerlerindeki geometrik desenler ve kabartmalarla adeta birer sanat eseri. Medresenin taç kapısı da oldukça görkemli ve Selçuklu taş işçiliğinin inceliklerini sergiliyor. İç mekanda ise avlu, eyvanlar ve öğrenci hücreleri bulunuyor. Yapının her köşesi, Selçuklu mimarisinin zarafetini ve estetiğini yansıtıyor.

Çifte Minareli Medrese, işgal yıllarında farklı amaçlarla kullanılmış. Özellikle Rus işgali sırasında askeri amaçlarla kullanıldığı biliniyor. Daha sonraki dönemlerde ise bir süre askeri depo olarak hizmet vermiş. Bu durum, medresenin tarihi dokusunda bazı tahribatlara yol açmış olsa da, yapı günümüze kadar ulaşmayı başarmış.

Kurtuluş Savaşı yıllarında Çifte Minareli Medrese, Erzurum halkı için önemli bir toplanma merkezi ve direniş noktası olmuş. Özellikle Erzurum Kongresi sırasında, medresenin avlusu ve çevresi, vatanın kurtuluşu için bir araya gelen insanların buluşma yeri olmuş. Medrese, bu dönemde milli bilincin uyanmasına ve direniş ruhunun güçlenmesine önemli katkılar sağlamış.

Ruslar, Çifte Minareli Medrese'yi askeri depo olarak kullanmanın yanı sıra, yaralı askerlerin tedavisi için bir hastane olarak da kullanmışlar. Bu dönemde medresenin bazı bölümleri hastane odalarına dönüştürülmüş ve tıbbi malzemelerle donatılmış. Ayrıca, medresenin avlusu ve çevresi de askeri amaçlarla kullanılmış.

Cumhuriyet döneminde Çifte Minareli Medrese, uzun yıllar Erzurum Müzesi olarak hizmet vermiş. 1969 yılında ziyarete açılan müzede, bölgenin zengin tarihi ve kültürel mirasını yansıtan arkeolojik eserler, etnografik objeler ve sanat eserleri sergilenmiş. 2011 yılında ise Erzurum Müzesi, yeni binasına taşınmış ve Çifte Minareli Medrese, Erzurum Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmiş.

Günümüzde Çifte Minareli Medrese, Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından kültürel etkinlikler ve sergiler için kullanılıyor. Ayrıca, medresenin avlusu ve çevresi, yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği önemli bir turistik mekan haline gelmiş durumda. Medrese, hem tarihi dokusu hem de kültürel önemiyle Erzurum'un simgelerinden biri olmaya devam ediyor.

Çifte Minareli Medrese'nin kitabesi günümüze ulaşmadığı için, medreseyi kimin yaptırdığı kesin olarak bilinmiyor. Ancak, Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad'ın kızı Hüdavend Hatun tarafından yaptırıldığı yönünde güçlü bir rivayet var. Bu nedenle, medreseye Hatuniye Medresesi de deniliyor.

Yapım Dönemi: 13. yüzyıl...

   Read more
avatar
5.0
4y

Erzurum'un sembollerinden biri olan Çifte Minareli Medrese'nin bir kitabesi olmadığı için, yapılış tarihine ilişkin net bir bilgi bulunmamaktadır. Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat'ın kızı olan Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olma ihtimalinden dolayı "Hatuniye Medresesi" de denilmektedir

Çifte Minareli Medrese'nin yapılışı ile ilgili olarak başat iki efsane bulunmaktadır.

1) Bilge Seyidoğlu’nun Erzurum Efsaneleri adlı kitabına da alınan bu iki efsaneden ilkine göre: Çifte Minareli Medrese'yi Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat kızı için yaptırmaya başlamış, ancak bir savaş için yola çıkıp savaş sonucunda da sultan şehit düşünce medresenin yapımı yarım kalmıştır. Aynı rivayet içinde yer alan bir detay olarak sultanın şehadeti dolayısıyla medresenin inşasında çalışan mimarlar, ustalar ve kalfaların emeklerinin karşılığını alamayınca işlerini bırakarak ayrıldıkları yönündedir. Böylece medresenin inşası da yarım kalmıştır.

