Konak Esnaf Şeyhi Mahallesinde, eski adıyla "Şamil Sokak", şimdiki adıyla “Dr. Faik Muhittin Adam Sokağı" (850 sokak) üzerinde, Kemeraltı Caddesi ve Birinci Beyler Sokağı ile Kestelli Caddesi arasında kalan bölgede, eski Büyük ve Küçük Salepçioğlu hanlarından Büyük Salepçioğlu Han'ın arkasında yer alan cami; Salepçizade Hacı Ahmet Efendi'nin vasiyeti gereği İzmir Kadısı Mehmet Emin Efendinin nezaretinde 1897-1907 yılları arasında inşa edilmiştir.
Büyük ve Küçük Salepçioğlu hanlarının yerinde bugün Salepçioğlu Çarşısı bulunmaktadır. Cami, kuzeyinde bulunan bu çarşısının içinden geçildiğinde Kemeraltı ile ilişkilenmektedir. İzmir de XX. yüzyıl başlarında inşa edilen camilerden biri olan Salepçioğlu Camisi'nin önemli özelliği fevkani (fevkani: üst katılan) bir yapı olmasıdır. Üst kat cami, ait kat medrese olarak ana simetri ekseni üzerinde bir bütünlük içinde tasarlanmıştır. Aynı yapıda cami ve medresenin olduğu diğer bir örnek Bursa'daki Hüdavendigar Camisi'dir. Ancak Hüdavendigar Camisi'nde, Salepçioğlu Camisi'nden farklı olarak medrese üst katta, cami alt katta yer almaktadır. Bu açıdan da cami ilginç bir örnek oluşturmaktadır. Caminin dikkat çeken diğer özelliği büyük bir vakfiyeye sahip 'vakıf eseri' olmasıdır. Camiyi yaptıran Salepçizade Hacı Ahmet Efendi 16 Fiebi ül- evvel 1311 tarihinde hazırlattığı vakfiyesinde yaklaşık 80 adet dükkân ve iki büyük hanın gelirlerini cami için kullanılmak üzere bırakmıştır. Cami, Kemeraltı'nda eğimli yamacın başladığı yerde, mihrap (güney) tarafında 2m. kadar hafriyat yapılarak düzleştirilen arazi üzerinde, üç tarafı demir parmaklıklı geometrik bir bahçe içinde inşa edilmiştir. Doğu cephesinde camide kullanılan kırmızı taştan yapılmış bir de havuz vardır. Salepçioğlu camisinin 1904 yılında yapılan ön (kuzey) ve doğu cephesinin çizimleri günümüzde caminin son cemaat mahallinde sergilenmektedir. Bu çizimlerde doğu cephesi kubbesiz çizilmiş ve inşaat sırasında karar verilerek medrese altına yapılan bodrum kat ilavesi de gösterilmemiştir. Camide medrese olan zemin kat duvarları, kırmızı ve koyu nefti (yeşil) renkli kesme taşların ardışık uygulanması ile inşa edilmiştir. Söveler ve avlu demir korkuluklarına destek olan babalar kırmızı taştandır. Cami kitlesi olan üst kat, koyu nefti (yeşil) renkli kesme taş duvarlara beyaz mermer söveler ve tamamı ön cephede bulunan, mermer kaplı dört pilastr ilavesi ile inşa edilmiştir. Caminin giriş cephesi, rüzgârlığı, mahfei pencerelerinin önündeki balkonları cepheyi düşey panolara ayıran pilastrları ile dikkat çekmektedir. Yan cephelerde de pilastrlar ile cephenin düşey panolara ayrılması tekrarlanmıştır. Mihrap cephesi, mihrap bölümünün çıkıntısı dışında diğer cephelere göre daha sade...
Read moreSalepçioğlu Camii, İzmir'in Konak ilçesinde bulunan tarihi bir cami. 1905 yılında Salepçioğlu Hacı Ahmet Efendi tarafından yaptırılmış. Cami, adını aldığı Salepçioğlu ailesinden alıyor. Cami, kesme taştan yapılmış ve oldukça gösterişli bir mimariye sahip. Tek minaresi ve büyük bir kubbesi bulunuyor. İç kısmı da oldukça süslü, özellikle mihrabı ve minberi dikkat çekiyor. Caminin avlusunda bir de şadırvan bulunuyor. Salepçioğlu Camii, İzmir'in tarihi dokusunu yansıtan önemli yapılarından biri. Hem mimarisiyle hem de tarihiyle ziyaretçilerini etkilemeyi başarıyor.
