Müze ziyaretine girişte hoş bir serinlikle başlıyoruz. Girişte çeşitli logolardan oluşan bir tablo karşınıza çıkıyor (fotografini ekledim). Bu tablodaki, denizden gelen güç gibi bir takım logolar müzenin belli bölümlerine yerleştirilmis ve guzel markalasma.
Müzedeki objeler genelde iyi aydınlatılmış, ancak bazi bolumlerde calismayan veya zayif kalan aydinlatmalar da mevcut.
Binanın kendisi de antik ve tarihi bir hava veriyor, bu da ziyaretçilere guzel bir atmosfer sunuyor.
Muzede pek çok orijinal eserlerle karşılaşıyoruz. Mesela, Nehir Tanrısı Katrisos'un yapısı, dünyanın ilk parası, Apollon, Homeros ve Asklepeios heykeli, bronz Demeter... Bu eserler gerçekten benzersiz ve görülmeye değer.
Her bir eserin isimlerinin karşılığında İngilizceleri de yazılmış. Bazi yerlerde aydinlatici bilgi kutulari var Türkce ve Ingilizce.
Ayrıca, müzede antik İzmir'in ve Belevi mozalesinin modellemeleri de yapılmış (Izmir olaninda bir bilgilendirme bulunmasa da). Modeller oldukça detaylı.
Gladiator bölümündeki modellerin gerçekçi bir görünümu var ise de onların üzerindeki kasklar ve kılıçların replikanın yoksa orijinal olduğundan dair bir bilgi verilmemiş. Bu durum Çaka bey modellemesinde ve kurtulus savasi figurlerinde de gecerli. Birazcık plastiksi bir görünümleri var. Bu da ihtişamlarımdan biraz ödün veriyor tabii.
Müzede restorasyon görmüş eserler var. Bu eserlerin üzerindeki restorasyon gerçekten doğal görünümlerini bozmamış. Restorasyon yapıldığı belli ama objede çok çirkin durmamış.
Müzede ikinci katta yer alan bir bölüm var. Burada bir mezar çizimi, mezar modellemesi yapılmış. Mezarın içerisinde de bir insan iskeleti var. Diğer pek çok müzede gördüğüm gibi bu, benim için rahatsız edici değil tabii ama çocuklar için uygun değil. Bu bölümün çocuklar için uygun olmadığına dair bir uyarı konması iyi olurmuş.
İkinci kattaki kil topu isimli eserin üzerinde bir el izi var. Bu çok hüzünlü geldi bana. Sanki bundan binlerce yıl önce yaşamış insanların biz de yaşadık, biz de vardık dercesine yeryüzünde bıraktıkları bir el izi. Aslında bütün müzelerde aynı hüznü yaşıyor insan. Evet, biz de vardık, biz de yaşadık, bu dünyada bir zamanlar biz de bulunduk demenin hüznü.
İkinci katta antik Yeşilova Höyüğü'nde nasıl yaşandığına dair bir canlandırma filmi var. Bu film diğer müzelerde gördüğümün aksine gerçek oyuncularla çekilen özenli bir yapım. Ben gayet beğendim.
-Odaları ve bölümleri gezerken bazılarını atlayabiliyorsunuz. Biz bir tanesini atlamıştık. Onun için yerlere oklarla, yön gösteren oklarla bir navigasyon yapılsaymış daha güzel olurmuş. Bu muzenin buyuk eksiklerinden biri bence.
Sitellerin ve yazıtların transkriptleri yok, ne anlama geldiklerine dair fazla bir bilgi yok. Bir tane yazıtlı heykel kaydesinde transkript gördük, diğerlerini de göremedik.
Bazı yerlerde mesela unguentarium, fibula, oinochoe, phiale, alabastron, guleptan, barograf, termograf, protom klazpmenai lahdi gibi objelerin isimlerinin ne anlama geldiği ne amacla kullanildiklari yazılmamış. Bunları başka müzeleri gezen veya bu müzecilikle ilgili bilgisayar olan insanlar biliyor olabilir ama hiç bilmeyen birisi için yabancı kavramlar, bunların ne anlama geldikleri yazılabilirmiş. Benim mesela unguentarum ne demek diye ayrica arastirma yapmam gerekli ki objenin ne oldugunu anlayayim. Yine Nike, Tyche gibi antik figurlerin kimler oldugu anlatilmadan sadece isimleri yazilmis. Bazi barkodlar var. Bunlari okutunca E Muze uygulamasina gidiyor. Ancak basit bir kelime anlami icin uygulama yuklemem gerekmesi cok kullanisli gelmedi.
Izmir Arkeoliji Müzesi hem tarih meraklıları hem de Izmiri gezen ziyaretçiler için oldukça etkileyici ve bilgilendirici bir deneyim. Müzenin serin ve rahat atmosferi, yer yer karsilastigimiz dinlenme tabureleri sergilenen nadir eserlerle birleşince unutulmaz bir ziyaret sağlıyor.
Eksikleri var ama çogu muzeden cok iyi. Izmir turunuzda mutlaka...
Read moreThis museum has moved - I understand the previous site is close to the main bazaar in Izmir and is still open but that this complex only opened about the second week of May, 2023. I unfortunately do not have the exact address but it is near the Alcansak train station, on the east side of the same street as the train station but approximately one block south. There is a sign by the main gate but it is not very visible from the sidewalk. Admission was free when we attended.
The museum is well worth a visit. It has some pretty amazing sarcophagi, ancient Greek carvings, and numerous other exhibits; the photos below provide a very small indication of the collections. I presume because the museum is new some of the explanations of the exhibits are not yet in place, and some of the items are not marked; however, we easily spent three hours in the complex, and serious archeological buffs could I presume spend considerably longer. There are some exhibits which I believe would be interesting...
Read moreDon’t listen to the “low-key” Americanized complainer. People who are easily bored are boring. People who see the unkempt rather than the wonders are…less than wonderful. Lack of information, she says. This is the Information Age. A little research on one’s own never killed anybody. I’ve loved and returned to both this museum and other smaller ones in the region and they inspired a dissertation, a novel, and several paintings out of me. I’ve been to museums in Italy and they all gave me a neck ache, from looking several feet up in gilded cathedrals, but true to İzmir’s character, the artifacts meet you eye to eye and need no gilded anything. Low-key…what? A shopping mall is low-key x, y, z. This museum is so full of beauty and raises enough questions to leave me in bliss. Totally worth it. I’d take this over any...
Read more