ALÂEDDİN CÂMİİ
Konya Alaadin Tepesinde bulunmaktadır. Yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettikleri tarihi bir yapıdadır. Alt tarafında ücretsiz WC ve abdest alma yeri mevcuttur.
Tarihi : 1156-1220
Yaptıran: Selçuklu Sultanı I. Mesud, II. Kılıçarslan, I. İzzeddin Keykavus, I. Alâeddin Keykubad
Mimarı: Şamlı Muhammed bin Havlan
Câminin yapımına Selçuklu Sultanı I. Rükneddin Mes'ud zamanında başlanmış, 1221 yılında Sultan I. Alâeddin Keykubad döneminde tamamlanmıştır.
Câminin ana girişi doğu yönünde bulunan renkli taş ve mermerden geometrik düğümlü geçmelerle bezeli cümle kapısıdır.
Enine sahınlı doğu bölümü, diğer bölümlerinden önce yapılmıştır. Bu kısımda Klasik ve Geç Roma devirlerine ait taş ve mermer sütunlar kullanılmıştır. Mihrap önü kubbeli kısım ile batı yönde bulunan mihraba dik sahınlı mekânın daha sonra yaptırılmış olduğu kabul edilmektedir.
Câminin, Ahlatlı usta Mekki bin Berti tarafından abanoz ağacından yapılan 1155 tarihli minberi Selçuklu dönemi ahşap işçiliğinin en güzel örneklerindendir. Çini mozaik mihrabı onarım görmüş ve boyalarla tamamlanmıştır. Câminin tek şerefeli minaresi Sultan II. Abdülhamid döneminde yaptırılmıştır.
MINBER
Minber, abanoz ağacından, birbirine geçme(kündekari) işçiliği ile meydana getirilmiştir. Anadolu Selçuklu devrinden beri bilinen bu ahsap minberin yan yüzleri, kapı söveleri ve alınlığı; arabesk ve zumij motiflerle, kufi ve sülüs yazılarla süslüdür. Minber üzerindeki abelere göre bu şaheser, 550 H. Yılının Recep ayında (Eylül B3, Ahlatlı Hacı Mengim Berti adl bir sanatkar tarafından I. Sultan wd ve II. Kılıç Arslan zamanında yapılmıştır.
MİNBER KİTABELERİ
Minberin kapısı üzerindedir: (KUFi) (Din ve dünyanın sevgilisi, fetih babası, (fetihler sahibi) müminler emirinin yardımcısı Kılıç Arslan oğlu Mes'ud)
Minber kapısının alındığında:
(Bugün mülk kimindir? Tek ve Kahhar olan Allah'ındır.) 4.Sure(Mumin)-16.Ayet
Bu ayette Allah-u Teala kıyamet koptuktan sonra ve bütün mah-lukatlar ölünce kainata sesleniyor: "Bugün mülk kimin içindir?..."diye. Sorusuna cevap verecek canlı olmadığı için kendi sorusuna kendisi: "Tek ve Kahhar olan Allah içindir."
Diverek cevap veriyor.
Bu ayetin açılımı Eskiden Cuma namazlarını devlet başkanları kıldırdığı için bu ayet: "Ey Padişah! Mülkünle övünme, bir gün gelip hepsi yok olacak, sadece yaptığın amellerin kalacak. Adil oll»manasını taşımaktadır.
Minber kapısını çeviren silme üzerinde:
(Sultanlar ulusu, şahlar şahının yücesi, Arap ve Acem sultan-larının efendisi, milletlerin idarecisi, din ve dünya sevgilisi, İslam ve Müslümanların dayanağı, sultanlar ve melikler övgüsü, doğruların yardımcısı, kafir ve müşriklerin katili, mücahitlerin, Allah'ın kullarının ve halifesinin yardımcısı, Allah'ın illerinin koruyucusu, Şam, Efrenç, Ermen, Rum ülkelerinin sultanı fetihler babası Kılıç Arslan oğlu Mes'ud oğlu Kılıç Arslan, Allah onun kuvvetini kat kat, memleketini sonsuz ve sultanlını sürekli eylesin.)
Minber şerefesinin üzerinde:
(Bunu üstad Ahlatı Hacı Mengim Berti yapti. 550 senesininRecep ayında tamamlandı.)