Salepçioğlu Camii'nin hikayesi, yapımını üstlenen Salepçioğlu ailesiyle başlıyor aslında. Aile, İzmir'in köklü ailelerinden biri ve ticaretle uğraşıyorlardı. Hatta 19. yüzyılın sonlarında İzmir'in en zengin ailelerinden biri olarak biliniyorlardı. Cami de ailenin hayır işlerinden biri olarak inşa edilmiş. Caminin mimarisi de oldukça ilginç. Özellikle tek minaresi ve büyük kubbesi dikkat çekiyor. Bazı kaynaklar, caminin mimarının ünlü İtalyan mimar Raymondo D'Arbacco olduğunu söylüyor. Bu da camiye farklı bir hava katıyor ve ziyaretçilerinin ilgisini çekiyor.
Salepçioğlu Camii'nin içinde de oldukça güzel tarihi eserler bulunuyor. Özellikle mihrabı ve minberi çok dikkat çekici. Mihrap, mermerden yapılmış ve üzerinde geometrik desenler ile bitki motifleri bulunuyor. Minber ise ahşaptan yapılmış ve sedef kakmalarla süslenmiş. Caminin tavanı da ahşap oymalarla kaplı ve oldukça etkileyici bir görünüme sahip. Caminin içinde ayrıca, Osmanlı döneminden kalma bazı hat levhaları ve kandiller de bulunuyor. Bu eserler, caminin tarihi ve kültürel değerini artırıyor.
Salepçioğlu Camii'nin avlusu da en az içi kadar güzel. Avlunun ortasında, camiyle aynı dönemde yapılmış bir şadırvan bulunuyor. Şadırvanın etrafı oturma yerleriyle çevrili, burada dinlenebilir ve caminin atmosferini hissedebilirsin. Avluda ayrıca, caminin yapımında emeği geçenlerin isimlerinin yazılı olduğu bir kitabe de bulunuyor. Bu kitabe, caminin tarihine ışık tutuyor ve ziyaretçilerine farklı bir...
Read moreİzmir'in barok esintiler taşıyan, en güzel camilerinden biridir. Cami, Salepçizade Hacı Ahmet Efendi tarafından, İzmir Kadısı Mehmet Emin Efendi'nin gözetiminde inşa edilmiştir. Orta kapı üzerinde yer alan kitabesinde, caminin inşasına 15 Ekim 1895'te başlandığı ve 20 Şubat 1906'da tamamlandığı kaydedilmiştir. Cami, başta Vali Mehmet Kamil Paşa olmak üzere, İzmir ileri gelenlerinin katılımıyla gerçekleştirilen törenle, 14 Nisan 1906'da ibadete açılmıştır. Salepçizade Hacı Ahmet Efendi, vakfiyesinde Büyük Salepçioğlu Hanı'nın geniş avlusunda cami ile birlikte bir mektep, 7 odayı ve dershaneyi içeren bir medrese inşa edilmesini istemiştir. Vakfiyeye göre yaklaşık 80 adet dükkân ve iki büyük hanın gelirleri cami için kullanılmak üzere bırakılmıştır. Cumhuriyet'in ilk yıllarında İzmir'in vakıf kütüphanelerindeki kitaplar, Salepçioğlu Camisi'nde kurulan 'Hisar Umumi Kütüphanesi'nde bir araya toplanmıtır. İnşa malzemesi olarak yeşil renkli düzgün kesme taş ve beyaz mermer kullanılmıştır. Salepçioğlu Camii'nin bezemelerinde Yunan, Roma, Rönesans mimarisine özgü çeşitli biçimler bir araya getirilmiştir. Süsleme unsurlarıyla ise Oryantalist etkileri yansıtmaktadır. Alt katı medrese ve mektep, üst katı cami olarak tasarlanan Salepçioğlu Camii'nin başka bir özelliği de minarenin yapıdan bağımsız olarak inşa edilmesidir. Depremden dolayı yıkılan orijinal minare, 1927 yılında İzmir Valisi Kazım Dirik tarafından yenilenmiştir. Ancak bu minare de 1974 yılında yıkılınca, 1982 yılında bugünkü ince yapılı, zarif minare...
Read more