Nakkaştepe'nin halka açık geniş bir yeşil alan olarak ayrılması, Türk halkı adına çok ama çok yararlı oldu. Çok güzel bir boğaz manzarasını, yine harika ağaçlarla dolu bu muhteşem tepelerden izlemek muazzam. Ne yazık ki, İstanbul'un eşsiz güzelliklerine erişimimizi son yıllarda rant uğruna kaybediyoruz. İstanbul, dışarıdan gelenlerin eklenmesiyle anormal nüfus artışı yaşıyor, git gide betonlaşıyor, genişliyor, çevre ormanları acımasızca yok ediliyor, hava ve su kaynakları haşin bir şekilde tüketiliyor. Burada en azından boğazın en güzel manzaralı tepeleri, olması gerektiği şekilde halk yararına ayrılıp, düzenlenebilmiş. Para hesabı yapmayan kesimler için boğaz öngörünümünde özel konaklar da inşa edilebilirdi, o akıbetten de kurtulmuş çok şükür. Gidecek olanları bir şekilde uyarmam gerek; Otopark yukarıda kalıyor. Aşağı doğru yürüyerek Gölete ve yapay şelaleye, çocuk oyun alanlarına, yeme/içme alanlarına, tuvaletlere ve cafe kısmına ulaşılıyor. Otopark kısmının ön alanında, yani en tepede, manzaraya bütünüyle hakim bir seyir terası var. Daha alt kademelerde de yine seyir amaçlı kameriye'ler var, oralara masa koymak, oturmak yasak. Uyarılara dikkat. (Bu arada bu yapılara KAMERİYE yerine KAMELYA yazılıyor ya, halâ inanamıyorum. KAMELYA bir çiçektir. KAMERİYE ise üstü kapalı, çevresi açık oturma ya da izleme için yapılan bir ÇARDAK'tır. O yazıları yazanların dikkatine. Ne olur araştırmadan, doğrusunu öğrenmeden yazmayın. Böylece yanlış kullanımlar yaygınlaştırılıyor )

Neyse, aşağı iniş bir şekilde oluyor da, tekrar yukarı, otoparka çıkış, yaşlılar ve diz rahatsızlığı olanlar için çok sıkıntılı. Bilgimiz yoktu ama tesadüfen rastladık, 3 yolcu alabilen bir aracı (düzenli mi çalışıyor bilmiyorum) ihtiyacı olan kişileri aşağı ve yukarı taşırken gördük. Bu, orası için çok önemli bir hizmet gerçekten. Mutlaka devamlılığı olmalı. Yaya olarak gelenler, isterlerse tekrar yukarı çıkmadan, aşağıdaki yaya çıkışından çıkabilir. Daha deneyimleyemediğimiz kısımları vardı. O yüzden şimdilik bu kadar bilgi verebiliyorum.