Minber merdiveninin sağ ve sol korkuluklarındaki ikişer satır kufi yazılar, Kuran-ı Kerim'den seçilmiş Ayet-i Kerime' lerdir. Sol korku-luk üzerinde-Besmele- ile -Ayet'ül Kürsi-nin bir kısmı, sağ korkuluk üzerinde ise 3. Sure' nin 17., 18. ve 19. ayetleri...
Read moreRestorasyon devam ediyor bittiği zaman çok güzel olacak şimdiden güzel yapanlardan Allah razı olsun. Alâeddin Camii, şehrin ulucamii olarak, Konya’nın merkezini teşkil eden ve Alâeddin tepesi denilen höyüğün üstünde, Selçuklu sarayının (bk. ALÂEDDİN KÖŞKÜ) yakınında inşa edilmiştir. Caminin kuzey cephesindeki kapı üstlerinde, mühr-i Süleyman biçiminde veya üç dilimli müzeyyen çerçeveler içine yerleştirilmiş pek çok kitâbe bu önemli Selçuklu mimari eserinin tarihini aydınlatmaktadır. Kuzeye açılan kapının üstünde sekiz uçlu yıldız biçiminde bir çerçevenin içindeki dört satırlık tarihsiz Arapça kitâbede yapının Sultan Alâeddin Keykubad tarafından bitirildiği ifade edilmektedir. Bu kitâbenin sağ tarafında mermer üzerine işlenmiş iki satırlık kitâbede ise cami mimarının Dımaşklı Muhammed b. Havlân, mütevellisinin Atabeg Ayaz olduğu belirtilmiştir. Caminin esas cümle kapısı üstündeki üç satırlık Arapça kitâbede de eserin Sultan Alâeddin Keykubad zamanında 617 (1220) yılında Atabeg Ayaz’ın nezaretinde tamamlandığı bildirilmiştir. Beş satır halindeki dördüncü kitâbeden caminin yapımına Sultan I. Keykâvus’un emriyle 616’da (1219) Atabeg Ayas (burada Ayaz değil) nezaretinde başlandığı öğrenilmektedir. Esas cümle kapısının sağındaki beşinci dört satırlık Arapça kitâbede ise cami ve türbenin Kılıcarslan’ın oğlu şehid Sultan Keyhusrev’in oğlu Alâeddin Keykubad’ın 616 (1219) yılında Atabeg Ayaz’ın nezaretinde yapımını emrettiği ifade edilmiştir. Cümle kapısı kemeri üzerine yuvarlak bir çini pano yerleştirilmiştir. Bunun da yüzeyinde iç içe iki daire şeklinde Arapça iki yazı bulunmaktadır. İri harflerle olan dış dairede sultanın unvanları belirtilmekte, daha küçük harfli iç dairede ise 617 (1220) yılında Kerîmüddin Erdişah tarafından yapıldığı bildirilmektedir. Fakat bu zatın kimliği ve hangi hizmeti yaptığı tesbit edilememiştir. Yazı çini üzerinde olduğuna göre mihrap çinilerinin onun eseri olması mümkündür.
Bunlardan başka caminin batı duvarında da iki kitâbe vardır. Bunların her ikisinde de Sultan Alâeddin’in adı Keykubad olarak anılmaktadır. Doğu tarafındaki kapının üstünde bulunan uzunca manzum bir kitâbe ise Konya Valisi Sürûrî Paşa tarafından, 1307 (1889-90) yılında Sultan II. Abdülhamid’in fermanı ile, bir süredir harap ve bazı yerleri yıkılmış olan caminin tamir ve ihya edildiğini bildirmektedir.
