Independence Park is a two parks combine just south of the old city that are pleasant for running or just sitting watching birds and enjoying the nature in middle of bustling busy city center /Kızılay. When you come in evening or night you can see the park is lit. Quite beautiful to see with light lite up
About 1 km from Independence Park is the hilltop 50th Year Park (50. Yıl Parkı), a sprawling city park offering views of Ankara, on nicely landscaped, rolling hill paths with some lovely flowers and plants.
The Kurtuluş subway station is a good access point for both parks. To connect the two parks, use Erdem . Note: it’s a hilly climb between the two parks — nearly 100m.
Independence Park or also known as Kurtuluş Parkı is a pleasant park that makes for a green oasis, with nice paths and a fountain inside. A running or johuing track loop of 1 km.
Not for away from the park is the TED üniversitesi, also the Kızılay centre
İt's also the location of wedding Hall. Official wedding registration is done here. So in weekend or weekday you can see bride and groom cheers up after walk out from the magistrate building inside this park
Will be 5 star if only the people can maintain the park by cleanliness. Not much garbage spot if there's people still thrown garbage outside the bin not inside 😢 so quite heartbreaking.
There's pond, seat for lunch break seeing the birds, some game vending machine and snack stall not much tough, however there's a lot of seating area so it's quite spacious and fresh place i don't see public toilet or rest room nearby so that's also...
Read moreBu aralar sürekli karşıma "Kurtuluş Parkı ile ilgili deneyimlerinizi paylaşın" bildirisi çıkıyor. Açıkçası pek yapmak istemedim. Çünkü Ankaralı olmama rağmen son 13 yılda Ankara'da en çok bulunduğum yer Kurtuluş Parkı olsa gerek. Hâliyle o kadar çok anım, deneyimim, hatıram var ki buraya birşey yazarken hepsi dökülecek yine zihin defterimden.
Öncelikle, şehrin tam göbeğinde bu kadar geniş bir ağaçlık alan cidden nefes alma hissi veriyor insana her hengameden, arabalardan, binalardan bunaldığın da, keşke bir imkan olsa da park alanı çok daha geniş bir alana yayılsa, Hyde Park ile Central Park benzeri bir görevi olsa da alan itibariyle elbette çok ama çok küçük. Yine de dediğim gibi insana nefes alanı oluyor.
Ancak kontrolsüz girişler, çevresindeki üç ana caddeden gelen yoğun araç gürültüsü söz konusu olunca aklıma yıllardır hep aynı fikir gelmekte:
"Acaba çevresi duvarlarla örülse ve o duvarların üstüne de ses geçirmez paneller eklese böylelikle güvenliğin kontrolünde 4-5 tane girişi olsa çok daha güvenli, sessiz ve rahat bir alan olmaz mı ?"
Aklımda niye bu sorular var ki acaba, bu işin uzmanları yapmıyorsa sebebi vardır herhalde.
Neyse, ben sorulardan gideyim yine ve şu soruyu sorayım bu kez:
"Ankara'ya ilk geldiğim 13 yıl önce ki zamanlardaki Kurtuluş Parkı ile şimdi ki arasında fark var mı ?"
Elbette ki var ama yine elbette ki çoğu kişiye ise aynı görünmektir. Ama çok şey "değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir" düsturu gibi değişti.
Misal ne mı değişti, insanlar mekan güvenliğinin manasız rahatsız ediciliği olmadan daha rahat takılabiliyor. O zamanlar yani malum Belediye Başkanı zamanı bir çift parka girdiğinde güvenlik görevlileri sanki birşey yapacaklarmış gibi hemen peşlerine takılırdı. O vakitler banklar çok daha kötüydü misal artık zamanla daha iyi duruma geldi, aynı şekilde ışıklandırma da.
Tabii eksiklikler de yok değil, misalen parkın tam göbeğinde bulunan önceden aktif olan Halı Saha ile Buz Pateni ve de Kafeterya alanı. Bir an önce Park ile uyumlu bir şekilde aktif hale getirilseler sanki çok daha güzel olacak gibi.
Hâsıl-ı kelâm, Kurtuluş Parkı Ankara için çok ama çok önemli bir yere sahip. Bunu parkın sabah öğle akşam, yaz kış baharlar, farketmeden her geçen gün yoğunlaşan halinden de...
Read more17/09/2020....Ankara'nın en eski parklarında birisi. İlk ağaçlar dikildiğinde ağaçlar zarar görmesin ve güçlenip büyüsünler diye girişin yasaklandığını biliyor muydunuz? Cemal Gürsel Bulvarı, Ziya Gökalp Caddesi ile Aksu Caddesi arasında kalan adada yer alıyor. Doğa, büyüklük, ağaçlar yeşillik vb konusunda 5 yıldız verilir ama maalesef parka birbirinin aynısı olan gözleme kafelerinden en az 10 tane açılmış ve görüntü kirliliğini gidip de bir görün lütfen her yer naylon, muşamba, plastik. Pislik bir görüntü var. Buna ilgililer nasıl müsaade ediyorlar anlamak mümkün değil. Böyle güzel yemyeşil yılların parkına bu kötülük yapılır mı. Madem işletenler buna dikkat etmiyor o zaman belediye kafe açsın ve işletsin. Biraz da görsel olsun. Parkın içerisinde tartan zeminli yürüme yolu var. Bisiklete binenler de oluyor. Park içerisinde büyükiehir belediyesine ait çocuklar için Trafik Eğitim Merkezi de var. Anlayış ve kuruluş amacı olarak gerçekten çok ileride bir düşünce. Sıhhiye kapalı otoparkı tarafında 45 yıl önce Akvaryum isimli bir cafe vardı. Ümit Besen, Rıza Silahlıpoda gibi taverna müziğinin bir dönem duayenleri oraya gelirlerdi. Şimdi yerinde vedat dalokay nikah salonu var. Oldukça geniş bir alana konumlandığı için çocuk parkı, spor alanı, yürüyüş alanı, masa tenisi alanı, çocuk parkı vb pek çok değişik alan mevcut. Ankaranın ilk buz pateni ve sonradan tekerlekli pateni olan tesisin yerinde şimdi gözlemeci var. Bir çeşit de uyduruk aletleri koyup hiç eksik olmasın diye işlettikleri bir de lunapark benzeri bir yer var. Park hizmet sektörü olarak biraz daha dikkatli bir şekilde yönetilse harika ve emsalsiz bir ter olur ama o kafa ve zihniyette insanlar olması lazım. Yine de her şekilde kurtuluş parkı Ankara'nın simgeleşmiş...
Read more