İnce Minareli Medrese, Konya ili, Selçuklu İlçesi'nde, Alaaddin Tepesi'nin batısındadır. Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus devrinde Vezir Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından, hadis ilmi öğretilmek üzere 663 H.(1264 M.) yılında inşa ettirilmiştir.
Yapının mimarı Keluk bin Abdullah'tır (Kölük bin Abdullah). Darü-l Hadis Selçuklu Devrinin avlusu kapalı medreseleri grubundadır. Tek eyvanlıdır. Doğusunda yer alan taçkapı, Selçuklu Devri taş işçiliğinin en güzel örnekleri arasındadır. Giriş kemerinin iki tarafında yer alan üçer küçük sütun ve kemer kavsarası bitkisel ve geometrik motiflerle süslüdür. Taçkapıdan çapraz tonozlu mekâna geçilmektedir. Cepheden bakıldığında fark edilemeyen bu mekân, binanın esas eyvanı için simetri teşkil etmektedir. Bu mekânın yan duvarlarındaki iki adet niş mimariye estetik kazandırmıştır. Çapraz tonozlu giriş bölümünden divanhaneye girilir. Ortasında havuzu bulunan üzeri kubbeli, kare planlı avlunun güney ve kuzeyinde beşik tonozlu dikdörtgen planlı öğrenci hücreleri bulunmaktadır. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Kubbe kasnağında kûfi yazı ile "El-Mülkü-Lillah" "Ayet'el Kürsi" yazılıdır. Yapı ışığını, mazgal ve dikdörtgen pencereler ile kubbede yer alan fenerden sağlamaktadır.
Girişin karşısında avludan üç basamakla çıkılan basık tonozlu eyvan yer almaktadır. Eyvanın iki yanında kare planlı, kubbeli birer dershane odası vardır. Anıtsal yapının ön cephesi kesme taştandır ve yan duvarlarının dış cepheleri moloz taştan yapılmıştır. İç mekânlarda tuğla hem statik, hem de dekoratif amaçlı kullanılmıştır. Kuzeyinde yer alan mescitten bugün yalnız tuğla örgülü mihrabı kalmıştır. Yapıya adını veren minarenin kaide kısmı kesme taş kaplamalıdır. Beden kısmı tamamen tuğla örgülüdür. Bugün mevcut gövdesi sekiz köşeli olup, çeşitli formda bombeler halindedir. Minare turkuvaz renginde, beyaz hamurlu tuğlalarla örülmüştür. Minarenin orijinali iki şerefeli iken, 1901 yılında düşen yıldırım, iki şerefeden birini tahrip etmiştir.
İnce Minareli Medrese 19. yüzyılın sonuna kadar faaliyetini sürdürmüştür. 1876-1899 yıllarında tamir edildiği bilinmektedir. Cumhuriyet Devrinde 1936 yılında başlayan çeşitli onarım çalışmalarından sonra, 1956 yılında Taş ve Ahşap Eserler Müzesi olarak hizmete açılmıştır.
Müzede Selçuklu ve Karamanoğlu devrine ait taş ve mermer üzerine oyma tekniği ile yazılmış inşa ve tamir kitabeleri, Konya Kalesi'ne ait yüksek kabartma rölyefler, çeşitli ahşap malzemeye oyma tekniği ile yapılmış geometrik ve bitkisel motiflerle bezenmiş kapı ve pencere kanatları, ahşap tavan göbeği örnekleri ve mermer üzerine işlenmiş mezar şahidesi ve sandukalar teşhir edilmektedir. Başkenti Konya olan Selçukluların sembolü çift başlı kartal ve kanatlı melek figürlerinin en güzel örnekleri de bu müzede...
Read moreMüzekart olmazsa giriş 7₺. Müzekartla giriş ücretsiz. Konyanın çeşitleri yerlerinden derlenen taş ve ahşap eserler mevcut. İlgisi olanlar girip gezebilir.
Yorumların ve fotoğrafların devamı için beğenerek destek olabilirsiniz.