2) Yine Bilge Seyidoğlu’nun kitabında gördüğümüz ve çokça bilinen ve söylenen İkinci efsaneye göre ise; medresenin inşasında görev alan bir usta ile çırağı arasında geçen bir olay anlatılmaktadır. Meşhur çifte minarelerin biri usta biri de çırağı tarafından yapılmaktadır ve çırağın işi zamanla ustasından daha gösterişli bir şekil almaktadır. Gerçekten de ustanın yaptığı sağ minareye göre sol minare daha sade ve daha kolay işçilikli bir halde yükselmektedir. Sadelikle çalışan usta bunun farkına varmış, gerçi çırağını da biraz kıskanmış ama bu hususta fazlaca da konuşmamış belki konuşmayı gururuna yedirememiş.  Nihayetinde yaptığı işin farkında olan çırak da giderek bir gurura kapılıp ustasını geçtiğine ve kendisinin ondan daha da usta olduğuna inanmaya başlamış. Zira yükselen minarelere bakan halk da daha çok çırağın işini seyredermiş.  Rivayet göre çok sıcak bir günde yine minarelerde çalışma devam ederken bu gurur içindeki çırak, öteki minarede çalışan ustasına seslenerek su ister olmuş. Bu hal karşısında gururu incinen ve çokça üzülen usta; yüzyıllardan beridir çokça söylendiği şekilde; "Usta idim oldum şegirt, Al bardağı suya seğirt." diye eseflenerek kendisini minareden aşağıya atmış. Bunu gören çırak ise hataını fark edip, bu hale daha da fazla üzülerek "Ustam gitti ben ne dururum?" diyerek peşi sıra o da kendini diğer minareden aşağıya atmış. Çalışan işçiler bu olaya çok üzülmüşler ve işi yarım bırakarak gitmişler. Böylece minarelerin inşası da yarım kalmış. O günden bugüne tamamlanmamıştır.

Bahse konu bu rivayeti destekleyen birtakım mimari ve ustalık farkları bu tarihi yapıda göze çarpmaktadır. Çifte Minareli Medrese'nin sağ yarısı çırak, sol yarısı ise usta tarafından yapılmıştır. Sağ yarısındaki sütunlar, duvar kenarları ve diğer detaylar daha işlemeli ve gösterişli iken, sol yarısı sadedir.

Çifte Minareli Medrese hakkında Evliya Çelebi'nin şu sözleri ise oldukça manidardır; "Bu cami termim / tamir edilse kürre-i arzda misali bulunmaz bir eser olur."

Derleme: Cemal Almaz, Şahin Torun / Erzurum İl Kültür ve...

