One of the most refreshing mosque of Istanbul with a unique style and reminds of humbleness. This was as well a dervish lodge of Shaik Mohammed Zafir(1828-1903). Next to the mosque is his tomb build by an italian architect. Sultan Abdulhamid II. was well connected with him.
Shaik Mohammed Zafir's Life: Born in Misrata district in Derne near Tripoli, Libya 1244/1828. Member of Madani branch of the shadhiliyya order His full name is Shaikh Mohammed Zafir b. Mohammed Hasan b. Hamza Zafir al-Madani at Trablusi al-Magribi asha-shirazi. His father is Mohammed hasan Zafir al Madani, his mother's name is Kamer. He received private lessons from his father. Stayed in Misrata up to 19-20 ages. Following his basic education he went to Tunus, Algeria and Egypt He then moved to Medina,he took lessons from scholars of the region. After completing his education he returned to Tripoli and stayed there until age of 43. He then became the successor of the Madani branch of shadhiliyya order. Meanwhile, his brother Hamza Zafir came to Istanbul. He was introduced to Pertevniyal Valide Sultan (mother of Sultan Abdulaziz) by the governor of Tripoli, Mahmud Nedim Pasha (d.1300/1883). When she declared her willingness to join the order, Hamza Zafir told her that his brother is the one toconsult for that. And advised him to be invitedto Istanbul. So, Shaikh Zafir came to Istanbul in 1287/1870 during Abdulaziz era. Ahouse near Unkapani has been assigned to him. He soon started giving lessons there. Abdulhamid II met him first there in one of the gatherings in disguise. He admired Shaikh Zafiri alot. Shaikh Zafiri carried on there gatherings there for 3 years. He married a woman from Sultan's palace in 1290/1873. And he went to Medina with the purpose of retiring into seculution. In 1293/1876 Abdulhamid II came to power. Shaikh Zafiri was invited to the capitol once more. He started ritual and litany(dhikr) accoring to Shadhiliyya way in Yildiz Hamidiye mosque. Ertugrul Tekkesi was built by the Sultan as a sign of his admiration to Shaikh Zafiri. In that way. Shadhiliyya order had the chance of opening its first tekke in Ottomanterritory. Shaikh Zafiri wanted to go back to him country (Libya) three times but the Sultan did not allow him. So he stayed in Istanbul until he passed away in 1321/1903. Shaikh Zafiri influenced many of the important characters of his age. Among his disciples worth to mention are Tunuslu Hayreddin Pasha, Mohammed Abduh and Cemaleddin Efgani. Shaikh Mohammed B. Aziz, Ahmed Zafir, Ibrahim Zafir are some ofhis successors. His wife Deblec Hanum died 1330/1912 and buried in his tomb Shaikh Zafiri had 14 boys 9 daughters. His works Al-Envaru'l Kudsiyya fih Tenzih-i Turuki'l kavmi'l Aliyye an-Nuru's Satu ve'l Burhanu'l kati Akrabu'l vesail li-idraki maali muntehabi'r...
Read moreErtuğrul Tekke Camii; İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında Beşiktaş Barbaros Bulvarı’nın başlangıcında, Yıldız Mahallesinde, Serencebey Yokuşu Yıldız Caddesi üzerinde 1887 tarihinde Sultan II. Abdülhamit tarafından inşa ettirilmiştir. Şazeli Tarikatı Medeni kolu’nun kurucusu Trablusgarb’lı Şeyh Hamza Zafir adına inşa ettirilmiştir. Cami, tekke, misafirhane, türbe ve kütüphanesiyle küçük bir külliyedir. Caminin adı, Osmanlı Hanedanı’nın Ceddi Ertuğrul Gazi’nin hatırasını canlandırma arzusu ile Sultan II. Abdülhamit’in yine bu maksatla Domaniç Türklerinden oluşturduğu Ertuğrul Alayının ibadetine tahsis edilmesinden kaynaklanır.
Cami ve tekkenin varlık sebebi ise, Sultan II. Abdülhamit’in Panislamizm politikasının, Şeyh Zafir Efendinin Şazeliliğin yaygın olduğu Trablusgarp ve bütün kuzey Afrika’daki Müslümanlar üzerindeki büyük nüfuzuna dayanmaktadır. Caminin mimarı tespit edilememiştir, ancak türbenin mimarı İtalyan Raimondo d’Aronco’dur.
