İSTANBUL; BOĞAZ’DA “İSMET BABA RESTAURANT” ÜZERİNE BİR ANI..
Yaklaşık 19-20 yıl önceydi. Bursa’dan her ay min. 2-3 defa gittiğim gibi işlerim nedeniyle İstanbuldaydım. Genelde günübirlik giderdim ama o gün, ertesi günkü önemli bir randevum için kalmak durumundaydım. Gece İstanbul’da kalacağım için iş ilişkisinde bulunduğum firma sahibinden akşam için birlikte yemek teklifi aldım ama onları sevmeme rağmen; yalnız olmak, ertesi güne dair düşünmek için bir bahane uydurdum.! Yani o akşam yalnız kalmak istiyordum..
Anadolu yakasında bir otelde kalıyordum. Hava hafif yağmurlu idi. Boğazda, daha önce de defalarca gittiğim İsmet Baba’yı canım çekti.
Günlerden Cuma idi ve ben rezervasyonsuz olarak arabamla ‘İsmet Baba’ya gittim. Arabamı valeye bırakıp içeri girdim. Valeye: “Arabamı 1-2 dakika çalışır olarak kapıda bekletin, 2 dakika içinde gelmezsem o zaman park edin.” dedim. Nedeni vardı bunu söylememin tabii.!
Hava kararmıştı, lokanta neredeyse dolu idi. Ben Boğaza bakan cam kenarında oturmak istiyordum ve cam kenarında da sadece bir masa boştu. Şef garson geldi “Hoş geldiniz, rezervasyonunuz var mı?” diye sordu.
Ben: “Hayır rezervasyonum yok, Bursalıyım, buraya yıllar içinde ailemle de defalarca geldim. Ancak bu akşam yalnızım, beni şu cam kenarındaki 4 kişilik masaya alabilirseniz müteşekkir olurum, masaya başkalarını de alabilirsiniz. Aksi halde yalnız olduğum için bu akşam iç tarafta oturmak istemiyorum, olmaz derseniz saygı duyarım ve çıkarım.” dedim.
Şef garson saniyeler boyunca yüzüme bakıp düşündü ve: “Peki beyefendi, buyurun sizi o masaya alıyorum.” dedi. Hem çok şaşırdım hem çok sevindim tabii. Fazlasıyla, yiyemeyeceğim kadar 5-6 meze söyledim, masanın hakkını vermeliydim çünkü.! Tabii bir de 35’lik Rakı..
Her şey benim için çok güzeldi, dışarıda hafif yağmur devam ediyordu ve ‘İsmet Baba’nın boğaza sıfır camlarına o yağmur hafif hafif vuruyor beni alıp götürüyordu.. Lokanta dolmuştu ve en güzel masalardan birinde ben tek kişiydim.. Nerdeyse yarım saat, belki 45 dakika geçmişti ki o şef garson geldi, kulağıma eğilip: “Beyefendi bir genç çift var, yerimiz de yok, masanıza alabili miyim?” dedi.
Zaten ben en başta demiştim, bayıldım buna ve: “Elbette, memnuniyetle” dedim.
Çok şeker bir çift geldi; karşılıklı zarifçe selamlaştık ve oturdular. Masamda tonla 3-4 kişilik meze vardı ve daha çok azına dokunmuştum. “Yalnız bir şartım var size; bu mezeler size de ait; sadece içkinizi ve balığınızı siz söylerseniz masama kabul ederim.” dedim espri ile ve öyle de yaptılar.
Ben onlar rahat sohbet etsinler diye başım sürekli sağa dönük boğazın karşı kıyılarının ışıklarına, geçen gemilerin sallanışına bakıyordum. O 20-25 dakikalık süreçte de eşimle ve 1-2 kişi ile telefon görüşmesi yapmıştım. (Bunlardan birisi de bu ‘İsmet Baba’ Lokantasını çok seven NY’daki sevgili kardeşim Latif idi. Çok duygulanmıştı orada olup onu aramamdan dolayı..)
Bir süre sonra, genç hanım bana: “Özür dileriz, biz sizi tanımak istiyoruz” dedi. Ben de kendimi, ailemi, işimi; yaşamımı anlattım. O andan itibaren saatlerce üçlü konuşup, şahane sohbet ettik. Anlamıştım ki ciddiyete giden ilişkilerinde bazı sorunlar vardı ve 2-3 saatlik sohbetimiz oralarada değinmişti. Eminimki naçiz deneyimlerimin o çifte akisleri olmuştu.!
Ertesi günkü sabah randevum için 23.30 gibi ben izin istedim. Çok memnun olduklarını, mutlaka tekrar görüşme dileklerini belirttiler ancak bunun için benim onlara telimi vermem gerekirdi; ben ise: “Dilerim..” dedim ve numaramı vermeden ayrıldım.! Çünkü benim için de, onlar için de o nefis akşamın konuşmaları orada kalmalıydı, ‘hatıra’ denilen yaşam süsü böyle bir şeydir çünkü..
O akşam öyle bir akşamdı, sadece o an’a özeldi. Eminim ki o çift, şimdi ayrı olsalar bile, ‘İsmet Baba’ sözünü benim şimdi bir vesile ile duyduğum gibi, duyduklarında hep o akşamı tebessümle anımsıyorlardır.. (Ben onlardan önce kalktım ama tabii ki masanın tüm hesabını ben ödedim, büyük bir mutlulukla..)
Ben de bu güzel hoş akşamı hiç unutmam, paylaşmak istedim.. Paylaşmak güzeldir; duyguları,...
Read moreLeft a bad taste in our mouths… this place has a beautiful view and as expected, the price is higher given its location. The real negative was that the waiter that served us was not friendly nor welcoming. The fish is fresh but was not overly tasty. What topped off our experience was when we paid. Normally, we tip a server if the service was good and we had a nice experience. Here, the waiter did his job but was not hospitable and at times cold and dismissive. The bill was over 4000£ and despite the inhospitable service we left some cash on the table. He left the cash and told us it was not enough and we asked how much we should tip in Turkey and he simply said we had to tip more, his manner was rude throughout our dining experience but escalated at this point before storming off. We were left bewildered as typically you only tip in Turkey if the service is good and not compulsory as the waiter inferred… the waiters behaviour at the end confirmed the bad service for us. We would not recommend this place if you are looking for a tasty meal in a pleasant environment. If you are looking for an average meal, in a hostile environment but a nice backdrop-...
Read moreMy first experience at the restaurant was good , The reason for this is because someone booked the table for me ,on the 20th of Jan 2019 i took one of client there ,Irritation started from choosing the table where 2 guys can not sit next to couples so we accepted sitting on the aisle , then we wanted to eat grilled calamari waiter says Not available ( Yok) asked for oysters not available again ( Yok ) my client says YOK YOK so whats available ,asked for deboned fish , not much fish is available for grilling , asked for Levrek but they can not grill the fish , so i asked the waiter which they can grill , he offered Lüfer so i said ok grill it but debone it,The whole fish came to the table and told him we asked why is it not deboned ? With a attitude he replied and pulled the plate aggressively and started seperating the bones ,my client couldn’t understand what he was saying but he could feel the waiter was complaining, so he rejected the fish as he would not eat it , So we asked for the bill and left the restaurant, and i am not going there again , Thank you for...
Read more