   Read more
Page 1 of 7
Previous
Next

Posts

S. DS. D
Erzurum'un sembollerinden biri olan Çifte Minareli Medrese'nin bir kitabesi olmadığı için, yapılış tarihine ilişkin net bir bilgi bulunmamaktadır. Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat'ın kızı olan Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olma ihtimalinden dolayı "Hatuniye Medresesi" de denilmektedir Çifte Minareli Medrese'nin yapılışı ile ilgili olarak başat iki efsane bulunmaktadır. 1) Bilge Seyidoğlu’nun Erzurum Efsaneleri adlı kitabına da alınan bu iki efsaneden ilkine göre: Çifte Minareli Medrese'yi Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat kızı için yaptırmaya başlamış, ancak bir savaş için yola çıkıp savaş sonucunda da sultan şehit düşünce medresenin yapımı yarım kalmıştır. Aynı rivayet içinde yer alan bir detay olarak sultanın şehadeti dolayısıyla medresenin inşasında çalışan mimarlar, ustalar ve kalfaların emeklerinin karşılığını alamayınca işlerini bırakarak ayrıldıkları yönündedir. Böylece medresenin inşası da yarım kalmıştır. 2) Yine Bilge Seyidoğlu’nun kitabında gördüğümüz ve çokça bilinen ve söylenen İkinci efsaneye göre ise; medresenin inşasında görev alan bir usta ile çırağı arasında geçen bir olay anlatılmaktadır. Meşhur çifte minarelerin biri usta biri de çırağı tarafından yapılmaktadır ve çırağın işi zamanla ustasından daha gösterişli bir şekil almaktadır. Gerçekten de ustanın yaptığı sağ minareye göre sol minare daha sade ve daha kolay işçilikli bir halde yükselmektedir. Sadelikle çalışan usta bunun farkına varmış, gerçi çırağını da biraz kıskanmış ama bu hususta fazlaca da konuşmamış belki konuşmayı gururuna yedirememiş.  Nihayetinde yaptığı işin farkında olan çırak da giderek bir gurura kapılıp ustasını geçtiğine ve kendisinin ondan daha da usta olduğuna inanmaya başlamış. Zira yükselen minarelere bakan halk da daha çok çırağın işini seyredermiş.  Rivayet göre çok sıcak bir günde yine minarelerde çalışma devam ederken bu gurur içindeki çırak, öteki minarede çalışan ustasına seslenerek su ister olmuş. Bu hal karşısında gururu incinen ve çokça üzülen usta; yüzyıllardan beridir çokça söylendiği şekilde; "Usta idim oldum şegirt, Al bardağı suya seğirt." diye eseflenerek kendisini minareden aşağıya atmış. Bunu gören çırak ise hataını fark edip, bu hale daha da fazla üzülerek "Ustam gitti ben ne dururum?" diyerek peşi sıra o da kendini diğer minareden aşağıya atmış. Çalışan işçiler bu olaya çok üzülmüşler ve işi yarım bırakarak gitmişler. Böylece minarelerin inşası da yarım kalmış. O günden bugüne tamamlanmamıştır. Bahse konu bu rivayeti destekleyen birtakım mimari ve ustalık farkları bu tarihi yapıda göze çarpmaktadır. Çifte Minareli Medrese'nin sağ yarısı çırak, sol yarısı ise usta tarafından yapılmıştır. Sağ yarısındaki sütunlar, duvar kenarları ve diğer detaylar daha işlemeli ve gösterişli iken, sol yarısı sadedir. Çifte Minareli Medrese hakkında Evliya Çelebi'nin şu sözleri ise oldukça manidardır; "Bu cami termim / tamir edilse kürre-i arzda misali bulunmaz bir eser olur." Derleme: Cemal Almaz, Şahin Torun / Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Fatih AydemirFatih Aydemir
Erzurum'un sembollerinden biri olan Çifte Minareli Medrese'nin bir kitabesi olmadığı için, yapılış tarihine ilişkin net bir bilgi bulunmamaktadır. Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat'ın kızı olan Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olma ihtimalinden dolayı "Hatuniye Medresesi" de denilmektedir Çifte Minareli Medrese'nin yapılışı ile ilgili olarak başat iki efsane bulunmaktadır. 1) Bilge Seyidoğlu’nun Erzurum Efsaneleri adlı kitabına da alınan bu iki efsaneden ilkine göre: Çifte Minareli Medrese'yi Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat kızı için yaptırmaya başlamış, ancak bir savaş için yola çıkıp savaş sonucunda da sultan şehit düşünce medresenin yapımı yarım kalmıştır. Aynı rivayet içinde yer alan bir detay olarak sultanın şehadeti dolayısıyla medresenin inşasında çalışan mimarlar, ustalar ve kalfaların emeklerinin karşılığını alamayınca işlerini bırakarak ayrıldıkları yönündedir. Böylece medresenin inşası da yarım kalmıştır. 2) Yine Bilge Seyidoğlu’nun kitabında gördüğümüz ve çokça bilinen ve söylenen İkinci efsaneye göre ise; medresenin inşasında görev alan bir usta ile çırağı arasında geçen bir olay anlatılmaktadır. Meşhur çifte minarelerin biri usta biri de çırağı tarafından yapılmaktadır ve çırağın işi zamanla ustasından daha gösterişli bir şekil almaktadır. Gerçekten de ustanın yaptığı sağ minareye göre sol minare daha sade ve daha kolay işçilikli bir halde yükselmektedir. Sadelikle çalışan usta bunun farkına varmış, gerçi çırağını da biraz kıskanmış ama bu hususta fazlaca da konuşmamış belki konuşmayı gururuna yedirememiş. Nihayetinde yaptığı işin farkında olan çırak da giderek bir gurura kapılıp ustasını geçtiğine ve kendisinin ondan daha da usta olduğuna inanmaya başlamış. Zira yükselen minarelere bakan halk da daha çok çırağın işini seyredermiş. Rivayet göre çok sıcak bir günde yine minarelerde çalışma devam ederken bu gurur içindeki çırak, öteki minarede çalışan ustasına seslenerek su ister olmuş. Bu hal karşısında gururu incinen ve çokça üzülen usta; yüzyıllardan beridir çokça söylendiği şekilde; "Usta idim oldum şegirt, Al bardağı suya seğirt." diye eseflenerek kendisini minareden aşağıya atmış. Bunu gören çırak ise hataını fark edip, bu hale daha da fazla üzülerek "Ustam gitti ben ne dururum?" diyerek peşi sıra o da kendini diğer minareden aşağıya atmış. Çalışan işçiler bu olaya çok üzülmüşler ve işi yarım bırakarak gitmişler. Böylece minarelerin inşası da yarım kalmış. O günden bugüne tamamlanmamıştır. Bahse konu bu rivayeti destekleyen birtakım mimari ve ustalık farkları bu tarihi yapıda göze çarpmaktadır. Çifte Minareli Medrese'nin sağ yarısı çırak, sol yarısı ise usta tarafından yapılmıştır. Sağ yarısındaki sütunlar, duvar kenarları ve diğer detaylar daha işlemeli ve gösterişli iken, sol yarısı sadedir.
EmrahEmrah
Closed on Monday. Open between 09.00 - 18.00 on other days. Erzurum Çifte Minareli Madrasa Foundation Works Museum was built in the last quarter of the 13th century. The madrasa was first built during the Saltuklu period, and except for the main iwan, its other parts were demolished and it became the current building during the Ilkhanid period. The madrasa, which was used as "Tophane" for a while and then as "Barracks" by the order of Murad IV, one of the Ottoman sultans, served as Erzurum Museum between 1942 and 1967, and as both a museum and an art exhibition hall for a while. Today, this building is designed as a museum that emphasizes the history of the period of the Foundations and the texture of the city.
See more posts
See more posts
hotel
Find your stay