MİMARİ YAPI:
Ertuğrul Tekke Camii, 1417 m²lik geniş bir avlu içinde 571 m² iç alana sahiptir. Avlunun dört giriş kapısı vardır. Dört adet avlu girişi içinde en gösterişli olanı, güneyinde Cuma selamlıklarında ve diğer ziyaretlerde padişah ile maiyetinin kullandığı, caminin hünkar dairesi ve mahfiline geçit veren kapının karşısında yer alır. Bir diğer avlu kapısı bulvar tarafından M.Ali Bey sokaktan avluya girişi sağlar. Üçüncü ve dördüncü avlu kapıları ise Yıldız Caddesi üzerinden caminin doğusundaki avluya açılır. Ertuğrul Tekke Caminin bulunduğu arsa, Kuzeyde Yahya Kemal Parkı, batısında Mehmet Ali Bey Sokak, diğer yönlerde ise Yıldız Sarayına doğru kavisler çizerek uzanan Yıldız Caddesi ile sınırlıdır. Bu arsanın bulunduğu alan, doğudan batıya doğru alçalan eğimden dolayı istinat duvarı niteliğinde çevre duvarları ile kuşatılmıştır. Ayrıca, kıble doğrultusunda uzanan bir istinat duvarı ile iki sete ayrılmış, yüksekte kalan doğu cephesindeki sete cami tevhidhane ile selamlığı barındıran ana bina, bu bölümün batısında ayakta kalan sete de türbe-kütüphane ve çeşme yerleştirilmiştir.
Batı cephesi boyunca çevre duvarları eklektik üslupta süslemelerle, dökümden mamul parmaklıklarla donatılmış, sütun görünümündeki babaların üzerine, günümüzde yerlerinden sökülmüş olan ufak vazolar oturtulmuştur. Cami; dikdörtgen planlı, iki katlı, ahşap iskeletli, duvarları içerden bağdadi sıva, dışarıdan ahşap kaplama, çatısı günümüzde Marsilya tipi kiremitlerle kaplanmış, kuzeyde kısmen kâgir bir bodrumun üzerine oturmuş bir yapıdır.
Yapı, kendi içinde üç ana bölüme ayrılır;
Ortada kare planlı, cami ve tevhidhane, Harimin güneyinde ‘T’ planlı Hünkar Dairesi kuzeyde ise hünkar dairesinin simetriği olan selamlık ve kadınlar mahfili yer almaktadır.
Caminin Barbaros Bulvarı tarafındaki avlu kapısından girildiğinde ağaçların gölgelediği bir bahçe vardır. Kapının sağında ikiyüzlü, kitabesi sökülmüş, sokağa bakan yüzündeki yalağı kırılmış bir çeşme, avlu kapısından girişte sağda türbe ve onun sağında da bir kütüphane görülür. Türbe giriş yolunun solunda da bir kuyu vardır. Avlu kapısından girince ileri doğru yüründüğünde önce mermer basamaklı merdivenlerden çıkılarak küçük bir platform, sağda minare, abdest alma yerleri ve tuvaletler vardır. Sonra yine mermer basamaklı bir merdivenden daha çıkılarak caminin doğu cephesindeki avluya varılır. Bu ikinci kademe merdivenlerin tam karşısında Yıldız Caddesinden avluya girilen ikinci bir kapı vardır. Bu kapıdan mermer basamaklı merdivenlerle...
Read moreBeşiktaş İlçesi Barbaros Bulvarı, Yıldız Caddesi, Serencebey Yokuşunda bulunan Ertuğrul Tekkesi içinde bulunan camidir. Ertuğrul Camii ve Şazeli tarikatı 1887 yılında 2. Abdülhamid tarafından Şazeli Tarikatı Medeni kolunun kurucusu Şeyh Muhammed Zafir Efendi için yaptırılmıştır. Mimarı ünlü Raimondo D’Aronco’dur. Tarikat ismini, kurucusu Tunuslu Ebu-l Hasan Şazeli’den almıştır. Başlangıçta cami-tevhidhane ve selamlıktan oluşan “tekke” 1905-1906 yılında türbe kitaplık ve çeşme üçlüsü ile donatıldı. Caminin adını Osmanlı Devleti’nin kurucusu Ertuğrul Bey’den aldığı genel kabul görür.
Genel olarak külliye vazifesi gören binaların duvarları kâgir, çatıları ahşaptır. Caminin minaresi taştandır. Kadınlar mahfelinin kafeslerini, kendisi ciddi bir marangoz ustası olan Abdülhamit Han tarafından yapılmıştır. Türbe ve çeşme, beyaz mermerden yapılmıştır.
Tekkelerin kapatılmasıyla birlikte, binaların mülkiyeti vakıflara geçmiş sonrasında, Cumhuriyet döneminde cami ve tevhidhane dışında kalan bölümler Şair Nedim İlkokulu olarak kullanılmıştır. Bu sırada dergâhın muhtelif binalarının orijinalliği bozulmuş, ilk icraat olarak, kıymetli kitabelerin üzeri çimento ile doldurulmuştur.
Sakızlı Hattat Abdülfettah Efendi`nin imzasını taşıyan caminin şadırvan aynalarındaki yazılar bile tamir ve ikmal için kısmen kazınmış, kısmen de sıvanmıştır. Minare 1905’ten önce...
Read more