Altunba vakfiyesinde Câmi-i Atîk, başka belgelerde Sultan Camii olarak anılan ve Sultan I. Mesud (1116-1155) tarafından yapımına başlanarak oğlu II. Kılıcarslan’ın (1155-1192) tamamlattığı caminin aynı yerde olabileceği İbrahim Hakkı Konyalı tarafından ileri sürülmektedir. Caminin içinde çok değerli ahşap bir minber vardır. Bunun kûfî yazılı kitâbeleri Sultan I. Mesud ile oğlu II. Kılıcarslan’ın adları ile sanatkâr usta Ahlatlı Hacı Mengüberti’nin adını verir. Ayrıca burada 550 (1155) tarihi de tesbit edilmektedir. Bütün bu kitâbelerden anlaşıldığına göre I. Mesud burada bir cami yapımını başlatmış ve herhalde küçük ölçüde olan bu eser, Sultan I. İzzeddin Keykâvus’un (1210-1219) son yılında genişletilmek için tamamen yıkılıp yeniden yapılmaya başlanmışken, ölümü üzerine kardeşi Alâeddin Keykubad (1219-1236) zamanında mimar Muhammed b. Havlân tarafından tamamlanmıştır. Bu mimarın bilhassa kuzey cepheyi inşa ettiğini kabul etmek gerekir. Bu inşaatın bina emîni ise Atabeg Ayaz’dır...
Read moreKonya'da Alâeddin Tepesi adlı höyüğün üstünde Anadolu Selçuklu Devleti devrinde şehrin ulu camisi olarak inşa ettirilmiş yapıdır.
Konya’nın en büyük ve en eski camisidir. Yapımı iki aşamada gerçekleşmiştir: ilk aşama I. Mesud döneminde başlayıp onun ölümünden sonra yerine geçen II. Kılıçarslan’ın caminin avlusuna bir kümbet inşa etmesi ile son bulmuştu. Yaklaşık 26 yıl sonra I. İzzeddin Keykavus yapıyı genişletmeye başlamış; ölümü üzerine yarım kalan inşaat I. Alaeddin Keykubad’ın saltanatının ilk yıllarında tamamlanmıştır.
II. Kılıçarslan’ın caminin avlusunda inşa ettirdiği kümbet Selçuklu hanedanının büyük kısmının mezarı olmuştur. I. İzzeddin Keykavus’un yapımını başlattığı ikinci kümbet ise tamamlanamadan kalmıştır.
Anadolu Selçuklu Devleti’nin eski başkenti Konya’da bulunan yapı, iç kalede kasrın ortasında Taht Mahallesinde inşa edilmişti. Günümüz Konya'sında, şehir merkezinde sondaj ve arkeolojik kazıların dahi yapıldığı bir höyük üzerinde, Alâeddin Tepesi’nde yer almaktadır.
Doğu-batı doğrultusunda uzanan dikdörtgen bir plana sahiptir. Kitabelerden birisinde cami mimarının Dımaşk.lı Mehmed b. Havlan, mütevellisinin Atabeg Ayaz olduğu belirtilmiştir.
Biri doğu cephesinde, diğerleri kuzey cephede dört kapısı vardır. Günümüzde doğu cephesindeki kapı kullanılır. İki farklı dönemde inşa edilen yapıda üç farklı iç mekan düzenlemesi görülür. I. Mesud döneminde başlayıp, II. Kılıçaslan’ın saltanat döneminde tamamlanan mekan, kubbe ile örtülüdür. Batıda ve doğudaki bölümlerin yapım ise I. İzzeddin Keykavus döneminde başlanmış, I. Alâeddin Keykubad döneminde tamamlanmıştır. Bu bölümlerdeki düz toprak dam örtüyü taşıyan tuğla kemerler farklı dönemlere ait, çeşitli sütun ve sütun başlıkları ile taşınmaktadır.
Abanoz ağacından minberi Türk sanatının çok değerli bir eseridir. Minberin usta kitabesinden 1155 yılında Ahlatlı usta Hacı Mengüm Berti tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.
Maksûre kubbesinde ve mihrapta kalan parçalardan Alâeddin Camii’nde çini süsleme bulunduğu anlaşılmaktadır. Mihrapta kullanılan renkler. Anadolu Selçuklu çinilerinde kullanılan patlıcan moru, firuze ve siyahtır. Çini malzeme üzerinde usta olarak Kerimüddin Erdişah adı yer alır. Caminin minaresi Osmanlı döneminde yapılmıştır ve avluda bulunur.
Alâeddin Camii, II. Abdülhamid tarafından yaptırılan tamir ve bazı değişikliklerden sonra, 1914-1918, 1920-1923 ve 1940-1945 savaş yıllarında askerî işlere tahsis edilerek kapatılmıştır.1958'den itibaren duvarlarında çok tehlikeli çatlakların belirmesi üzerine tekrar kapatılarak tamirine...
Read more