Pet-friendly Hotels in Yakutiye

Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.

Erzurum'un sembollerinden biri olan Çifte Minareli Medrese'nin bir kitabesi olmadığı için, yapılış tarihine ilişkin net bir bilgi bulunmamaktadır. Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat'ın kızı olan Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olma ihtimalinden dolayı "Hatuniye Medresesi" de denilmektedir Çifte Minareli Medrese'nin yapılışı ile ilgili olarak başat iki efsane bulunmaktadır. 1) Bilge Seyidoğlu’nun Erzurum Efsaneleri adlı kitabına da alınan bu iki efsaneden ilkine göre: Çifte Minareli Medrese'yi Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat kızı için yaptırmaya başlamış, ancak bir savaş için yola çıkıp savaş sonucunda da sultan şehit düşünce medresenin yapımı yarım kalmıştır. Aynı rivayet içinde yer alan bir detay olarak sultanın şehadeti dolayısıyla medresenin inşasında çalışan mimarlar, ustalar ve kalfaların emeklerinin karşılığını alamayınca işlerini bırakarak ayrıldıkları yönündedir. Böylece medresenin inşası da yarım kalmıştır. 2) Yine Bilge Seyidoğlu’nun kitabında gördüğümüz ve çokça bilinen ve söylenen İkinci efsaneye göre ise; medresenin inşasında görev alan bir usta ile çırağı arasında geçen bir olay anlatılmaktadır. Meşhur çifte minarelerin biri usta biri de çırağı tarafından yapılmaktadır ve çırağın işi zamanla ustasından daha gösterişli bir şekil almaktadır. Gerçekten de ustanın yaptığı sağ minareye göre sol minare daha sade ve daha kolay işçilikli bir halde yükselmektedir. Sadelikle çalışan usta bunun farkına varmış, gerçi çırağını da biraz kıskanmış ama bu hususta fazlaca da konuşmamış belki konuşmayı gururuna yedirememiş.  Nihayetinde yaptığı işin farkında olan çırak da giderek bir gurura kapılıp ustasını geçtiğine ve kendisinin ondan daha da usta olduğuna inanmaya başlamış. Zira yükselen minarelere bakan halk da daha çok çırağın işini seyredermiş.  Rivayet göre çok sıcak bir günde yine minarelerde çalışma devam ederken bu gurur içindeki çırak, öteki minarede çalışan ustasına seslenerek su ister olmuş. Bu hal karşısında gururu incinen ve çokça üzülen usta; yüzyıllardan beridir çokça söylendiği şekilde; "Usta idim oldum şegirt, Al bardağı suya seğirt." diye eseflenerek kendisini minareden aşağıya atmış. Bunu gören çırak ise hataını fark edip, bu hale daha da fazla üzülerek "Ustam gitti ben ne dururum?" diyerek peşi sıra o da kendini diğer minareden aşağıya atmış. Çalışan işçiler bu olaya çok üzülmüşler ve işi yarım bırakarak gitmişler. Böylece minarelerin inşası da yarım kalmış. O günden bugüne tamamlanmamıştır. Bahse konu bu rivayeti destekleyen birtakım mimari ve ustalık farkları bu tarihi yapıda göze çarpmaktadır. Çifte Minareli Medrese'nin sağ yarısı çırak, sol yarısı ise usta tarafından yapılmıştır. Sağ yarısındaki sütunlar, duvar kenarları ve diğer detaylar daha işlemeli ve gösterişli iken, sol yarısı sadedir. Çifte Minareli Medrese hakkında Evliya Çelebi'nin şu sözleri ise oldukça manidardır; "Bu cami termim / tamir edilse kürre-i arzda misali bulunmaz bir eser olur." Derleme: Cemal Almaz, Şahin Torun / Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
S. D

S. D

hotel
Find your stay

Affordable Hotels in Yakutiye

Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.