İnce Minareli Medrese ya da diğer adıyla Taş ve Ahşap Eserleri Müzesi Selçuklu İlçesi’nde ve Beyhekim Mahallesi’ndedir. Kapalı avlulu, tek eyvanlı ve tek katlı bir medresedir; adını, kuzey-doğu köşesindeki minaresinden almaktadır.
Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykâvus Devrinde Vezir Sâhib Atâ Fahreddin Ali tarafından, hadis ilmi okutulmak üzere 1264 yılında inşa ettirilmiştir. Yapının mimarı Keluk bin Abdullah’tır. Selçuklu Devrinin “Kapalı Avlulu Medrese” grubunda olup, tek eyvanlıdır. Doğusunda yer alan taç kapı, Selçuklu Devri taş işçiliğinin en güzel ve nadîde örnekleri arasındadır. İnce Minareli Medrese XIX. yüzyılın sonuna kadar faaliyetini sürdürmüş, 1876-1899 yıllarında ise yenileme çalışmaları yapılmıştır. Cumhuriyet Devrinde 1936 yılında başlayan çeşitli onarım çalışmalarından sonra, 1956 yılında “Taş ve Ahşap Eserler Müzesi” olarak hizmete açılmıştır.
Medresenin hat sanatının önemli örnekleri olarak kabul edilen yazıları büyük önem taşımaktadır. Özellikle taçkapısı, yazının yoğun olarak uygulandığı ender tasarımlardan biri olarak kabul edilir. Taçkapının ortasındaki düğümlü kitâbe bordüründe, sülüs ile Fatiha ve Yâsin sureleri yazılıdır. Niş kemerinin alınlığındaki rozetlerden birinde “Amel-i Kelûk”, diğerinde ise “bin Abdullah” yazılıdır. İç mekânda, kubbe eteğini çeviren bordürde kûfî yazı ile “El Mülkü-l’illâh” ibaresi yer alır.
Medreseye adını veren minare, bitişiğindeki mescide aittir. 1901 yılında düşen bir yıldırım sonucunda, minarenin birinci şerefeye kadar olan bölümü ve medresenin kuzeydoğu köşesine dıştan eklemlenmiş mescidinin kubbesi yıkılmıştır. Kesme taştan kare planlı prizmal bir kaide üzerinde yükselen tuğla minare, dilimli bir gövdeye sahiptir. Gövde yüzeyi, sırlı tuğla ve kesme çinilerle bezenmiştir.
Mescid bölümünde vakfiyesine uygun olarak “Hadis Sohbetleri” gerçekleştirilmektedir. Müzede, Selçuklu ve Karamanoğlu Devrine ait taş ve mermer üzerine oyma tekniği ile yazılmış inşa ve tamir kitabeleri, Konya Kalesi’ne ait yüksek kabartma rölyefler, çeşitli ahşap malzemeye oyma tekniği ile yapılmış geometrik ve bitkisel motiflerle bezenmiş kapı ve pencere kanatları, ahşap tavan göbeği örnekleri ve mermer üzerine işlenmiş mezar şahidesi ve sandukalar teşhir edilmektedir. Başkenti Konya olan Selçukluların sembolü çift başlı kartal ile kanatlı melek figürlerinin en büyük ve güzel örneklerinin sergilendiği müze, pazartesi haricinde haftanın her günü...
Read moreIt is also known as Sahib Ata Darulhadisi because of its structure, which is one of the three madrasas covered with a dome in Konya. The minaret of the mosque built adjacent to the madrasa, adorned with glazed bricks on the facade, gave the building the name of ince Minareli. In fact, the minaret, which has two balconies, was handled quite high relative to the building. Major part ot the minaret was ruined by the lightning strike in 1901. Today, the masjid has also been demolished and only the mihrab remains on the qibla wall, which is common to the madrasah. The building was built by the Seljuk Grand Minister Sahib Ata Fahreddin Ali along with the mosque and its foundation was written between 1265-1280. Since the building is clearly mentioned in 1265 section, the madr. The architect of the crown gate in the two medallions on the top of the name of the medallion bollows bin...
Read more