Get the Appoverlay
Get the AppOne tap to find yournext favorite spots!
Erzurum'un sembollerinden biri olan Çifte Minareli Medrese'nin bir kitabesi olmadığı için, yapılış tarihine ilişkin net bir bilgi bulunmamaktadır. Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat'ın kızı olan Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olma ihtimalinden dolayı "Hatuniye Medresesi" de denilmektedir Çifte Minareli Medrese'nin yapılışı ile ilgili olarak başat iki efsane bulunmaktadır. 1) Bilge Seyidoğlu’nun Erzurum Efsaneleri adlı kitabına da alınan bu iki efsaneden ilkine göre: Çifte Minareli Medrese'yi Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat kızı için yaptırmaya başlamış, ancak bir savaş için yola çıkıp savaş sonucunda da sultan şehit düşünce medresenin yapımı yarım kalmıştır. Aynı rivayet içinde yer alan bir detay olarak sultanın şehadeti dolayısıyla medresenin inşasında çalışan mimarlar, ustalar ve kalfaların emeklerinin karşılığını alamayınca işlerini bırakarak ayrıldıkları yönündedir. Böylece medresenin inşası da yarım kalmıştır. 2) Yine Bilge Seyidoğlu’nun kitabında gördüğümüz ve çokça bilinen ve söylenen İkinci efsaneye göre ise; medresenin inşasında görev alan bir usta ile çırağı arasında geçen bir olay anlatılmaktadır. Meşhur çifte minarelerin biri usta biri de çırağı tarafından yapılmaktadır ve çırağın işi zamanla ustasından daha gösterişli bir şekil almaktadır. Gerçekten de ustanın yaptığı sağ minareye göre sol minare daha sade ve daha kolay işçilikli bir halde yükselmektedir. Sadelikle çalışan usta bunun farkına varmış, gerçi çırağını da biraz kıskanmış ama bu hususta fazlaca da konuşmamış belki konuşmayı gururuna yedirememiş. Nihayetinde yaptığı işin farkında olan çırak da giderek bir gurura kapılıp ustasını geçtiğine ve kendisinin ondan daha da usta olduğuna inanmaya başlamış. Zira yükselen minarelere bakan halk da daha çok çırağın işini seyredermiş. Rivayet göre çok sıcak bir günde yine minarelerde çalışma devam ederken bu gurur içindeki çırak, öteki minarede çalışan ustasına seslenerek su ister olmuş. Bu hal karşısında gururu incinen ve çokça üzülen usta; yüzyıllardan beridir çokça söylendiği şekilde; "Usta idim oldum şegirt, Al bardağı suya seğirt." diye eseflenerek kendisini minareden aşağıya atmış. Bunu gören çırak ise hataını fark edip, bu hale daha da fazla üzülerek "Ustam gitti ben ne dururum?" diyerek peşi sıra o da kendini diğer minareden aşağıya atmış. Çalışan işçiler bu olaya çok üzülmüşler ve işi yarım bırakarak gitmişler. Böylece minarelerin inşası da yarım kalmış. O günden bugüne tamamlanmamıştır. Bahse konu bu rivayeti destekleyen birtakım mimari ve ustalık farkları bu tarihi yapıda göze çarpmaktadır. Çifte Minareli Medrese'nin sağ yarısı çırak, sol yarısı ise usta tarafından yapılmıştır. Sağ yarısındaki sütunlar, duvar kenarları ve diğer detaylar daha işlemeli ve gösterişli iken, sol yarısı sadedir.
Fatih Aydemir

Fatih Aydemir

hotel
Find your stay

The Coolest Hotels You Haven't Heard Of (Yet)

Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.

hotel
Find your stay

Trending Stays Worth the Hype in Yakutiye

Find a cozy hotel nearby and make it a full experience.

Closed on Monday. Open between 09.00 - 18.00 on other days. Erzurum Çifte Minareli Madrasa Foundation Works Museum was built in the last quarter of the 13th century. The madrasa was first built during the Saltuklu period, and except for the main iwan, its other parts were demolished and it became the current building during the Ilkhanid period. The madrasa, which was used as "Tophane" for a while and then as "Barracks" by the order of Murad IV, one of the Ottoman sultans, served as Erzurum Museum between 1942 and 1967, and as both a museum and an art exhibition hall for a while. Today, this building is designed as a museum that emphasizes the history of the period of the Foundations and the texture of the city.
Emrah

Emrah

See more posts
See more posts